Kent ve Demiryolu Menü

Kalıcı Başlantı:

öğretmenlerimizi saygıyla anıyoruz

(yorumlar kapalı)

24 Kasım’larda Nutuklara Karnımız Tok; Çözüm İstiyoruz! – 2007-11-24

Bugün 24 Kasım, "Öğretmenler Günü". Bugün her yıl olduğu gibi benzer sahnelere tanıklık edeceğiz. Öğretmenlerimizin fedakarlıkları, cefakarlıkları ve mesleklerinin kutsallığı konusunda her yıl 24 Kasım geldiğinde klasörlerden çıkarılarak tekrarlanan nutukları bir kere daha dinleyeceğiz.

 

Ne var ki bu nutuklar, karın doyurmamaktadır. Bugüne kadar hiçbir "öğretmenler günü"nde öğretmenlerin gerçek sorunları tartışılmamış, yüz binlerce eğitim emekçisinin sosyal ve ekonomik sorunları çözümü yönünde herhangi bir adım atılmamıştır. Yıllardır sadece yılın belli dönemlerinde "öğretmenliğin kutsallığından", "onurlu bir meslek olduğundan" söz edilmektedir.

Atatürk’ün "Millet Mektepleri Başöğretmenliği"ni kabul ettiği gün olması açısından tarihsel bir gerçekliği ve önemi bulunan 24 Kasım "Öğretmenler Günü"nü Eğitim Sen olarak sadece "kutlanan" bir gün olarak değil, sorunlarımızın bilince çıktığı, taleplerimizin gündeme taşındığı bir mücadele günü olarak algılamaktayız. Ve ne yazık ki 24 Kasım 2007 tarihi itibariyle de öğretmenlerimizin içinde bulunduğu ekonomik, sosyal, mesleki ve özlük sorunlar varlığını korumaktadır.

Öğretmenlerimiz, baskılar, siyasi nitelikli kovuşturmalar, AKP merkezli kadrolaşma saldırıları ve maddi sıkıntıların altında günden güne ezilmektedir. Son 5 yıl itibariyle, sadece birkaç tüketim kalemi üzerinden yapılan karşılaştırmalar bile, öğretmenlerimizin yıllar içinde yaşadığı yoksullaşma sürecini net bir şekilde göstermektedir.

Türkiye’de yıllardır öğretmenler ve akademisyenler yoksulluk; idari personel ise açlık sınırının altında maaş almaya devam ediyor. Türkiye’nin dört bir yanında, yaşadıkları tüm olumsuzluklara rağmen fedakarca çalışan eğitim emekçileri, yıllardır insanca yaşayabilecekleri bir yaşam ve nitelikli demokratik eğitim yapabilmenin mücadelesini vermektedir. Öte yandan öğretmenlerimiz, kadrosuz, güvencesiz istihdam baskısı altında, neoliberal politikaların, hükümetin kamu çıkarını hiçe sayan yaklaşımlarının en önemli mağdurları arasında yer almaktadır. Nitelikli eğitimin nitelikli öğretmenle mümkün olduğunu bugün hükümetin sıklıkla referans olarak aldığı BM, OECD gibi uluslar arası kuruluşlar bile açıklamalarında belirtmekte; sözleşmeli, güvencesiz istihdamın eğitimin niteliğine büyük zarar verdiğini dile getirmektedirler.

Şurası açık ki bugün öğretmenlerimizin ve tüm eğitim ve bilim emekçilerinin haklarını savunmak, aynı zamanda nitelikli, kamusal eğitim hakkını savunmak anlamına gelmektedir. Bugün sadece öğretmenlerin değil, öğretmenleri kötü koşullarda çalıştırıldığı, hakları gasp edildiği, sürgünlere ve soruşturmalara maruz kaldığı, güvencesiz istihdam edildiği için nitelikli eğitime erişemeyen milyonlarca öğrencinin ve onların ailelerinin de taleplerini seslendirme ve öğretmenlere bir kere daha sahip çıkma günüdür. Nitelikli öğretmen olmadan nitelikli eğitim hakkının gerçekleşemeyeceğini haykırma ve eğitim emekçilerinin mücadelesini milyonların kaderiyle bütünleştirme günüdür.

TALEPLERİMİZ

Hamasi nutuklara, gereksiz sırt sıvazlamalara karnımız toktur. Banka vurguncusuna, hortumcuya af çıkaranların; faizciyi, tefeciyi 5 yılda ihya edenlerin, 200 milyar doların üzerinde iç ve dış borç faizi ödeyerek istihdamsız ve sanal bir büyüme yaratanların kumarhane düzeninde, öğretmenlerin haklarından ve fedakarlıklarından dem vuranları burada yeniden ifşa ediyoruz. IMF’ye, tefeciye değil, halka bütçe istiyoruz. İşte taleplerimiz:

Baskı, Sürgün, Soruşturmalar ve Kadrolaşmaya Son Verilmelidir!

