Kent ve Demiryolu Menü

Kalıcı Başlantı:

TRENİMİZE DOKUNMA..-1

(yorumlar kapalı)

YÖN LEVHASI: HAYDARPAŞA – ESKİŞEHİR – HAYDARPAŞA

baskent-ekspresi-yon-levhasi.jpgTCDD’nin YHT projelerini hayata geçirmek amacıyla yaptığını söylediği çalışmalardan dolayı, 01 Şubat 2012 tarihinden itibaren Haydarpaşa Kalkış/Varışlı banliyö trenlerinden başka hiçbir tren çalıştırılmayacağından İstanbul’un en büyük merkez garlarından Haydarpaşa’nın Anadolu ile bağlantısı kesilecek işe, okula, hastaneye, akraba ziyaretine velhasıl gittiği her yere ulaşırken treni kullanan yolcular büyük mağduriyet yaşayacaklar. YHT çalışmaları Marmaray ile birleştirilerek Mart sonu itibariyle Gebze-Pendik arası onu müteakiben Pendik – Haydarpaşa ve (Sirkeci garı kapatılarak) Sirkeci – Halkalı arası da tren trafiğine kapatılacaktır. Böylece Bütün dünyada gelişmiş ülkeler raylı taşımacılıklarını koruyup geliştirirken siyasi show nedeniyle halka dayatılan YHT uğruna Şehr-i İstanbul trenler açısından tığ teber şahımerdan kalmaya mahkûm edilmiş olacaktır.

Bu uygulamalar TCDD’nin Yeniden Yapılanma adı altında tasfiye edilmesi (Özelleştirilmesi) için 1995 yılında dünya bankasının finansörlüğünde bir Amerikan şirketi olan Booz Allen&Hamilton ve 2005 yılında Kanada’lı firma olan CANAC’ a hazırlatılan raporlar doğrultusunda yapılan işlemlerdir.

Bu raporlarda “kar etmeyen istasyonları kapatın hatta siyasi iktidar değişikliklerinde bir daha kullanılmaması için yıkın yok edin, kar etmeyen trenleri seferden kaldırın, bunların yerine büyük kentler arasında PRESTİJ trenleri çalıştırın” denilmektedir. TCDD’nin YHT’si işte bu raporda sözü edilen PRESTİJ trenidir.

Bizler TCDD’nin içinde TCDD kültürü ile yetişmiş olan demiryolu emekçileri olarak, TCDD’nin özelleştirilmesine baştan beri karşı çıktık, her zaman kamusal işletmecilikten yana olduk ve bunun sosyal devlet anlayışı doğrultusunda anayasa ile TCDD’ye verilmiş bir görev olduğunu söyledik, savunduk ve bu uğurda mücadelemizi sürdürüyoruz.

Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi ve BTS İstanbul 1 No.lu Şube’nin yürütücülüğünü yaptığı sivil toplum kuruluşu, emek ve meslek örgütü ve siyasi parti olmak üzere 81 örgüt tarafından desteklenen “Haydarpaşa Dayanışması” olarak bileşenlerle yapılan toplantılarda alınan karar üzerine; Endüstriyel ve kültürel miraslarımıza sahip çıkmak, Haydarpaşa ve Sirkeci garlarının trensiz bırakılmaması, demiryollarının ulaşıma kapatılmaması, trenlerin seferden kaldırılmaması, YHT hattının başka bir güzergahtan yapılması, Ulaşım hakkının ihlal edilmemesi taleplerimizle 28.01.2012 günü saat 08.00’de Haydarpaşa’dan hareket eden E 43042 lokonun çektiği Başkent Ekspresine bindik. Trenin 6. Vagonu tamamen bize aitti. Yolculuğumuz sırasında karton tabakaların üzerine “ÖZELLEŞTİRMEYE HAYIR-TREN GELSİN, HOŞ GELSİN- FERMAN PADİŞAHIN GARLAR BİZİMDİR- ULAŞIM HAKTIR ENGELLENEMEZ – KARAYOLU DEĞİL DEMİRYOLU – EMNİYETLİ KONFORLU EKONOMİK GÜVENİLİR İNTERNETLİ TEK YOL DEMİRYOLU – HAYDARPAŞA TRENSİZ OLMAZ – YHT DOĞRU YOL YANLIŞ” yazarak dövizlerimizi hazırladık. Koyu demiryolu, trenli sohbetlerimiz ve neşeli bir yolculuktan sonra Eskişehir’e vardık. “TRENİME DOKUNMA Toplum Kent ve Çevre için HAYDARPAŞA DAYANIŞMASI” yazan Pankartımızı açtık, düdüklerimiz, çıngıraklarımız, dövizlerimiz, alkışlarımız, ıslıklarımız ve sloganlarımızla perondan gara doğru yürüyüşe geçtik. Eskişehir garında bizi alkış ve sloganlarla BTS Eskişehir Şubesinin organizasyonunda KESK Şubeler platformu karşıladı.. Seslerimizi birleştirdik sloganlarımızı atarak gar içine yöneldik… 

