Demiryolunda İmtiyazın 153. Yılı Kutlu Olsun
Pankartta 153 ün yanındaki nokta fazladan konulmuş. Fazla nokta göz çıkarmaz diyeceğiz ama bir nokta yolculuklarımızı yıllığa çeviriyor.
Batılı sermayedarlar, bu topraklardaki yerüstü ve yer altı zenginliklerini kendi ülkelerindeki sanayi işletmelerine aktarmak amacıyla ilk olarak 1856 yılında İmparatorluktan İzmir – Aydın arası demiryolu yapım imtiyazını aldılar.
Emperyalist ülkelerin, bu topraklar üzerindeki halkın istemlerini ve özlemlerini karşılamayacak olan ancak kendi çıkarlarına uygun olacak şekilde demiryolları inşa etmelerinin üzerinden tam 153 yıl geçti.
24 Mayıs 1924 de TCDD’nin kuruluşuyla birlikte yabancı şirketlere bedelleri ödenerek demiryolu hatları millileştirilmiş ve cumhuriyetin ilk on yılında sürdürülen demiryolu politikaları ile ülkenin çıkarlarına yönelik olarak demiryolu yapımına hız verilmiştir.
1950’li yıllardan itibaren hız kazanan dışa bağımlı ulaştırma politikaları sonucu HİLTS raporu diye bilinen rapordaki önerme olarak demiryolundan vazgeçin karayolu yapın dayatması demiryolu yatırımlarını durdurdu. Rapor doğrultusunda karayolu yapımına hız verildi ve dolayısıyla raylı taşıma yerine otomobil özentisi yaratılarak ülke dışa bağımlı, borç içinde yüzen her yıl karayollarında meydana gelen kazalar sonucu savaşlarda kaybedilen yaşamdan daha fazla can kaybeder hale getirildi. Bunun adına da elle tutulmayan gözle görülmeyen yargılanması, eleştirilmesi mümkün olmayan trafik canavarı ismini verdiler.
1970 ten sonra kendi yağıyla kavrulan TCDD bu dönemde verdiği kamu hizmeti ile yarattığı katma değerin yanında bazı yıllarda da mali göstergeler olarak kara bile geçmiştir. 1980’den sonra demiryoluna bakışın "demiryolu komünist ideolojiye temayül eder" ifadesinde kendisini bulması ve diğer kamu kuruluşlarının olduğu gibi TCDD’nin özel bankalara yüksek faizle borçlandırılması sonucunda yatırımlar durmuştur. TCDD her yıl zarar eden ve de borçlu kuruluş gibi gösterilmiştir. Ancak gerek TCDD’nin yönetiminde gerekse devletin yönetiminde bulunanlar bu kötü gidişattan kendilerini hiç mi hiç sorumlu görmemişlerdir.
1995 yılında TCDD’yi içine düştüğü bu durumdan kurtaracağız diyerek dünya bankasının finanse ettiği Booz Allen&Hamilton isimli danışman Şirkete hazırlatılan rapor sonucu TCDD’nin yeniden yapılanması adı altında tasfiye edilmesi kar getiren birimlerinin özelleştirilmesi kararlaştırıldı.
1995 yılından sonra gerek iş başına gelen hükümetler gerekse TCDD yöneticileri bu raporun hayata geçmesi için gerekli yasal düzenlemeleri yaptılar. TCDD’nin bu günlere gelmesinde büyük katkısı olan Eğitim Merkezleri, TCDD Meslek Lisesi, Atölyeler, Hastaneler kapatıldı.
Daha sonra da TCDD’nin tasfiyesine yönelik çalışmalar hızlandı ve TCDD Ana Statüsü değiştirilerek demiryolu hizmetlerinin özel sektöre devir ve kiralanmasının önü açıldı. TCDD yöneticileri demiryollarımızı özelleştirerek özel sektörün dikensiz gül bahçesine çevirmeyi bunu da "hedeflerimiz" diye süslü afişlerle çalışanlara ve halka yutturmaya çalıştılar.
Artık öyle bir hale gelinmişti ki Kanadalı bir firma tarafından hazırlanan ve 2005 yılında yürürlüğe konulan CANAC raporunda ise açıkça "…kapatılan gar ve istasyonlar daha sonraki dönemlerde siyasi kaygılarla yeniden açılabilirler bunu engellemek için gar ve istasyon binalarını yıkın" şeklinde radikal ifadeler yer alıyordu.
Demiryollarının Anadolu topraklarındaki 153 yıllık geçmişine baktığımızda ne yazık ki Osmanlı ve Cumhuriyetin ilk yılında yapılan hatlar dışında yeni bir hat veya proje göremiyoruz.
