Kent ve Demiryolu Menü

Kalıcı Başlantı:

İZMİR’İN DEMİRYOLU DÜNYASINDAN ANILAR VE İNSANLAR

(yorumlar kapalı)

Geçen gün kentvedemiryolu adlı facebook sayfasında eski demiryolcuların sosyal yaşamları konu edilince, ben de İzmir’in demiryolu dünyasını şöyle bir düşündüm. “İzmir’in demiryolu dünyası” derken, 60’lı ve 70’li yılları kastettiğimi belirtmek isterim. 

Izmirin-demiryolu-anilari-1.jpgDemirspor Futbol Takımı’nın fotoğrafını Erdoğan Sungur’un “İzmir Spor Tarihi” adlı kitabından aldım, emeğine saygılar olsun. 

İzmirli demiryolcular, çalışma hayatı dışındaki hayatlarını nasıl geçiriyorlardı? Ne gibi merakları vardı, nerelere gidip, nasıl vakit geçiriyorlardı? 

İzmir demiryolcularının mesleki yaşamı bir yana, sosyal yaşamları da büyük bir renklilik ve canlılık arz ediyordu. Tabi ki “İzmir Çukuru”ndaki demiryolu tesislerinde çalışmış olan binlerce demiryolcunun boş vakitlerini nasıl değerlendirdiğini tam manasıyla bilmek imkânsız gibi bir şey. Denizlerde balıkçılıktan, dağlarda avcılığa, at yarışlarından futbola ve diğer spor dallarına, ara sıra da Demirspor Lokali’nde geçen dost sofralarından, İzmir Çukuru’nun küçüklü büyüklü meyhanelerine değin, meslektaşlarımızın yaşamları geniş bir yelpazeye dağılırdı. Sözün kısası çok değişik merakları vardı demiryolcuların. 

Izmirin-demiryolu-anilari-4.jpgRevizörlük Atölyesi önünde duran üç kişiden soldaki, bu atölyenin eski ustabaşısı Şahin Usta(Foto Şahin), sağdaki ağabeyimiz de eski Revizörlük çalışanı Salih Usta. Kendisi Kahramanlar Çayırlıbahçe futbol takımının değişmez oyuncusuydu. Ortadaki beyefendi Revizörlük Atölyesinin şimdiki amiri.

İstanbul, Adana ve Ankara Demirspor’ları gibi, İzmir Demirspor camiası da 60’lı yıllarda oldukça aktif idi. İzmir Demirspor Futbol takımı 60’larda 2. Ligde oynuyordu ve İzmir’in büyük takımlarından biriydi. Sonra İzmir Demirspor’un güreş, boks, halter gibi branşları da oldukça kuvvetliydi. Güreş takımı her müsabakada ilk üçe giriyordu, boks takımında Türkiye çapında boksörler vardı. İzmir demiryolları böyle bir kulübe sahip olunca, spor yapmak için teşvike dahi gerek kalmıyordu. Gerek öğrencilerden, gerekse işçilerden epey spor yapan vardı. Ben de güreş yapmaya Çırak Okulu’na girince daha birinci sınıftayken başladım ve on yıl Türkiye’de, on yıl da Almanya’da olmak üzere 20 yıl aktif güreş yaptım.

Izmirin-demiryolu-anilari-7.jpgDemirspor antreman salonunda, elleri belindeki genç güreşçi bendeniz, yıl 1965, Demirspor antreman salonunun o zamanlarki görüntüsü.

İzmir’deki demiryolculardan aktif spor yapanlar epey çoktu, ama yukarıda da dediğim gibi başka merağı olan demiryolcular da vardı. Mesela Buca’da yaşayanlar at yarışlarına çok meraklıydılar ve yarışlara epey para yatırırlardı. Bucalılar Pazartesi günü işbaşı yaptılar mı at yarışları hakkında saatlerce yorum yaparlardı. 

