……………BİR MAKİNİST DAHA TUTUKLANDI………….

Bir makinist daha tutuklandı, yürütme erki ise seyrediyor

 

01 Ekim 2007 Pazartesi Günü Kartal’da bir yolcunun "trene çarpması" sonucu hayatını kaybetmesi, bir yolcunun da yaralanması üzerine, 10077 sefer sayılı banliyö treninde görevli makinist Vedat AKBAYER tutuklandı.

01.10.2007 tarihinde Gebze-H.paşa seferini yapan Makinist Vedat Akbayer yönetimindeki 10077 sayılı banliyö treni saat 17.12’de Kartal istasyonuna girmek üzere iken, güney peronda bulunan 11616 sefer sayılı Adapazarı Ekspresine binmek için, istasyon tarafındaki(kuzey) perondan hattın içine(yola) atlayan iki kişi banliyö trenine çarpmış, bu kaza neticesinde de 1 kişi hayatını kaybederken, 1 kişi de yaralanmıştı.

Olaydan sonra gözaltına alınan banliyö trenindeki görevli makinist Vedat AKBAYER, mahkemeye çıkarılarak cezaevine konulmuş, 03.10.2007 günü yapılan mahkemede ise tahliye talebi reddedilmiş ve tutukluluk halinin devamına karar verilmiştir. Vedat AKBAYER şu anda, Kartal F Tipi Cezaevinde  tutuklu olarak bulunmaktadır.

 

Son yıllarda bu tip olaylarda, personeli göz altına alma ve tutuklama sayısı arttı

Demiryolları özel hükümlere göre yönetilen bir kurum olmakla birlikte, trafik mevzuatı açısından öncelikli kabul edilmektedir. Korumalı alan olarak kabul edilen ve yayaya kapalı olan demiryolu rayları üzerinde, "görevli personel" dışında dolaşılması yasaklanmıştır. Bu yasaklamaya uygun olarak da, istasyonlarda yolcuların geçişleri için alt ve üst geçitler inşa edilmiş, ayrıca levhalar aracılığıyla yola inilmesinin yasaklandığı duyurulmuştur.

Yolcuların bu tip ters(kurala riayet etmeyen ve tehlike yaratan) hareketleri sonrasında yaşanan kaza olaylarında trenin, "yolcuya/yayaya/araca çarpması" yerine, "yolcunun/yayanın//aracın trene çarpması" genel ifade olarak kullanılmaktadır. Kartal İstasyonunda meydana gelen olay için de bu durum geçerlidir. Yolculuk yapma hedefindeki kişilerin normal yollarla tren dizisine binmek yerine yasaklanan şekilde bunu yapması sonucunda, bu üzücü olay meydana gelmiştir.

Burada TCDD’nin işletmecilik olarak yeterli önlemi alıp almadığı tartışılabilir(ki bunu da hukuki makamlar yapabilir) ama olayda makinistin sorumluluğu yada sesli ikaz yapmaktan(düdük çalmak) ve treni frene geçirmekten başka yapabileceği hiçbir şey yoktur.

Demiryolu araçlarının tonajı, karayolu araçlarına oranla kat be kat fazla olup, fren mesafesi karayolu araçlarına göre daha uzundur. Olayın meydana geldiği Kartal İstasyonu kurp(viraj) olup, görüş mesafesi de çok kısıtlıdır. Dolayısıyla makinistin sesli ikaz yapıp, treni frene geçirdikten sonra, tren durana kadar yapabileceği başkaca hiçbir işlem yoktur. Tüm bu gerçekliklere rağmen, makinist Vedat AKBAYER, olay günü bir bakıma sorumlu kabul edilerek, tutuklanmıştır.

 

Konuyla ilgili Adalet Bakanlığının defalarca genelgesi yayınlanmasına rağmen gözaltı ve tutuklanma sayısında artış vardır!

Genelgelerle emirlenen uygulamada; yaralanma ve can kaybı olan kazalar için savcı olay yerine gelene kadar tren bekletilmekte, eğer trene çarpan şahıs(yaralı yada ölü) trenin altında değilse, çarpma sonucu kenara düşmüşse(gabari haricine) savcılığın emriyle tren seferine devam ettirilmekte, eğer trenin altında ise gerekli işlemler yapıldıktan ve görevli personelin ifadesi olay yerinde alındıktan sonra tren aynı personelle seferine devam ettirilmekteydi.

Bu konuda bazı zamanlarda yaşanan tereddütler ve adli makamların farklı uygulamaları nedeniyle Adalet Bakanlığınca genelgeler çıkartılarak; görevli personelin alıkonulmaması ve trenlerin biran önce seferine devam etmesinin sağlanması istenmişti.

 

Genelgelere aykırı uygulamalar artıyor!

Bundan 2 yıl önce Pendik bölgesinde meydana gelen benzeri bir kazada, görevli makinist göz altına alınmış, akabinde de brövesine(ehliyet) mahkeme kararı ile aylarca el konulmuştu. Yine geçtiğimiz yıllar içinde Adana’da, bir aracın trene çarpması sonucunda meydana gelen ölümler üzerine görevli makinist tutuklanmış, uzun bir süre cezaevinde kalmıştı.