2004 yılından sonra siyasi propaganda malzemesi olarak kullanılmak üzere yapılan ve 39 kişiye mezar olan "Hızlandırılmış Tren" projesi, yine aynı amaçla bitmeden 2008 yılında faaliyete sokulan "Hızlı Tren Projesi", söylem olarak İstanbul şehir içi ulaşımına çözüm diye tanıtılan ama asıl amacı kentsel dönüşüm projelerine hizmet etmek ve sermayedarlara rant alanı sağlamak olan ve halen inşaatı devam eden "Marmaray Projesi" dışında, çözümcül bir demiryolu yatırımı gerçekleştirilmediğini hatta mevcut hatların bazılarının iptal edildiğini, bazı istasyonların kapatıldığını, birçok trenin seferden kaldırıldığını mevcut demiryolu hatlarına bakım onarım yapılmadığı için birçok tren kazasının meydana geldiğini onlarca insanın hayatını kaybettiğini ve devletin trilyonlarla ifade edilen zararlara uğratıldığını hep beraber gördük.
Uzun sözün kısası şimdiye kadar işbasına gelen hükümetler demiryollarıyla ilgili hiçbir ciddi proje üretip uygulamamışlardır.
Anadolu topraklarına Demiryolunun döşenmesinin 153. TCDD’nin Kuruluşunun 82. yılında Marmaray projesi kapsamında Haydarpaşa Gebze ve İstanbul Halkalı arasında 29 tren istasyonu yıkılacak 6 tren istasyonu da kullanım dışı bırakılacaktır. Satılan Gar, istasyon, Liman ve TCDD Taşınmazlarından elde edilen parasal kaynak da çıkartılan kanunla karayolu yapımına aktarılacaktır.
Dünya bankası ve İMF otoyol ve karayollarının yapımı için teşvik ve kredi verirken ülkemizin genel ekonomik çıkarı için önemli olan demiryolu taşımacılığının gelişmesini istememiştir. 1970’li yıllarda IMF’ye verilen iyi niyet mektuplarından birinde "1 km demiryolu yatırımı yapmayacağız" sözü verilmesi de bunun ispatıdır.
Karayolu |
Demiryolu |
Denizyolu |
Havayolu |
|||||
Yıllar |
Yolcu |
Yük |
Yolcu |
Yük |
Yolcu |
Yük |
Yolcu |
Yük |
1950 |
49 |
19 |
42 |
78 |
8 |
5 |
1 |
0 |
1960 |
73 |
38 |
24 |
48 |
2 |
14 |
1 |
0 |
1965 |
87 |
47 |
12 |
32 |
0.5 |
21 |
0.5 |
0 |
1970 |
91 |
58 |
8 |
20 |
0.3 |
17 |
0.7 |
0 |
1974 |
95 |
64 |
4 |
19 |
0.1 |
14 |
0.9 |
0 |
1980 |
94.2 |
68.5 |
4.1. |
9.9. |
1.2. |
15 |
0.5 |
0 |
1983 |
92.5 |
80.9 |
3.7. |
11.8. |
0.1 |
5.7. |
0.9 |
0.1 |
1989 |
94.1 |
83.9 |
4.1. |
7.7. |
1.2. |
0.8 |
1.2. |
0 |
1994 |
94.2 |
91.2 |
4.2. |
8.0 |
0.1 |
0.6 |
1.6. |
0.2 |
Ülkemizde Demiryollarının taşımacılıktaki payını tek rakamlı yüzde oranlara sıkıştıran zihniyetin karayollarını geliştirmelerinin altında yatan gerçek halkın çıkarlarını korumak değildir. Petrol ve petrol ürünleri, otomobil yedek parça ve yan ürünleri için dışarıya aktarılan yüzlerce trilyonun yanında doğanın tahrip edilmesi, hava kirliliği trafik kazaları ve yaratılan gürültü ile ülkemiz ve insanlarımız ciddi kayıplara uğramaktadır.
İmtiyaz demiryolculuğu kurtkapanına tıkılışımızın üzerinden 153 yıl geçti; son yıllarda demiryolunda bir hız sevdasıdır aldı başını gidiyor. Hızın TCDD’de bir teknolojik gelişme yaratıp yaratmadığı tartışması bir yana hızlı ve acele olarak yazılarak son üç yıldır Haydarpaşa Gara asılan pankartlarda yazılı olan "teknoloji" kelimesindeki dil yanlışlığı görenleri güldürmeye devam ediyor.
TARİH |
ÖLÜ |
YARALI |
19.09.2009 |
24 |
78 |
20.09.2009 |
20 |
78 |
21.09.2009 |
12 |
102 |
22.09.2009 |
42 |
184 |
TOPLAM |
99 |
441 |
Kaynak:AA
Bu gün (23 Eylül 2009)…
Bugün demiryollarımız için bir bayram ise bayramın arifesinde karayollarına mahkûm ettiğimiz halkın dört gün içinde uygulamalarınız sonucu yarattığınız trafik canavarına doksan dokuz kurban vermesini mi yoksa imtiyaz demiryolculuğunun 153. yılını mı kutladık Piyanist Tuluyhan Uğurlu’nun piyanosundan dökülen notalarla Haydarpaşa Garda…
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: kentvedemiryolu