Kent ve Demiryolu Menü

Kalıcı Başlantı:

Bir Fotoğraf ve Bir Serginin Düşündürdükleri

(yorumlar kapalı)

Bu günlerde Haydarpaşa Gar’da Hicaz demiryolunun 100 yılı anısına bir fotoğraf sergisi sürmektedir. Söz konusu sergide sergilenen fotoğraflar "hicaz demiryolu’nun 100.yılı" isimli kitapta da yerini almıştır. Bu kitapta yayınlanan fotoğrafların Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş.arşivi ve özel koleksiyonu olduğu belirtilerek izinsiz kullanılamayacağı ilan edilmiştir.

 kd

Kitabın ön sözünde İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın bir önsözü bulunmaktadır. Topbaş ön söze "Hicaz demiryolunun başlangıç noktası, İstanbul. Kutsal toprakların Harem’ini İstanbul’daki Harem’e bağlayan demiryolu hattı. Haydarpaşa tren istasyonu ise bu tarihi yolun giriş kapısı. Doğu ile batının geçmişle geleceğin, iki kıtanın, iki uygarlığın kavşak noktası" sözleri ile başlar. "Hicaz demiryolunun yeniden hizmete girmesi için bölge ülkelerinin çaba sarf ettiğini biliyoruz. Hicaz demiryolunun Kutsal yolculuğun ruhuna da uygun düşecek şekilde bölge ve hatta dünya insanının yeniden hizmetine gireceğini ümit ediyoruz" diye devam eden sözleri "Hicaz demiryolunun 100.yılı fotoğraf sergisinin ardından bu büyük projenin kapsamına uygun uluslar arası organizasyonlarda görüşmek ümidiyle…" cümlesi ile sonlanır.

 kd

Evet Hicaz Demiryolu kutsal toprakları İstanbul’a bağlamak için yapılmıştır. Ancak Topbaş’ın bunu ifade ederken kullandığı "Kutsal toprakların Harem’ini İstanbul’daki Harem’e bağlayan demiryolu hattı" ifadesi hayretle karşılanacak bir tanımlamadır. Harem kelime anlamı ile kutsal topraklarda gayri müslümlerin girmesi yasak olan alanı ifade etmektedir. İstanbul’da ise iki harem vardır. Birisi Üsküdar ve Kadıköy arasında kalan semtin adıdır. Buraya giriş için herhangi bir kişi veya zümreye yasaklama bulunmamaktadır. Diğeri ise Topkapı Sarayındaki padişahın harem’idir ki bura ya da Sarayda Padişah dışındaki erkeklerin girmesi yasaktır.

Topbaş; Haydarpaşa Gar’ı Hicaz demiryolunun başlangıcı ve kapısı, geçmişle geleceğin, iki kıtanın iki uygarlığın kavşak noktası olarak tanımlamaktadır.

Ancak 2005 yılı içinde gerek İBB başkanı Topbaş ve Başbakan Erdoğan’ın hatırına Hicaz Demiryolu ve başlangıç kapısı olan Haydarpaşa garı gelmemiş ki Başbakan Erdoğan ABD ziyareti dönüşü uçakta verdiği demeçte "tepkilere rağmen bu proje konusunda ısrarlıyız, Haydarpaşa’daki ticari merkez kompleksinde 8–9 bin yataklık bir turizm merkezi oluşacak. Hatta Marmara Üniversitesi’ne kampus yeri gösterip, eski Haydarpaşa Lisesi binasını da alabilirsek bu bölge çok canlanır" demişti.

 kd

Haydarpaşa gar ve çevresi için koruma/dönüşüm projesi hazırlamak için TCDD ile protokol imzalayan, ortak akıl toplantıları düzenleyen sonunda da bildiğini okuyan İstanbul Belediyesine soruyoruz,

 

· Haydarpaşa Gar için yapacağınız koruma amaçlı planda

· Haydarpaşa garın kapıları "el kapısı" gibi iki uygarlığın ya da bizim yüzümüze kapanacak mı?

· Haydarpaşa gara trenler gelecek mi?

· Haydarpaşa Gar Hicaz Demiryolunun başlangıç garı olma özelliğini koruyacak mı?

· Haydarpaşa gar yalnızca yılda bir defa mı tren sesi duyulacak. · Hicaz demiryolunun faaliyete geçmesi için bölge ülkeleri çaba sarf ederken sizin başlangıç noktası Haydarpaşa garını trenlere kapatma için proje çalışması yapmanız, ardın da "Hicaz demiryolunun Kutsal yolculuğun ruhuna da uygun düşecek şekilde bölge ve hatta dünya insanının yeniden hizmetine gireceğini ümit ediyoruz" şeklinde Hicaz Demiryolu’nun 100 Yılı kitabında önsöze hitabet yazmanız bir biri ile çelişmiyor mu? Bunun adı hem İsa’ya hem Musa’ya iyi görünmek değil mi?

 

· Ön sözün veda kısmında ""Hicaz demiryolunun 100.yılı fotoğraf sergisinin ardından bu büyük projenin kapsamına uygun uluslar arası organizasyonlarda görüşmek ümidiyle…" ifadesini kullanırken uluslar arası organizasyondan kastınız 15-17 Ekim 2008 tarihinde Haydarpaşa Gar’da düzenlenecek olan 2.Uluslararası Demiryolu Sempozyumunu mu kast ettiniz acaba? Bu sempozyum Haydarpaşa Gar ve çevresini, TCDD nin diğer taşınmazlarını, TCDD nin özel sektöre açılmasına ortam yaratmak küresel sermayeye tanıtmak amacı ile düzenlenmektedir. Sizce bu sempozyumun Hicaz demiryolu projesinin gelişmesine ne gibi bir katkısı olacaktır acaba?

