DEMİRYOLU PALAS OTELİ’NDEN ŞİİRLER
“Trenlerin ve istasyonların şiiri vardır “derler tren tutkunları… Ayrılıkların, kavuşmaların romantik mekânlarıdır istasyonlar. Güntürk ÜSTÜN, tıp doktoru, şair ama aynı zamanda gerçek bir demiryolu tutkunu.Yazarın, Zeus yayınlarından çıkan “DEMİRYOLU PALAS OTELİ’NDEN ŞİİRLER” kitabında demiryollarının, trenlerin nasıl yaşam biçimi haline geldiğini görebilirsiniz.Güntürk ÜSTÜN’ün şiir kitabında yetmişyedi şiiri var. Bu şiirlerin sadece isimleri bile demiryolu kültürünü anlatabilir okurlara. “Motorlu Treniniz ve Trensever Siz”, “Merkez Garının Saat Kulesi”, “Bekleyen Kapalı Yük Vagonları”, “Demiryolu Çağında Yaşamak”, “Anahatları Özleyen Manevracılarınki Kadar”, “Lüks Trenlerin Yataklı vagonları”, “Hepsi Alımlıdır İstasyonların”, “Raylara Komşu Sokaklardaki Bahçeler” kitaptaki şiirlerden birkaçı.
Dr. Güntürk ÜSTÜN, 1962 yılında Ankara’da doğdu. İlk ve orta eğitimini İzmir’de tamamladı, 1988 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun oldu. Türk İlaç Sektöründe 1994-2014 yılları arasında medikal müdür olarak görev yaptı. Güntürk, ilk gençlik yıllarında pek çok yaşıtı gibi şiirle uğraşır ancak yazdıkları, çocuk-gençlik-okul dergi ve gazetelerinde yayınlanmayınca kırılır ve yazmayı bırakır ancak içindeki yazma aşkı hiç bitmez ve 2006 yılı ilkbaharında yeniden şiire yönelir. Halen yoğun biçimde yazmayı sürdürmektedir.
Şiiri Özlüyorum, Sincan İstasyonu, Akatalpa adlı şiirleri Lacivert ve Eliz Edebiyat dergilerinde yayınlandı. Ayrıca, Kırıklar Atlası (2011) adlı şiir seçkisinde, Ötenazi Ayın Kitabı (2013), Şafaklar Renkli Değil (2014) ve Sağlıkta Şiddet Sorunu/ Ayın Kitabı (2014) adlı yapıtlarda da birer şiiri yer aldı.
Yayınlanmış şiir kitapları:
Kıyı Şeridi ve Kıyı Sakini Şiirleri, Haziran 2014 (Venedik Yayınları)
Demiryolu Palas Oteli’nden Şiirler, Nisan 2015 (Zeus Yayınları)
MERKEZ GARININ SAAT KULESİ
Sana ve raylara uzak sayılacak bir parka bakar pencerelerin
Modası bence hiç geçmeyecek ağaçların ormancılık oynadığı
Buluşmamız için erken ama haydi telefonda günaydınlaşalım
Sesindeki tonlar, tren yolculuğu kadar canlandırıcı ve coşkulandırıcı
Uzun düşünüp, kısa sürede bağlandım tutsaksever beyninle bedenine
Dudaklarından buzlu çay tadı alacağım merkez garının saat kulesinin altında
Alabildiğine güçlüdür, ölüme karşın yaşama ve ölüme karşı savaşma isteğimiz
Azalmaktan hoşlanmaz ve hep aynı hız ve sıklıkla bizi terk edip geri gelir
Peronlarda yaptığımız planlar, vagon koridorlarında vazgeçtiğimiz kararlar sayısız
Birlikte binemedikten sonra bir treni kaçırmak, sarsılmış ruhlarımıza dinlencedir.
Yalnız eşsiz kokunu değil, sessiz korkularını da doyasıya çekmeme izin ver içime
Dudaklarından buzlu kahve tadı alacağım merkez garının saat kulesinin altında
Ne belleğini ne de cevherini yitirmeyen zamanın uçsuz bucaksız gölgesinin
Üzerimizdeki etkisini şansınkiyle kıyaslamak, düşbozumudur gerçeği dışlayan
Tuzaklı soruları kadar yaman, kapıldığımız tumturaklı aldatmacaları var olmanın
Yürek karartıcıdır demiryolsuzluk ya da yıllardır tren geçmemesi bir hattan
Biraz ekspres biraz marşandizimdir ben, önemsediğin geçmişinden farklılıksa
Dudaklarından böğürtlenli sorbe tadı alacağım merkez garının saat kulesinin altında
Başlangıcı anımsanmayan ve sonu henüz görünmeyen gezileri
Ya yolcu rehberlerinde bırak ya da sakla unutulmayacaklar listende
Gösterişsiz mezarlara göm yaratıcı yıkım dediğin yaşadıklarını
Yaşayacaklarının garantisi soru işaretinden bir bilettir benliğinde
Aradığın gri ama dinamik ve sadık bir aşksa, yakın ol koruganımsı kollarıma
Dudaklarından vişneli sorbe tadı alacağım merkez garının saat kulesinin altında (2011)
TRENSİZLİK HÜZNÜ
Trensizlik söz konusu oldu mu, bulunduğunuz yerin pek de yoktur önemi
Çabucak yaratır ve çoğaltır benliğiniz, acı derecesi hayli yüksek bir hüznü
Hele bir de yalnızsanız, tablonun daha da ağırlaşması kaçınılmazdır
Otelden her çıkışınızda gözlerinizde duman karası güneş gözlükleri
Ama şu an kolunuza girmiş bile olsaydı o hoş bakışlı, hoş kokan sevgiliniz
Yine de bırakmayacaktınız sizi istasyona götürecek kestirmenin hayalini kurmayı
Adımladığınız kaldırımlar, gezgiğiniz çarşı ve pazarlar, oturduğunuz kafeler
Sanki sürekli fısıldarlar kafatasınızın içine tanıdık bir yokluğun varlığını
Bindiğiniz, binemediğiniz trenlerin adlarını doğru anımsamaya çalışırsınız
Kumsala karşı yediğiniz döndurmanın nedense biraz buruklaşırken tadı
Değişken mavilikleri göz kamaştıran denizde gökteki kardeş taşıtlar
Zayıflatamazlar demiryolundakilerle aranızdaki ruh eşliği bağını
Hep uzaklığın içinden geçen bir ekspres ya da marşandizin gürültüsüyle
Düdük sesini duyacağınızı sanırsınız, ortalık ıssızlaşmaya başladı mı
Trensizlik yıllardır, konuksever kasabalıların çoğunun dilinden düşürmediğidir
Demiryoluyla daha da artacaktır elbet bu çalışkan insanların yaşam kalitesi
Belki yakın ve şirin bir gelecekte, ülkenin rayları kucaklayacaktır onları da
Ve her hızdan trenlerle kolayca yakalanabilecektir çağdaş zamanların yeli
Neyse ki, böyle demiryolsuz kasabaların sayısı çok değildir
İçinizi sızlatan bu kıyı beldesinde kalıcı değil gidicisiniz neyse ki
Ne gece yarılarının karabasanları, ne de gün ortalarının aydınlık düşleri
Yetmez buharlaştırmaya trensiz kasabalardaki trensizlik hüznünüzü ( 2013 )
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: kentvedemiryolu