 

Tüm bu yaşananlar, Adalet Bakanlığının genelgelerine aykırı olan hukuk uygulamalarının yapıldığını gösteriyor

Yasaların uygulanması konusunda Adalet Bakanlığı ve Ulaştırma Bakanlığının uyumsuzluğu Kartal’da yaşanan bu olayla bir kez daha ortaya çıkmıştır.

TCDD adına görev yapan ve görevi dahilinde yapması gerekenden fazlasını yapma şansı olmayan personel, Ulaştırma Bakanlığı ve TCDD Genel Müdürlüğünün ilgisizliği yüzünden mağdur edilmektedir.

Zaten zor şartlarda çalışan personelin, ilk defa olmayan, son defa da olmayacak bu tip ölümlü kazalarda dolayı "tutuklanması" belki hukukta yer bulabilir ama yaşam hakkında yarattığı tahribat ve mağduriyet tartışmasızdır.

TCDD personeli bu tip kazalarda sevinen değil, tersine üzülen, yaşamları bu üzücü olayların etkisi yüzünden bozulan durumundadır. Her ne kadar istem dışı da olsa, genel kurallara aykırı davranan, ne yazık ki yaşamını yitiren vatandaşımızdır.

Zaten bu olaylar olduğunda hukuki makamlarca gerekli işlemler ve yargılanmalar yapılmaktadır. Buna rağmen, "sabit adresli olan" personelin tutuklanması, buna yapılan itirazın da reddedilmesi, zaten olaydan olumsuz etkilenen personeli daha da mağdur etmektedir. Mahkemenin kararına etki etmesinde muhtemel olan, "delilleri karartma veya yok etme" ihtimali de makinistlerin yetki alanı açısından mümkün olmadığı gibi, böyle bir yaklaşım ve yorum doğru kabul ediliyorsa, Türkiye’de trenlerde görev yapan makinist, tren şefi ve kondüktörlerin tamamına yakınının tutuklanması gerekmektedir. Çünkü bu tip olaylara, görevi esnasında muhatap olmamış personel yok denecek kadar azdır. Konu işletmecilik hatası üzerinden alınıp personele indirgendiğinde ise, altyapı ve üstyapı ile bakım, onarım, inşaat vb. işlerde çalışan tüm personelin de tutuklanması gerekmektedir.

 

Mahkemenin kararını tartışmıyoruz!

Yargılama süreci devam edecek olan bu olayla ilgili mahkemenin verdiği tutuklama kararını tartışma pozisyonunda değiliz ancak, hukuki uygulamaları doğuran yasal mevzuatın uygulanmasında, yürütme erki görevini yerine getirmek zorundadır. Kurumlar arasındaki uyumsuzluğa, çelişkilere engel olmak zorundadır.

Sonuçta TCDD’nin alt kademe personeli yürütme ve yönetme erki değil, karar hakkı olmaksızın göverini yerine getirmeye çalışan, ünvanıyla sınırlı yetkiye sahip olan, "icracı" personeldir.

Zaman içinde gelişen bu olaylara karşı gerekli önlemleri almayan, Adalet Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı ve TCDD Yönetiminin yürütme sorumluluğunu yerine getirmemesinin bir sonucudur, makinist Vedat AKBAYER’in şuan tutuklu olması ve cezaevinde yatması!

Hukuki durum ne olursa olsun, Vedat AKBAYER, şuan mağdurdur. Vedat AKBAYER’in ailesi, sevenleri, yakınları mağdurdur. Yarın bir gün çıkabilecek bir "beraat" kararı, tutuklu kalınan sürede, tutuklu ve yakınlarının kaybettiklerini asla geri getirmeyecektir.

Elbette bir insan yaşamını yitirmiş, bir insan da yaralanmıştır ve kimse buna sevinmemektedir ama fedakarca görevini yapan personel de günah keçisi ilan edilmemelidir.

Karayollarında her gün yaşanan ölümlü kazalarda kusuru polis zabıtları ile 8/8 olarak tespit edilen sürücüler bile tutuklanmaz iken, korumalı, ayrıcalıklı ve sivil şahısların dolaşması yasak olan demiryoluna vatandaşlarımızın girmesi sonucu yaşanan kazalarda, görevli tren personelinin tutuklanması(kurala aykırı davranmamasına rağmen), ülkemiz hukuku açısından da ciddi bir çelişki olarak göze çarpmaktadır.

Bu çelişkiyi gidermek yasama organı ile yürütme organının görevidir, Makinist Vedat AKBAYER’in değil!

 

Daha kaç personelin tutuklanması gerekiyor?

Adalet Bakanlığı ve Ulaştırma Bakanlığının, bu tip mevzuat ve uygulama sorunlarını gidermesi için, daha kaç personelin göz altına alınması ve tutuklanması gerekmektedir? Yürütme erki; tüm personelin moralini bozan, çalışma şevkini kıran, mağdur durumuna düşen personelin de yaşamını karartan bu tip sorunlara karşı bir şeyler yapmak için daha neyi bekliyor?

Sonuç itibariyle, Adalet Bakanlığı ile Ulaştırma Bakanlığı konuya acilen çözüm getirmeli ve makinist Vedat AKBAYER derhal serbest bırakılmalıdır!

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: www.kentvedemiryolu.com