Alkollü Araç-Lokomotif Kullanımı
Kaza riskleri nedeniyle trafik polisi için, sürücülerin alkol kontrolünün özel bir önemi vardır. Sürücü, alkolmetre ile yapılan test sonucunda alkollü çıkarsa; 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 48/5 maddesi gereğince para cezası ile cezalandırılır, aracı trafikten men edilir ve sürücü belgesi (6) ay süreyle Trafik Polisince geri alınır. TCDD Personel yönetmeliğine göre ise görev başında veya işyerinde içki içmek veya göreve sarhoş olarak gelmek, KADEME İLERLEMESİNİN DURDURULMASI CEZASI ile karşılık bulur. Görevini yapamayacak derecede sarhoş olmayı alışkanlık haline getirenler ise MEMURİYETTEN ÇIKARMA CEZASI ile karşı karşıya kalırlar.
1)Demiryollarında Alkollü Araç Kullanma
a)TCDD’deki Uygulamalar:
1990’lı yılların başından itibaren TCDD’de alkolmetre test cihazı ile faal görevlerde çalışanlar denetlenmektedir. Tren personeli çıkış ve varış garlarında ve yolda kontrol elemanlarınca alkol testine tabi tutulmaktadırlar. Meydana gelen şikâyetler üzerine bulunulan gar ve istasyonda alkolmetre test cihazı bulunmuyorsa personel devlet hastanelerine alkol testine gönderilmektedir.
TCDD Personel yönetmeliğine göre ise görev başında veya işyerinde içki içmek veya göreve sarhoş olarak gelmek, KADEME İLERLEMESİNİN DURDURULMASI CEZASI ile karşılık bulur. Görevini yapamayacak derecede sarhoş olmayı alışkanlık haline getirenler ise MEMURİYETTEN ÇIKARMA CEZASI ile karşı karşıya kalırlar.
Bugüne kadar TCDD’de meydana gelmiş tren kazaları sonunda yapılan alkol testinde alkollü personele rastlanmamıştır.
b)Amerika’daki uygulamalar:
Amerika’da özellikle uzun süreli yük treni makinistleri seyir halindeyken bile arada götürüyorlarmış. Alkollü tren kullanma yalnızca belli bölgelerde görülüyormuş. Tabii ki demiryolu şirketleri bunun için bazı önlemler almışlar. Hem sefere çıkmadan hem ara istasyonlarda hem de seferin bitti yerde makinistlere alkol ölçümü yaptırıyorlar. Cezaların en hafifi iki maaş cezası en ağırı ise işten atılma. Bu hükümler şirket ile çalışanlar arasında yapılan sözleşmelere ekleniyormuş. Tren varış noktasına geç geldiğinde şayet teknik bir sorun yoksa makinistin azda olsa alkol aldığı tespit edilirse, şirket de taşıdığı yükü belli bir sürede ulaştırma garantisi vermişse (bu çoğu şirkette var) gecikme bedeli de makinistten tahsil edilmektedir.
2)Karayollarında Alkollü Araç Kullanma
Kaza riskleri nedeniyle trafik polisi için, sürücülerin alkol kontrolünün özel bir önemi vardır. Sürücü, alkolmetre ile yapılan test sonucunda alkollü çıkarsa; 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 48/5 maddesi gereğince para cezası ile cezalandırılır, aracı trafikten men edilir ve sürücü belgesi (6) ay süreyle Trafik Polisince geri alınır.
Aynı sürücü aynı suçu işlerse; yine Kanunun ilgili maddesi gereğince para cezası ile cezalandırılır, aracı trafikten men edilir ve sürücü belgesi (2) yıl süreyle Trafik Polisince geri alınır. Aynı sürücü üçüncü kez alkollü olarak araç kullanırken tespit edilirse, kanunun ilgili maddesinde belirtildiği şekilde para cezası ile cezalandırılır, aracı trafikten men edilir ve sürücü belgesi (5) yıl süreyle Trafik Polisince geri alınır. Ayrıca (6) aydan az olmamak üzere hafif hapis cezası uygulanılır. (5) yıl süreyle geri alınan sürücü belgesi sahipleri, 5. yılın sonunda, psiko-teknik değerlendirme ve psikiyatri muayenesi sonrasında durumu uygun olanlara belgeleri iade edilir.
