TCDD’de Adaletsizlik, Keyfi Tutum Ve Ayrımcılık Sürüyor, BTS Rayda Yürüyor
Birleşik Taşımacılık çalışanları Sendikasının 11 Mayıs 2011 tarihinde altı koldan başlayarak 16 Mayıs 2011 tarihinde Ankara’da TCDD Genel Müdürlüğü önünde son bulacak olan “Demiryolu Yönetiminin Uyguladığı Adaletsizliklere, Keyfi Tutum Ve Ayrımcılığa Karşı Haklarımız İçin Yürüyoruz!” yürüyüşü hakkında BTS Genel Başkanı Yavuz Demirkol’un da katıldığı basın toplantısı İstanbul’da sendika şubesinde yapılmıştır.
BTS Genel Başkanı Yavuz DEMİRKOL tarafından yapılan basın açıklaması aşağıdadır.
Baharla birlikte doğa kendini yenilerken biz demiryolcular, bir kez daha 6 koldan yollara düşeceğiz.
Kapıkule(Edirne), Gaziantep, Basmane (İzmir), Kars, Samsun ve Diyarbakır Gar’larından 11 Mayıs’ta başlayacak olan bu yürüyüşümüz 16 Mayısta Ankara da TCDD Genel Müdürlüğü önünde son bulacak, Burada başlayacak oturma eylemiyle taleplerimiz karşılanıncaya kadar devam edecektir.
Bizleri yollara döken isminde “adalet” olan, ancak bu kelimenin tam tersi uygulamalar sergileyen AKP’nin ve AKP bürokratlarının demiryolu tarihindeki “en adaletsiz” uygulamalarıdır.
Gelmiş geçmiş hükümetler arasında “neoliberal politikalarının en acımasız” uygulayıcısı olan AKP ve bürokratlarının demiryollarındaki “adaletsiz” uygulamaları, biz demiryolcuların vicdanını yaralamış, sabrını taşırmış ve bizleri yollara düşürmüştür.
Demiryollarının 154 yıllık kurumsal işleyişini bir kenara atan TCDD yönetimi, çalışanlar arasında yandaşlık ilişkisi üzerinden “ayrımcılık yapmayı” , “adam kayırmayı” kurumsallaştırmıştır. TCDD özlük hakları konusunda saat gibi işleyen bir kurum iken, artık bir sonraki hak gaspının ne zaman yaşanacağı kestirilemez bir hale gelmiştir.
TCDD Yönetimi, ilgili yasa ve yönetmeliklere uyması gerekirken, “mevzuatın etrafında dolanmayı”, “kanunlara karşı hülleyi” ve “keyfi uygulamalarını kılıfına uydurmayı” gelenek haline getirmiştir.
Bu ayrımcı ve adaletsiz uygulamaları sendikamız üye ve yöneticileri olarak hep birlikte ve her alanda yaşamaktayız.
Sendikal Tercihimiz Nedeniyle Ayrımcılığa Uğradığımız İçin Yürüyoruz…
TCDD Yönetimi, liyakat, kariyer, hizmet, başarı vb. gibi ölçüleri bir kenara bırakarak biz demiryolcuların taleplerini üyesi olduğumuz sendikaya göre değerlendirmektedir. Çalışanlar arasında ayrımcılık yapmakta, unvan, nakil, lojman tahsisi vb konularda Sendikamız üyesi olan ve olmayanlar arasında ayrım yaparak taraflı davranmaktadır.
Siyasi Kadrolaşma Halkın ve Demiryolcuların Güvenliğini Tehdit Ettiği İçin Yürüyoruz…
Özellikle Siyasi kadrolaşmayla birlikte, bilgi, birikim ve deneyim isteyen kadrolara siyasi yandaşlık üzerinde ehil olmayan atamalar yapılmaktadır. Bu atamlar çalışma barışını bozduğu gibi demiryolların trafik emniyetini ve yolcuların can güvenliğini tehlikeye atmaktadır. En fazla siyasi kadrolaşmanın yaşandığı bu dönemde, demiryolu tarihinin de en büyük kazalarının yaşanması tesadüf değildir.
