Kent ve Demiryolu Menü

Kalıcı Başlantı:

DUNYA MiMARLIK GUNU :Dünya Mimarları Uyarıyor

Kuresel Iklim DegisIkligi Olgusunu Belirleyen Gaz Emisyonlarinin Azaltilmasi Konusunda Kuresel Seferberlik Gerekiyor!… 

Ekim ayinin ilk pazartesi gunu Dunya Mimarlik ve Habitat Gunu birlikte kutlanmaktadir. Uluslararasi Mimarlar Birligi (UIA) ve Birlesmis Milletler Insan Yerlesimleri Orgutu tarafindan bu yil icin aciklanan temalar gunumuzun yakici sorunlarini dile getirmemizi, irdelememizi oneriyor. Bu baglamda Uluslararasi Mimarlar Birligi, mimarlarin, ekolojik planlama-tasarim-yapim anlayisinin yapi ve kentlerin sagliklastirilmasi icin arac olarak kullanilmasi, bu yolla karbondioksit emisyonunun indirilmesi icin dayarliligi artirmaya (Sifir Emisyonlu Mimarliga) cagiriyor.

Insanlarin refah icerisinde, dogal cevreyle barisIk, onu tuketmeyi degil, birlikte yasayabilmeyi hedefleyen, somurunun olmadigi bir toplum hedefinin zihinlerde siliklesmesi; onun yerine giderek bir tuketim hirsinin, yok ederek sahiplenme gudusunun onlenemez yukselisinin yerlesmesi gozlenmektedir. Kuresel politikalar, tum insan yerlesimlerini, dogal cevreyi, yasami tehdit eder boyutlara varan tamahkâr kullanimlar, onumuze cozulmesi zor sorunlar getirmis, gelecegimiz icin karamsar olmamiza neden olmustur.
Sera etkisi yaratan zararli gaz emisyonlarinin % 50’si, insaat ve ulasim sektorleri tarafindan olusturulmasi karamsarliga dusmemizin hakli nedenleri arasindadir. Uluslararasi Mimarlar Birligi, bu yilki Mimarlik Gunu etkinliklerinde, mimarlarin, ekolojik tehlike yaratan konulara egilmelerini ve bu alandaki yaklasim ve degerlendirmelerin giderek on plana cikartilmasini dilemektedir.

Mimarlik, yasanilir kentler ve saglikli yasam cevreleri yaratan bir meslek olarak, bu sorunlari dikkate almakta, endise duymakta ve cozum uretmeye calismaktadir. Bizden sonraki nesillere gezegenimizin gelecegi ve iklimini tehlikeye atmayacak ve donusu olmayan noktalara getirmeyecek yapilasmis ve kentsel cevrelerin birakilmasi , meslegimizin kacinamayacagi bir sorumluluktur.

Dunya Mimarlik Gunu’nde ulkemiz mimarlik gundemine baktigimizda neler goruyor, nelerle ugrasiyoruz:


Turkiye, 2007 Dunya Mimarlik gununun ana temasi olan ve insaat sektorunun de neden oldugu gaz emisyonu olgusunun yanisira, baska olumsuzluklarla da karsIkarsiyadir. Bugun kent topraklarinin yagmalanmasi, gelecegimizi karartacak boyutlara ulasmistir; kentlerimizi yasanmaz kilacak kertede olcusuz bir yapilasma hirsiyla karsi karsiyayiz. Metropol kentlerimizde gordugumuz buyuk imar etkinlikleri, onemli rant aktarimi saglayan, kent planina uygun olup olmadigina bakilmaksizin yapilabilen devasa projeler; hukukun zorlandigi, adalet duygusunun zedelendigi keyfi uygulamalar goruyoruz.

Bu baglamda Ulkemizin bir afet ulkesi oldugunun unutulmamasi ve yapilasma kararlarinin bu gercek goz onune alinarak olusturulmasi; sagliksiz yapi stokumuzun yenilenmesi ve yeni yapilacak yapilarin ulkemizin deprem sartlari gozetilerek programlanmasi gerekirken; basta egitim ve saglik yapilarinin, ulasim arterlerinin hâlâ daha depreme hazir ve guvenli hale getirilmedigini goruyoruz.

