Kendinden sonra Vagona Koruma Zırhı
Geçmişte birçok yolsuzluk dosyasına adı karışan ve bu yolsuzluk dosyaları yüce divana kadar giden, hükümetler düzeyinde tartışmalar/istifalar yaratan ancak ilginç bir şekilde koruma zırhı olan ve anahtar teslimi projeler yapmakla övünen Nurol Holding şimdi de TCDD Personelinin görev yaptığı furgon olarak adlandırılan vagonlara koruma zırhı yapma işini aldı.
30 yıl önce bir demiryolu inşaatı olan "Sürat Demiryolu Projesinden" sonra, son olarak Marmaray Projesinde karşımıza çıkan Nurol adı ve yıllardır süren ilişkiler ve yarım kalan projeler kamuoyuna "Marmaray Projesi/Yedikule-Yenikapı tünel inşaatı ve arkasında yatanlar" isimli haber ile yansımıştı.
http://marmaraygunlugu.blogspot.com/2008/12/marmaray-projesiyedikule-yenikap-tnel.html
Nurol Holding’in web sayfasında "temelleri 60’lı yıllarda Ankara merkezli olarak atılmış olup, esas olarak inşaat sektöründe faaliyetlere başladığı ve faaliyetinin başlangıcından bu yana büyük çaplı ve yüksek teknoloji ürünü birçok uluslararası proje ile adını duyurduğu, 1980–1990 döneminde, Türk Ekonomisi’nde yaşanan gelişme paralelinde NUROL, uluslararası platformlardaki faaliyetlerini, gerçekleştirdiği Mühendislik-Tedarik-İnşaat esaslı "Anahtar Teslimi" projeler ile petrol üreticisi ülkelere özellikle Suudi Arabistan Krallığı’na kaydırdığı, 80-90 döneminin göze çarpan bazı projeleri arasında Yeni Avusturya Tünel Metodu’nun ilk uygulaması olan Ayaş Demiryolu Tüneli bulunduğu, Mayıs 2004 itibariyle, NUROL‘un ortakları arasında yer aldığı Grubun Boğaz Tüp Tünel Geçişi Projesi İhalesi’ni kazanarak yüklenimi altına almış ve şantiye faaliyetlerine başlanıldığı" ifade edilmektedir.
17.12.2008 tarihinde Flash TV’de Yılmaz TUNCA’nın sunduğu "Gerçek Gündem" adlı programa konuk olarak katılan "Ayaş Yollarında Tünelim Kaldı" isimli kitabın yazarı Yavuz DEMİRKOL "yarımda kalsa Ayaş Tüneli inşaatının uygulanan Yeni Avusturya Tünel Metodu’nun Türk mühendis ve müteahhitlik sektörüne eğitim ve staj çalışması yerine geçtiği ve iş alımlarında referans olarak gösterildiği" ifade edilmiştir. Yukarıda ki tanıtımında da görüleceği üzere Nurol Ayaş tüneli inşaatını referans olarak web sayfasına koymuştur.
Bugün 19.08.2008 tarihinde Vahap MUNYAR’ın Hürriyet gazetesindeki köşe yazısında demiryollarında YÜK trenlerinde görevli personelin "Mayınlı saldırılardan korkuyoruz, Doğu ve Güneydoğu’ya sefere gitmeye çekiniyoruz" diye itiraz edince, TCDD yönetiminin "mayına dayanıklı" personel vagonları yaptırmak için arayışa girdiği, bu arayış sonucunda da kuruluşu 33 yıl önceye uzanan, 14 yıldır savunma sanayine dönük üretim yapan Nurol Makine’nin de kapısını çaldığı, Nurol Makinenin "Yeni geliştirdiğimiz tekerlekli zırhlı araç Ejder’de kullandığımız yöntemi özel vagon için de uygulayabiliriz" önerisi üzerine mayına dayanıklı 21 adet Furgonun (personel vagonu) üretimi ve ilk iki vagonun teslimatının Mart 2009’da yapılması hususunda TCDD ve Nurol Makine arasında anlaşma imzalandığı> açıklanmıştır.
Demiryollarında bu gün doğuda yaşanan mayınlı saldırı tarihte dinamitli saldırı olarak batıda yaşanmıştı.
"bulgar eşkiyası Ağustos sonlarında Edirne Vilayetin de de geniş faaliyet göstermeye başlar, bu ayın son haftasında Budapeşteden İstanbul’a gelmekte olan beynelmilel tren Kuleliburgaz istasyonunda iken dinamitlenir. Bomba müslüman yolcuların bulunduğu vagona yerleştirilir.6 kişi ölür. Bunlardan biri 18 aylık bebektir. İki türk kadını ile bir öğrenci de hayatlarını kaybeder. Kadınlardan birinin cesedi başsız bulunur (5) Bu olayın tafsilatına İstanbul gazetelerinde rastlanmaz. Yalnız 30 ağustosta gazeteler bir tebliğ yayınlar. Padişahın doğum yıldönümü şenliklerinde fişenk atılmasının yasaklandığı, yalnız aydınlatma ile yetinileceği, bildirilir. Tebliğ de "insaniyet düşmanı olan bazı kimseler tarafından şu sıralarda tren yolcuları ve sairi üzerine dinamit kullanmak gibi yapılmakta olan cinayi fiilerden dolayı zabıta memurlarının daha ziyade müteyakkız bulunmaları lazım geldiğinden" bahsedilir ve denilirki "bu şekilde sarf edilecek fişenk paraları, lüleburgaz taraflarında sözü edilen canilere trene suikast neticesinde ölen ve yaralananlara sarf edilecektir.(İKDAM)
(5)L’ilustration:12 Eylül 1903
1903 yılında mayınlı saldırı ve patlamalara karşı alınan tedbirlerin yanında padişahın doğum gününde patlatılacak fişenklerin patlatılmayarak tasarruf edilen paranın patlamalarda yaralanan ve ölenlere verilmesi istenmiştir.
Bu gün ise özel günlerde patlatılan havai fişeklerin tutarı gelinen müsrifliği ve görgüsüzlüğü gözler önüne serdiği gibi çevreye ve doğaya(kuşlara)verilen zarara da aldırış edilmemesi ayrı bir üzüntü kaynağıdır.
Demiryolcuları mayın patlamalarında zırhlı vagonla koruyacağız da TCDD’nin kamusal işletmeciliğine yeniden yapılanma adı altında sürdürülen özelleştirme ve tasfiye sürecinden bu vurdumduymazlıkla nasıl kurtaracağız. TCDD’nin özelleştirme ve tasfiyesine yıllarca dış kaynaklı raporların ve dayatmaların neden olduğunu ifade ede gelmiştik.
Peki, içerdeki işbirlikçilerin hiç mi suçu yok? Bu işbirlikçiler olmasa bu raporlar bu talan projeleri demiryollarına dayatılabilirimiydi acaba?
Son olarak da;
Demiryollarımızın yağmalanmasındaki işbirlikçilere, vurdumduymazlara bir çift giyilmiş ayakkabıda bizden.
Kabul buyurun
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: kentvedemiryolu