Gözde Haydarpaşa
Haydarpaşa şimdilerin trensiz, yolcusuz garı. Oysa daha bir kaç yıl önce hala İstanbul’a gelenlerin ilk durağı, demir vagonların vatanıydı. Sonra yangın çıktı ve “Haydarpaşa Port” geldi. Yavaşça kaydı ellerden Haydarpaşa. Onlarca haftadır bir grup eylemci günün farklı saatlerinde “Haydarpaşa halkındır satılamaz” şiarı ile denize açılan o tarihi merdivenlerinde oturma eylemleri, konserler, şiir dinletileri düzenlediler. Halkın her gün dokunduğu, içinden geçtiği, beklediği Haydarpaşa Garından vazgeç(e)meyeceklerini göstermek adına.
Devamı için tıklayınız »
Şark (Doğu) Demiryolları kumpanyası tarafından 1850 yılında imal edilerek emekliye ayrıldıktan sonra Haydarpaşa gar önünde sergilenen 23004 nolu buharlı Lokomotif anılarını sayfalarımızla paylaşmıştık. Bu defa de 1874 yılında Krauss firmasınca 1 adet üretilen ve emeklilik günlerini Sirkeci gar önünde geçiren 2251 nolu lokomotif ve onun makinisti İsmail Hakkı Besen’in 24 Aralık 1971 tarihli Tercüman Gazetesinde yayınlanmış olan meslek yaşamındaki anılarını aktarıyoruz.
Kentteki değişimin en önemli simgesi ise istasyondu. Çünkü Anadolu Demiryollarının “merkez-i umumisi” olarak kabul edilen Eskişehir İstasyonu 80 dönümlük arazi üzerine kurulmuştu. Bu alanda istasyon dışında Ankara Konya Haydarpaşa’dan gelecek lokomotifler için depo, makinistler için koğuşlar, bilet alım yeri ve cer atölyesi olarak bilinen büyük taştan bir fabrika vardı.
Marmaray hattı 29 Ekim 2013 tarihinde kısmen açıldı. İstanbul’un tarihi merkez garları şimdilik bu demiryolu hattının dışında kalmıştır. Bu yazı, Haydarpaşa ve Sirkeci (İstanbul) garlarının planlanan Marmaray hattıyla bütünleştirilmesi için kamuoyunun ve karar vericilerin dikkatine sunulan bir öneridir.
İstanbul’un mega bir şantiyeye dönüştürüldüğü bu günlerde, kent önemli bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. 26-27 Ekim 2013 tarihlerinde Yeşil Düşünce Derneği’nin Yunanistan Yeşiller ile organize ettiği bir uluslararası konferans gerçekleştirildi. Çılgın Projeler başlığı altındaki konferansa uluslararası bir ağ olan Unnecessary Imposed Mega Projects (UIMP) Network (Gereksiz ve Dayatılan Mega-Projeler Ağı) temsilcileri katıldılar ve bu projelere karşı yürüttükleri mücadeleleri aktarıp deneyimlerini paylaştılar.
Müştak Erenus (1915-5 Kasım 2002). O da benim demiryolcu kayınpederim Ziya Hatay (1914 – 2009) gibi Şam doğumlu. Sevgili, sevimli, kadir-kıymet bilir; sencil ve sevecen adam; dost şair, cumhuriyetin ilk kuşağından devrimci aydın. Yazanın çizenin, derginin dertlinin kanadına rüzgâr, sırtına duvar olan adam. Yiğit, tok sözlü… İçtenlikli, sıcacık söyleyişli; yaşamın ve yaşamaların hakkını vermiş, aldığı soluğu “hak etmiş” bir kavga adamı. Bir “has adam”. Ataol Behramoğluyazdı en son. Öğrendik ki yaşlılık denilen koya çekmiş yaşam kadırgasını; uzaktan izliyormuş bir zamanlar fırtınakuşu gibi kanatlarına konduğu dalgaları.
Ülkemizde AKP iktidarı süresince temel atma törenlerinde proje imal süresinin tartışılarak indirim yapılması, bitmeyen projelerin açılışının yapılması, projelerin bölünerek kısım kısım açılması ama eksiksiz olarak açılıyormuş gibi reklamının yapılması bir gelenek haline gelmiştir. Yapımı devam eden demiryolu projelerinde de durum farklı değildir.