Haydarpaşa Garda Laterna
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Müzik ve Opera Yönetmenliği’nin Z Müzik Yapım’ın yöneticilerinden Nilüfer Saltık ile birlikte hayata geçirdiği "Eski İstanbul Sokak Eğlencesi Laterna" adlı etkinlik kapsamında İstanbul’un farklı semtlerinin caddelerinde, meydanlarında yüz yıldır kimselerin görmediği müzik kutusu Laterna Haydarpaşa’da tren yolcuları ile buluştu. Laterna, eski İstanbul şarkılarından oluşan özel repertuarı, müzisyenler, dansçılar, eski İstanbul ikramları ve hatıra fotoğraf çekimi ile İstanbullularla buluşmayı sürdürüyor.
10 Haziran 2010 tarihinde ilk kez İstanbullularla buluşan Laterna, İstiklal Caddesi Galatasaray Meydanı, Taksim Meydanı, Tünel, Galata-Kuledibi, Dolmabahçe Çay Bahçesi, Karaköy İskelesi, Ayasofya Müzesi önünde gerçekleşen gösterisinin ardından 08.07.2010 ila 21.07.2010 tarihleri arasında 17.00-20.00 saatleri arasında Haydarpaşa Garda tren yolcuları ile buluştu.
Haydarpaşa garın ardından sırası ile Beşçeşmeler Meydanı(Maltepe) Bağdat Caddesi Şaşkın Bakkal, Büyükada İskele Meydanı, Heybeliada İskele Meydanı, Burgazada iskele Meydanı, Kınalıada İskele Meydanında devam edecektir.
Yıllardır sadece filmlerde gördüğümüz Laterna’yı İstanbul’a yeniden kazandırmayı amaçlayan etkinlik için, yaşayan tek Laterna ustası Panos İoannidis Selanik’ten İstanbul’a geldi. İstanbul için yeni bir Laterna yapmayı kabul eden İoannidis ile birlikte Türkçe ve Rumca 18 şarkılık bir repertuar seçildi. 7 bin adet çivinin bir silindirin üzerine belli bir düzenle çakılmasıyla oluşan bu Laterna’nın yapımı 6 ay sürdü.
İki ay boyunca İstanbul sokaklarında yeniden duyulacak Laterna kutusunun üzerindeki kol çevrilerek çalınıyor ve İçinde belirli sayıda şarkıdan oluşan bir repertuar barındırıyor. Laterna ustası kolu çeviriyor, yanındaki yardımcısı bez kurdelelerle süslü defini çalıyor, sokaklar şenleniyor.
Eski İstanbul Sokak Eğlencesi Laterna Etkinlik Takvimi |
|
22 Temmuz 2010 Perşembe (17.00-20.00) |
Tarihi Beşçeşmeler Meydanı Maltepe |
23 Temmuz 2010 Cuma (17.00-20.00) |
Bağdat Caddesi, Şaşkınbakkal |
24 Temmuz 2010 Cumartesi (17.00-20.00) |
Bağdat Caddesi, Şaşkınbakkal |
27 Temmuz 2010 Salı (17.00-20.00) |
Büyükada, İskele Meydanı |
28 Temmuz 2010 Çarşamba (17.00-20.00) |
Heybeli Ada, İskele Meydanı |
29 Temmuz 2010 Perşembe (17.00-20.00) |
Burgaz Ada, İskele Meydanı |
30 Temmuz 2010 Cuma (17.00-20.00) |
Kınalı Ada, İskele Meydanı |
Kolu çevrilerek çalınan, laternanın atası eski bir müzik aleti. Çalgıcısız mekanik müzik aletleri düşüncesi insanoğlunun saplantılarında biriydi. 10.yüzyılda organistrum denilen bir kilise "enstrümanı" geliştirilmişti. Biri bir çarkı döndürür, bir başkası da tuşlara basar, müzik yaparlardı. Önceleri kentlerin çalgıcısı olmayan yoksul mahallelerinde ve köy kiliselerinde kullanılan çalgı zaman içinde gelişecek, org ve pianofortenin de temelini oluşturacaktı. Bir başka mekanik çalgı da hurdy-gurdy’ dir. Uda benzeyen gövdesinin içine yerleştirilmiş döner bir çarkın titreştirdiği tellere basılarak çalınırdı. Önceleri kiliselerde kullanılan hurdy-gurdy zamanla dindışı musikinin özellikle de sokak çalgıcılarının gözdesi oldu. Orta Avrupa geçen yüzyılın başlarından itibaren bu tür mekanik çalgıların merkezi olmuştu, laternada benzer çalgılara verilen bir isimdi, laternaya benzetilir fakat daha farklı bir melodisi vardır.
