Bostancı’da Demiryolunun Altını Oyuyorlar

Gebze-Haydarpaşa güzergahında demiryolunu kullanan yolcuların dikkatini çekmiştir belki, Bostancı istasyonu çevresinde yürütülen inşaat çalışmaları..!

Bu inşaat çalışmalarının yürütüldüğü yerde eskiden değişik işyerleri dükkanlar vardı, bugün ise onlardan eser bile yok, çünkü o binaların hepsi yıkıldı ve istasyon tarafında kalan yerde park etmiş araçlar, dere tarafında kalan yerde ise yol inşaatı var! Bu yol, minibüs yolunu sahil yoluna bağlayacak bir yol…

Çok basit bir konu gibi gözüküyor değil mi, bu yol çalışması. Birçoğumuz ne var ki bunda diyebilir?

Ancak şöyle bir yakın geçmişe gidersek, banliyö güzergahında, demiryolunu dikey kesen birçok karayolu alt ve üst geçidinin yapıldığını fark ederiz. Hafızalarımızı tazelemek için örneklemek gerekirse; İdealtepe’de yapılan karayolu üst geçidi, Küçükyalı’da yapılan karayolu alt geçidi, Atalar’da yapılan karayolu üst geçidi, Pendik karayolu üst geçidi, Osmangazi karayolu üst geçidi, Maltepe karayolu alt geçidi vb. gibi köprü ve alt geçitlerin yakın tarihimiz içinde inşa edildiğini görürüz. Bu geçitlerin hepsinin ortak bir özelliği vardır, o da; demiryolunu dikey keserler ve genelde sahil yollarına bağlantıyı sağlarlar.

Ülkedeki ulaşım planlamasında, daha doğrusu, plansız ulaşım yatırımlarında, karayolu hep öncelikli tercih! Bu tercihin bir sonucu olarak bugün İstanbul, trafik kaosuyla anılan bir kent haline gelmiş durumda! Bu acı gerçekliğe rağmen, karayolu yatırımlarından geri durmayan yerel yönetim, kenti yollarla, köprülerle ve kavşaklarla doldurmaya devam ediyor. İnsan için değil, araç için yol yapımları devam ediyor.

Bilindiği üzere, İstanbul’un her iki yakasındaki güney sahili, yapılan sahil yolları ile yok edildi. Karayoluna endeksli bu çarpık ulaştırma yaklaşımı, aynı zamanda demiryolu taşımacılığına da büyük darbe vurdu! İşte, E-5, TEM ve minibüs yolu ile sahil yolu arasında yapılan bu yeni dikey yollar da hem demiryolu taşımacılığına darbe vurmaya devam ediyor, hem de şehri iyice yaşanılmaz hale getiriyor. İdealtepe ve Atalar’da inşa edilen karayolu üst geçitleri bunun en can alıcı örnekleri! Bu köprüler yüzünden artık insanların balkonundan, camından arabalar geçiyor, meskenlerin arasında devasa köprü ayakları yükseliyor ve yerleşim yerlerinde insanların soludukları karbon monoksit gazları sürekli artıyor. Yerel yönetim; her yeri yollarla doldurarak, birbirine paralel yollardan sürekli birbirine geçişler vererek, trafiği rahatlatmayı düşünüyorsa, yerel yönetimin düşündüğünün aksine, trafik her geçen gün daha da içinden çıkılmaz hale geliyor! Bu inşaatların ve yol yapımlarının trafiği nasıl alt üst ettiğini, yakın zamanda Bostancı’da da göreceğiz!

İşte bu inşaat tren camlarından izlediğimiz yada yanından geçtiğimiz basit bir inşaat gibi gözükse de, demiryollarını kullanan yolcular önümüzdeki günlerde, bu inşaatın ne anlama geldiğini, acısını ve derdini çekerek öğrenecekler! Çünkü, alt geçit inşaatı için demiryolu ya komple kapatılacak yada sadece 1 yol işletmeye açık tutulacak! Bostancı İstasyonu, diğer istasyonlardan farklı olarak, tüm trenlerin durduğu bir istasyon olduğu için de, trenler uzun süreler dahilinde tehir edecek!

Marmaray İnşaatının banliyö güzergahlarındaki CR1 Etabının başlatılmasına 4 ay kala yapılan bu inşaat çalışması nedeniyle trenleri kullanan yolcular muhtemelen; sinir krizleri geçirerek, "demiryollarına sövecek, satılsın bu trenler, lanet olsun vb…" sözler söyleyecek!

Ancak hiç kimse, demiryollarının işlevsizleştirilmesinde, hasarlı hale getirilmesine, karayolu endeksli politikaların etken olduğunu düşünmeyecek! Kimse, demiryollarının ve deniz taşımacılığının can damarları olan limanlar ile istasyon binaları ve arazilerinin satışından elde edilen gelirin(!), çıkartılan 5793 sayılı torba kanunla, karayoluna aktarıldığını akıl edemeyecek! Belki hiç kimse, "5793 sayılı kanun da nedir ki?" diye sormayacak!… Sadece, "tren tehir ediyor mu, ediyor", sadece bu sonuç üzerinden bakıp nedenini aramaksızın, "demiryollarını kötüleyecek"…

Bostancı karayolu alt geçit inşaatı bizlere bunları düşündürdü, umarız halkımıza da düşündürür….

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: kentvedemiryolu