İstasyon Tuvaletlerinde Bevletmek
Ordu Valisi Ali Kaban’ın müftülükte aldığı "ayakta bevletmek bizim itikadımızca doğru değildir" yorumunu gerekçe göstererek Ordu’da bazı cami tuvaletlerinde kullanılan pisuvarları Ağustos 2009 ayı başında kaldırılması üzerine sosyal hayatın fetvalarla yürüdüğü Osmanlı döneminde tren istasyonlarındaki umumi tuvaletlerin ihale ve yapım aşamasında itikat dikkate alınmış mıdır acaba?
Anadolu Demiryolu inşaat Şirketi Müdürü Mösyö Bidermen’dan yetkili İstanbul’da İşler Müdürü olarak hizmet eden Mösyö KAPP ile İstanbul’da ikamet eden yüklenici Mösyö Josef arasında 02 Ekim 1889 tarihinde imzalanan İzmit Ankara hattı arasında yapılacak binalar ve ekleri için yapılan sözleşmede;
Yolcuların kullanacağı helâların " Çukur duvarları, zemini ve tonozu d (üzeri çizilerek c) harcı ile örülecektir ve f harcı ile sıvanacaktır. Helâ çukuru duvara ankre edilmiş meşe çerçeveli bir kapak ile donatılacaktır. Bu kapak çerçeveye menteşelerle tutturulacak ve kaldırmak için bir halka ile donatılacaktır. Kapı, pencere ve kepenek aynı zamanda da bölmeler çam ağacından yapılacaktır. Ahşap elemanların görünen kısımlarına 3 kat boya sürülecektir. Bölmenin direkleri meşe ağacından olacaktır. Köşe direkleri 3 metre uzunluğunda olacak, üzerinde Türkçe ve Fransızca yazılar bulunan bir levha taşıyacaktır. Zemine kalıcı tuğlalar döşenecek bu tuğlalar c harcı ile örülüp ve 2 cm. kalınlığında f harcı tabakası ile örtülecektir. Helâ oturakları meşe ağacından olacak helâ boruları katranlı meşeden veya pişmiş topraktan yapılacaktır. Pisuarların yer aldığı duvarların yüzeyleri m1,5 metre yüksekliğe kadar zeminde uygulandığı gibi sıvanacaktır. Giriş basamakları kesme taş olacaktır. Her bir helâ kabininin içine tip projeye uygun, musluklu bir çinko yalak yerleştirilecektir. (Moloz taş duvarlara en çok 1,5-2 metre arayla çift sıra tuğladan hatıl yapılmalıdır)
İşçi ve Bekçi evlerindeki helâların "Ahşap elamanlar meşe olan tabanlar dışında çam ağacından olacaktır. Levhalar rendelenmeden ve boyanmadan kaba haliyle kullanılacaktır. Çatı kaba levhalardan bir kaplama tahtası üzerine 4 mm kalınlığında katranlı kâğıtla kaplanacaktır. Kapı dışarıdan basit bir sürgü ve içeriden bir çengelle donatılacaktır. Tip projeye göre helâ kovası içi katranlanmış meşeden olacaktır." şeklinde hüküm bulunmaktadır.
Osmanlı’nın son döneminde cami tuvaletlerinde pisuar var mıydı bilmiyoruz ama istasyonlardaki tuvaletlerde pisuar bulunmasının şartnameye bağlandığını görüyoruz.
(Kızıltoprak İstasyon peron umumi tuvalet Foto Eilif Bozkurt)
Haydarpaşa Gebze arası istasyonlara baktığımızda bu güne intikal eden iki adet istasyon tuvaleti ile karşılaşmaktayız. Bunlardan birisi Kızıltoprak’ta diğeri ise Maltepe’dedir. İstasyonlara yapılan demir parmaklı ihatalar nedeni ile Kızıltoprak’taki tuvalet ihata dışında kalmış olup perondan kullanma fiziki olarak mümkün değildir. Kartal, Maltepe ve Kızıltoprakta’ki istasyon tuvaletleri Marmaray dönüşümüne feda edilmez iseler inadına ayakta kalmaya devam edecek gibi görünmektedirler.
(Maltepe Gar Peron Tuvaleti)
(Kartal İstasyonu ahşap wc)
Haydarpaşa kelimesi geçince Haydarpaşa gar binasındaki tuvaletlerden bahsetmeden geçemeyeceğiz. Tarihi binada bugüne bozulmadan intikal eden tuvalet bulunmamaktadır. Ancak bodrum katında eski karakol nezarethanesinin yanındaki tuvaletin taşı ve fayansları orijinal olarak günümüze intikal etmiştir.