Eğitim emekçilerinin içinde bulunduğu ekonomik, demokratik ve sosyal hakları ile ilgili sorunlarının çözümü yerine, bu sorunları dile getiren sendika üye ve yöneticilerinin yer değiştirme adı altında sürülmeleri, disiplin cezası ile cezalandırılmaları ve hatta görevlerine son verilmesi kabul edilemez. Bu uygulamalara derhal son verilmelidir.

Eğitime Ayrılan Bütçe Arttırılmalıdır!

Milli Gelirden (GSMH) kamu eğitimine ayrılan pay % 3,33’ten en az %5’e çıkarılmalıdır. Buna bağlı olarak okulların temel gereksinimlerini karşılamak için okullara genel bütçeden yeterli ödenek ayrılmalıdır. En temel insan haklarından olan eğitim hakkı, piyasanın kaderine terk edilmemelidir.

Taban Maaşı Tüm Vergilerden Muaf Olmalıdır!

Taban maaşlarının vergiden muaf tutulması sonucunda çalışanların aylıklarında 80 ile 100 YTL arasında bir iyileştirme sağlanması mümkündür. Tefeciye verdiği faizi halkın ödediği vergilerden karşılayan hükümet, vergileri değil, üretimi ve istihdamı arttırmayı gündemine almalı; KDV, ÖTV gibi dolaylı vergilerin payını arttırarak yoksul halkın sırtına binen, zengini kollayan vergi politikası derhal değiştirilmelidir.

Öğretmenlikte Sözleşmeli, Geçici, Güvencesiz Değil; Kadrolu İstihdam Esas Alınmalıdır!

Halen Milli Eğitim Bakanlığına bağlı kurumlarda 575 bin kadrolu, 29 bin sözleşmeli (4-B), 14 bin usta öğretici ve on binlerce ücretli öğretmen görev yapmaktadır. Son 5 yılda, güvencesiz istihdam sayısında ciddi artışlar söz konusudur. Bugün ülkemizde on binlerce öğretmen açığı ve bu açığı kapatabilecek on binlerce işsiz öğretmen adayı bulunmaktadır. Son beş yılda, kadrolu sınıf öğretmeni sayısında, % 10 civarında bir azalma olmuş, bu azalma sözleşmeli ve geçici istihdamla kapatılmaya çalışılmış, güvencesiz istihdam koşulları yerleştirilmeye başlanmıştır. Bu uygulamalara derhal son verilmeli, kadrolu istihdam esas alınmalıdır.

Öğretmenleri Kariyer Basamaklarına Göre Ücretlendirmek Yerine, Kıdem Esasına Göre Ücretlendirmeye Geçilmelidir!

Öğretmenlerimiz "kariyer basamakları" adı altında farklı bir uygulamaya tabi tutulmaktadırlar. Bir sınava bağlı kılınan bu uygulama; eğitimde ücret eşitsizliğini derinleştirmekte, çalışma barışını bozmakta, öğretmenlerin moral ve motivasyonunu azaltarak heyecanlarını kaybetmelerine, dayanışma ilişkilerinin zedelenmesine neden olmaktadır. Halen Anayasa Mahkemesi’nde bulunan ve Anayasanın 42/128 ve 90. maddelerine aykırı olan 5204 sayılı yasanın iptal edilmesini, bunun yerine "kıdem"i esas alan bir düzenlemenin, tüm öğretmenleri kapsayacak şekilde yürürlüğe girmesini talep ediyoruz.

Öğretmenlerimiz ve diğer eğitim emekçileri, yıllardır ekonomik açıdan güçlük çekmekte, büyük bölümü ek iş yaparak ve borçlanarak yaşamaya çalışmaktadır. Bu durum, çocuklarımızın ve gençlerimizin aldıkları eğitimin niteliğini olumsuz yönde etkilemektedir. Bu nedenle eğitim emekçilerinin kendilerini yenileyerek daha nitelikli hizmet verebilecekleri çalışma ve yaşama koşulları yaratılmalı, bunun için de maaşları, mesleki ve özlük hakları insan onuruna yaraşır bir düzeye yükseltilmelidir.

 

Tüm bu sorunlar ve çözüm önerilerimizle birlikte, zor koşullarda görevlerini yerine getirmeye çalışan öğretmenlerimizi, sorunlarımızın ancak örgütlü mücadeleyle çözülebileceğinin altını bir kere daha çizerek örgütlenmeye ve mücadele bayrağını yükseltmeye davet ediyoruz.

 

 Eğitim-Sen Genel Merkezi

 

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: http://www.egitimsen.org.tr/