Haklarımıza yapılan saldırıların durdurulması için yürüyoruz…
Her şeyi yapıyor gözüken ama hiçbir şey yapmayan siyasi iktidardan güç alan TCDD Yönetimi ayrımcı yaklaşımlarının yanında kazanılmış haklarımızı birer birer elimizden alınmaktadır. Permi haklarımız kaldırıldı. Bizlere verilen giyim ve koruyucu elbiseler kısıtlandı. Makinist arkadaşlarımızın yıpranma tazminatları kesildi, manevra personelinin kondüktör ve tren şefi hakkı elinden alındı…
Demiryolcu Kadınlara Uygulanan Ayrımcılığın Son Bulması İçin Yürüyoruz…
Demiryollarında özellikle faal personel dışında istihdam edilen kadınlar “kadın kimliğinden dolayı” yok sayılmakta, üst görevlere atanmada dikkate alınmamaktadır. Demiryollarında hem çalışan kadın hem de yönetici kadın sayısı hızla azalmaktadır. Başbakanlığın Kadın İstihdamının Artırılması ve Fırsat Eşitliğinin Sağlanması başlıklı Genelgesine rağmen gerekli adımlar atılmamaktadır.
Taleplerimiz dikkate alınmadığı için yürüyoruz…
Demiryollarında yaşanan keyfi ve ayrımcı uygulamalar karşısında gerek Ulaştırma Bakanlığı gerekse de TCDD Genel Müdürlüğü nezdinde çalışma koşullarının düzeltilmesi, ekonomik ve sosyal halklarımızda gerekli iyileştirilmeler yapılması, yanlı uygulamalara son vermesi yönündeki taleplerimiz karşısında verilen sözlere rağmen bugüne kadar hiçbir olumlu adım atılmamıştır.
TCDD Yönetimi Uluslararası sözleşmelerin gereğini yapmadığı için yürüyoruz…
Bilindiği gibi; ülkemizin imzaladığı Birleşmiş Milletler Şartı, Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi, Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Sözleşme, Her Türlü Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Sözleşme, Kadınlara Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi, Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme, İşkenceye ve Diğer Zalimane Gayri İnsani veya Küçültücü veya Cezaya Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi, Avrupa Konseyi ve Ayrımcılık Yasağına İlişkin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Avrupa Sosyal Şartının birçok hükmü ayrımcılığı ve keyfi muameleyi yasaklamakta ve bu ayrımcılığı uygulayan ve uygulanan ayrımcılık ve keyfi muamelelerin önlenmesi için gerekli önlemleri almayan Hükümet ve Kamu Kurum ve Kuruluşların uluslar arası sorumluluğu bulunduğunu ifade etmektedir.
Bu sözleşmeler hükümete ve hükümete bağlı kamu kurum ve kuruluşlarına yükümlükler yüklemekte; ayrımcılık ve keyfi muamelenin önlenmesi için gerekli tedbirleri almak, ayrımcı ve keyfi muamele yapanlarla ilgili gerekli idari soruşturmalar açacak; adli takibat yapılması için suç duyurusunda bulunacak; bu işlemlerden dolayı Kamu Kurum ve Kuruluşları maddi kayıplara uğramışsa bu kayıpları ilgili şahıslara rücu ederek hukuk dışı uygulamaların önlenebileceği açıktır.
Başbakan ve TCDD Yönetimi Tarafından “Hükümet Güdümlü Sendika” açıkça desteklendiği için yürüyoruz…
Başbakan nasıl bir sendika istediğini 16 Nisan 2011 tarihinde Memur-Sen Genel kurulunda yaptığı konuşmada ifade etmiştir. Bunun iş kolumuzda yansıması da işveren güdümlü bir sendikanın yetkili olmak adına “lojman, terfi, nakil gibi rutin işleri TCDD yönetimi marifetiyle sendikasına üye yapma aracı olarak kullanmasıdır. KESK ve bağlı Sendika yönetici ve üyelerine yönellik tutuklamalar, sürgünler, soruşturmalara açılırken, Ulaşımda örgütlü Memur Sen’e bağlı bu sendikanın genel kurulunda seçilemeyen büro şefi unvanlı Genel Başkanın Daire Başkan Yardımcısı Görevine getirilmesi TCDD yönetimi tarafından uygulanan “ayrımcılığında belgesi” olmuştur.
