Kent ve Demiryolu Menü

Kalıcı Başlantı:

Teli Basarım Suspantu Ederim.

(yorumlar kapalı)

resimKESK ve Kamu-Sen’in 25 Kasım 2009 tarihi için almış olduğu; bir günlük "UYARI GREVİ" kararı tüm baskı, tehdit ve gözaltlılara rağmen demiryollarında 24.11.2009 tarihi saat 00.00 ila 25.11.2009 tarihi saat 00.00 saatleri arasında gerçekleşdi. Grevin ilk saatlerinde Balıkesir’de demiryolcular gözaltına alındı. Grevin ardından tahkikat başlatan TCDD Yönetimi BTS Üyesi 10, TUS üyesi 6 demiryolu çalışanını görevden uzaklaştırdı.

Grev esnasında yaşananlar

24 saatlik grev esnasında Romanya’dan İstanbul’a gelmekte olan Bosfor Ekspresi Kapıkule Garında, Yunanistan’dan gelmekte olan Dostluk Ekspresi Uzunköprü İstasyonunda bekletilmiş, Haydarpaşa’dan Ankara’ya gitmekte olan Anadolu Ekspresi, Fatih Ekspresi, Güney Ekspresi, İç Anadolu Mavi Treni ve Ankara Ekspresi Arifiye’de (Adapazarı) durdurulmuş, bu trenlerden Fatih Ekspresi zorla yürütülürken, Anadolu Ekspresi ise Sakarya Valisinin arabuluculuğu sonucu yolcuların daha fazla mağdur olmaması için Eskişehir’e kadar gitmesine izin verilmiş, Ankara’dan Haydarpaşa’ya gitmekte olan Ankara Ekspresi, Anadolu Ekspresi ve Fatih Ekspresi Eskişehir Gar’da tutulmuş, Ankara’dan Haydarpaşa’ya gidecek Boğaziçi Ekspresi çıkartılmamış, Konya’dan Haydarpaşa’ya gitmekte olan Meram Ekspresi ve Haydarpaşa’dan Konya’ya gitmekte olan Meram Ekspresi ile Adana’dan Haydarpaşa’ya gitmekte olan İç Anadolu Mavi Treni Enveriye’de (Eskişehir) tutulmuş, Konya yönüne gidecek olan Meram Ekspresi Kütahya’dan polis tarafından getirilen makinistler marifetiyle yürütülmüş, İzmir Bölgesinde; Uşak Ekspresi, Ege Ekspresi, Bandırma–Ödemiş-Aydın-Söke yolcu trenleri dahil hiçbir tren çalıştırılmamış, Kars’ta; Akyaka Bölgesel Yolcu Treni ile Doğu Ekspresi çıkarılmamış, Adana, İskenderun, Mersin, Gaziantep ve Konya’da hiçbir tren çalıştırılmamış, Adana’dan Diyarbakır’a gitmekte olan Yolcu Ekspresi Fevzipaşa’da tutulmuş, Kayseri’den Adana’ya gidecek Erciyes Ekspresi çıkartılmamış, Diyarbakır, Kurtalan, Batman Yolcu trenleri ile Kurtalan’dan çıkacak olan Güney Ekspresi çıkartılmamış, Ankara (Sincan-Kayaş), İstanbul (Sirkeci-Halkalı ve Haydarpaşa-Gebze) banliyö sefer yapmamış, İstanbul’dan Çerkezköy ve Edirne’ye gidecek 2 yolcu treni İstanbul(Sirkeci) Garından çıkartılmamış, Haydarpaşa Garından çıkması gereken Eskişehir Ekspresi, Doğu Ekspresi çıkarılmadı. Haydarpaşa-Adapazarı arasından çalışan 6 Bölgesel Yolcu Treni çalıştırılmamış, Karabük’ten Zonguldak yönüne gitmesi gereken bölgesel yolcu treni çıkartılmamıştır. Ancak TCDD yönetimi grevi kırmak için mevzuatı hiçe sayarak bazı trenleri eksik personelle çalıştırmıştı.