Eşrefpaşa’da yaşayanlar İzmirspor’luydular ve takımlarına toz kondurmazlardı. Keza Tepecik semtinde yaşayanlar Ülküspor’lu, Basmane, Altınpark, Agora, Tilkilik’te yaşayanlar Altınordu’lu, Karşıyaka’lılar kaf kaflı, Alsancak’ta yaşayanlar Altay’lı, Kahramanlar’da oturanlar Çayırlıbahçe, Gürçeşme ve Yeşildere’de yaşayanlar da Kayaspor’luydular. Ancak tabi ki demiryolcular önce Demirspor’luydular. Sonra yukarıda yazdığım semtlerde oturanlar illa ki kendi semtlerinin takımını tutmaları da şart değildi, gene de en azından kendi takımları hakkında bol bol konuşurlardı. 

Izmirin-demiryolu-anilari-8-1.jpgDemirspor Güreş Takımı’nın antrenörü Ali Özdemir, 3. İşletme Müdürü’ne güreşçileri tanıtıyor, ayakta duran genç bendeniz.

Halkapınar Buharlı ve Motorlu Depo’da, Alsancak’taki Revizörlük Atölyesi’nde, Yol Atölyesi’nde ve Mekanik Atölye’de, ayrıca Alsancak ve Basmane garlarında ve tabi ki İzmir’in diğer tren istasyonlarında, geçitlerinde, sinyal kulelerinde, makas başlarında yüzlerce demiryolcu vardı. 1950’lerde, 60’larda ve 70’lerde bu zengin demiryolu dünyasında ünlü ve renkli kişilikler yaşadı. 

Izmirin-demiryolu-anilari-5.jpgRevizörlük Atölyesi’nin bahçesinden bir görüntü. 

Bu ünlü ve renkli kişiliklerden birkaç örnek vermek isterim: 

İzmirspor’un menajeri olarak tanıdığımız, Revizörlük Atölyesi’nde kaynakçı olarak çalışan Bambino İsmail vardı. Onun gerçekten İzmirspor’un menajeri olup olmadığı pek bilinmiyordu ama Bambino İsmail İzmirspor’un her toplantısında boy gösterirdi ve söz alırdı, konuşurdu, o nedenle oldukça tanınmış biriydi. Bambino İsmail gençliğinde tiyatroda bazı roller almış, çalışırken ara sıra coşardı ve Şekspir’in Hamlet oyunundan bir sahne oynardı: Kral’ın Hamlet için hazırladığı zehirli şarabı yanlışlıkla kraliçe içerken, Kral’ın ona “Dur o şarabı içme” deyişini İngilizce söylerdi ve yıllar önce tiyatroda nasıl oynadıysa aynısını yapardı. Allah rahmet eylesin, çok renkli bir kişilikti Bambino İsmail. 

Izmirin-demiryolu-anilari-2.jpgAhmet Usta (Eli belinde olan), Buharlı Depo’ya bir görev nedeniyle gelen Lokomotifin makinisti ve ateşçisiyle konuşuyor. 

İzmir’deki bir bira fabrikasının ilk ortaklarından olan ve Revizörlük Atölyesi’nde görevli bir Naci bey vardı, kendisi “Albay Naci” ismiyle maruftu. Onun da tiyatro yeteneği vardı ve çok güzel subay taklidi yapardı, o nedenle adı “Albay Naci” kalmıştı. Oğlu ise gerçek subaydı, o zamanlar yüzbaşı rütbesindeydi. Naci bey kış aylarının en soğuk günlerinde bile gömlekle gezerdi ve soğuk suyla duş alırdı. 

Izmirin-demiryolu-anilari-6.jpgDemirspor antrenman salonunun dışarıdan görünüşü. 

O zamanlar İzmir’in en ünlü futbol antrenörlerinden biri olan Doğan Emültay, Yol Atölyesi’nde görevliydi. Halkapınar Buharlı Depo’da Şube Amiri olarak görev yapan Dünya İkincisi Ali Özdemir aynı zamanda Demirspor Güreş Takımının antrenörü idi. İzmirli ünlü sanayici Ahmet Yar da eski bir demiryolcu ve Çırak Okulu mezunuydu. Altaylı futbolcu Sinek Tahsin de Motorlu Depo’da görevliydi.  