Ayrımcılığa ve Keyfi Uygulamalara Karşı Haklarımız İçin Yürüyoruz…
Sendikamız, Yukarıdaki gerekçeler ışığında, içinde bulunduğumuz çalışma koşullarıyla ilgili olarak kamuoyu oluşturmak, toplumu bilgilendirmek amacıyla “Ayrımcılığa ve Keyfi Uygulamalara Karşı Haklarımız İçin Yürüyoruz” adı altında demiryollarında bir yürüyüş kararı almıştır.05.05.2011
Yavuz DEMİRKOL
Genel Başkan
BTS’nin TCDD GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN TALEPLERİ
Aşağıda taleplerimiz karşılanıncaya kadar, sendikamız tarafından demokratik tepkilerimizi ortaya koymaya devem edeceğiz.
1. Sendikamız ve üyelerimize karşı uygulanan ayırımcılığa ve keyfiliğe son verilmesi,
2. Atama, nakil, eğitime gönderme gibi konularda ayırımcılık yapılmaması, adaletli davranılarak tüm çalışanlara eşit uygulama yapılması,
3. Sendikamız üyeleri üzerindeki “istifa et” baskısına son verilerek herkesin sendika seçme özgürlüğüne saygı gösterilmesi,
4. Parasız seyahat (permi) hakkımızın geri verilmesi,
5. Tren üstü personele verilen ücretsiz yemek hakkının başta faal personel olmak üzere tüm personele verilecek şekilde yaygınlaştırılması,
6. Görevde yükselme ve unvan sınavlarının bütün unvanlar için yapılmasının sağlanması, kurs gören bütün personele unvanlarının verilmesi
7. Personel eksikliğinin süratle giderilmesi,
8. Faal personelin çalışma koşullarının iyileştirilmesi,
9. Esnek ve kuralsız çalışmaya son verilmesi,
10. Ücret adaletsizliğinin giderilmesi,
11. Ek ödemelerdeki adaletsizliğin giderilmesi,
12. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği konusunda gerekli çalışmaların yapılması,
13. Lojman komisyonlarına üyelerin ve çalışanların haksızlığa uğramaması için ilgili sendikadan bir gözlemcinin katılması ve tahsislerdeki kayırmanın kaldırılması, personel tahsis edilen lojmanın oturulabilir hale gelmesi ve bakım onarımının kurumca karşılanması,
14. Faal personelin çalıştığı büroların insanca yaşanabilecek bir ortama dönüştürülmesi ve buralara internet bağlantılı bilgisayarların konulması,
15. Becayiş ve nakil taleplerinde bulunanlara amirleri tarafından sergilenen haksız ve keyfi yaklaşımlara son verilmesi,
16. Tren Teşkil Memurluğuna geçişte mağdur edilen manevra personelinin görevde yükselmesi önündeki engellerin kaldırılması,
17. İşyerlerinde uygulanan “az adamla çok iş” yöntemine son verilmesi, kurumun ihtiyacı olan personel istihdam edilmesi,
18. Ara istasyonlarda çalışan personelin nakil talepleri karşılanılması,
19. Fazla çalışmada kaçınılması, zorunluluk halinde yapılan fazla çalışma ücretinin gülünç olmaktan çıkarılması,
20. Torba yasa ile düzenleme yapılan izinlerin kurumumuzda da bir an önce uygulanması,
Basın açıklamasından sonra basın mensupları yürüyüş güzergâhı hakkında ayrıntılı bilgi talep etmelerinin yanında TCDD’de örgütlü diğer sendikalarla bu mücadelenin ortaklaştırılma imkânı yok muydu? Sorusuna karşılık BTS Genel Başkanı Yavuz Demirkol “TCDD’de örgütlü Memur Sen in hükümet ve TCDD ile işbirliği yaparak zaten haksızlıklara neden olduğunu, Ulaşım-Sen ile de Genel talepler doğrultusunda her zaman eylem yapabileceklerini ancak bu eylem kararının Sendikanın başkanlar kurulunda alındığını onun içinde BTS örgütlülüğü ve gücü ile hayata geçireceklerini” ifade etti.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: kentvedemiryolu