Tarih boyunca Çin, Antik Yunan ve özellikle Roma imparatorluğu döneminde çeşitli mekanik çalgıların kullanıldığı bilinmektedir. Laterna 19 yy’da özellikle Avrupa’da yaygınlık kazanmış mekanik bir çalgıdır. Tarihte ilk laternanın İngiltere’nin Bristol şehrinde 1808 yılında, bir piyano yapımcısı tarafından piyano tuşlarının yerine silindir yerleştirilerek imal edildiği bilinmektedir.
Belçika, Fransa, İtalya ve Amerika’nın doğu devletlerinde yaygın bir şekilde kullanılmıştır. Osmanlı topraklarına 19 yy’ın ortalarında gelen laterna başta İstanbul, İzmir ve Selanik’te büyük yaygınlık kazanarak dönemin İskenderiye, Kahire şehirlerinde de boy göstermiştir.
İstanbul’da 1855 yıllarından itibaren Turkoni, Karmello ve Armao stampatorileri (stampatoros: silindire melodileri çeviren usta) laternanın bu coğrafyada yaygınlaşmasında önemli rol oynamışlardır. Bu ustalar ürettikleri laternalara Osmanlı imparatorluğunun çok kültürlü müzikal yapısının yansıtan bir repertuar işlemişlerdir. Tango, vals, fokstrot, gibi Avrupa ezgilerinin yanında hasapiko, sirto, zeybekiko, hasapeserviko gibi Rum ezgileri ağırlıkta, kullanılmış; kısa zamanda laterna çalgısını İstanbul’la özdeşleştirecek eşsiz zengin ve özel bir repertuar yine bu dönemde oluşmuştur. Bu yeni tarzın kazandığı yaygınlıkla birlikte, dönemin musiki hayatını ve taş plak kayıtlarını derinden etkilemiştir.
Laterna ekibi çoğunlukla iki kişidir. Usta laternayı çevirir, yardımcısı bez kurdelelerle süslü define elinin tersiyle vurup çalar ve laternadan yükselen ezgiye uygun adımlarla salınarak dinleyenleri raksa davet ederdi. Bazı durumlarda hazır tutulan yedek silindir laternaya takılır ve böylelikle on sekiz parçalık bir repertuar zenginliğiyle saatlerce dans edebilme olanağı sağlanırdı.
Laterna heryere kolaylıkla taşınabilmesi canlı müzik ihtiyacını karşılayabilmesi, zengin ses kalitesinden dolayı döneminde inanılmaz yaygınlık kazanmış ve halk tarafından benimsenmiştir.
Laterna gramofonun henüz yaygınlaşmadığı günlerde kendisine akıl almaz bir popülerlik sağladı. Meyhanede, kırda ve özellikle Rumların eğlence ile iç içe geçmiş olan dini günleri "panayırlar" da okestra yerini tutarak, eğlencenin bel kemiğini oluşturdu. Böylelikle laterna İstanbul’un kültür tarihinde vazgeçilmez yerini aldı.
Gönüllerde taht kurmuş Türkçe ve Rumca şarkılardan oluşan repertuarıyla laterna bir dönem İstanbul halkına unutulmaz anlar yaşatmıştır.
Etkinlik kapsamında İstanbul meydanlarını dolaşan Laternanın repertuarında şu şarkılar bulunmaktadır.
Samanyolu, Katibim, Zeybekiko, Kalenin Bedenleri, Politiko Kalamatiano, Bir Dalda İki Kiraz, Beyoğlu’nda Gezersin, Bağdat Yolu, Buruk Acı, Kasabiko, Bu Ne Sevgi Ah, Serviko, Bekledim de Gelmedin, Telgrafın Tellerine, Karşılama, Hatırla Sevgili, Gemilerde Talim Var, Kasaboserviko
Kaynak: Etkinlik tanıtım Buroşürü
…….