Benzeri nice sorunun ele alinmasi, her birinin uzerinde titizlikle durulmasi, kamu ve toplum yararina gerekli irdelemelerin yapilmasi, halkin ve yoneticilerin uyarilmasi, sIklikla da hukuk yoluna basvurulmasi gundeme geliyor. Mimarlar Odasi, bu baglamda 2007 Mimarlar gununun temasini yasanilir kentler yaratma surecinin onemli bir parcasi olarak gormekte, diger meslek odalari ve demokratik kentli kuruluslarla birlikte bu ve benzeri kent suclarinin karsisinda, yasanilir kent ozleminin teminati oldugunun bilinciyle boylesi zorlu bir cabayi yillardir surdurmektedir. Onemli olan halkin bu cabayi anlamasi, benimsemesi, desteklemesi ve her gecen gun kentine daha da sahip cikar hale gelmesidir.

Toplum ve mimarlik iliskisinin degerlendirilmesi ve mimarlik kulturu, yapi kulturu, kentlesme kulturu konularinda toplumla daha dolaysiz ve somut iliskiler kurulmasinin onemli buluyoruz. Bizlerden iyiyi guzeli arayan, ayipli hizmeti reddeden, mimarla ortak bir dili paylasabilen, sorgulayici bilincli tuketici olarak toplumun rolunun buyuk oldugunu vurgulamak isterim. Ayni tuketicinin, soludugu havaya, yasadigi cevreye saygili kaliteli yapi tasarimi ve uretimi konusunda mimardan onemli beklentileri oldugunu biliyorum. Bu ve benzeri beklentiler bizi daha nitelikli bir mimarlik ortami arayisina yonlendirmistir. Bu cercevede hazirladigimiz Turkiye Mimarlik Politikasi ile mimarlik hizmetinin ve mimarin, toplum ve kamu yararina guvenceye alinmasi; mimarlik hizmet standartlarinin yukseltilmesi, kalitenin her duzeyde aranir hale getirilmesi; bu kapsamda yapilmak istenen duzenlemelerin irdelenmesi, gelistirilmesi hedeflenmektedir.

Yoksulluk, gocler, cevrenin Dunya Mimarlik Gunu temasinda da vurgulandigi gibi neredeyse geri donulemeyecek bir bicimde kirletilmesi gibi olumsuzluklar karsisinda bunalan kentlerimizde mimarlik yapabilmek; siyasi, ekonomik veya iklimsel nedenlerle dogabilecek toplumsal hareketlilige karsi mimarligin bir cevabini olusturabilmek; yaraticiligin toplumsal boyutunu gosterebilmek; toplumla mimarlik iliskisini irdeleyerek, belki de yeniden kurgulayarak, gelistirmek hedeflenmektedir.

Gerek 2007 ve daha onceki yillardaki Dunya Mimarlik Gunu temalarini , gerekse onumuzdeki yillarda olusturulacak temalari mimarlar olarak konusacagiz, bunlar bazen gundemimizde, bazen de gundemin konusulan maddesinde yer alacaklar. Odamiz da, imar ve kentlesme sorunlarini dikkatli bir sekilde izleyen ana aktorlerden birisi olarak, gerek yerel yonetimlerin, gerekse merkezî yonetimin icraatlarini, demokratik guclerin golge kabinesi gibi takip etme gorevini ustlenmeye devam edecektir.

Bu nedenle; uzun suredir gundemde olmasina karsin yaz aylarinda etkisini dogrudan hissettigimiz kuraklik ve susuzlugun ciddiye alinmamasini elestiriyor; buyuk bir aymazlikla, tarim topraklari-orman-su havzalarini yapilasmaya acip, cevrelerindeki su kaynaklarini kurutmaya yonelen merkezi-yerel yonetim anlayisiyla nereye gidilebilecegini de bir kez daha sormak istiyoruz.

Ulkemiz dogal kaynaklar ve kentlesme arasindaki bagi ve kuresel iklim degisIkligi olgusunu ciddiye alan bir anlayisla yonetilmelidir. Halen Kyoto’yu imzalamayan ulkeler arasinda olma ayibimizi ortadan kaldirmanin yaninda ulkemiz; kaynaklar-uretim ve kentlesme politikasini, emisyonu bir an once azaltmaya (Sifir Emisyonlu Politikaya) yonelik bir programa kavusturmak durumundadir.

Gelecegin dunyasina iliskin bu ortak sorumlulugumuzu yerine getirmek icin toplumsal dayanismayi saglamaya ve bu politik hedefe yonlenmek zorundayiz. TMMOB Mimarlar Odasi, Dunya Mimarlarinin bu cagrisini, ulkemizdeki kent ve mimarlik politikalari uzerine edindigi birikimiyle ortusturerek kamuoyuna saygiyla sunmaktadir.

 

TMMOB MiMARLAR ODASI

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: Mimarlar Odası Genel Merkezi