Grevin Ardından

Grevin ardından TCDD üst yönetimi arasında bundan sonraki grevlerin önünü kesmek amacı ile fikir jimnastiği yapıldığı duyumları alınmıştı. Tartışılan konuların başında kurumun Makinist unvanlı personel ihtiyacının karşılanmasında 657, 399 sayılı yasa ve KPSS sınavı dışında hizmet alımı şeklinin uygulanma şansının olup olmadığı idi.

Bugün 08.12.2009 tarihinde BTS (Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası) tarafından yapılan açıklamada TCDD Yönetiminin

25 Kasım Uyarı Grevinizin ardından suspantuya başvurduğu ifade edilmiştir.

KESK ve Kamu Sen tarafından Toplu Görüşmeye Son verilmesi ve Toplu Sözleşmenin hayata geçirilmesi başta olmak üzere pek çok konudaki taleplerin hükümet tarafından uygulanması amacıyla tüm yurtta uyarı 25 Kasım’da grevi yapılmış, bu grevle yaşam tümüyle dururken, kamu çalışanlarının haklı talepleri tüm kamuoyuyla paylaşılmıştı.

Konfederasyonların aldığı karar doğrultusunda ve yasalarla tanınan haklara dayanarak ve anayasal haklar doğrultusunda demokratik tepkilerini göstermek amacıyla 25 Kasım Uyarı Grevine katılan demiryolu çalışanlarından 16 personel TCDD Genel Müdürlüğüce (Teftiş Kurulu talebi ile) hukuksuz bir şekilde suspantu (işten el çektirme) edilmeye başlanmıştır.

SIRA

ADI SOYADI

UNVAN

BÖLGE

İŞYERİ

SENDİKADAKİ GÖREVİ

1

Yaşar YALÇIN

TTM

3.BÖLGE

Alsancak Gar Müdürlüğü

BTS İzmir Şube üyesi

2

Şemistan ÇETİN

Makinist

3.BÖLGE

Balıkesir Depo Müdürlüğü

BTS Balıkesir Temsilcisi

3

Ali Rıza GÜLTEKİN

Makinist

3.BÖLGE

Balıkesir Depo Müdürlüğü

BTS İzmir  Şube Üyesi

4

Akın EKER

Makinist

3.BÖLGE

Balıkesir Depo Müdürlüğü

BTS İzmir  Şube Üyesi

5

Oğuz ÖZÇAMLI

Memur

3.BÖLGE

Malzeme Müdürlüğü -İZM

BTS İzmir  Şb. Yöneticisi

6

Özcan GÖKÇAY

Makinist

3.BÖLGE

Balıkesir Depo Müdürlüğü

TUS Üyesi

7

İbrahim GÜLLÜCE

Kondüktör

2.BÖLGE

Ankara Gar Müdürlüğü

TUS Üyesi

8

Uğur BARAN

Kondüktör

2.BÖLGE

Ankara Gar Müdürlüğü

TUS Üyesi

9

Dursun GÖZEN

Makinist

7.BÖLGE

Eskişehir Depo Müdürlüğü

TUS Eskişehir Şb Bşk.

10

Hazım ENGİN

Trf. Kontrolörü

1.BÖLGE

H.Paşa TSİ Kumanda Mrk.

BTS Üyesi

11

Gürdal UZUNKAYA

Trf. Kontrolörü

1.BÖLGE

H.Paşa TSİ Kumanda Mrk.

BTS Üyesi

12

Cihat KORAY

   

TUVASAŞ İd. İşl. D.Bşk.

TUS Sakarya Şb. Bşk.

13

Muhittin TOPAL

Servis Md. Yr.

6.BÖLGE

Eğitim Müdürlüğü

TUS Adana Şb. Başkanı

14

Mehmet GÖK

Yüksek Müh.

6.BÖLGE

Taşınmaz Mallar Müd.

