Kent ve Demiryolu Menü

Kalıcı Başlantı:

Haydarpaşa Dayanışması: Haydarpaşa’da Yeniden İşlevlendirmeye Hayır Dedi.

(yorumlar kapalı)

Haydarpaşa Gar Binasının 3R projelerinin hazırlanması için TCDD 1. Bölge Müdürlüğü ile İTÜ Arı Teknokent’te faaliyet gösteren akademik firma TechnoBee arasında bir hizmet sözleşmesi imzalanmıştır.

Sözleşmenin imzalanmasının ardından kamuoyunu ve sivil toplum kuruluşlarını bilgilendirmek amacı ile 8 Şubat 2011 tarihinde İTÜ Maslak Kampüsü Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde yapılan bilgilendirme toplantısı “Haydarpaşa için bu güne kadar hiç dönüşüm proje ve planı olmamıştır” açıklaması yapılmıştır.

Bu açıklama ile kamuoyunun yanlış bilgilendirildiği tespitini yapan Haydarpaşa Dayanışması bu güne kadar yaşanan mücadele sürecini, Haydarpaşa Dönüşüm planlarını, Haydarpaşa 3R ve yeniden işlevlendirme konuları hakkında kamuoyunu bilgilendirme ve konuyu tarafları ile tartışmak üzere 01.04.2011 tarihinde Haydarpaşa Gar memur kafeteryasında bir toplantı düzenlemiştir.

“Haydarpaşa Dayanışması”nın yürütücülüğünü yapan BTS İstanbul 1 Nolu Şube ve Mimarlar Odası Büyükkent Şubesinin “Haydarpaşa garı ve yakın çevresinin geleceğine birlikte karar verelim” diyerek Haydarpaşa Gar personel yemekhanesinde düzenlediği toplantıya bilim adamları, akademisyenler, sivil toplum örgütü temsilcileri, TCDD 1 Bölge Müdürlüğü yetkilileri, Haydarpaşa 3 R Projesi Danışma Kurulu üyesi, TeknoBee Genel Müdürü Prof Dr. Atilla Dikbaş’da katıldılar.

resim

Toplantının açılış konuşmasını BTS 1 Nolu Şube Başkanı Hasan Bektaş yaptı. Bektaş, yangın sonrasında Haydarpaşa Garı’nın geleceği ile ilgili bilgi paylaşımını gerçekleştirmek ve karar almak amacıyla toplantının düzenlendiğini açıkladı. Haydarpaşa Garı’nda ilk olarak 1917 yılında büyük bir yangın yaşandığını hatırlatan Bektaş, Boğaz’da bir geminin patlaması sonucu Haydarpaşa Garı’nın hasar gördüğünü, son olarak da 28 Kasım 2010’da bir yangının meydana geldiğini söyledi. Marmaray Projesinin gündeme gelmesiyle birlikte Haydarpaşa Garı’nın yerine AVM ve otel yapılacağı yönünde tartışmalar yaşandığını belirten Bektaş, daha sonra yapılan açıklamalarda ise garın kültür merkezine dönüştürüleceği yönünde açıklamalar geldiğini hatırlattı. Garda yaşanan yangın öncesi bu tür tartışmaların yangındaki şüphelerini arttırdığına dikkat çeken Bektaş, “Bu şüphelerimizi Haydarpaşa konusunda atılacak adımlar giderebilecek” dedi. Haydarpaşa Garı’nın bugünkü işleviyle birlikte, gelecek kuşaklara kültürel bir miras olarak bırakılmasını temenni ettiklerini söyleyen Bektaş, garın ticari bir merkez haline getirilmesine karşı mücadele edeceklerini vurguladı.

