Demiryolcu Trene Parayla Binmez
Halen İzmirde Alsancak-Menderes arasında sefer yapan yakında da Çiğli Menderes arasında sefer yapacak olan İZBAN’dan (İzmir Banliyö trenleri) sistemin çalışmasında emek sarfeden demiryolcuların ücret karşılığı yararlandırılmasına yönelik tepkiler devam etmektedir. BTS İzmir şubesi tarafından bugün (07.10.2010 tarihinde) yapılan basın açıklamasında bu uygulama protesto edilmiş haklı taleplerinin karşılık bulmaması halinde üretimden gelen güçlerini kullanacakları İzmir halkının da kendilerini anlayışla karşılamaları istenmiştir.
İzmir Büyükşehir Belediyesi (İBB) ile TCDD 3. Bölge ortaklığındaki İzban AŞ’de, "demiryolu emekçilerinin trenlere parayla binmesi" uygulamasına emekçiler tepki gösterdi. Demiryolu emekçileri, uyarılarının dikkate alınmaması durumunda üretimden gelen güçlerini ve demokratik direniş haklarını kullanacaklarını ilan etti.
"Demiryolcu trene parayla binmez"
7 Ekim günü saat 12.30’da Alsancak Garı’nda turnikeler önünde basın açıklaması yapan demiryolu emekçileri "Direne direne kazanacağız / İzmir BTS Şube" pankartını açtılar.
"Biz çalıştırıyoruz para ile binmeyiz", "Bize rağmen çalıştıramazsınız", "İzban AŞ’nin yarısı bizim", "Demiryolcu trene parayla binmez" dövizleri ve flamaların taşındığı eylemde İzban A.Ş’nin uygulaması protesto edildi.
KESK’e bağlı Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) İzmir Şube Başkanı Bülent Çuhadar tarafından yapılan açıklamada, yeni uygulama hakkında ilgili kurumlarla görüşüldüğü ve bir sonuç alınamadığı için eyleme geçildiği söylendi.
İzban AŞ ile TCDD arasında bir protokol yapılmadığını ve bu yüzden sunulan hizmetlerin demiryolları çalışanlarına da ücret karşılığı sunulduğunu belirten Çuhadar, işletilen sistemin enerjisinden haberleşmesine, manevrasından sinyalizasyonuna kadar tüm hizmetlerinin çalışanlara angarya olarak yaptırılmasını eleştirdi. Bu yapılan haksızlığın derhal giderilmesini istedi. İBB Başkanı Aziz Kocaoğlu ve İzban AŞ Genel Müdürlüğü’ne seslenen şube başkanı, açıklamasını şu sözlerle sona erdirdi:
"Sendikamız ve demiryolu çalışanları, bu haksızlığa ve diyalog çağrılarımıza yanıt verilmemesi durumunda uzun süre sessiz kalmayacaktır. Bugün burada, ilgilileri son kez uyarırken İzmir kamuoyunu da bilgilendirme görevimizi yerine getiriyoruz. Bizler, İzmir halkının mağdur olmasını elbette istemeyiz, ancak bizim haklı taleplerimizin karşılanmaması durumunda üretimden gelen gücümüz de dahil olmak üzere tüm demokratik direniş hakkımızı kullanacağımızın da bilinmesini isteriz. Bizler çatışma istemiyoruz. Bizler, iş barışının bozulmasını istemiyoruz. Bizler, İzmir halkının mağdur olmasını istemiyoruz. En doğal en meşru hakkımız olan banliyöden ücretsiz yararlanma hakkımızı istiyoruz."
Eylemde "Üreten biziz, yöneten de biz olacağız!", "Demiryolcu trene parayla binmez!", "Demiryolu bizimdir, bizim kalacak!", "Direne direne kazanacağız!", "İzban’a parayla binmeyiz!" sloganları atıldı.
