Kent ve Demiryolu Menü

Kalıcı Başlantı:

Haydarpaşa’da Oldu Bittiye İzin Yok

(yorumlar kapalı)

 kdHaydarpaşa Dayanışması bileşenleri 15.05.2008 tarihinde Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi topnantı salonunda gerçekleştirdiği basın toplantısında Haydarpaşa SİT kararının iptali için TCDD tarafından açılan davanın mahkemece red edeildiğini duyurarak, mücadelenin süreceğini, Haydarpaşa’da oldubittiye izin verilmeyeceğini ilan ettiler.

Basın açıklaması Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şube Başkanı Eyüp Muhçu tarafından okundu. Daha sonra BTS İstanbul 1 nolu Şube Başkanı Hasan Bektaş tarafından Demiryollarında ve Haydarpaşa’da yaşanan sorunlar anlatıldı. Mimarlar Odası İstanbul Şubesi Anadolu 1. Bölge Temsilciliği Yönetim Kurulu Başkanı Arif ATILGAN Haydarpaşanın tarihsel sürecinianlatmasının ardından, Mimar Mücella YAPICI Haydarpaşa yağma projesinde dünden bugüne yaşanan gelişmeleri dayanışma etkinliklerini slayt sunumu ile anlattı.

Basın açıklaması veHaydarpaşa SİT kararı hakkında mahkemenin verdiği red kararı aşağıdadır.

 kd

Haydarpaşa Dayanışmasından Kamuoyuna Duyuru

HAYDARPAŞA’DA OLDU BİTTİLERE İZİN VERMEDİK VERMEYECEĞİZ.

Basınımızın Değerli Üyeleri,

 

Dünya kültür mirası İstanbul’un demiryolu ve deniz ulaşımı bağlantısını sağlayan; kültürel ve endüstriyel mirasımız Haydarpaşa Garı, Limanı, Kıyı Alanı ve çevresini; uluslararası emlak haramilerine peşkeş çekme gayreti içindeki AKP hükümeti, emrindeki TCDD bürokratları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi birlikte bu emellerini gerçekleştirmek doğrultusundaki çabalarını; kamu adına yüklendikleri görevlerini, hukuk, bilim ve etik kural ve kararları hiçe sayıp toplumun haklı tepkisine de aldırmadan ısrarlı ve planlı bir şekilde sürdürmeye devam ediyor.

 kd

Bu inatçı çabalar sonucunda; Anadolu’nun İstanbul’a giriş kapısı ve dünyanın iki kıtasının vapurlar ve trenler yolu ile el sıkıştığı; gerek fonksiyonu ve gerekse bu fonksiyona uygun olarak tasarlanmış mimari ve inşai nitelikleri ile yaşayan dünya endüstri mirasının nadide örneklerinden biri olan; ve daha nice yıllar, dünya, ülke ve kent halkına hizmet verecek durumda olan Haydarpaşa Garı’nı "ihtiyaç fazlası taşınmaz mal" ilân etmeye kadar vardırılan akıl almaz ve bir süreci yaşamaya devam ediyoruz.

 

Üstelik bu karar 150 yıl aşkın bir geçmişe sahip Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryollarının kamu görevlisi olduklarını unutup kendinden öncekilerin çabaları ile edinilmiş tüm varlıklarını satmaya çalışan mirasyedi şirket sahipleri gibi davranan TCDD üst düzey yetkilileri tarafından TCCD yetkili teknik birimlerinin ve uzmanlarının hazırladığı raporlara da aykırı olarak alınınca için yaşadığımız süreç toplumsal geleceğimiz açısından daha da vahim bir hal almaya başlamıştır.

 kd

Binlerce yıllık uygarlıkların biriktirdiği dünya mirası niteliğindeki tarihi, kültürel ve doğal varlıklarımızı koruma ya geliştirmeye yönelik başta anayasa olmak üzere yasalarımız, kurallarımız, kurumlarımız, deneyim ve birikimimiz bulunurken; özellikle içinden geçtiğimiz dönemlerde bu kural ve kurumları yok etmeye çalışan gayri meşru süreçlere sığınarak yağmalanan kamusal ve toplumsal varlıklarımızı koruma altına alabilmek için uluslararası örgütlere imdat çığlıklarımızı ulaştırmaya çalıştırdığımız şu günlerde tüm kamuoyuna gelişmeleri aktarmak, yetkilileri bir kez daha uyarmak ve asli görevlerine geri çağırmak istiyoruz.

 

Sayın yetkililer,

 

Doğal, tarihî, kültürel, ekonomik ve endüstriyel değerlerimizi koruyup geliştirme ilkeleri ışığında planlamak zorunda olduğumuz ortak geleceğimizi ipotek altına alan, son derece hatalı ve geri dönüşü olmayan zararlara neden olacak; akla, bilime, tekniğe, hukuka uygun olmayan ve meşruiyeti bulunmayan günü bile kurtarmayacak kararlar alıyorsunuz…

 kd

Bizlerin adına emaneten korumakla yükümlü olduğunuz kamusal değerlerimizi; uluslararası gayrimenkul pazarlarında peşkeş çekmek için bir gecede anti demokratik yasalar çıkarmaktan çekinmiyor, küçük ya da büyük koltuklardaki iktidarınızın devamı için her türlü hile ve desiseyi kendinize hak; istediğiniz sonuca ulaşmak için her yolu mübah görüyorsunuz.