Özürlüler ve İstasyon Tuvaletleri
Eskişehir Ankara arasında YHT (Hızlı tren) nin çalışması nedeni ile büyük bir bütçe ile Eskişehir gar ve çevresinde restorasyon ve düzenleme yapılmıştır. Gösterişe yönelik bu çalışmalar esnasında tuvaletlerde yapılan yenileme çalışmasında ne yazık ki özürlüler unutulmuştur.
Marmaray Projesinden sonra istasyonlardaki tuvaletler
Devlet katında yaptırılan işler şartnameler ile yürümektedir. "DLH Marmaray Projesi Sözleşme CR1 İşveren Şartnameleri Bölüm 16 İstasyonlar" adlı şartname ve içeriğine baktığımızda Halkalı Şehirlerarası İstasyonlar olarak belirtilen Gebze, Pendik, Maltepe, Bostancı, Söğütlüçeşme, Bakırköy dışındaki 29 adet banliyö istasyonunda yalnızca personelin kullanımına mahsus tuvaletlerin inşaa edileceğini görüyoruz.
2 ila 10 dakika sefer aralığında işleyecek trenlerde de tuvalet olmadığını düşündüğümüzde ya yolcuların tuvalet ihtiyacı için mutlaka şehirlerarası istasyon olarak kabul edilen 6 adet istasyondan birine avdet ederek bevletmesi gerekmektedir. Ya da Marmaray’a banliyö istasyonlarına girmeden önce mutlaka ihtiyacını başka bir yerde karşılamalıdır. Ayrıca söz konusu şartnamede şehirlerarası istasyon olarak kabul edilen 6 istasyonda yapılacak olan tuvaletlere özürlülerin kullanımına uygun tuvalet yapılma şartı da konulmamıştır.
Çağın projesi olduğu iddia edilen Marmaray Projesinin sahipleri Julie L. Horan " Çağımızın insanı artık şu gerçeği kabul etmek durumunda, Tuvalet, yaşamın merkezidir." tespitini proje aşamasında dikkate almamışlardır.
Günümüzde işler şartnameler ve sözleşmelerle yürüyor görünse de aslında "kervan yolda dizilir" mantığı ile yola çıktıktan sonra düzenleme yapılmaktadır. Şikâyetlerin artması üzerine belki daha sonraki yıllarda Marmaray İstasyonlarına tuvalet yapılması gündeme gelecektir mutlaka. Belki de bizim bilmediğimiz bir güvenlik sorunu nedeni ile istasyon projelerine tuvalet konmamıştır. Bu gün istasyonlara güvenlik için çöp kutusu konulmamasına denk düşen bir uygulama gibi gözükmektedir.
Tren İstasyonlarındaki Tuvaletlerin Temizliği
Genel kullanım için yapılan istasyonlardaki tuvaletlerin temizliğinin de bir kurala bağlanmıştır. Temizlik görevlisi bulunmayan İstasyonlarda TCDD’nin resmi bir talimatı ile tuvalet temizliği görevi makasçı unvanlı personele yaptırılmaktadır.
"TESİSLER MÜDÜRLÜKLERİ PERSONELİNİN GÖREV, YETKİ VE SORUMLULUKLARINA DAİR YÖNERGE" si TCDD Yönetim Kurulunun 28.06.2008 tarih ve 12/134 sayılı kararı ile kabul edilerek 21.07.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Bu yönergedeki "temizlik görevlisi bulunmayan gar ve istasyonların çevresini, tuvaletlerini ve peronlarını, yazıhane ve bekleme salonlarını temizlemek, sobalarını yakmak, söndürmek ve temizlemek" hükmüne göre ara istasyonlarda çalışan tren teşkil memurlarının (makasçı) görevleri arasında wc temizliği de sayılmıştır. Yukarıdaki söyleme bakarak tren teşkil memurlarına 2008 yılında verilen yeni bir görev zannetmeyelim istasyon tuvalet temizliğini. Bu görev 514 nolu Genel emirle geçmişten bu güne kadar makasçıların yeni ismi ile tren teşkil memurlarınındır.
Temizlik görevlisi bulunan istasyonlarda ise temizlik görevlisi (işçi) tarafından yapılmakta olup kullanım yine ücretsizdir.
Büyük gar ve İstasyonlarda ise tuvaletler ihale ile özel işleticilere verilmektedir. Özel işleticiler tuvaletlerin temiz bulundurup kullanımdan ücret almaktadırlar.