BTS Adana Şube Başkanı

15

Ahmet AVŞAR

Büro Şefi

6.BÖLGE

Mali İşler Müdürlüğü

BTS Adana Şb. Sekreteri

16

Tonguç ÖZKAN

Revizörlük Md. Yr.

6.BÖLGE

Vagon Bk.Onr. Atl. Md.

BTS Adana Şb. Hukuk Sekr.

 

Suspantu edilenlerin listesindeki unvan dağılımına bakınca TCDD’de Grevlerin önüne geçebilmek için Makinistlik dışında birçok unvanda da hizmet alımına gidilmesi gerekecektir. Ancak burada TCDD yönetiminin bilmesi gereken bir konu vardır. Hizmet alımı sonucu sağlık ve eğitim alanında işe alınan sözleşmeli kamu çalışanları da 25 Kasım Grevinde katılmışlardır.

Gelişmeler üzerine BTS Genel Merkezi Şubelerinden izlenecek yol için görüş ve önerileri toplamıştır.

 

İlk aşamada hukuki süreç başlatılarak "Yürütmeyi Durdurma" talepli dava açılması ve görevden alınma emrini veren merciler hakkında suç duyurusu yapılması, yapılacak girişimlerin sadece 10 BTS üyesini değil, eylem nedeniyle suspantu edilen herkesi kapsayacak şekilde olması, Genel Müdürlük ve Bölge Müdürlükleri önünde basın açıklaması ve oturma eylemi yapılarak kamuoyu bilgilendirilmesi, sonuç alınamadığında da acilen "üretimden gelen gücün" kullanılması için karar alınması önerileri BTS Genel Merkezine iletildiği öğrenilmiştir.

resim

TCDD’de çalışanlar yıllardır iki ayrı sözcükle tehdit edilip yıldırılmakta ve zaptı-rap altına alınmaya çalışılmaktadır.

 

Memur statüsünde olanlara " teli basarım suspantu ederim ha"

 

İşçi statüsünde çalışanlara ise "yövmiyeni delerim ha"

 

Suspantu veya Görevden Uzaklaştırma

Görevden uzaklaştırma yetkisi, bir önlem ve tedbir niteliğinde olup, ceza maksatlı ve zarar vermek amacı ile kullanılması hukuken mümkün değildir.

Zaten 657 sayılı yasanın 137.maddesinde de "Görevden uzaklaştırma, Devlet kamu hizmetlerinin gerektirdiği hallerde, görevi başında kalmasında sakınca görülecek Devlet memurları hakkında alınan ihtiyati bir tedbirdir." şeklinde açık ve net bir tanımı da bulunmaktadır.

Ayrıca bu tedbirin uygulandığı soruşturmalarda, soruşturmayı başlatma süresi 10 iş günü ile sınırlandırılmış, soruşturmanın sürüncemede bırakılıp görevden uzaklaştırma halinin fiili olarak uzatılmasının önüne geçilmek istenmiş ve aksi yönde davranan yöneticilerin cezalandırılmaları 657 sayılı yasanın 139.maddesinde öngörülmüştür.

Bu tedbir niteliğinde ki yetkinin yasa ile düzenlenmesinde ki temel amaç; sorunlu kamu görevlilerinin görevleri başlarında kalmaları halinde, çalıştıkları kuruma veya bu kurumun hizmetlerinden faydalanan vatandaşlara zarar vermelerine engel olmak, açılan soruşturmaların sağlıklı yürütülmesi ve delillerin karartılmasının önüne geçilmesi için kamu görevlisinin, görevi ile fiilen ilişkisinin kesilmesinin sağlanmaktır.

Başbakanlığın 2005/14 sayılı Genelgesinin 3.maddesinde "Kamu görevlisi hakkında görevden uzaklaştırma tedbiri, ancak ilgili personelin yürütmekte olduğu görevin yürütülen soruşturmayı etkileyeceği yönünde açık ve güçlü bir ihtimal bulunması halinde uygulanacaktır." şeklinde güncel ve uyulmaması halinde sorumluluk doğurabilecek biçimde idarece en üst seviyede kural getirilmiştir.