 

Bir yandan; ülkemizin ve İstanbul’un demiryolu ve liman gibi ülke ve dünya açısından son derece stratejik bir kullanım ile sizlerin korumasına kullanımına emanet edilmiş Haydarpaşa Gar ve çevresini kentsel ve tarihî sit alanı ilan eden ve toplumsal tepkiler ve halk adına Meclise iletilen soru önergeleri üzerine altı ay dağıtımını yaptırmadığınız koruma kurulu kararının iptali için dava açıyor ve haklı olarak yargı tarafından reddediliyorsunuz.

 

Bir yandan da yaptığınızın hukuken hatalı olduğunu bildiğiniz için yargının red kararı halindeki bir sonraki hamlenizi ince ince hesaplayıp; bu ülkede koruma planlarının yapım ve onama süreci son derece açık ve yerleşmiş kurallara tabi iken İstanbul Büyük Şehir Belediyesi ile birlikte Koruma Planları yapımı konusunda alışılagelmemiş protokoller üretiyorsunuz.

Ve de bu protokollerin içine ilginç bir şekilde konsept proje firmasının seçimi ve tasarımcıların önerileri gibi koruma planlama ve tasarım hukukumuz da yeri olmayan maddeler ekliyorsunuz.

 

Bu arada, kamuoyundan gizli tuttuğunuz ancak Haydarpaşa Dayanışması tarafından açığa çıkarılan ve toplumun büyük bir tepki ile karşıladığı Çalık grubuna ait GAP İnşaatın işverenliğinde hazırlatılan Haydarpaşa’yı önce Manhattan sonra Venedik’e çeviren yağma projeleri demetine Osmanlı Versiyonu olduğu söylenen bir üçüncüsünü ekliyor.

 

Tarihi Haydarpaşa mendireğini bile inşaat alanına çevirip toplam 1.200.000 metrekare olarak pazarlamaya çalışılan "arsa" alanını 2.200.000 metrekareye çıkaran ve ne hikmetse sınırları İstanbul büyük şehir belediyesinin hazırlamakta olduğu koruma planlarının sınırları bire bir çakışan proje konusunda "Bakın gökdelenleri kaldırdık" diyerek kamuoyundan neredeyse teşekkür bekliyorsunuz.

 

Ayrıca da, Çalık Grubuna ait GAP İnşaat Şirketinin ortada bir ihale ya da sözleşme yokken bu üç projeyi niçin ısrarla hazırlattığı halâ bilinmiyor ve sizlerde bu konuda da kamuoyuna hiç bir açıklama yapmıyorsunuz.

 

Bütün gelişmeler olurken, sit kararı gereği "Haydarpaşa Ve Çevresi Koruma Amaçlı İmar Planları"nı hazırladığını beyan eden İBB’ye iletmek üzere ilgili kuruluşlardan ve TCDD’nin ilgili daire ve Bölge Müdürlüklerinden gerek hızlı tren işletmeciliği gerekse Haydarpaşa Gar düzenlemesi hakkında adeta senaryo icabı bilgi ve görüş istiyorsunuz.

 

Özelikle TCDD’nin ilgili uzman müdürlüklerinden; "Gebze ve Halkalı’dan sonra kent merkezine yaklaşımda Haydarpaşa ve Sirkeci haricinde hızlı tren hizmeti verebilecek ölçülerde ve konumda gar bulunmamaktadır. Halkalı garının bu konuda yeterli olamayacağı, bu nedenle Haydarpaşa Garının yeniden planlanması konusunda öncelikle TCDD’nin İstanbul Ulaşımı ile kamunun beklediği işletme kapasitesi talebine uyumlu tren işletme projeksiyonlarına cevap verecek ölçülerde yeterli alanın ulaşım hizmetleri için ayrılması, Anadolu yakasında en az 6 hızlı tren setinin geceleyeceği planlandığından, yeni gar için bırakılan 101.000 m2 lik alanın hızlı trenler için gerekli olan 400m’lik peronlar inşa edilemeyeceğinden, hali hazırda kullanılan Haydarpaşa garın yolcu tren işletmeciliğine ayrılması"

gerektiği hakkındaki son derece açık görüşleri ortada iken üst düzey yetkililer ile yapılan bir toplantı sonucunda;

"İstanbul’da Kuruluşumuz için ana teşkil garımız Halkalı Gar olacaktır. Ayrıca, Anadolu’dan gelen hızlı tren, ekspres ve bölgesel ekspres trenler ile yük trenlerinin tamamının Avrupa yakasına (Halkalı) geçebilecek şekilde planlamaları yapılacaktır. Bu çerçevede, hangi trenlerin Avrupa yakasında Halkalı’da ve hangilerinin ise Söğütlüçeşme’de son bulacağına Kuruluşumuzca karar verilecektir.