İstasyonlardaki tuvaletlerin kullanımı için yolculardan para alınması tüketici hak ihlali midir?
Tüketiciler Birliği Pendik Şube Başkanı Özbek Topuz 21.08.2008 tarihinde dinlenme tesislerinde yolculardan tuvalet ücreti alınması konusunda şu açıklamayı yapmıştır. "Şehirlerarası dinlenme tesislerinin tuvalet hizmetinden yararlanmak isteyen tüketicilerimizden ücret talep edilmektedir. Yolcuya bir çok hizmeti bedeli karşılığında sunan bu tur isletmelerde tuvalet bulundurmak yasal zorunluluk olduğu gibi, ücretsiz hizmet vermesi gerektiği de hüküm altına alınmıştır. Ayrıca bu ücreti tüketiciden talep etmek, isletmenin büyüklüğüne ve var olusuna tezat teşkil etmektedir. Bu hükme aykırı hareket, tüketicinin mecburiyetini kötüye kullanmaktır. Tüketicilerin şikayeti halinde ilgili firmayı kapatmaya varan cezai yaptırımlar uygulanmaktadır. Tuvalet ücreti istenmesi halinde tüketicilerimiz Dernegimiz’e müracaat ettiği takdirde gerekli yasal işlem başlatılacaktır. Dinlenme tesislerini denetlemekle yetkili ve görevli olan belediyeleri ve il özel idarelerini de bu haksiz uygulamaya dur demeleri için denetim yapmaya davet ediyoruz."
Bu ifadeden anlaşılıyor bir nevi dinlenme tesisi olan Gar ve İstasyonlardaki tuvaletlerin kullanımı sonucu yolculardan ücret alınması işletmenin büyüklüğüne ve var oluşuna tezat teşkil etmektedir.
Julie L. Horan Tuvaletin Sosyal Tarihi isimli kitabının arka kapağına "Çağımızın insanı artık şu gerçeği kabul etmek durumunda: Tuvalet, yaşamın merkezidir. Kutsal Roma İmparatoru V. Charles, 1500’lerde, bir tuvalette dünyaya gözlerini açmış; Elvis ise yine bir tuvalette dünyaya veda ederek, bu "hacet" yerinin insan yaşamındaki önemini adeta vurgulamışlardı. Kral VIII. Henry’nin siyah kadifeden ve iki yüz altın çiviyle kaplanmış bir oturağı vardı. Kral XIV. Louis, tuvalete gitmek için bir konuşmanın kısa kesilmesinin yakışıksız olduğuna inanır, bu nedenle, ziyaretçilerini, oturağının üstündeyken kabul ederdi.! Yüzyıllardır değişik biçimlerde tuvalet gereksinimini karşılayan insanoğlu, tuvaletin yaşamsal önemi konusunda, doğrusu, fazla da kafa yormamıştır. Sözgelimi ilk sifonlu tuvaleti kim icat etti sorusuna doğru yanıt verecek kişi sayısı pek fazla değildir! Tuvaletin icadından önce insanlar ne kullanıyorlardı? Tuvaletten söz ederken neden "taht" deniliyordu? İşte bu kitapta, yukarıdaki sorularla birlikte başka birçok soruya da yanıt aranıyor… Başlangıçta rahatlama, doğanın kucağında gerçekleştiriliyordu. İnsanlar entelektüel ve toplumsal olarak ilerledikçe, temizlik önlemleri de gelişme gösterdi. Geçmişte, insan dışkısını ortadan kaldırmanın yolu, bir kapta biriktirdikten sonra pencereden dışarı fırlatma biçimindeydi. On dokuzuncu yüzyılın ortalarında Avrupa’da ve özellikle İngiltere’deki kolera salgınları tuvaletin gelişmesini ve bunların halk tarafından benimsenmesini hızlandırdı. Elinizdeki kitap, İÖ 3000 yıllarına ait İndus Vadisi’nde bulunan ilk tuvaletlerden, yirminci yüzyıl Japonya’sındaki yüksek teknoloji ürünü tuvaletlere kadar uzun bir evrim geçiren "tuvalet" olgusunun eğlenceli bir hikâyesini sunuyor." şeklinde kısa not düşülmüştür.
Yararlanılan Kaynak:
Yrd. Doç. Dr. Yonca Kösebay Erkan’ın "ANADOLU DEMİRYOLU ÇEVRESİNDE GELİŞEN MİMARİ VE KORUNMASI" adlı doktora tezi
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: kentvedemiryolu