Kent ve Demiryolu Menü

Kalıcı Başlantı:

ESKİ SALIPAZARI YEŞİL ALAN OLMALI

(yorumlar kapalı)

 kd

Eski Salı Pazarı olarak bilinen ve doğal SİT alanI olan Kuşdili Çayırı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafindan çok katlı devasa bir alışveriş merkezi haline getirilmek istenmesi 25.09.2009 tarihinde eski Salıpazarı meydanında Kuşdili Çayırı Çevre Gönüllüleri, Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi ve Anadolu Yakası Bölge Temsilciliği tarafından yapılan basın açıklaması ile protesto edildi.

 kd

Eyleme içinde "Moda sahiline hançer, dev Corner Otel’e hayır platformu"nun da bulunduğu bazı çevre öve kent örgütleri de destek oldular.

 

 kd

Basın açıklaması asfalt dökülmüş meydanın üzerine serilen yapay çim halının üzerinde gerçekleştirildi. Ankara’daki yapay çimli stadyumlarda oluşan sporcu sakatlanmalarının haberleri mi yoksa soğuk ve yağışlı hava şartlarımı etkiledi bilinmez ama bir gerçek ki kent meydanına sahiplenme çok cılız kaldı.

 

 kd

Dilekçelere toplanan imzalar "Kuşdili Çayırı Çevre Gönüllüleri" nin boyunlarında atkı gibi asılarak sergilendi. Toplanan imzaların başta Başbakanlığın www.hilişkiler@başbakanlık.gov.tr adresine ayrıca Kültür Bakanlığına, Orman Bakanlığına, Bayındırlık Bakanlığına ve İBB’nin mail adreslerine gönderileceği belirtildi.

 

 kd

İlk olarak "Kuşdili Çayırı Çevre Gönüllüleri" adına kürsüye çıkan Gülsün Gökalp ortak imzalı basın açıklamasını okudu.

 kd

Kuşdili çayırının eski günlerdeki durumunun anlatıldığı, deprem riski altındaki kentlilerin toplanma alanı olarak kullanılmasının gerektiğinin anlatıldığı basın açıklamasında betonların değil ağaçların gölgesinde yaşamak istenildiği vurgusunun yapıldığı basın açıklamasının metni aşağıdadır.

 

 

KUŞDİLİ ÇAYIRI BASIN AÇIKLAMASI

25.02.2009

Bugün burada temsili bir yeşil alan oluşturmak istedik. Ancak doğanın yarattığı estetik ve faydayı sağlamak bunca yeşil düşmanlığı karşısında neredeyse mümkün değil.

Bu etkinliğimizin düzenlenmesinde maddi manevi destek veren Kadıköy Belediyesi’nin yönetici ve çalışanlarına, bugün bu soğuk İstanbul gününde sıcak katılımınız için de sizlere teşekkür ederiz.

Her geçen gün dünyayı tükettiğimizin ve bunun sonucunda iklimlerin dahi değiştiğinin hepimiz farkındayız.

Yasal olarak şehrin dışında yer alması gereken büyük alışveriş merkezleri evimizin kapısına kadar yaklaştı.

Son olarak Kadıköy sahili, Validebağ Korusu ile gündemimize oturan yanlış yapılaşmalardan sonra şimdi de sıra doğal bir SİT alanı olan Kuşdili Çayırı’na alışveriş merkezi yapmaya geldi.

Bizler yaşadığımız yerde toprak ve bitki örtüsü yok edilmemesi için gayret gösterirken, eleştirileri bertaraf etmek adına Büyükşehir Belediyesi televizyonlarda ve basında buranın çok güzel ve yeşil olacağını anlatıyor. Bu kesinlikle doğru değil.

 kd

Altı tamamen verimli bir bataklık olan bu alanın toprak altı 3–4 kat otopark olur, üzerine de kendilerinin planda açıkladıkları gibi lokantalar, kafeler, dükkânlar, mağazalar, sinemalar yapılırsa nereye ve nasıl yeşil alan olur? Tamamen aldatmacayla karşı karşıyayız. Planda 106 metre kuleli devasa bir yapılaşmadan bahsediliyor. Buranın etrafı da çevre yollarıyla tamamen mahalleden soyutlanmış, trafik problemiyle boğuşan bir hal alacak.

Üzerinde bulunduğumuz alan ve çevresinin kısa bir zaman önce ne kadar canlı, ne kadar verimli ne kadar yeşil olduğunu hatırlayanlarınız olduğunu biliyorum.

Kuşdili Çayır’ına bu beton tabaka döşenmeden önce bu alanın gerçek sahipleri ömcü kuşlar, leylekler, kelebekler, arılar, martılar, sarı çoban çiçekleri, gelincikler, papatyalar ve diz boyuna varan yemyeşil bitki örtüsüydü.