Alkollü araç kullanmaktan dolayı sürücü belgeleri geri alınan sürücüler, Sürücü belgesine el koyan Trafik birimine veya en yakın Trafik Denetleme Şube Müdürlüğüne alıkoyma süresinin bitiminde dilekçe ile başvurarak sürücü belgelerini geri alabilirler.
Meydana gelen trafik kazaları incelendiğinde sürücülerin bir anlık dikkatsizlikleri sonucu meydana geldiği görülmektedir. Bu nedenle, alkol almış kişinin de dikkati dağılmaktadır.
Güvenli alkol limiti yoktur en doğrusu, hiç alkol almadan araç kullanmaktır.
ALKOLÜN SÜRÜCÜLÜK BECERİLERİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
Bilimsel araştırmalar alkolün hiç bir seviyesinin sürücülük için güvenli olmadığını göstermektedir. Bütün ülkeler yasal alkol limitini belirlerken konuyu tıbbi, psikolojik ve sosyal yönüyle değerlendirerek bir karara varmakta, belli bir riski kabul ederek bu limitleri belirlemektedirler.
Motorlu araç sayısının artmaya başladığı 1900’lü yılların ilk dönemlerinde, hızla oluşan trafik kurallarının yanı sıra, giderek alkollü sürücülük için de önlem alma ihtiyacı hissedilmiştir. Başlangıçta bu sınırın ne olması gerektiği ve nasıl ölçüleceği konusunda sorunlar yaşanmışsa da dünyada özellikle konuyu inceleyen bilimsel çevrelerin görüşü her zaman kan-alkol sınırının daha da aşağıya çekilmesi yönünde olmuştur. Bir başka deyişle yasal limitin altında olmanın sadece trafik cezasını engellediği, ancak can güvenliğini garantilemediği kabul edilmektedir.
Alkolün etkileri açısından yaş, cinsiyet, sürücülük deneyimi gibi bazı faktörlere bağlı olarak bireyler arasında farklılıklar görülmekteyse de, bunlar güvenli sürücülüğü garantileyecek kadar büyük farklar olmadığı gibi, tartışmalı sonuçlar olarak değerlendirilmektedirler. Bununla birlikte genel olarak araştırmalar 0.2 promil düzeyinden itibaren alkol düzeyi arttıkça sürücülük üzerinde olumsuz etkilerinin de arttığı yönünde birleşmektedir. Bu sınır kimi ülkeler tarafından kabul edilmiş bulunmaktadır.
ÜLKEMİZDE YASAL ALKOL SINIRI
Ülkemizde ticari araç sürücüleri ve kamu hizmetinde çalışan sürücülerin alkollü olarak trafiğe çıkmaları tümüyle yasaklanmış, diğer sürücüler içinse yasal sınır olarak bir litre kanda yarım gram alkole eşit olan, 0.50 Promil belirlenmiştir. Bu halk arasında yanlış bir biçimde "yüzde elli alkollü olmak" diye ifade edilmekte, hatta bunun mümkün olduğu sanılmaktadır. Bu tümüyle yanlış bir bilgidir. Bu yanlışlık genellikle promil değerinin nasıl hesaplandığının iyi bilinmemesinden kaynaklanmaktadır.
Promil hesabında alkolün ağırlığı, kanın ise hacmi dikkate alınarak bir orantı kurulur. Örneğin 0.50 promil 100 mililitre kanda 50 miligram alkol bulunduğunu gösterir ve buradan gidilerek, 50_100=0.50 promil kabul edilir. Ağırlığı hacme oranlamak matematiksel olarak çok mantıklı değilse de, karmaşık ve çok küçük sayılarla uğraşmak zorunda bırakmadığı için tercih edilen bir ifade biçimidir. Eğer hacim oranları dikkate alınacak olursa, 0.50 promilin gerçekte kanda %0.025 oranında alkole eşit olduğu (on binde 2.5 !) görülür. İnsan vücudu yüzde elli alkol oranı bir yana, %0.5 oranında alkole bile (binde 5 ya da bir litre kanda 4 gram alkol bulunması) tolerans göstermekte çok zorlanır, hatta bu düzeydeki kan-alkol oranı pek çok kişide ölüme yol açar.