Haydarpaşa Dayanışma grubu adına açıklamayı TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Deniz İncedayı yaptı. İncedayı, Haydarpaşa Garı’na ilişkin gelişmelerin takibi için izleme komitesinin oluşturulmuş olmasını ve atılacak adımların izlenmesini Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi olarak önemsediklerini söyledi. “Haydarpaşa Garı ve çevresine ilişkin düzenleme projeleri ve yaklaşımlar oldukça kritik ve tartışmalı bir süreci gündeme getirdi” diyen İncedayı, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “İstanbul’un kentsel mekanı izlemesi güç bir hızla ekonomik getiri (rant) amaçlı projelerle gündeme geliyor. Bugün açıklandığı gibi, ekonomik büyümenin en ağırlıklı ayağını inşaat yatırımları oluşturuyor. Ancak hızlı işleyen bu süreçte doğru kararları alabilmek, bilimsel gerçeklere bağlı kalabilmek ve kültürel miras değerlerimize sahip çıkabilmek, bunları gelecek kuşaklara aktarabilmek önemli bir görev olarak tanımlanmalıdır.” Deniz İncedayı, çeşitli projelerin ve uygulamaların nedenleri olarak ortaya getirilen “iyileştirme”, “güvenlik”, “depreme karşı önlem” gibi gerekçelerin, çeşitli çelişkileri, tehditleri de içinde barındırdığına dikkat çekerek ekledi: “Kentin değerli bir kültür miras varlığı olan Haydarpaşa Garı ve çevresi de bugün bu amaçla gündeme getiriliyor.” Haydarpaşa Garı’nın sadece fiziksel olarak değil, kamuya karşı taşıdığı manevi değerleriyle, kültürel ve sosyal nitelikleriyle de uzun çalışma süreçlerinin konusu olması gerektiğine değinen İncedayı, sürecin, daha çok tartışılarak, şeffaflıkla ve kamusal onay alınarak işletilmesi, tüm aktörleri ve yöneticiler açısından da tarihi bir sorumluluk olacağına değindi.”Yaşam kalitesi” kavramının fiziksel boyutla sınırlı olmadığına işaret eden İncedayı, kentsel mekânın çoğulculuğu, demokrasiyi, çevresel duyarlılığı desteklemede ve gelecek kuşaklara aktarmada bir araç olduğunu yineledi. Haydarpaşa gar için düşünülen yeniden işlevlendirme için düzenlenen anket sorularının kendilerine gönderilmediğini, başka bir yolla elde ettikleri soruları incelediklerinde de anketi yanıtlayanı anket sahibinin isteğine doğru yönlendirici sorular içerdiğini söyleyen İncedayı, “Özellikle İstanbul gibi uygarlıkların birikimleriyle, izleriyle yüklü, çok kültürlü bir kent açısından bu anlayış evrensel bir sorumluluğa dönüşüyor” dedi.

İncedayı’nın anket ile eleştirisine ilaveten TCDD Çalışanı BTS Üyesi Ayşen Dönmez anketin TCDD tarafından Haydarpaşa’da ilgili birimlere gönderildiğini ancak yönetici düzeyinde anket yapıldığını, çalışanların tamamına anket sorularını ulaşmadığını dağıtım ve toplamanın ise devlet ciddiyetinden uzak bir şekilde elden toplandığını ifade etti.

İncedayı’nın konuşmasının ardından Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi 2. Başkanı Mimar Sabri ORCAN Haydarpaşa dönüşüm sürecinde bu güne kadar yaşanan gelişmeleri dönüşüm planlarını tarihsel sıralama ile anlatan bir sunum yaptı. Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi 2. Başkanı Sabri Orcan, 2004 yılından Haydarpaşa yangını ve sonrasındaki süreçte Haydarpaşa Dayanışma Grubunun yaptığı çalışmalara ilişkin bilgi verdi. “Buradan artık trene binemeyeceksiniz. Haydarpaşa yok olmasın” başlığı altında yürüttükleri çalışmaları anlatan Orcan, Haydarpaşa projesi ve yangını ile ilgili olarak yetkili kurumlara yönelttikleri ve yanıtını alamadıkları soruları aktardı. Orcan konuşmasını, Haydarpaşa ve çevresine ilişkin planlamada kullanılan “yeniden işlev ifadesi ne anlama gelmektedir” sorusuyla noktaladı.

Sabri ORCAN’ın sunumunun ardından Mimar Fatih Pınar’ın “Haydarpaşa Garı” adlı belgesel filmi izlenildi.

