Kent ve Demiryolu Menü

Kalıcı Başlantı:

Prof.Dr.G.Evren Marmaray’ da En Zayıf Halka Tüp Geçiştir.

(yorumlar kapalı)

 kdMarmaray Projesi hakkında yazılı görüşünü sorduğumuz Prof. Dr. Güngör EVREN, projenin başta üç işleve yönelik planlandığını, ancak daha sonra iki işlevin yalnız İstanbul Kent içi ulaştırmasına hizmet edecek şekilde değiştirildiğini, eğer başlangıçtaki üç işlevi yapacak deniyorsa bu durumda projede bütünlüğü sağlayan "tüp" ün en zayıf halka olduğunu dile getirmiştir.

 

 

                          Prof. Dr. Güngör EVREN’in Marmaray’la ilgili görüşü: 

 

Başlangıçta "Boğaz Tüp Geçişi "olarak adlandırılan Marmaray üç işleve yönelik olarak planlanmış ve beklentiler hep bu kapsamda olmuştur. Bu işlev:          İstanbul ulaştırması,          Anadolu-Trakya bağlantısı ile demiryolunun ulusal bağlamda fiziksel kesintisi olmayan bütünlük kazanması          Asya-Avrupa bağlantısı için etkin bir transit geçiş sağlanması.  kdBu işlevler için yalnız tüp geçişin değil, banliyö hatlarının, yüksek hızlı demiryolu ve yük taşımacılığı için ilgili hatların bir bütün olarak tasarımlanarak yapımı gerekmektedir. Yani kaçınılmaz olarak, yapılmakta olduğu gibi abartılı olmaksızın,  banliyö hatlarının iyileştirilmesi ve taşıtların çağdaş ulaştırma gereksinimlerine uygun biçimde yenilenmesi gerekmekteydi. Ana hatların da benzer biçimde geliştirilmesi söz konusuydu.  

Bu bütünlüğü sağlayan zincirin en zayıf halkası,  belirtilen işlevlerle ilgili bütünün etkinliğini kd (performansını) sağlayacaktır. Üzülerek belirtmek gerekir ki,  Marmaray’ da en zayıf halka tüp geçiştir. Çünkü tüm uyarılara karşın,  yalnız iki hattın Boğazı geçmesine olanak verecek biçimde gerçekleştirilmektedir. Yani ana hat trenlerinin geçişini göz ardı eden bir yaklaşım egemendir.  

Bu durumda, kentsel ulaştırma dışındaki işlevlerin yerine getirilmesi büyük ölçüde olanaksızlaşmaktadır. Bu gerçek karşısında banliyö kesiminde üçüncü hattın anlamı kalmamaktadır.

 

Bu amaçla, tarihi, doğal ve kültürel değeri olan bu hatların ve çevresinin zarar göreceği, ulaştırma anlamında da yararı olamayacak girişimlerin durdurulması en doğru davranış olacaktır. İstasyon yerlerinin değiştirilmesi ve benzeri türden zorlama girişimlere de gerek yoktur. Mevcut durumun çağdaş teknolojilerle yenilenmesi ile yetinilmelidir.  

Hele, Marmaray adı verilen uygulamaların doğal sonucu imiş gibi gösterilerek Haydarpaşa ve Sirkeci İstasyonlarının istasyon kimliklerinin ortadan kaldırılarak çevreleri ile birlikte ranta yönelik başka amaçlar için kullanılmaya çalışılması kabul edilebilir bir durum değildir. Yüksek hızlı yolcu treni olarak adlandırılan ve Gebze veya daha öncesinde hızını anahat trenleri hızına düşürecek olan özel trenlerin tüpten geçiş için günlük yoğun kentsel trafik içinde yer bulması olanaksız gibidir.

 

Öte yandan bu özel trenlerin İstanbul içinde Anadolu yakasında bile hangi İstasyonlardan yararlanacağı belli değildir. Diğer yakanın durumu, trenlerin tüpü geçiş sorunu nedeniyle zaten daha da belirsizdir. Bu konular uygun çözümlere kavuşmadan Haydarpaşa ve Sirkeci ile ilgili başka planlar yapmanın hiç bir dayanağı bulunmamaktadır. Görüldüğü gibi, Marmaray’ın içinde bulunduğu sistem bütünlük içinde planlanmamıştır.   

 Bu nedenle, kentsel ulaştırma yanında yüksek hızlı trenler ve yük taşımacılığına ilişkin sorunlara akılcı çözümler getirilmeden yapılacak gerek banliyöler gerekse Haydarpaşa ve Sirkeci Garları ile ilgili tasarım ve uygulamalar geri dönülmesi olanaksız zararlar ve tarihsel sorumluluklar doğuracaktır.    

                                                                           Prof. Dr. Güngör EVREN

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: kentvedemiryolu