ALKOL DÜZEYİNİN HESAPLANMASI VE ALKOL-KAN ORANLARI |
|||
ÖLÇÜM DEĞERİ |
promil hesabı (miligram alkol/mililitre kan) |
1 Litre kanda ne kadar alkol var |
Hacim olarak kandaki alkol oranı* |
0.2 Promil |
20 mg alkol/100 ml kan (20:100=0.2) |
0.2 gram alkol |
%0.025 (binde 0.25 alkol) |
0.5 Promil |
50 mg alkol/100 ml kan (50:100=0.5) |
0.5 gram alkol |
% 0.063 (binde 0.63 alkol) |
0.8 Promil |
80 mg alkol/100 ml kan (80:100=0.8) |
0.8 gram alkol |
% 0.1 (binde 1 alkol) |
1 Promil |
100 mg alkol/100 ml kan (100:100=1) |
1 gram alkol |
% 0.13 (binde 1.3 alkol) |
1.5 Promil |
150 mg alkol/100 ml kan (150:100=1.5) |
1.5 gram alkol |
% 0.19 (binde 1.9 alkol) |
2 Promil |
200 mg alkol/100 ml kan (200:100=2) |
2 gram alkol |
% 0.25 (binde 2.5 alkol) |
3 Promil |
300 mg alkol/100 ml kan (300:100=3) |
3 gram alkol |
% 0.38 (binde 3.8 alkol) |
4 Promil |
400 mg alkol/100 ml kan (400:100=4) |
4 gram alkol |
% 0.5 (binde 5 alkol) |
5 Promil |
500 mg alkol/100 ml kan (500:100=5) |
5 gram alkol |
% 0.6 (binde 6 alkol) |
* 1 mililitre alkolün ağırlığı 0.789 gram, 1 gram alkolün hacmi 1.268 mililitredir |
Alkol Etki Tablosu (şekilli gösterimle)
ALKOLÜN VÜCUT VE DAVRANIŞLAR ÜZERİNDEKİ ETKİSİ |
|
ÖLÇÜM DEĞERİ |
VÜCUT VE DAVRANIŞ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ |
0.2 Promil |
Ruh halinin değişmesi, vücut ısısında hafif bir yükselme, davranışlar üzerindeki kontrolün azalması |
0.5 Promil |
Belirgin bir gevşeme, dikkatin azalması, koordinasyon ve muhakeme bozukluğunun başlaması. YASAL SINIR |
0.8 Promil |
Koordinasyon, algı ve muhakemede belirgin bozulma, tepki zamanının, kendini kontrol etme becerisinin zarar görmesi |
1 Promil |
Sarhoşluk belirtileri, muhtemel mahcup edici davranışlar, bir an neşeli bir an üzgün olmak gibi ruh halinde gidip gelmeler |
1.5 Promil |
Ayakta durma, yürüme ve konuşmada güçlük çekme, denge ve koordinasyonun kaybedilmesi, belirgin olarak sarhoşluk hali |
2 Promil |
Ağrı ve diğer fiziksel duyumların azalması, ağlama ve gülme arasında gidip gelmek gibi belirgin duygusal tutarsızlıklar |
3 Promil |
Reflekslerin azalması, bilinçte bulanıklık, pek çok kişide bilinç kaybı |
ALKOL İÇEREN İÇKİLER
Birçok içkide bulunan alkol oranı (içkinin alkol derecesi) çok farklıdır ve bu nedenle ne kadar alkol alındığının belirlenmesi çok güç olabilir. Ayrıca alkolün vücutta yakılması zaman isteyen bir iştir ve bu da kişinin vücut ağırlığı, karaciğerinin büyüklüğü, genel sağlık durumu başta olmak üzere pek çok faktöre göre farklılık göstermektedir. Bu nedenle birçok kişi aldığı alkol miktarı konusunda yanılgıya düşmektedir.