Filmin izlendikten sonra salonda bulunanlardan TMMOB Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhçu yaptığı konuşmada “Haydarpaşa 3 R projesinin hazırlanmasında İTÜ ile anlaşma yapılmasının doğru bir adımdır. Ancak ifade edildiği gibi 3R ve yeniden işlevlendirme konusunun Danışma kurulunun beyanlarında ifade edildiği gibi biz Haydarpaşa’yı Marmaray ve dönüşüm politikaları baskısından kurtarmak istiyoruz iddiasında bulunmak Haydarpaşa dönüşüm projesinin siyasi iradenin desteği ile yürüdüğünü görmezden gelmek olacaktır. Siyasi iradeye karşı durmak için mücadele etmek gerekir. Danışma kurulunun bağımsız olmalı ve içerisinde çeşitli sivil toplum örgütü ve tarafların temsilcilerinin de bulunmalı. Ticari bir firmanın temsilcilerinin Haydarpaşa danışma kurulunda bulunmasına anlam veremiyorum. Anıtsal yapılarda Ulusal ve evrensel koruma esaslarına göre nasıl restorasyon yapılacağı bellidir. Haydarpaşa gar binası için yapılan 3R projesinde Haydarpaşa Garın çekim merkezi olması için yapılması düşünülen yeniden işlevlendirme için bir tartışma ortamının yaratılmasına bir anlam veremiyorum. Bu toplantının sonunda yayınlanacak sonuç bildirgesinde İstanbul 5 ve 6 Nolu Kültür Varlıkları Koruma Kuruluna Haydarpaşa 1/5000 ölçekli haydarpaşa KANİP’i onaylamamaları yönünde çağrı yapılmalıdır” dedi.

Toplantıda söz alan TCDD 1. Bölge Müdürü Hasan Gedikli, garla ilgili planlamalar konusunda kendilerinin bilgilerinin olmadığını, bu konuyla ilgili tartışmaları ise basından öğrendiğini söyledi. Gar yangını sonrasında kurulan Danışma Kurulu’nu hatırlatan Gedikli, bu kurulun toplantılarına katıldığını, en son ise Büyükşehir Belediyesiyle yapılan toplantıya katıldığını aktardı. Gedikli toplantı sonucunda Haydarpaşa Garı’yla ilgili oluşturulan imar planın ise Koruma Kurulu’na gönderildiğinin bilgisini verdi. Danışma Kurulu olarak ise garı nasıl koruyabileceklerinin gayreti içinde olduklarını ifade eden Gedikli, Koruma Kurulu’nun verdiği kararlar doğrultusunda çalışmalarını yürüttüklerini söyledi. Ve “TCDD hiçbir şey yapmıyor” eleştirilerine TCDD’nin yeni yaptığı yapacağı hızlı tren hatları ve yenilemesi yapılmış istasyon binalarından oluşan bir sunumla yanıt verdi.

Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Yönetim Kurulu Sekreteri Mimar Sami Yılmaztürk ise yaptığı açıklamada, yangının üzerinden yaklaşık 4 ay geçtiğini belirterek, “Bu yapıya ilişkin herhangi bir tedbir alınmadığı gibi yapılan işlemler ve alınan tedbirler kamuoyundan gizleniyor. Binanın ve çatısının restore işlemlerinin bir firmaya ihale edildiğini biliyoruz ama bu firmanın kim olduğunu bilmiyoruz. Mimarlar Odası olarak en son 15 gün önce TCDD 1. Bölge Müdürlüğü’ne bir yazı yazdık ve 

  • Bu bina için alınan tedbirler nelerdir? 
  • Restorasyonu kimler yapıyor?
  • İhaleyi kimler üstlendi?
  • Yapılan işlemlere ilişkin ihale şartnamesi, ihaleyi alan firmanın yeterliliği nedir?

