Kent ve Demiryolu Menü

Kalıcı Başlantı:

Haydarpaşa Garı ile Kadıköy Meydanı ve Çevresi Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı Yargıda

(yorumlar kapalı)

TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi, TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi ve Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası tarafından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na; Haydarpaşa Garı, Kadıköy Meydanı ve Harem otogarının bulunduğu bölgenin kültür, turizm, ticaret alanına dönüştürülmesini amaçlayan “1/5000 Ölçekli Haydarpaşa Garı ile Kadıköy Meydanı ve Çevresi Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı”nın yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle dava açıldı.

Haydarpaşa’da 2004’ten Bu Yana Neler Oluyor?

 

Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinden başlayarak İstanbul tarihinin çok önemli olaylarına tanıklık etmiş, uzun yıllar boyunca Anadolu’ya giriş-çıkış kapısı niteliğindeki Haydarpaşa Garı ve çevresi, günümüzde de İstanbul ulaşımında büyük bir yolcu kitlesi için bir kilit noktası fonksiyonuna sahip. Haydarpaşa Garı ve çevresi, tarihi, kültürel, sosyal, işlevsel ve simgesel değer niteliği taşıyor. Bu nedenledir ki, kamu mülkiyetinde ve kullanımında bulunan Haydarpaşa Garı, İstanbul II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 21.08.1997 gün ve 4542 sayılı kararı ile “1. grup korunması gerekli kültür varlığı” olarak tescil edilmiş ve koruma altına alınmış.

 

h.pasa-plan-yargida.jpg2004 yılında basında “Haydarpaşa Manhattan olacak” başlığı altında Haydarpaşa Limanı ve çevresi için hazırlanmakta olan proje ile gar ve limanı içine alan bölgenin dünya ticaret merkezi olarak planlandığı, hükümetin bu projeden 5-10 milyar dolar arasında gelir beklediği yayımlanmıştı. Mart 2005’te ise, İBB’nin toplam 20 “Vizyon Projesi” ile Cannes şehrinde toplanacak Dünya Gayrimenkul Fuarı’na katılacağı ve bu projeleri uluslararası emlak piyasasının ve yatırımcıların ilgisine sunacağı ilan edilmişti. Bu arada Türkiye’nin en büyük özelleştirme projesi olarak ilan edilen Haydarpaşa Garı limanı ve çevresi, uluslar arası emlak piyasasına sunulan projeler arasında yerini aldı.

 

Bu haberlerin kamuoyunda büyük bir tepki ile karşılanmasının ardından, bölgeyi ticaret ve turizm alanı olarak yapılaşmaya açan planlar, “bölgeye öngörülen yoğunluklarda, kentsel peyzaj, altyapı dengeleri ve kültürel dokunun gözetilmemesi” nedeniyle İstanbul 3 Numaralı Koruma Kurulu’nun onayından geçmedi. Ancak planlar, Devlet Demiryolları işletmesi Genel Müdürlüğü Taşınmaz Mallar Dairesi Başkanlığı tarafından ilgili kurullara, 07.06.2005 gün 3566 sayılı yazı ekinde Kadıköy-Üsküdar (İstanbul) Haydarpaşa Gar ve Liman Sahası Yaklaşım Planı adı altında 1/3000 ölçekli plan ile 1/1000 Ölçekli İmar Planı olarak tekrar iletildi. Bu planlar da, ilgili İstanbul II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 20.07.2005 gün ve 438 sayılı; İstanbul III Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 20.07.2005 gün ve 792 sayılı kararları ile 2863 sayılı yasa kapsamında yeniden değerlendirmek üzere uygun görülmedi. Bu kararlar üzerine Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü; İstanbul II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 20.07.2005 gün 438 sayılı kararı ile tescil edilen 240 ada, 1 parseldeki 3 adet kagir yapı, 4 adet çınar ile 2 adet sedirin korunması gerekli kültür ve tabiat varlığı niteliği taşımadığından tescilli kararının yerinde olmadığı; 240 ada, 14 parselin koruma alanı olarak belirlenmesinin uygun olmadığı iddiasıyla anılan planları tekrar ilgili kurullara iletti. Planların kurula yeniden iletilmesi sonucu değerlendirme yapan TC Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul V Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, 26 Nisan 2006 gün ve 85 sayılı karar ile Haydarpaşa Garı ve çevresi Kentsel ve Tarihi Sit olarak tescil etti. Fakat bu karar 6 ay boyunca ilgili mercilere dağıtılmadı. 21 Haziran 2006 tarihinde Kültür Bakanlığı, alınan kararı tekrar görüşülmek üzere İstanbul V No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’na geri gönderdi. Ancak kurul, kararın doğruluğunu tekrar ederek, değiştirilmesine gerek olmadığını vurgulayarak, Koruma Amaçlı İmar Planı hazırlanıncaya kadar bu alanda hiç bir şekilde yeni yapılaşmaya gidilemeyeceğine karar verdi.