trenime-dokunma-1.jpg-DEMİRYOLU HALKA KAPATILAMAZ

-ULAŞIM HAKTIR ENGELLENEMEZ

-ÖZELLEŞTİRMEYE HAYIR

-ZAM ZULÜM İŞKENCE İŞTE AKP

-SUSMA SUSTUKÇA SIRA SANA GELECEK

-FERMAN PADİŞAHIN GARLAR BİZİMDİR

 

Garda bekleyen yolcuların yoğun ilgisi ve katılımı oldu. Daha sonra BTS İstanbul 1. No.lu Şube Başkanı Hasan BEKTAŞ giriş konuşmasından sonra basın açıklamasını okudu.. Basın açıklaması; alkışlar ve sloganlarla desteklendi. Daha sonra oradan ayrıldık BTS Eskişehir Şubesinin temin ettiği minibüslere binerek Enveriye’ye Demiryollarını ulusallaştıran, ilk kurucu Genel Müdürümüz Behiç ERKİN’in mezarına gittik ve ona demiryollarında yapılan yanlışlıkları, siyasi uygulamaları anlattık, kendisiyle dertleştik, minnet duygularımızı tekrarladık, Alkışlarla anıt mezardan ayrıldık.

Enveriye’den tekrar minibüslerle Eskişehir merkezine geldik köfte-çiğ börek-salata ve tatlıdan oluşan öğlen yemeğimizi yedik.

Eskişehir’e kadar gelmişken, tamamen Türkiyeli işçilerin emeği ile hem de Eskişehir Demiryol fabrikasında imal edilen ve siyasi dalaverelere kurban edilerek o kadar emeği yok sayılan ilk Türk otomobili DEVRİM’i görmek için TÜLOMSAŞ’a gittik. Grupça heyecan içinde bahçeyi geçerek camekânların içinde sergilenen otomobili gördük, hatıra fotoğrafları çektik. Bir de ilk türk lokomotifi KARAKURT’u görmek istedik ama onu görmek için gerekli izin alınamadı. Biraz hüzünlü biraz sevinçli TÜLOMSAŞ’dan ayrıldık, artık serbest saatler başlamıştı.

Bizler Odunpazarı evlerini görmeyi tercih ettik, ee oraya giderken de “Karakedi”den meşhur Eskişehir bozası içmeyi ihmal etmedik… Hamamyolu’ndaki rengârenk köprülerinden bir o tarafa bir bu tarafa geçerek Odunpazarı’na ulaştık. Gerçekten güzel restore edilmiş, el sanatlarının, lüle taşı takıların, hediyelik eşyaların ve cam eserlerin sergilendiği yerleri gezdik. Ufak tefek hatıra eşyalar aldık.

Atlıhan’da yorgunluk çaylarımızı kahvelerimizi içtik. Gardan çok uzun zaman uzak kaldığımızı fark ederek hemen taksilere atlayıp tekrar Eskişehir garının yolunu tuttuk.

19.45’te hareket etmesi gereken trenimiz saat 20.00 de hareket etti.

Herkes yorgundu ama bir daha uzun süre böyle tren seyahati yapamayacağımızın bilinciyle kendimizi restoran vagona attık.. Dertleştik, sohbet ettik,fotoğraflar çektik, türküler söyledik, ağladık….

Son günlerde trenlerin sıkça deray ettiği Pamukova’dan itibaren 7,5 km demiryolu boyunca süratimiz 20 km/s olarak seyir ettik.

Demir tekerleğin her dönüşünde içimizi bir hüzün sardı…

Konvansiyonel Trenle Yaptığımız Eskişehir yolculuğunun son olmaması dileğiyle Haydarpaşa’ya geri dönüldü.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: kentvedemiryolu