Vücudunda 6 litre kan bulunduğunu varsaydığımız bir yetişkinin kan dolaşımına 3 gram alkol karışması halinde yasal sınıra ya çok yaklaştığı ya da aştığı düşünülebilir. Aşağıda, içinde yaklaşık olarak 12 gram alkol bulunan içki miktarları belirtilmiştir Bu içkilerin içerdiği alkol miktarı göz önünde bulundurulduğunda bir yetişkinin tehlikeli bir sürücü haline gelmesinin çok zor olmadığı görülür. Özellikle "hafif" içki olduğu düşünülerek bira ve şarabın çok fazla içilmesinin sürücüleri çok zor durumda bırakabileceğine dikkat edilmelidir.
Alkol kullanınca araca binmenin cezası, alkollü kişiye verilen ceza miktarı, alkollü kişi trafik polisine yakalanınca verilen ceza
ALKOLÜN VÜCUTTAN ATILMASI
Pek çok kişi alkol aldıktan sonra kahve içerek, egzersiz yaparak ya da biraz kestirerek alkolün vücuttan atılmasını hızlandırabileceğini düşünür. Oysa bunların alkolün yakılması üzerinde hiçbir etkisi yoktur. Bunun için karaciğerin çalışmasına ve zamana ihtiyaç vardır.
Alkol alındıktan sonra muhakeme yeteneği, algılayış giderek bozulurken bunun sonucunda sürücülük becerileri azalmakta, buna karşılık yine bozulan muhakeme yeteneği ve azalan duygusal kontrol nedeniyle kendine güvende yersiz bir artış meydana gelmektedir. İşte bu çelişkili değişim sürücülük için daha da tehlikeli bir duruma yol açmaktadır. Bu nedenle alkol aldıktan sonra ne yapacağını düşünmek yerine içmeye başlamadan önce bazı kararlar almak daha yararlı olabilir. Bunlar eğer araç kullanılacaksa hiç içmemek, eğer içilecekse araç kullanacak bir kişi bulmak olabilir. Özellikle eğlenmek için çıkılan akşamlarda özel araç kullanmak yerine taksi ya da toplu taşım araçlarını tercih etmek uygun olacaktır. Hiç şüphe yok ki alkolün etkileri konusunda doğru bilgilenen ve bu tür kararları alkol almadan önce vermeye çalışan sürücüler bu konuda en doğru davranışı da yine kendileri seçebilirler.
ALKOL DENETİMLERİ
Alkol denetimlerinde yapılan iş, kanda ne kadar alkol bulunduğunun belirlenmesi ve bu miktarın sürücülük için tehlike yaratacak düzeyde olup olmadığına karar verilmesidir.
Bu denetimin hangi hallerde, nasıl yapılacağı ve neye göre karar verileceği yasa ve yönetmeliklerle belirlenmiştir. Buna göre sürücünün alkollü olabileceğinden şüphe duyulduğunda ya da rutin alkol kontrolleri sırasında alkolmetreyle ölçüm yapılabileceği gibi, alkolmetrenin bulunmadığı hallerde görevliler tarafından sürücünün durumuyla ilgili gözlemlerin kaydedildiği bir alkol test raporu da düzenlenebilir. Ölçüm ya da gözlem sonucunda sürücünün, 0.50 promil düzeyinin üzerinde alkollü olduğu ve araç kullanamayacak durumda olduğu belirlenirse gerekli cezai işlemler yapılır (Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Trafik Yönetmeliği).
Sürücünün itirazı halinde ise, öncelikle bu konuda eğitilmiş ve kan almaya yetkili kılınmış personel tarafından kanı alınarak, tahlil için polis kriminal laboratuarına gönderilir. Polis kriminal laboratuarlarında tahlilin mümkün olmaması halinde, sürücü kanındaki alkol miktarının tespiti için adli tıp merkezlerine ve Sağlık Bakanlığına bağlı tahlil yapabilecek teknik ve tıbbi imkânlara sahip olan en yakın sağlık kuruluşlarına gönderilir. Tahlil imkânının bulunmadığı sağlık kuruluşlarında hekim tarafından yapılan muayene sonucuna göre düzenlenen rapor esas alınır. (Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Trafik Yönetmeliği).