BASINA VE KAMUOYUNA
İzmir Büyükşehir Belediyesi ile TCDD nin ortak projesi olan ALİAĞA-MENDERES banliyö işletmeciliği, demiryolu çalışanlarının yoğun ve özverili çalışmaları sayesinde bu gün ete kemiğe bürünmüştür.
Sistem, Kent içi ulaşımı büyük ölçüde rahatlatacak bir proje olarak sunulmuş olup, Büyükşehir Belediyesi ile TCDD nin eşit ortak olarak kurdukları İZBAN AŞ. ismi altında bir şirket tarafından 30 Ağustos 2010 tarihinden itibaren ALSANCAK-MENDERES arasında işletilmeye başlanmış, 29 Ekim 2010 tarihinden itibaren de ÇİĞLİ-MENDERES arasında seferlerine başlanması planlanmaktadır.
Bir anonim şirket olan İZBAN AŞ. hali hazırda, TCDD 3. Bölge Müdürlüğünün kendisine sunduğu olanaklarla ve demiryolu çalışanlarının angarya niteliğindeki emekleri üzerinden faaliyetlerini sürdürmektedir. Zira bir kamu kurumu olan TCDD, diğer özel şirketlere verdiği hizmetler karşılığında ücretlendirme yaparken, İZBAN AŞ’ den halen bir protokol yapılmadığı için sunulan hizmetler karşılığında ücret talep etmemektedir. Yine aynı mantıkla, bu sistemin enerjisinden haberleşmesine, manevrasından sinyalizasyonuna kadar tüm hizmetler demiryolu çalışanlarına angarya olarak yaptırılmaktadır.
Tam da bu noktada ülkemize özgü bir kara mizah yaşanmaktadır. Bu sistemin çalışması için sinyal açması gereken dispeyçer, manevrasını yapan manevracı, haberleşme sistemindeki aksaklığı gideren haberleşme çalışanı ve sistemin enerjisini veren demiryolcular, bu hizmetleri vermek için evinden işe gelirken ya da işten eve giderken ya da, öz itibariyle en genel anlamıyla tüm demiryolcular bu sistemden ücret karşılığı yararlandırılmaktadır. Bu durum en hafif deyimiyle demiryolculara yapılan bir haksızlıktır ve bu haksızlığa derhal son verilmelidir.
Demiryolu çalışanlarının uğradıkları bu haksızlığın giderilmesi için tüm diyalog yolları sendikamız tarafından zorlanmış, konu hakkında görüşme talebinde bulunduğumuz İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Aziz Kocaoğlu ve İZBAN AŞ Genel Müdürlüğünden, bu güne kadar herhangi bir yanıt gelmemiştir. İZBAN banliyö sisteminden hiç alakasız meslek grupları ücretsiz yararlanırken, demiryolu çalışanları alın terlerini akıttıkları, emek verdikleri bir sistemden ücret karşılığı yararlanmayı asla kabul etmeyeceklerdir.
Sendikamız ve demiryolu çalışanları, bu haksızlığa ve diyalog çağrılarımıza yanıt verilmemesine uzun süre sessiz kalmayacaktır. Bu gün burada, ilgilileri son kez uyarırken İzmir kamuoyunu da bilgilendirme görevimizi yerine getiriyoruz. Bizler, İzmir halkının mağdur olmasını elbette istemeyiz ancak, bizim haklı taleplerimizin karşılanmaması durumunda üretimden gelen gücümüz de dahil olmak üzere tüm demokratik direniş hakkımızı kullanacağımızın da bilinmesini isteriz. Bizler çatışma istemiyoruz. Bizler iş barışının bozulmasını istemiyoruz. Bizler İzmir halkının mağdur olmasını istemiyoruz. En doğal en meşru hakkımız olan banliyöden ücretsiz yararlanma hakkımızı istiyoruz.
B T S
İZMİR ŞUBE YÖNETİM KURULU
Kaynak: BTS İzmir Şube İletişim-Kızılbayrak
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: kentvedemiryolu