Kent ve Demiryolu Menü

Kalıcı Başlantı:

Marmaray’da; Arkeolog dışarı Dozer Ve Kepçe İçeri

(yorumlar kapalı)

 kd

Yenikapı’daki Metro-Marmaray Projesi kapsamında yürütülen arkeolojik kurtarma kazılarında çalışan arkeologlar 8 Eylül 2008 Pazartesi günü saat 12:15’te üç meslektaşlarının işten çıkarılması ile son bulan sürece ve kültürel varlıkların tahribatına karşı basın açıklaması düzenlediler.

Yenikapı’ da Marmaray ve metro projeleri kapsamında yürütülen arkeolojik kazılarda görev alan arkeolog Enis Tartan, Hüseyin Yıldırım ve sanat tarihçisi Özlem Duran Yakutlu’nun finansal sorunlar ve kadro daraltma gerekçeleri ile işten çıkarılması protesto edildi. İşten çıkarılan arkeologlar, 2,5 ay boyunca maaşlarım alamadıkları için iş bırakma eylemi yaptıklarına dikkat çekerek bu işten çıkarmaların diğer çalışanlara "gözdağı verme" amacı taşıdığını belirttiler.

Yenikapı’da arkeolojik SİT alanı üzerine inşaat yapılmasını öngören Marmaray ve Metro projelerinde çalışan arkeolog, restoratör, fotoğrafçı ve sanat tarihçileri bir basın açıklaması düzenleyerek 2,5 aydır ödenmeyen maaşlarının ödenmesini ve işten çıkartılan arkadaşlarının işe geri alınmasını istediler.

 kdYenikapı’da yaklaşık dört yıldır süren kurtarma kazısında çalışan arkeolog Yıldırım "Demorkatik bir eylem yaptık işimize son verildi" dedi. Yapılan basın açıklamasında arkeolog ve sanat tarihçileri kültürel tahribata karşı mücadele edeceklerini söylediler.

4 Eylül 2008 günü serbest arkeolog Enis Tartan ve sanat tarihçisi Özlem Duran Yakutlu ile birlikte işten çıkarıldığını ifade eden Yıldırım, "Burada İstanbul’un 8000 yıllık tarihi gün ışığına çıkarılmış, şu ana dek bulunan 32 batık ve 20 bin eser de dünya kültür mirasına armağan edilmiştir. Ancak her şey tozpembe değil. Çalışanlar bilimsel sorumluluk olarak İstanbul arkeoloji müzelerine, özlük hakları bakımından taşeron firmalara bağlıdırlar. Meslektaşlarımız müze ya da üniversite çalışanı olmadığı için ‘serbest arkeolog’ olarak nitelendirilmekte. Serbest arkeolog, yasalarla tanımlanmadığından görev, yetki ve sorumluluk karmaşası yaşanmakta ve çoğu zaman taşeron firma ile yüklenici firmalarla karşı karşıya kalmaktadırlar" dedi.

İstanbul Arkeoloji Müzelerinin başkanlığında kurtarma çalışmalarını sürdürürken işten çıkartılan arkeolog Hüseyin Yıldırım Bianet’e yaptığı açıklama da "kültürel tahribata ve emeğimizin sömürülmesine karşı demokratik bir eylem yaptık. Şu an kurtarma çalışmalarının yapıldığı yerde M.S. 4. yüzyılda yapılmış bir liman var. Bizans’ın en büyük limanlarından biri. Dolayısıyla burası arkeolojik açıdan bir numaralı SİT alanı. Ve bu nedenle de kazısı yapılmadan iş yapılamıyor" demiştir.

 kd

İBB’den Arkeologlara baskı "işi (arkeolojik kazıyı) çabuk bitirin" baskısı

Arkeolog Yıldırım "Yaklaşık 4 yıldır süren kazıyla ilgili son aylarda şirketten ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden ‘artık bitirin, inşaata başlayacağız’ gibi baskılar geldiğini, bu baskıları da maaşları geciktirmeyle veya hiç ödememe gibi hareketlerle taçlandırıldığını, 2-2,5 aylık zaman süresinde maaş alamadıklarını, bunun üzerine iş kanunun ilgili maddesine dayanarak 8-9 Ağustos tarihlerinde iş bıraktıklarını" ifade etrmiştir.

İki günlük iş bırakma eyleminin ardından işe başladıklarını ve maaşlarını aldıklarını belirten Yıldırım "geçtiğimiz Perşembe günü kendisinin de aralarında bulunduğu üç işçinin şirket merkezine çağrıldıklarını" söylüyor.