 

TCDD kurul kararlarının geri alınması için bir kez daha başvuru yaptı. Ancak kurul, 26 Nisan 2006 tarihli ve 85 sayılı kararı ve 21.06.2006/167 sayılı kararı ile alınan sit kararının doğru olduğu ve değiştirilmesine gerek olmadığı hususunu 7 Mart 2007 ve 457 sayılı kararı ile üçüncü kez yineledi. 25 Haziran 2007’de TCDD yönetimi tarafından; Anayasal görevini yerine getiren kurulun yetkisizliği ve sit kararının Haydarpaşa Garı sahasının ülke ekonomisine kazandırılması konusunda engel teşkil etmesi gerekçeleri ile İstanbul 1 No’lu İdare Mahkemesine başvurularak üç kez onaylanan kurul kararının iptal edilmesi için dava açıldı. İstanbul 1. İdare Mahkemesi tarafından 30 Ocak 2008’de reddedilen davada TCDD tarafından temyize gidilmesiyle, 25 Haziran 2010 tarihinde Danıştay 6. İdare tarafından da karar onanmıştı. 30 Kasım 2007 tarihinde, İBB ile Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü arasında 1/5000 Ölçekli Haydarpaşa Gar, Liman ve Geri Sahası Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve 1/1000 Ölçekli Haydarpaşa Gar, Liman ve Geri Sahası Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı Yapımına ilişkin bir protokol imzalandı.

 

Planlama sürecine dair gelişmelerden de anlaşıldığı üzere; sadece Türkiye ve İstanbul için değil dünya için de tarihi, kültürel, sosyal, işlevsel ve simgesel değeri ile bir endüstri mirası niteliğindeki Haydarpaşa Garı, Liman ve çevresinin planlanmasında, ilgili idareler ve özellikle TCDD yönetimini tarafından esas alınan amacın, alanın taşıdığı tarihsel işlevsel ve kültürel değerlerin geliştirilip korunmasından daha çok kısa vadeli ekonomik çıkarlar adına alanın rant kabiliyetinin ve yapılaşma kapasitesinin arttırılarak özel kullanıma sunulabilmesi olduğu son derece açık bir biçimde ortaya çıkmaktadır.

 

Bölgenin taşıdığı tarihsel kentsel ve kültürel önem ve ilgili kurul ve yargı kararları gereği Haydarpaşa Gar, Liman ve Geri Sahası Koruma Amaçlı İmar Planları yapımına ilişkin bir protokol üzerine hazırlanan ve dava konumuz olan planlarda da, alanın taşıdığı tarihsel işlevsel ve kültürel değerlerin geliştirilip korunmasından daha çok alanın rant kabiliyetinin ve yapılaşma kapasitesinin arttırılarak özel kullanıma sunulabilmesi hedef ve amacı öncelik kazanmıştır.

 

Dava dilekçesinde ayrıntılı olarak açıklandığı şekliyle, dava konusu planlar, konu, maksat ve içerik yönünden hukuka, koruma ve imar mevzuatına; planlama, şehircilik ve planlama teknik ve ilkelerine; planlamada eşitlik ilkesine ve üstün kamu yarına aykırılıklar taşımakta ve maddi hatalar barındırmaktadır. Uygulamanın devam ettirilmesi halinde ise geri dönüşü mümkün olmayacak zararlara neden olunacaktır.

 

Kaynak: Mimarlar Odası İstanbul Büyünkent Şubesi web sayfası

 

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: kentvedemiryolu