Gelelim asıl konumuza, yazımızın başlığında bir fotoğraf ve bir serginin düşündürdükleri demiştik. Sergi ve serginin kitabı hakkında biraz söz ettik. Şimdi hangi fotoğraf bahis konusudur diye sizi merakta bırakmayalım.

 kd

Kadıköy yönünden Haydarpaşa Gara geldiğinizde büfelerin olduğu merdivenlerden gara girerken en baştaki büfenin duvarında Haydarpaşa yazısının altında bir dağ manzaralı demiryolu köprüsü ve buharlı lokomotifin çektiği tren görüntüsünden oluşan nostaljik bir fotoğraf karşılar.

Fotoğraftaki köprü Erzincan batsındaki demiryolu köprüsü olup, fotoğraf Robin Lush tarafından çekilmiştir.

kd

1970’lerin ortası… Robin Lush (*) isimli genç bir İngiliz cebinde 40 pound’la ülkemize gelir… Trenlere âşıktır… Nerede sabah orada akşam döküntü bir Murat 124 ile tüm Türkiye’yi dolaşır… Trenlerin ve tren yollarının resimlerini çeker.. Onun çektiği resimler demiryolu tarihimizin en iyi korunmuş tarihi ve belgesel resimleridir.

Bu fotoğrafın buraya asılmasından önce Robin Lush’tan elektronik posta ile izin istenmiştir.

Dear Robin, Mr.Ergin Tonuk mentioned you we (TCDD) selected one of your steam photographs (13603) to be posted on Haidarpasha station. Could you send a high resolution of this photo ? If you don’t allow us please inform me we must select another photo. Thank you for your nine photographs which are on display in Istanbul Railway Museum.I will send the photographs of museum soon.I think it’s official opening is on first week of September.Best regards …….13603..2 x Nohab 2-8-0 crossing the Euphrates east of Erzincan April 75.jpg (1065KB)

Robin Lush ise isminin belirtilerek fotoğrafın kullanılmasına izin vermiştir.

Dear ……, I’ve tried a few times to send the picture in the last twelve hours with apparently little success. If you have received it can you let me know otherwise I will send a smaller file version.Cheers  Robin

Ancak fotoğrafın herhangi bir yerinde Robin Lush ismi yazılı değildir. Demiryolları İdaresi için bu ufak bir ayrıntı olarak görülebilir. Sanatçı emeğine saygı bir yana fotoğrafın çekildiği yıl da Robin Lush’un yaşadığı güçlük göz önüne alındığında böyle bir eksikliğin kamu kuruluşu tarafından yapılması düşündürücüdür. Telif hakları için yasa yönetmelik çıkar sonra uyma.

Hicaz demiryolu 100 yıl sergisindeki fotoğraf ve afişlerin altına fotoğrafları satın alan bankanın ismini yazıp, Erzincan Köprüsü fotoğrafının altına Robin Lush’un ismini yazılmayarak emek ve sermayeye verilen değer gözler önüne serilmiştir. Robin Lush’un fotoğraflarının illaki bir banka tarafından mı satın alınması gereklidir.

Peki Haydarpaşa Gar girişinde Haydarpaşa yazısının altına Erzincan yöresine ait bir fotoğraf niçin sergilenmektedir.

Erzincanlı Ulaştırma Bakanı ve Erzincanlı Demiryolları Genel Müdürü değiştiğinde Haydarpaşa Gar girişindeki Demiryolu köprüsü ve tren temalı Erzincan fotoğrafı değişecek mi acaba?

Son söz yerine;

Haydarpaşa Gar Trenlerin Harem’idir…

Buraya kepçe, iş makinesi, dozer ve bunların yanında kentsel/rantsal dönüşümcülerin girmesi yasaktır…

 

 

(*)Robin Lush

İnsan her an yanında ve çevresinde olan şeylerin kıymetini bilemiyor maalesef… Buharlı trenler, troleybüsler, eski evler, eski vapurlar vesaire… Onlar bir zamanlar gündelik hayatımızda her an yanımızda olan pek de varlığını umursamadığımız şeylerdi. Sonra gün geldi yavaş yavaş ortadan çekilmeye başladılar. Önce buharlı trenler, sonra troleybüsler, bakımsızlıktan yıkılan evler, emekliye ayrılan vapurlar. Meğer ne kadar severmişiz onları ve yaşantımızda ne kadar çok hatırası varmış onların. Bir gün gelip de onlara dair bir anı ölümsüzleştiren bir fotoğrafı gördüğümde, bu kadar duygulanacağımı hiç ummuyordum. 

Üyesi olduğum turk-rail@yahoogroups.com posta listesinde yayınlanan ve sonra Turkish Railway Enthusiast sitesine aktarılan Robin Lush’in çektiği 1975, 1976 ve 1977 yıllarına ait olan fotoğraflar, sadece buharlı trenleri ve lokomotifleri değil aynı zamanda o çevrenin eski halini de yansıtıyor. Zaten Jean Patrick Charey ve arkadaşlarının hazırladığı Türk tren severlerin de destek verdiği Turkish Railway Enthusiast sayfalari Türk Demiryolları konusunda en iyi kaynak durumunda. 

İzmir  trenleri ve troleybüsleri sitesini hazırlarken o yıllara ait fotoğraflar bulmakta çok güçlük çektim. 1970’li yıllarda Türkiye’yi dolaşan yabancı gezginler en iyisini yapmış ve şimdi hiçbir yerde bulamayacağımız kalitede renkli dialar çekmişlerdi. Her şey için teşekkürler Robin Lush. Eski zamanları tekrar hatırlattığın için.

Orhan BERENT

 

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: kentvedemiryolu-trenci tugay