Tarihi bir çalgı aleti olan ARMONİUMU dinlemek için aşağıdaki konseri öneriyoruz.
"Bir Yaz Gecesi Rüyası III…" ŞAN ve ORG KONSERİ
Coloratura Soprano: Leyla Pekin – Harmonista: Fra Giuseppe Gandolfo O.P. 1 Ağustos 2009 Pazar saat 19:30 Büyükada San Pacifico Kilisesi PROGRAM 1) A. STRADELLA Pietà, Signore (Soprano e harmonium) 2) A. VIVALDI Domine Deus (Soprano e harmonium) 3) F. CHOPIN Preludio in Mi minore n. 4 op. 28 (Solo harmonium) 4) G. BIZET Agnus Dei (Soprano e harmonium) 5) R. SCHUMANN Sogno – Träumerei (Solo harmonium) 6) C. FRANCK Panis angelicus (Soprano, baritono e harmonium) 7) J. S. BACH Celebre Toccata in Re minore BWV 565 (Solo harmonium) 8) G. PERGOLESI Salve Regina (Soprano e harmonium) 9) B. GODARD Berceuse de Jocèlyn (Solo harmonium) 10) C. SAINT-SAËNS Sub tuum praesidium (Soprano, baritono e harmonium) 11) F. CHOPIN Nocturne en Mib n. 2 op. 9 (Solo harmonium) 12) BACH-GOUNOD Ave Maria (Soprano e harmonium) 13) G. QUIRICI Suonata per la Consumazione (Solo harmonium) 14) G.F. HAENDEL Let the bright Seraphim —Samson operasından— (Soprano e harmonium) GİRİŞ SERBESTTİRCOLORATURA SOPRANO LEYLA PEKİN Müzik çalışmalarına 5,5 yaşında piyano çalarak başlamıştır. Türk ve yabancı şan pedagoglarıyla çalışmış ve bugüne kadar 55’i aşkın konser gerçekleştirmiştir. Kendisi şan, solfej ve piyano derslerinin yanı sıra İstanbul Lions Kulübü Dünya Müzikleri Korosu’nu ve Kasdav Müzik Gönüllüleri Dünya Müzikleri Korosu’nu çalıştırmakta, 3 yıldır Kadıköy Belediyesi Dünya Müzikleri Korosu’nun da şefliğini yapmakta ve bu korolarla başarılı konserler vermektedir. 4,5 Oktav sese sahip olan Sn. Pekin, Cemal Reşit Rey Müzik Dostları Derneği üyesi, KASDAV Opera Komitesi Başkanı ve Kadıköy Belediyesi Müzik gönüllüsüdür. ORGANIST GIUSEPPE GANDOLFO Galata Sen Piyer ve Paolo Katolik Kilisesi papazlarındandır. 1982 yılında Bologna Devlet Konservatuarı’ndan org maestro diplomasını almıştır. İtalya’nın pek çok kenti yanı sıra Londra ve Prag’da da konserler vermiştir. En sevdiği müzik türü 19. yüzyıl besteleridir. Sen Piyer Kilisesi, Sent Espri Kilisesi, Santa Maria Draperis Kilisesi, Ankara Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ve Polonezköy Kilisesi’ndeki orgların restorasyonlarını gerçekleştirmiştir. Son yıllarda soprano ve mezzo sopranolarla çalışmaları ve konserleri olmuştur. BÜYÜKADA SAN PACIFICO KİLİSESİ’NİN, PARİS’TE, V. MUSTEL (1815-1890) TARAFINDAN İMAL EDİLEN 309 NUMARALI BU TARİHİ ARMONİUMU, Flüt, Klarnet, Fifr, Obua, Muzet, Vua, Selest, Bariton, Korangle, Burdon, Kleron, Basson, Harp Eolien seslerine sahip olup çok kalitelidir. Galata Sen Piyer ve Paolo Kilisesi papazlarından Saygıdeğer Bay Giuseppe Gandolfo, 17.7.2007’de büyük bir emek ve uğraşıyla tamir, temizlik ve akordunu yaptığı Büyükada San Pacifico Kilisesi’nin bu tarihi armoniumuyla 30.7.2007, 31.8.2008, 26.7.2009 tarihlerinde kilise sıralarını dolduran dinleyicilere unutulmaz konserler vermiştir.
|
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: kentvedemiryolu