Diyanet Fuarındaki Skandal Kitaplar…
Ülkemizde kadına bakış açısının hiç değişmediğinin, erkek egemen izhniyetin devamlılığını sağlama çabalarının son örneği, Diyanet Vakfı’nın organize ettiği "Kitap ve Kültür Fuarında" yaşanıyor…
Diyanet Vakfınca Ankara Kocatepe Camii içerisinde düzenlenen fuarda okuyuculara sunulan kitaplar arasında, "erkeğin kadını dövme şekillerini", "kadının erkeğe nasıl itaat etmesi gerektiğini", "erkekler için kadınlarla cinsel ilişkiye girmede(özellikle de regl ve hamilelik döneminde) ideal olan pozisyonları", "cinsel yolla bulaşan hastalıkların ilahi taktir ve ceza olduğu", "kadınların açık saçık(!) dolaşmasına göz yuman erkeklerin tanrının gazabına ve ateşine müstehak olduğu" "kadınları haramdan men etmenin erkeklerin vazifesi olduğu" vb. gibi içeriklere sahip olan kitaplar tanıtılıyor..
Ceza mevzuatında yapılan göstermelik değişiklerin neye hizmet ettiğini bu garip fuar ve bu fuarda tanıtılan kitaplardan görmek mümkün…
Ceza kanunlarında yapılan değişikliklerle bir yandan, kadına yönelik şiddet "suç" olarak tarif edilirken, bir yandan yayınlar aracılığıyla "suç" olarak tarif edilen fiillerin övülmesi, hatta şekillerinin tarif edilmesi, ülkemizdeki kadına bakış açısının çarpıklığının en ilginç göstergesi olsa gerek… Kadından Sorumlu Devlet Bakanı ile Adalet Bakanlığının, bu yönlendirici fuar ve fuarda yayınlanan kitaplarla ilgili sessizliği ise, ülkemizde hiçbir şeyin değişmediğini gösteriyor. Yani "kadının adı var ama….", bu adlandırma "erkeğin malı ve her türlü kölesi olma" mantığından öte gitmiyor!
Belki ilgili bakanlıklar sorumluluklarını yerini getirip de sormuyorlar ama biz soralım;
-Siz çıkıp da, kadını malı gibi gören bir zihniyetin tanıtımı ve yayın yoluyla bilinçlere kazınmasının sonuçlarının ne olacağını kestiremiyor musunuz?
-Bu çağ dışı yayınları okuyan erkeklerin, kadınlara sokaklarda yada evlerde şiddet uyguladığında basının karşısına çıkıp da, "en yakın karakola başvursun" mu diyeceksiniz? Hem de, bu yerlerde şiddet gören kadınları "kocandır büyütme sorunu" diye karşılayan bir zihniyet varken!
-Son dönemlerde, sokaklarda kadınların giyimine karışan, müdahale eden, saldıran(ki bunun birçoğu yaralanma ve ölümle sonuçlanıyor), ve sayısı her geçen gün artan insanlık düşmanı kişilerin yarattığı olayları "münferit vakalar" olarak mı tanımlayacaksınız?
-Bu tip yayınlarla, erkek egemen erkeklere, "kadınlara müdahale edin, her şeyine karışın, onları üslubuyla dövün" diye yönlendirme yapılmıyor mu? Bu yönlendirmenin gerici kişi ve topluluklarda "kadınlara saldırma" konusunda saldırı hakkı verdiği" düşüncesini yaratacağını ve linç kampanyaları yaratabileceğini göremiyor musunuz?
Görmeyen, görmek istemeyen gözlere ve sağır kulaklara inat, "erkek egemen sistemin kendini yenileyerek devam ettiği" açık seçik ortada duyuyor. Ve bu fuar ile fuarda sergilenen kitaplar(!), gelecekte nelerle karşılaşabileceğimizi sinyallerini veriyor!…
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: kentvedemiryolu.com