Haydarpaşa Gar’ında Sergi YOLCULUK VE ZAMAN
Haydarpaşa Gar’ı; salt siyah-beyaz Türk filmlerindeki İstanbul’a ilk adım kapısı değildir kuşkusuz. Yıllar önce İstanbul’a merhaba diyen tahta valizli insanların ürkek ve şaşkın adımlarla indiği merdivenler, o muazzam bina.1945 baharında, şaire dizeler yazdıracak kadar etkileyicidir. Batı Trakya’da (Gümülcine/YUNANİSTAN) 15 yıl gibi uzun bir süre Türkçe olarak yayınlanan ve Türk azınlık kültürünün, sanatının sesi olan ŞAFAK dergisinin kurucuları Rahmi ALİ ile Mücahit MÜMİN’in, Haydarpaşa ile ilgili ilginç anıları vardır.
Her ikiside; Akçadağ Öğretmen Okulu’nda yatılı olarak öğrenim görüp, mezun olmuşlardır. Örneğin: Pencere camında ayyıldız bulunan trenlere, ilk defa 60’lı yıllarda bu mekânda bindiklerini Rahmi Ali anılarında belirtir. O yıllara özgü çizmeli atlı polisler ile ilk kez karşılaştıklarını, hayranlıkla dile getirir. N.Ataç, Fazıl Hüsnü Dağlarca gibi, Türk dilinin savaşçılığını yapan iki değeri (öğretmendirler)saygı ile anıyorum. Halen yaşayan iki insanımızı, basınımızın halkımıza tanıtmasını istiyorum.
Konuşturun onları, ne Haydarpaşa öyküleri çıkacaktır? Annesi Selanik göçmeni, dedesi Boşnak olan, babasının ölümünden sonra 22 yılını annesi ile geçiren, lokal bir şirketten emekli olduğunu anlatan, sadece Feneryolu semtinde oturduğunu söyleyen, annemle ikimize anne yokluğunun acısını dile getirip gözleri dolan ve deniz kenarındaki banklardan kalkarak, hızla Haydarpaşa Garı’na doğru adımlayan insan nerede şimdi acaba?
ŞAFAK dergisinin 152. sayısında (Yayın hayatına son verdiği sayısı) kendisinin ve Haydarpaşa Garı’nın öykü haline getirildiğini ve ŞAFAK okurların hala onu aradığını biliyor mu acaba?
Hiç olmazsa bu bayramda bize misafir olsun ve yüreğinin derinliklerinde gömülü olan anne sevgisinin eksikliğini bizim evde tamamlasın. Onu tanıyanlar bana ulaşamazlarsa bir halk kütüphanesi(Kültür Bakanlığı’nın)ne giderek Şafak dergisinin 152. sayısını okusunlar lütfen.
Balkan Naci İslimyeli(Ressam/M.S.Ü de öğretim üyesi) bir hafriyatta tesadüfen bulunan hatıra defterinin sahibi küçük Makedon kızı aradı ve 12-13 yıl sonra İstanbul da buluştu. Milliyet gazetesi geniş bir şekilde sayfalarında yer verdi. Erkek çocukları annelerine daha yakındırlar ya, ondaki anne yokluğunun acı izlerini el birliği ile yok edelim.
Feneryolu’ndaki her apartman yöneticisi, kayıtlarına göz atsın. Onunla bir bahar sabahı Haydarpaşa Garı’n merdivenlerinde buluşalım. Mektubuma cevap vermeyen Feneryolu Mahalle Muhtarı’na iyi dileklerimi gönderiyorum. Haydarpaşa Gar’ı, martılar, trenler neler hatırlattı bana. Çok yazdım biliyorum fakat hayatın ritmini öyle güzel karelemişsiniz ki, iyiki varsınız. Saygılarımla. Sizlerle o tarihi mekân kapanmadan tanışmak istiyorum. Esen Kalın. Hasan ÇAKALOĞLU (Resim Öğretmeni/Aydın) 16 Mart 2007 -22:09
Resim Öğretmeni Hasan ÇAKALOĞLU http://www.fotoritim.com/yazi/haydarpasa link adresindeki Ali Emre ÇETİNER, Faika Berat PEHLİVAN, Yekta TAN’ın fotoğraf, Berna AKCAN, Ayşegül KANBAK’ın yazılı anlatımlarından oluşan "Haydarpaşa" adlı görsel ve yazılı çalışmaya yukarıdaki iletisi ile katkı sunmuş ve iki yıl öncesinden bizleri Haydarpaşa Gar’da buluşmaya ve tanışmaya davet etmişti.
Aradan geçen iki yıl Hasan öğretmene verdiği sözü unutturmadı hatta bu buluşmayı tam güne yaydı.
Resim Öğretmeni Hasan ÇAKALOĞLU’nun 25.04.2009 tarihi Cumartesi günü Haydarpaşa Gar’ında "YOLCULUK VE ZAMAN" konulu enstalasyon sergisi var.
Hasan öğretmen Aydın’dan Haydarpaşa’nın yolunu ve iki yıl önce verdiği sözünü tuttu.
Sizlerle tanışmak sohbet etmek istiyor.
Sergiye davetlisiniz.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: kentvedemiryolu