Sürücü Alkol Kontrolünde teknolojik gelişme:
Bugüne kadar yapılan uygulama sürücünün araç kumandasına alkollü olarak geçmesini engellemiyordu. Sürücünün denetimde alkollü olarak görülmesi halinde araç kullanması engelleniyor ve tekerrür etmemesi amacıyla caydırıcı amaçlı müeyyideler uygulanıyordu. Ancak cezalar alkollü araç kullanmayı önlemiyordu. Aşağıdaki tablo içinde alkollü araç kullanmada dahil olmak üzere sürücü hataları dolayısıyla kesilen trafik cezalarını göstermektedir.
TRAFİK CEZALARINA AİT İSTATİSTİKLER
YILLAR BAZINDA CEZA ALAN ARAÇ SAYILARI
YILLAR |
TRAFİKTEN MEN EDİLEN ARAÇ SAYISI |
CEZA YAZILAN SÜRÜCÜ SAYISI |
1990 |
173.830 |
4.802.082 |
1991 |
100.010 |
4.499.030 |
1992 |
148.646 |
5.761.044 |
1993 |
155.208 |
5.901.619 |
1994 |
185.698 |
6.231.594 |
1995 |
221.857 |
8.500.952 |
1996 |
249.388 |
8.692.490 |
1997 |
274.109 |
6.858.339 |
1998 |
352.274 |
7.738.706 |
1999 |
353.632 |
8.344.512 |
Günümüzde nefesten alkol tespit cihazları, polis ve jandarma teşkilatları tarafından rutin trafik kontrollerinde kullanıldığı gibi, endüstriyel işletmeler ve taşımacılık firmaları (demiryolu) tarafından da yaygın olarak kullanılıyor. Dräger Safety, gaz algılama ve kişisel koruyucu cihaz portföyünün yanı sıra, nefeste alkol tespiti ve ölçümü amacıyla ürettiği alkolmetreler ile de çözüm üretiyor. Immobilizerlı binek araçlarına kolayca monte edilebilen Dräger Interlock XT, araç sürücüsünün alkollü olduğunu tespit etmesi halinde, aracın çalıştırılmasını engelleyerek alkollü araç kullanımından kaynaklanabilecek kaza risklerini önlüyor.
Aracın kontağı çevrildiğinde, Dräger Interlock XT cihazına üflenmesi gerekiyor. Cihaza üflenmesi ile nefesten alınan numune alkol sınır değerleri içersinde kabul edilirse araç çalıştırılabiliyor. Eğer numune sınır değerlerinin üstünde ise motor çalıştırılamıyor. Tüm verileri kayıt ederek, verilerin daha sonra değerlendirilmesine imkan veren cihaz, alkolün tesiri altında kalan kişilerin bu nedenle kazaya sebebiyet vermelerini engelliyor. Cihaz ayrıca araç hareket halindeyken de sürücüden düzenli aralıklarla test işlemini tekrarlamasını ister. Cihaz, motor bir kez çalıştırıldıktan sonra motorun çalışmasını engellemez, ancak söz konusu olay kaydedilir.
Bazı eyaletler, tekrarlanan test işleminin başarısızlıkla kaydedilmesi durumunda kornanın çalınması ve/veya farların yanıp sönmesi zorunluluğunu getirmiştir. Bu cihaza kullanıcı müdahale edemez. Cihaz, Dräger Interlock XT’yi devreden çıkarmak için hava pompası ya da filtre gibi yardımcı araçlar kullanılmaya çalışıldığını anında saptar. Böyle bir durumda motorun çalıştırılmasını engeller.
Dräger Interlock XT’nin yada bu türden bir cihazın ülkemizde karayolu ve demiryolu araçlarında kullanılmasının kazaları önleyici bir unsura sahip olacağını düşünmekteyiz.
Yararlanılan kaynaklar:
http://www.yeniumitehliyet.com/faydalibilgi20.php
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: kentvedemiryolu