Diye sorduk. Fakat bir yanıt verilmedi” dedi. “Haydarpaşa’nın geleceğiyle ilgili alınan ciddi herhangi bir tedbir yok, alınan tedbirlerin de ne olduğunu bilmiyoruz” diyen Yılmaztürk, “Burası bir kültür varlığından da öte Avrupa’nın Anadolu ile buluştuğu bir mekan, her gün binlerce insanın karşı kıyıya ulaştığı, ulaşım ağının önemli bir merkezdir. Onbinlerce insanın gelip geçtiği bir mekan da olayın üzerinden 4 ay geçmesine rağmen hala yangınla ilgili bir tedbir yok” şeklinde konuştu. Yılmaztürk, sürecin şeffaf yürütülmesi gerektiğini belirterek, yapılanların kamuoyuyla paylaşılarak, tartışılarak yapılması gerektiğini söyledi. Böyle bir mekan için öncelikli olarak güvenlik konusunda çalışma yapılması gerektiğinin altını çizen Yılmaztürk, şöyle konuştu; “Güvenlik kamerası dahil, yangına ilişkin alarm sistemleri kurulması ve sadece bu yapı da değil itfaiyenin de alması gereken tedbirler olduğunu gördük. İtfaiyenin merdivenlerinin bu yapının çatısında çıkan yangına ulaşamadığını gördük. İtfaiyenin buna ilişkin teknolojisini yenilemesi lazım. Bu bina için de TCDD‘nin yangın çıkması durumunda afet yönetiminin planlanması lazım. Bu yapıda böyle bir tedbir olduğunu bugüne kadar duymuş değiliz ve olsaydı açıklanacağını düşünüyoruz. Sorularımıza da bu anlamda bir yanıt alamadık. Çünkü bu bina TCDD ya da hükümet tarafından gözden çıkarılmış. Koruma Kurulu’na sunulan bu alana ilişkin planda, bu alan ilişkin düşülen notun Ticaret ve turizm olması, buranın kamusal bir kullanım değil, ticaret ve ranta yönelik bir yapılanmada kullanılmasını öngörülüyor. Türkiye’nin en büyük garı Haydarpaşa gözden çıkarılmış durumda. Afetini bekleyen İstanbul’da toplu taşımacılık İstanbul’u kurtaracaktır. İstanbul‘da bir deprem anında tüm sokaklar geçilmez olduğunda biz ulaşımımızı ancak demiryolu ve deniz yoluyla sağlayabileceğiz. Demiryolu ve deniz yolunu birleştiren en önemli kapımız da Haydarpaşa Garı‘dır. Anadolu’nun Avrupa’ya ya da çağa açıldığı kapıdır Haydarpaşa ve tüm bu özellikleriyle korunması gerekir” dedi.

Danışma Kurulu Üyesi Prof Dr. Atilla DİKBAŞ “Haydarpaşa çatı yangınından önce İTÜ ile TCDD arasında Haydarpaşa gar yenileme konusunda görüşmeler yapıldığını yangından sonra 3R ve çatının yeniden inşası ve yeniden işlevlendirme konusunda anlaşma yapıldığını. İTÜ’nün TeknoBee firmasını bu işle görevlendirdiğini, gerek Teknobee ve gerekse bu proje için oluşturulmuş olan danışma kurulunun “akçeli işler” kısmında bir görevi bulunmadığını Işık İnşaata verilen 3 R ihalesinin TCDD tarafından sonuçlandırıldığını, anketlerin hazırlanmasından sonra tüm danışma kurulu üyelerinin görüş ve onayına sunulduğunu, yapılan eleştirilerden sonra ankette hatalı yaklaşımlara neden olacak soruların bulunduğunu, anketin dağıtım ve meslek odalarına ulaştırılmamasında yaşanan aksaklığın giderileceğini, kendilerinin özellikle kendisinin Haydarpaşa Garın demiryolculuk işlevinin sürdürmesinden yana taraf olduğunu, Marmaray projesi danışmanı da olduğunu, danışma kurulunun başlangıç ilkesinin haydarpaşa garın demiryolculuk işlevinin korunması olduğunu buna ilaveten de yolculuk dışında insanları Haydarpaşa’ya çekmek olduğunu, ihtiyaç dışı bulunan mekân ve alanlara kütüphane müze sergi salonu gibi işlevler için çalışmalar yapıldığını, danışma kurulundan bir kişinin Almanya’ya gönderilerek Haydarpaşa’nın eski planlarına ulaşılmaya çalışıldığını, yakında yeni bir bilgilendirme toplantısı yapılacağını” ifade etti.