"Şirkete gittiğimizde işimize son verildiğini öğrendik. Yazılı olarak finansal darlık nedeniyle işten çıkartıldığımızı söylendi. Sözlü olarak da o ‘işi bırakmayacaktınız’ diyerek işten atıldık."

 kd

Arkeolojik etik için mücadele edeceğiz

Müze yetkililerinin bu işten çıkartmalar karşısında sessiz kaldığını ve bu sessizliğiyle de işvereni onayladığını ifade eden Yıldırım kazıyla ilgili en geniş bilgiye sahip çalışanların işten çıkartıldığı, yeni gelecek kişilerin projeye dair sıfır bilgilerinin olacağını, bunun da kültürel tahribatın önünü açmak için yapıldığı görüşünde.

"Şu an 200 işçi ile 6 arkeolog çalışıyor arazide. Normalde bir arkeolog 6 işçiyle çalışır. Bu durum nedeniyle şantiyede kontrol sorunu yaşanıyor  Ama işverenin de isteği bu zaten. Orada çalışan arkeologların iki seçeneği var: şirketten biri gelip ‘şunu kaldır’ dediğinde; ya kaldıracak ya da işinden olacak.

Marmaray arkeolojik kazıları İstanbul Arkeoloji Müzesinin kontrolünden çıktı mı?

Hem bilimsellik açısından sakıncalı bir durum var hem de emek açısından." "Kazının müzenin kontrolünden çıktığını, tamamen işverene geçtiğini" söyleyen Yıldırım "bu nedenle örgütlenmeye çalıştıklarını ve yaşananları kamuoyuna duyurmak niyetinde olduklarını" söylüyor."Şu an 200 işçi ile 6 arkeolog çalışıyor arazide. Normalde bir arkeolog 6 işçiyle çalışır. Bu durum nedeniyle şantiyede kontrol sorunu yaşanıyor.

 kd

KEPÇE TARTIŞMASI

Arkeologlar, kazının bir an önce bitirilmesi için baskı uygulandığını ve çalışma sahasına kepçelerle girildiğini öne sürdü.

Kazı ekibinin başında bulunan Arkeoloji Müzesi Müdürü Dr. İsmail Karamut ise çalışan kepçelerin kazı sonrasında çıkan balçığı yüklemek amacıyla kendileri tarafından sokulduğunu, kazının erken bitecek olması nedeniyle buradan maaş alan arkeologların kamuoyunu yanlış bilgilendirdiğini belirtiyor.

Eyleme, Arkeologlar Değneği İstanbul Şubesi, Yapı-Yol Sen, Sine-Sen, Umut Kooperatifi, Çağrı Merkezi Çalışanları Derneği de destek verdi .

 

Yapılan Basın Açıklamasının Metni Aşağıdadır.

Basına ve Kamuoyuna;

Yenikapı’da Arkeolojik sit alanı üzerine inşaat yapılmasını öngören Marmaray ve Metro projeleri nedeniyle İstanbul Arkeoloji Müzelerinin başkanlığında sürdürülen kurtarma kazıları yaklaşık dört yıldır sürdürülmektedir. Kazılar, İstanbul Arkeoloji Müzeleri’ne bağlı arkeologların yanı sıra elliden fazla serbest arkeolog, restoratör, fotoğrafçı, sanat tarihçi ve yüzlerce işçinin katılımıyla gerçekleştirilmektedir.

Söz konusu bölgelerde yürütülen kurtarma kazıları sayesinde İstanbul’un 8000 yıllık tarihi gün ışığına çıkarılmış, şu ana dek bulunan 32 batık ile birlikte 20.000 eser de Dünya kültür mirasına armağan edilmiştir.

Ancak, İstanbul gibi kültür tarihinde çok önemli bir yere sahip ve 2010 yılı Avrupa Kültür Başkenti projesine ev sahipliği yapacak bir şehrin tarihine ışık tutan kurtarma kazılarında ne yazık ki her şey göründüğü ya da söylendiği gibi tozpembe değildir!

Yaşanılan tarih ve kültürel değer katliamı nedeniyle Dünya Kültür Mirası listesinden çıkarılma tehdidiyle karşı karşıya kalan İstanbul’un Yenikapı Marmaray ve Metro istasyonları şantiyesinde bilimsel bir kazı yürütmek amacıyla büyük bir özveriyle yaz-kış sıcak-soğuk demeden çalışan biz serbest arkeolog, restoratör, fotoğrafçı ve sanat tarihçilerin karşısına sürekli engeller çıkartılmaktadır! İlgili iş kanununun maddeleri uyarınca gerçekleştirilen hak arama çabalarımız ise işten çıkarmalarla bastırılmaya çalışılmaktadır!

Kazıların bilimsel yürütücüsü olan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, kazı stratejisini belirlemekle birlikte, alanda görev yapacak arkeolog, sanat tarihçi, restoratör-konservatör, fotoğrafçı, mimar vb. uzmanların seçiminde ve sayısında tek yetkilidir. Çalışanlar bilimsel sorumluluk olarak müzeye, özlük hakları bakımından taşeron firmalara bağımlıdırlar. Meslektaşlarımız müze ya da üniversite çalışanı olmadığından "serbest arkeolog" olarak nitelendirilmekte; "serbest arkeolog" niteliği yasalarla tanımlanmadığından, bu sıfatla çalışan meslektaşlarımız görev, yetki ve sorumluluk bakımından büyük bir karmaşa yaşamakta ve çoğu zaman taşeron firma ve yüklenici firmalarla karşı karşıya kalmaktadırlar.

