Hızlandırılmış Tren Kazasının Kararı Yargıtay’dan Döndü
22 Temmuz 2004 tarihinde Pamukova’da meydana gelen ve 41 kişinin ölümüyle sonuçlanan hızlandırılmış tren kazasıyla ilgili Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce verilen kararı, Yargıtay 2’nci Ceza Dairesi usulden bozdu. Yargıtay bozma gerekçesi olarak "kovuşturma ve soruşturma aşamasında şikâyetçi olan 5 kişinin yokluğunda kararın verilmesini" gösterdi. Yargılama bu nedenle Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bu 5 kişinin de katılımıyla yeniden yapılacak.
41 kişinin öldüğü, 89 kişinin de yaralandığı hızlandırılmış tren kazasının Sakarya 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşmasında, mahkeme heyeti tarafından oluşturulan bilirkişi heyetinin hazırladığı raporda makinistler Fikret Karabulut ve Recep Sönmez 8/4, TCDD ise 8/4 oranında kusurlu bulunmuştu.
Bu bilirkişi raporu üzerine Mahkeme 01.02.2008 tarihinde verdiği kararda, makinistler Fikret Karabulut 2 yıl 6 ay hapis cezası ile 1100 TL para cezası, Recep Sönmez 1 yıl 3 ay hapis ve 733 TL para cezasına çarptırmış, Tren Şefi Köksal Coşkun ise beraat etmişti. Bilirkişi tarafından aynı oranda kusurlu bulunan TCDD için ise herhangi bir ceza verilmemişti.
Davayla ilgili karara makinist avukatları ve ölenlerin yakınları olmak üzere 20 kişi itiraz etti. Dava dosyaları, kararda adları geçen yakınlarını kaybeden veya yaralananların da bulunduğu 177 kişiye tebliğ edildikten yaklaşık 6 ay sonra Yargıtay’a gönderildi.
Yargıtay 2’nci Ceza Dairesi 1,5 yıl önce kararı çıkan hızlandırılmış tren kazasıyla ilgili dava dosyasını inceledikten sonra 5 yüksek yargıçtan oluşan mahkeme heyeti, kararı usulden bozdu.
Yüksek mahkeme bozma gerekçesinde "Vekilleri bulunmayan katılanlar Esma Boz, Müjgan Karayel, Alper Çabuk ve Ayşe özden ile katılan sıfatını alabilecek surette suçta zarar gören ve kovuşturma aşamasında alınan ifadelerinde sanıklardan şikâyetçi olduklarını beyan ettikleri halde duruşma günü bildirilen tebligat yapılmadığı ve davaya katılma olanağı tanınmadığından yasal yollara başvurma hakkı bulunan şikayetçiler; Hasan Yüksektepe, Sema Yavuz, Şahin Gültekin, Emrah Gültekin ve Abubebir Gültekin’e yokluklarında verilen hükmün tebliğ edildiğine dair dosyada bir belgeye rastlanılmadığından gerekçeli hükmün katılanlar Esma Boz, Müjgan Karayel, Alper Çabuk ve Ayşe özden ile şikayetçiler Hasan Yüksektepe, Sema Yavuz, Şahin Gültekin, Emrah Gültekin ve Abubekir Gültekin’e usulune uygun olarak tebliğ ile tebligat ilmihubarleri ile birlikte verilmesi halinde temyiz dilekçeleri de eklenerek incelenmek üzerine dairemize gönderilmesi." belirtmiştir.
Yargıtay’ın bu bozma kararı sonrasında Hızlandırılmış Tren davası dosyası yeniden görülmesi için Sakarya 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir.
Bozma kararında makinistler Recep Sönmez, Fikret Karabulut ile tren şefi Köksal Coşkun için verilen hapis cezaları hakkında görüş belirtilmiyor.
Bu karardan önce kazanın yıldönümü nedeni ile Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası tarafından yapılan basın açıklamasında 8/4 suçlu olan TCDD idaresinin hala adalet önüne çıkmadığı dile getirilmiştir.
|
BASINA VE KAMUOYUNA 22.07.2009 Siyasi iktidarın bilim tanımaz, demiryolunun yüz elli yıllık birikimini reddeden anlayışı nedeniyle dünyanın en güvenilir ulaşım sistemi olan demiryollarının nasıl bir cinayet aracı haline getirildiğine, 41 yurttaşımızın yaşamdan, yüze yakın yurttaşımızın da yaralanıp sakat kalarak hayallerinden koparılışına 5 yıl önce bu gün Pamukova’da meydana gelen "hızlandırılmış tren" faciasında birlikte tanık olduk. Aradan 5 yıl geçmesine rağmen kaza için oluşturulan bilim kurulu raporunda ve mahkeme kararında kurum yöneticileri 4/8 oranında suçlu bulunmasına rağmen daha adalet önüne çıkmamışlardır. Hareket memuru şapkası giymek suretiyle basına poz verip bu treni sefere koyanların kaza nedeniyle adalet önünde hesap vermesi ve halkın karşısında da özeleştiri de bulunması gerekirken, diğer bütün kazalarda olduğu gibi bu kazayı da personel hatası ile açıklama yolunu seçmişlerdir. Pamukova gibi büyük bir kazadan sonra siyasi iktidar ve TCDD yönetiminin bundan ders çıkarması ve oluşabilecek kazaların önlemesi için çaba göstermesi gerekirken, ard arda ölümlü tren kazalarının yaşanması bu kazadan hiçbir ders çıkarılmadığını ortaya koymaktadır. Demiryollarının devlet politikası haline getirildiği söylemi altında, yenilenmeyen raylar, personel azlığı, plansız programsız yapılan projeler, partizanlık, iş bilmezlik, kurum personeline " hasmane " davranışlar bu iktidarın ve bu kazaların siyasi sorumlularının değişmez tavrı olmuştur. Bizler bir kez daha "güç bende, her türlü tasarrufta bulunabilirim ve hiç kimse itiraz etmeden bunu kabullenmek zorundadır" yaklaşımıyla genelde ulaşımın özelde de demiryollarımızın hiçbir sorununun çözülmeyeceğini aksine yeni kazaların yaşatılacağını belirtiyoruz.
Yunus AKIL
|
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: kentvedemiryolu