TCDD çalışanı BTS üyesi Tugay Kartal “5335 sayılı yasanın 32/1 Maddesinin Anayasa mahkemesi tarafından iptal edilmesi ile birlikte TCDD’nin İBB’ye hazırlattığı Haydarpaşa Gar KANİP’in (Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı) yasal dayanağı kalmamış olup bu plan kurul tarafından onanmamalıdır. Haydarpaşa Gar çatı yangınından sonra/önce Haydarpaşa Gar binası için 3 R’nin (rölöve, restitüsyon, restarasyon) KAMU İHALE GENEL TEBLİĞİ’nin DÖRDÜNCÜ BÖLÜM’ünde “Danışmanlık Hizmet Alımı İhalelerine İlişkin Özel Hususlar” başlığı altındaki 86,87, 88 ve 89 maddelerindeki hükümler çerçevesinde yapılması gerekirken ihalesiz doğrudan alım yöntemiyle İTÜ/TeknoBee firmasına verilmesini doğru ve yasal bulmuyoruz. Haydarpaşa 3R Projesi hazırlanma işi kamuya açık ve ihale usulü ile verilmeliydi. Çünkü bu satın alınan işin maddi boyutunun ihalesiz verilen işler için belirlenmiş olan maddi boyutun çok üstünde bir rakama ulaşacağını biliyoruz. Demiryolu taşımacılığının Haydarpaşa Gar’a ihtiyacı hakkında TCDD Yönetimin kamuya ilan edilmiş açık bir planı olmadan Haydarpaşa 3 R ve yeniden işlevlendirme için “anket” yolu ile kamuoyu nabzı tutulması ya da anketteki yönlendirme sorular ile karar vericilerin isteklerinin meşrulaştırılması etik değildir. Haydarpaşa garın mevcut bir işlevi varken ve hala devam ederken, yeniden işlevlendirme çaba ve gayretinin 3R nin önüne geçmesini asıl amacın Haydarpaşa gara asıl işlevinin dışında Ticari bir fonksiyon yükleme isteğinin olduğunu anlıyoruz. Haydarpaşa garda zaten bir kütüphane var ancak kütüphaneci olarak çalıştırılacak bir personel yok. Haydarpaşa gar’da kent müzesi olması son günlerde sıkça dillendirilmektedir. Haydarpaşa’nın daha doğrusu TCDD’nin İstanbul’da bir demiryolu açık hava müzesine ihtiyacı vardır. Bu ihtiyacın karşılanması için en uygun yer TCDD Yedikule Cer Atölyesi alanıdır. Bu alan Anayasa mahkemesi kararına dayanılarak TOKİ’den geri alınarak demiryolu açık hava müzesine dönüştürülebilir. Haydarpaşa Çatı yangını hakkında adli tahkikat hala sonuçlanmamışken yangın öncesi Haydarpaşa gar binası çatı tadilatında kontrol görevinde bulunan TCDD görevlilerinin Haydarpaşa 3 R Projesi kapsamında oluşturulan Danışma Kurulunda görev almaları etik bir davranış değildir. Her ne kadar TCDD Genel Müdürlüğü Haydarpaşa gara ihtiyacımız yoktur dese de Demiryolu İşletmeciliğinin İstanbul’da merkez gara ihtiyacı vardır. Bu garda Anadolu yakasında Haydarpaşa Avrupa yakasında Sirkeci’dir. Haydarpaşa gar binasının çatısına verilecek yeni işlev ile halka oradan İstanbul’u seyretme imkanı yaratılacağı söyleniliyor. İstanbul’u yüksekten seyretmek isteyenlere Yahya Kemal Beyatlı’nın şiirindeki “Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul!”  mısrası ile cevap verelim ve İstanbul’un 7 tepesinin olduğunu hatırlatalım. Diyebilirsiniz ki 7 tepenin etrafı yüksek betonarme binalarla çevrili İstanbul’u göremiyoruz. O zaman size önerimiz Kadıköy’deki balona binerek gökyüzüne yükselmenizdir.

TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Kadıköy Baş temsilcisi Arif Atılgan “1872 yılından itibaren bu alanda demiryolu ve liman taşımacılığının yapıldığını 1908 yılında şu an mevcut gar binasının inşası ile de demiryolu ve liman taşımasının kapasitesinin artarak devam etiğini” ifade etti. Arif Atılgan ” 12.06.2006 tarihinde Haydarpaşa Gar Binası’nın üçüncü katı Dress-Sommer Proje Bürosuna tahsis edilerek ilk defa trencilerin dışında birilerine kullandırılmıştı. Sonra 11.08.2008 tarihinde ise Gar’ın içersinde ve deniz tarafındaki alanda bir gazetenin kokteyli yapılmış, bu seferde burası ilk defa halka kapatılmıştı. Ve 15–17 Ekim 2008 tarihlerinde 2. Uluslar arası Demiryolu Sempozyumu/Sergisi düzenlenmiş, Gar 20–30 gün halka kapatılmaktan başka esas fonksiyonu olan ulaşım işlevinden de kısmi olarak uzaklaştırılmıştı. Yapılan bu üç uygulama Haydarpaşa Garın esas işlevinin dışında başkaca işlevlerde de kullanılabileceği yaklaşımına kamuoyunu hazırlamak için yapılmaktaydı. 2010 yılının son günlerinde ki haydarpaşa Gar binasının çatı yangını sabotaj gibi bir kaza olarak tanımlanabilir. Haydarpaşa gar binası bu yakanın siluetinin tanımlanmasında doğal bir yapı görünümlü olan Haydarpaşa gar binasının yerini ne yazık ki imar mevzuatlarına aykırı olarak yükselen yapay görünümlü Corner oteli almıştır. 3 R’nin ne olduğunu ve hazırlanmasında uyulacak kurallar Mimarlık eğitimi alan bizlerin bileceği bir konudur, bu nedenledir ki Haydarpaşa 3R nin hazırlanmasında Danışma Kurulu gibi bir oluşuma neden gerek duyulmuştur anlamış değilim. Halen çalışan endüstriyel varlıklar dünyada korunması gerekli eserler olarak kabul edilir. Haydarpaşa gar binası ve çevresindeki yapılar halen endüstriyel işlevini sürdürmekte olup dış (siyasi) müdahaleler olmadığı sürece de uzun süre sürdüreceklerdir. Bu nedenle Haydarpaşa garı koruyarak işlevi ile birlikte yaşatarak gelecek kuşaklara aktarmak bizlerin görevidir” dedi.

TMMOB Metalurji Mühendisleri Odası İstanbul Şube Üyesi Çetin Durukanoğlu “Haydarpaşa Gar dönüşüm projesine ülkemizde uygulanan dönüşüm projelerinden bağımsız olarak bakmamalıyız. Özellikle TCDD arazilerinin TOKİ tarafından dönüşüme tabi tutulması planlarına İstanbul’un dönüştürülmesi için düzenlenen 1996 Habitat ve TOKİ’nin İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlediği “2011 Konut Kurultayı”nda yön ve karar verildiğini, kentsel dönüşüme ve yağmaya bir bütün olarak karşı durulması gerektiğini” ifade etti.

TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu Üyesi….. “Konuşmacıların çoğunun söylediği konuları tekrar etmeyeceğini Haydarpaşa gar koruma Amaçlı Planın İstanbul 5 ve 6 nolu kurullarda görüşmesinin tamamlandığını, planın ikiye bölündüğünü, onaylanmak üzere olduğunu, onaydan çıkması üzerine iptali için girişimlerde bulunulması gerektiğini” belirtti.

Birleşik Taşımacılık Sendikası İstanbul 1 Nolu Şube Başkanı Hasan Bektaş toplantı katılımcılarına teşekkür ederek “Haydarpaşa, gelecek kuşaklara aktarılması gereken bir değerdir. Buranın trenleriyle, yollarıyla birleşmiş ve bütünleşmiş bir yapı olarak kalması, Anadolu’daki en büyük gar olarak kalması hepimizin isteğidir. Haydarpaşa Dayanışması olarak, İstanbul halkı olarak bu yöndeki mücadelemizi vereceğiz. Toplantı sonrası hazırlanacak olan sonuç bildirgesini basın ve kamuoyu ile paylaşacağız” dedi.

www.kentvedemiryolu nun değerlendirmesi:

Danışma Kurulu üyesi Dikbaş Haydarpaşa’nın işlevini sürdürmesinde tarafız bize güvenin derken Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhçu Haydarpaşa Dönüşüm projesinin arkasında siyasi iktidarın özellikle de Başbakan Erdoğan’ın olduğunu onun için Haydarpaşa Gara yapılacak müdahalelere kuşku ile baktıklarını söylemişti. Ne kadar haklı olduğu bir kez daha direk başbakanın yaptığı açıklama ile doğrulandı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Haydarpaşa’da 6000 yatak ısrarı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, WOW Otel’deki “İstanbul Shopping Fest” açılışı ve “Türkiye’nin Markaları Türkiye’nin Çocuklarını Giydiriyor” kampanyasının plaket töreninde yaptığı konuşmada “Biz, İstanbul başta olmak üzere, birçok şehrimizi marka şehir haline getirmek gibi bir hedef belirledik. Bunu gerçekleştirmek için de şu ana kadar önemli adımlar attık. 1994 yılında Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiğimde, elimizde bir elmas parçası olduğunu biliyorduk. Ancak bunun ince ince, usta ellerde, sabırla işlenmesi gerektiğine de inanıyorduk. İstanbul’un kabuğunu kırması, parlaması, tüm zenginliklerini cömertçe İstanbullulara, Türkiye’ye ve dünyaya sunması gerektiğini düşünüyorduk. Biz, İstanbul’u ellerinden tutup yeniden ayağa kaldırırken çok boyutlu düşündük. İstanbul’u çok boyutlu olarak ele aldık. Çünkü İstanbul ihanete uğramıştı. Aslında İstanbul’a yazık ettiler, İstanbul’a darbe üstüne darbeler vurdular. Kim nereyi işgal etmişse oraya plansız bir yapı kondurdu. Kim, nerede şöyle boş bir arazi bulmuşsa, dört duvar dikti, burası benimdir dedi. Ne plan, ne proje… Hiçbir şey yok. Bu İstanbul’a ihanettir, bu İstanbul’un tarihine ihanettir, geçmişimize ihanettir. Şimdi biz bunun aslında bedelini ödüyoruz. Şimdi bunu yeniden değiştirip dönüştürmenin gayreti içerisindeyiz. Aslında İstanbul’un katma değeri şu andakinden çok ama çok daha fazla olacak. Sadece ulaşım, temiz hava, temiz çevre, temiz su demiyoruz, İstanbul’u, geçmişiyle, geleceğiyle bir bütün olarak ele alıyoruz. Bir yandan sorunlara köklü çözümler üretirken, bir yandan da İstanbul’a bir gelecek vizyonunu oluşturuyoruz. Sadece şu son 8 yılda İstanbul’un şahit olduğu uluslararası etkinlikler bile ne kadar isabetli bir çizgi takip ettiğimizin açık ispatıdır. Fakat biz buna yoğunlaşırken birileri de önümüze bariyer koymaya gayret etti. İşte bir Galataport süreci, bir Haydarpaşaport süreci… Bunlar çok önemli. Bir Tophane olayı… Bunlar çok önemlidir. Bakın bir Galataport’u biz gerçekleştiremedik. Ne yaptılar? Engellediler. Kim önümüze dikildi? Yargı… Eğer Galataport şu anda bizim planladığımız gibi başlamış olsaydı, bitmiş olacaktı ve böylece o Tophane’deki çirkinlikleri görmeyecektik. Oradaki bütün o tarihi güzellikler meydana çıkacak ve o kruvaziyer gemileri gelecek, dünyanın değişik yerlerinden büyük sermayedarlar oraya getirilecek ve onlar İstanbul’umuza hem büyük imkanlar bırakacak hem de İstanbul’umuzu farklı bir şekilde bütün güzellikleriyle tanıyarak kendi ülkelerine öyle döneceklerdi. Aynı şekilde Haydarpaşaport… Bizim Haydarpaşaport’taki hedefimiz, yaklaşık 6 bin yatak kapasitesi… Ama öyle devasa binalar filan, dikey mimari falan değil, yatay mimariyle gayet güzel oradaki mimariye uygun binalar düşünüyorduk. Gelen tüm turistlere, oradaki trafiği ortadan kaldırmak suretiyle, bir shuttle sistemiyle orada binaları birbirlerine bağlamak, oraları tamamıyla bir yürüyüş alanı haline getirmek suretiyle, İstanbul’un tüm güzelliklerini, oradan Topkapı’yı, Boğazı, Marmara’yı izleme imkanlarını verecektik. Bunlardan şu anda biraz zaman kaybettik, ama bunu gene gerçekleştireceğiz. Ve bunu gerçekleştirmek suretiyle, işte sizlerin de attığı bu adımlarla, inanıyorum ki İstanbul dünyaya çok daha farklı bir şekilde ürünleriyle de güzellikleriyle de mesajını verecek” dedi.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: kentvedemiryolu