Son olarak 4 Eylül 2008 tarihinde Yenikapı Metro projesi kazısında üç arkadaşımız sudan sebeplerle işten çıkarılmıştır.

İstanbul Büyükşehir Belediye’sinin bünyesinde ve Yüksel-Reha-Güriş ve Başyazıcıoğlu firmalarının oluşturdukları Anadolu Metro Ortaklığı’nın yüklenicisi olduğu Yenikapı Metro projesinde çalışan arkeolog ve işçiler iki ay boyunca maaşlarını alamamış ve bu konuda yaptıkları bütün girişimler sonuçsuz kalmış ve yapılan telefon görüşmelerinde de sonuç değişmemiştir. Bunun sonucunda ilgili 4857 sayılı iş kanunun 34. maddesi uyarınca çalışanların anayasal haklarına dayanarak 8-9 Ağustos 2008 tarihlerinde iş durdurulmuş ve ödenmeyen iki aylık maaşların ödenmesiyle tekrar iş başı yapılmıştır.

Bu yaşanılan olayların ardından 4 Eylül 2008 günü iki serbest arkeolog ve bir sanat tarihçi arkadaşımız finansal sorunlar ve kadro daraltma gibi bahaneler gösterilerek işten çıkarılmıştır. Ancak şirket yetkilileri, yapılan işlemin söz konusu tarihlerde gerçekleşen iş durdurma eylemiyle ilgili olduğunu sözlü olarak ifade etmişlerdir.

Yaşananların biz arkeologlar için daha üzücü boyutu ise bizleri işe alan ve Kurtarma kazılarının başkanlığını yapan İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nin işten çıkartmalar karşısında sessiz kalması ve bu sorunun bizzat korumakla ve kazısını yapmakla yükümlü olduğu alanda çalışan arkeologlarla taşeron şirketler arasındaki bir problemmiş gibi tavır takınarak bizlerle mesleki dayanışma içine girmemiş olmasıdır.

Yaşanılan son işten çıkartmalarla birlikte Yenikapı Metro Projesi’nde sürdürülen arkeolojik kazılarda yaklaşık 40.000 metrekarelik bir alanda çalışan 200 işçiye karşılık onları denetleyecek ve kazının bilimsel yükünü omuzlayacak arkeolog sayısı 6’ya düşmüştür. Bu durum arazide çalışan arkadaşlarımızın kapasitelerinin çok çok üzerinde bir iş yüküyle karşı karşıya kalmalarına ve dolayısıyla da böylesi önemli bir arkeolojik kazı için yeterli bilimsel çalışmanın yürütülememesine neden olmaktadır!

Dünya Kültür Mirası’nın, kurtarma kazılarını kendi inşaat projeleri önündeki bir engel olarak algılayan şirket politikalarıyla korunamayacağı açıktır! Söz konusu kurtarma kazıları yetişmiş kalifiye arkeologların yanına yeni arkeologlara ihtiyaç duyarken işten çıkartmalarla kazı ekibinin küçültülmesi, gizlenmeye çalışılan apaçık gerçeğin bir göstergesidir!
Bizler Yenikapı Metro ve Marmaray projelerinde çalışan serbest arkeolog, sanat tarihçi, restoratör ve fotoğrafçılar olarak önümüze çıkarılan engellere ve yapılan baskılara rağmen kurtarma kazılarını arkeolojik etikten ve bilimsellikten taviz vermeden sürdürmeye kararlıyız.

Bu bağlamda anayasal haklarını aradıkları için işten çıkartılan arkadaşlarımızın işlerine geri döndürülmelerini talep ediyor, haklı mücadelemizde sendikaların, meslek odalarının, sivil toplum kuruluşlarının ve demokratik kitle örgütlerinin desteğini bekliyor ve 2010 yılında Avrupa Kültür Başkenti olmaya hazırlanan İstanbul’un kendi tarihine sahip çıkacağını ümit ediyoruz!

Kamuoyu vicdanına sunulur!

Destekleyen Kurumlar:

Arkeologlar Derneği İstanbul Şubesi                                                                                                       Kesk Yapı-Yol Sen İstanbul Şubesi
Disk Sine-Sen İstanul Şubesi
Umut Kooperatifi
Çağrı Merkezi Çalışanları Derneği

 

Kaynak:                                                                                                                                                                              http//www.bianet.org/                                                                                                                                                                 Cumhuriyet                                                                                                                                     http://www.gercegecagrimerkezi.org/

 

 

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: kentvedemiryolu.com