Yani, görevden uzaklaştırmaya aday memurun yürüttüğü görev, yürütülen soruşturmayı etkilemeyecek seviyede ve fiili durum içinde ise, görevden uzaklaştırma tedbirinin uygulanması Başbakanlık emrinin ihlal edilmesi anlamına gelecektir.

Danıştay 5.Dairesinin 25.05.1985 tarih ve 82/811 esas, 83/4210 sayılı kararında da (http://www.danistay.gov.tr )"görevden uzaklaştırma, ilgililer hakkında yapılacak soruşturmanın esenliğini sağlamak amacıyla uygulanan geçici bir işlem olup, bir memurun görevden uzaklaştırılabilmesi için hakkında soruşturma açılması veya mahkemelerce cezai kovuşturma yapılması ve ilgilinin iş başında kalmasının gördüğü kamu hizmeti bakımından sakıncalı bulunması gerekmektedir." şeklinde açıklama ve tespitler ile görevden uzaklaştırma tedbirinin kapsamı ve anlamı beli ölçüde ifade edilmiştir.

20.04.1988 tarihli Başbakanlık Devlet Personel Dairesi Başkanlığının görüş yazısında (http://karar.memurlar.net/gorus/category.aspx?id=37)"657 sayılı Kanunun görevden uzaklaştırmaya dair 137-145 nci maddelerinde yer alan ifade ve hükümlerden görevden uzaklaştırılanların memuriyet sıfatlarının devam etmekte olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Bu itibarla ilgililerin görevden uzaklaştırıldıkları süre zarfında da memuriyet sıfatından kaynaklanan yükümlülüklere uymak zorunda oldukları açıktır." şeklinde görevden uzaklaştırma tedbirinin kapsamına ve sonuçlarına işaret edilerek, görevden uzaklaştırılan memurun göreve gelme yükümlülüğü haricinde ki sorumluluklarının da devam ettiğine dikkat çekilmiştir.

Başbakanlığın 2005/14 sayılı Genelgesinin 3.maddesinde "Kamu görevlisi hakkında görevden uzaklaştırma tedbiri, ancak ilgili personelin yürütmekte olduğu görevin yürütülen soruşturmayı etkileyeceği yönünde açık ve güçlü bir ihtimal bulunması halinde uygulanacaktır." Hükmü göz önüne alındığında görevden uzaklaştırılan 16 TCDD çalışanının yürütülen soruşturmayı etkileyeceği yönünde ciddi bulgulara erişmiştir TCDD yönetimi. Bu ciddi bulgular kamuoyu ile paylaşılmalıdır. 25 Kasım eylemi basının ve kameraların önünde gerçekleşmiş olup kimsenin bir şey gizlemesine delil karartmasına imkan ve de gerek de yoktur. Sadece 16 çalışlanın engel olduğu trenler değil bir sürü tren 25 KASIM da çalışmamıştır. Bu durumda TCDD 25 Kasım eylemine katılan tüm çalışanları görevden uzaklaştırmalıdır. 25 Kasım grevinin ardında TCDD idaresi "demokratik açılım" yaparak örgütlü çalışanları ve taleplerini anlaması gerekirken, yılların baskı uygulama şekli olan "teli basmış" 16 demiryolu çalışanını görevden uzaklaştırmıştır.

Grev yapan sendikalar yasal kurumlardır. Yasa dışı kurumlar değildirler. Hatta biri üye çoğunluğunu sağlamış 4688’e göre TCDD’de yetkili  yetkili sendikadır. 25 Kasım Grevini hangi sendikaların yaptığı bellidir.

Ancak TCDD yönetimi reklama girer anlayışını sürdürerek 25 Kasım Grevini yapan sendikalara resmi yazışmalarında isimleri ile hitap etmek yerine "bazı sendikalar" diye ifade etmektedir.

Bazıları Grev Yapar, Bazıları da Suspantu

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: kentvedemiryolu