· Anadolu yakasında yolcu trenlerimizin sonlanma noktası Söğütlüçeşme olacaktır.

· Adapazarı trenlerinin bakım ve onarımları Adapazarı’nda (Mithatpaşa) yapılacaktır.

· Bakım, onarım ve işletme tesisleri ile personel için ihtiyaç duyulan idari binalar Haydarpaşa’nın Söğütlüçeşme tarafındaki 101.000m2 alan üzerinde planlanan alan içerisinde yer alacaktır."

şeklinde; Haydarpaşa’yı yağmalama senaryolarına uygun ve ileride son derece teknik ve ekonomik sorunlara yol açacak görüşler üretiyorsunuz.

 

Ülke demiryolları ulaşımını korumakla ve kollamakla yükümlü yönetimler olarak kendi bünyenizdeki bütün görüş, uyarılara ve toplumun tüm tepkisine rağmen büyük bir rahatlıkla bizim "Haydarpaşa’ya ihtiyacımız yok" diyebiliyor, daha da ileri giderek ülke genelinde size emanet edilen bütün gar ve limanları "eskici" vasıtası ile satmaya çalışıyorsunuz. Sizlerin ihtiyacı olmayabilir ama, demiryolu işletmeciliğinin ve halkımızın Haydarpaşa Garına ihtiyacı vardır.

Bu arada Marmaray projesinin başlangıcında kullanılmakta olan Haydarpaşa Garının uluslararası emlak tekellerine görücüye çıkarılan ve halâ uluslararası emlak sayfalarında kârlı bir yatırım alanı olarak ilan ettirilen rant projesi uğruna gizli kapaklı yapılan görüşmeler ile güzergah dışına çıkartıldığının unutulduğunu zannedip Marmaray ve Hızlı Tren Projesi nedeniyle kullanım dışı kaldığından bahsedebiliyorsunuz.

Ve de bu "ihtiyaç fazlası arazinin" (ki bu sizlerin tabiridir.) "İstanbul’un tarihi kültürel ve sosyal yapısı ile bütünleşmiş olarak ülke ve kuruluşunuz açısından en uygun yönde değerlendirilmesi gerektiği"ni de ekleyerek ileride doğacak sorumluluğu bir cümlenin olası yorumlarına sığınarak üzerinizden atmaya çalışıyorsunuz.

Sayın yetkililer,

 

Bütün kamuoyu bu cümlenin sizce taşıdığı niyet ve anlamı bilmektedir. Bu nedenle, artık, elinizdeki kamusal, tarihi kültürel ve ekonomik değer taşıyan stratejik varlıklarımızı bütün yargı kararlarına karşın "Hızlı Tren Projesine Gelir Sağlamak Üzere Değerlendireceğiz" bahanesi ile haraç mezat satışa çıkartırken aynı anda artık var olmayacak hatlarınızı güçlendirmek için "Hızlı Tren Hatlarını Özelleştireceğinizi" açıklayarak kamuoyunun algılama düzeyini hafife almaya devam etmeyiniz.

 

Bir yandan "yap- işlet devret" modelinin kapsamını akıl almaz bir şekilde genişletmeye çalışan yasa tasarıları ile halkımızın birikimleri ile imtiyaz haklarını yıllarca ödeyerek yarattığımız 150 yılı aşkın geçmişe sahip Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryollarını; hazırladığınız yasa taslağı ile ‘Türk Demiryolları Kurumu’ ve ‘Türk Demiryolları A.Ş’ olarak ikiye bölüp geleceğimiz için son derece önem taşıyan demiryollarımızı garlarımız ve limanlarımızı tahkim yasalarının insafına terk edecek yasa tasarılarınızın sonuçlanmasını dahi beklemeden şirketinin içini boşaltan sermayedarlar gibi davranmayıp biran önce asli görevlerinize geri dönünüz. Zira biliniz ki bütün bu girişimleriniz eninde sonunda boşa çıkartılacaktır.

 

Siz yöneticiler kamusal ve toplumsal sorumluluklarınızı umursamıyor olabilirsiniz ancak bu ülkenin ve dünya mirası bu güzelim kentin yaşayanları çalışanları, aydınları, duyarlı bilim ve meslek insanları, yurttaşları olarak bizlerin dünya mirası niteliğindeki tarihi, kültürel ve doğal varlıklarımızı gelecek kuşaklara taşımak gibi bir görevimiz vardır ve bu görev bilinciyle Haydarpaşa Gar ve Liman çevresini her türlü yasa ve yönetmeliği, bilimsel ve etik kuralı hiçe sayarak küresel emlak tacirlerinin emrine sunmaya çalışanların oldu bittilerine bugüne dek izin vermedik bundan sonra da vermeyeceğiz

 

Kamuoyuna saygı ile duyururuz.

 

Toplum Kent Ve Çevre İçin

Haydarpaşa Dayanışması

Adına

TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi

Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası İstanbul 1.No’lu Şubesi

 kd

 kd

 kd

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: www.kentvedemiryolu.com