Revizörlük Atölyesi’nde Ustabaşı olarak görev yapmış olan Şahin Usta, namıdiğer Foto Şahin, 60’lı yılların en renkli kişiliklerinden biriydi. Demirspor takımlarının ve Demirspor Lokalinin fotoğraf çekimleri ondan sorulurdu. Hatta sadece Demirspor dünyası değil, Alsancak ve Kahramanlar semtlerinin en ünlü fotoğrafçısıydı Şahin abimiz. Kendisi hala Kahramanlar semtinde yaşamaktadır, Allah uzun ömürler versin.  

1960’lı yıllarda, İzmir’in demiryolu dünyasında iki önemli olay gerçekleşmişti. Bunlardan ilki, İzmir Fuarı’na minyatür bir tren getirilmesiydi. Rayların döşenmesi, lokomotifin gelmesi ve işletmeye açılması sadece demiryolcular arasında değil tüm izmir’de heyecan uyandırmıştı. İşin bizleri ilgilendiren tarafı ise, bu trenin tüm işlerini Depo’da çalışan işçilerin yapmasıydı. Fuar’daki minyatür tren İzmir’lilere unutulmaz günler yaşatmıştı. 60’larda, 70’lerde çocukluklarını yaşayanların anılarında mutlaka minyatür tren vardır.  

Izmirin-demiryolu-anilari-3.jpgBir grup Çırak Okulu mezunu Buca’da bir kahvehanede oturuyoruz. Masada oturanlardan en soldaki Himmet, Demirspor’da, Çayırlıbahçe’de ve daha birçok takımda top koşturdu. Ortadaki (Ayakta olan) Osman da Demirspor’un başarılı oyuncusuydu. Osman aktif futbolun ardından yıllarca antrenörlük yaptı.

Sözünü ettiğim ikinci olay ise, 60’ların sonuna doğru İzmir’de çekilen “Paralı Askerler” isimli film idi. Bilindiği gibi bu filmde Charles Bronson, Tony Curtis, Michele Mercier, Fikret Hakan, Salih Güney gibi ünlü yıldızlar oynamıştı. Bu filmin çekim yılı olarak her ne kadar 1970 yazılıyorsa da, hazırlıklara 68-69’da başlanmıştı. Ben Revizörlükte Eylül 69’da işbaşı yaptığımda, bahçedeki kör yolda film için hazırlanmış birçok vagon duruyordu. Bu vagonlara tüfekle ateş edilmesi için dar pencereler açılmıştı ve saç kaplamalarla vagonlara eski görünümler verilmişti. Ayrıca bu vagonları çekecek olan lokomotif te eski bir Osmanlı lokomotifi görünümüne sokulmuştu. Bu işler 69’un Eylül ayında bittiğine göre, filmin hazırlıkları ne zaman başlamış varın siz düşünün. Paralı Askerler filmi Selçuk ve Çamlık’ta çekilirken bunu tüm İzmir’liler duymuştu ama bu filmi 40 yıldan uzun bir süre hiç kimse izleyemedi. Bu filmin vagon ve lokomotifini hazırlayan demiryolcular, yaptıkları işin sonucunu görmek açısından bile bu filmden bir sahne göremeden rahmetli oldular. Ben filmi Almanya’da, sanıyorum 90’lı yılların sonun doğru izledim ve çok duygulandım. Beni duygulandıran filmin kendisinden çok, demiryolcu arkadaşlarımızın buradaki emeği idi. 

Evet, İzmir’in demiryolu dünyası dedik, bazı anılara değindik, aklımızda kalan bazı demiryolcu büyüklerimizi andık. Yaşayan arkadaşlarıma uzun ve mutlu ömürler, Hakkın rahmetine kavuşmuş büyüklerimize de rahmet diliyorum. 

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: Hüdai Ülker 596087800@facebook.com