Çocukları da unutmamak gerekir. Bir bayram yeri olarak buraya gelen ve annelerinin elinden kurtulup tabiatın kucağında coşkuyla koşuşturup eğ1enen çocuklar.

Şimdi bayramlarda bile çocuklarımızı alışveriş merkezlerine götürmek zorunda kalıyoruz.

o günlerde bu civarda yaşayanlar taze sebzelerini buranın etrafındaki bahçelerden temin ediyorlardı. En taze balıkları ise sandallarıyla az ötede kendi elceğizleriyle yakalayıp akşam yemeğine yetiştirirlerdi.

Kurbağalıdere şimdiki gibi lağım çukuru değil, nice balık sürülerinin uğrak yeriydi.

Bu beton plaka buraya atılmadan önce bu çayır egzoz dumanı değil, çiçek ve iyot kokusu taşırdı evlerin camlarından içeri.

Balıkların nesli tükendi.

Kuşlara tüneyecek tek bir dal bile kalmadı.

Aşın hırs ve kazanma ihtirası yüzünden doğayla dost yaşamayı unuttuk.

Kuzey Amerika yerlilerinin ifade ettiği gibi son ağaç kesildiğinde, son nehir kirlendiğinde ve son balık öldüğünde o zaman paranın yenmediğini anladığımızda her şey için çok geç kalmış olmayacak mı?

Ticari rant uğruna, sadece paraya tapan bir zihniyet tarafından burası yeni bir tüketim merkezi haline getirilmek isteniyor.

Bugünlerde seçim propagandaları yürütülürken kapımıza dayanan deprem riskinden bahseden neredeyse yok. Oysa bu civarda yaşayan bizler korunmasız evlerimizden dışarı fırladığımızda hangi toprak parçasına sığınacağız?

45 dönümlük bu geniş alan, kökleri derinlere inen ağaçlarla güçlendirildiğinde sadece kuşlara, börtü böceğe yuva değil, bizler için de güvenli bir sığınak olacaktır.

Peki, bu ekonomik krizde sağımızdaki solumuzdaki esnafımızın güvencesi var mı? Büyükşehir Belediyesi yetkililerine sorduk:

"Bahariye Caddesi’nde, Kuşdili ve Söğüt1üçeşme caddelerinde, Vişne ve Çilek sokaklarda, Halitağa caddesi ve tarihi çarşımızdaki her gün evlerine ekmek götürme telaşındaki esnafımızın yeni bir alışveriş merkezi daha yapılırsa hali nice olur?

Verilen cevap neydi biliyor musunuz?

"Kazanamıyorsanız buradan çekip gidersiniz. Ne yapalım vahşi kapitalizm?"

Onlara verecek cevabımız şu. Kadıköy’ de adım başı büyük alışveriş merkezleri var. Bizim geleneksel esnafımızın dükkânı an mağazaları zaten alışveriş merkezleri demek değil midir? Hangi inşaat firmasıyla anlaşmak üzereyseniz, hemen buna son veriniz.

Kadıköy’ün yeni tüketim merkezlerine değil, yeşil alanlara ihtiyacı var.

Eski Salı Pazarı yeşil alan olmalıdır.

Bizler "Kuşdili Çayın Çevre Gönüllüleri" olarak bu alanın yeniden çayır ve koru haline getirilmesini istiyoruz. Çünkü ilçemizde yeşil alanları çoğaltmak, deprem riskine karşı açık alanlara sahip çıkmak, trafik sorununu önlemek ve geleneksel esnafı korumak gerekliliğine inanıyoruz.

Tüm Kadıköylüler olarak giderek artan betonlaşmaya karşı yeşil alanlar yaratıp çevremize sahip çıkalım.

"TAŞ YAPILAR İÇİNDE DEGİL, AĞAÇLARIN GÖLGESİNDE YAŞAMAK İSTİYORUZ"

 

 kd

Gülsün Gökalp’ten sonra toplanan kitleye Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şube Başkanı Eyüp Muhçu Salıpazarı projesine yaşanan hukuk sürecini, SİT alanı olan buranın yapılaşmaya açılması esnasında koruma kurulları üzerinde oluşturulan baskıları anlattı. Buradaki yapılaşma ve planlara karşı 2 ayrı dava açıldığını yargı sürecinin devam ettiğini kentteki tüm yağma girişimlerine karşı sivil inisiyatiflerle beraber mücadele edileceğini, yerel yönetimlere talip olan adaylardan kentli haklarına saygı gösterilmesinin beklendiğini ifade etmiştir.

 

 

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: kentvedemiryolu