Kent ve Demiryolu Menü

Kalıcı Başlantı:

Kar Karanlığında Haydarpaşa

İçtenlikle, kederli bir öfkeyle söylediklerinize katılıyorum. Haydarpaşa, kar altındaki yalnızlığıyla kuşkusuz fotoğraftakinden daha hüzün vericidir şimdi. Acıdır, hiç olmadığı kadar. Dahası hiçbir şairin yazmadığı bir yeni şiiri yazmaya başlamıştır kendi özel defterine…

Kentleri, yaşarken öl(dürül)en insanlara benzeten kafaların bu fotoğraftan yansıyan acılı kederi anlamaları, dahası idrak etmeleri olanaksızdır!

kar-karanli__inda-haydarpasa.jpgYapıların ve yapılar üzerinde taşınıp gelen tarihin, insan tatları ve acılarının ayırdına varamayan beyinlerin sofrasından tek martı havalanmaz!

Şimdi anladın mı benim sevgili kardeşim… Şimdi sırası geldi mi; çekegeldiğin o her biri, bir diğerinden güzel Haydarpaşa fotoğraflarından bir seçme ve ardısıra sergi yapmanın tarihsel değer ve önemini. Şimdi anladın mı?…

Anladın mı sözüne sinik kahırlı paylaşım ve kabulü görüp bilmeleri, dosyandaki fotoğrafların kanayan güzelliğini anlaması için birilerinin kırk kere Hacca da gitse içinden çıkamayacakları bir gönül ağrısıdır o.

Gönül insanın kabesidir, yapılar da kentlerin.

Bir kez bile gönül yapmamışların anlayacağı bir denklem değildir bu.

O yüzdendir Tugay Kardeşimin gönlüne çöken ağırlık benim de yüreğime çökmüştür.

Orsay’dan New York’a oradan Haydarpaşa’ya gidip-gelmemde bu yüzdendir.

Eline sağlık, yazı yerini almış toplumsal bellekte. Sonrasını yaşayıp göreceğiz.

1 Şubat 2012 bir demiryolu miladı olarak tarihin defterine düşülmüştür dünden itibaren.

Bu şubat tarihin en uzun şubatıdır. Bir eşi ancak 4 yıl sonra gelecektir! Bence hiç gelmese daha iyi olurdu.

Şubat’ın getirdiği güdüklüğü ve hödüklüğü bakalım hayat tedavi mi edecek, üstüne tüy mü dikecek?

Dedim ya, yaşayıp göreceğiz… Sevgi, selam yeniden

NOT: Fotoğraf Hazım Engin arşividir

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: Ümit Sarıaslan