Haydarpaşa Limanın İnşası
Haydarpaşa Limanın bulunduğu bölgede Roma ve Bizans dönemlerinde özellikle ordunun kullandığı bir iskele bulunmaktaydı. Gar ve liman yapımları esnasında denizin doldurulması nedeniyle iskele ortadan kaybolmuştur. Haydarpaşa Limanın İnşasından kapatılma sürecine giden yoldaki yaşananları bu yazımız ile sizlere aktaracağız.
Osmanlı İmparatorluğu topraklarında ilk olarak 1854 senesinde Mısır Vilayeti mümtazesi bütçesindeki para ile İskenderiye-Kahire şimendiferi yapılmıştır. Türk Rus muharebesinden (Kırım harbi) sonra 1856 senesinde ecnebi sermayesine verilen imtiyazla İzmir –Aydın ve bunu müteakip 1857 de Köstence-Çernevo’da (bu demiryol güzergâhı arızasız olduğundan Aydın hattından daha evvel işletmeye açıldı) 1861 Varna-Ruscuk ve 1863 İzmir-Kasaba şimendiferleri keza ecnebi sermayeye imtiyaz verilerek inşa edilmiş iseler de bunların merkez hükümetle irtibatları olmamakla beraber sahilden pek az mesafeye kadar uzatılmış idiler. Kırım muharebesi demiryollarının memleket için siyasi askeri ve iktisadi ehemmiyetini bir kere daha tebarüz ettirmişti.
Bunun için devlet yukarıda bahsedilen hatları inşası imtiyazını verdiği zaman Rumeli kısmında yapılmasına karar verdiği demiryol şebekesinin istikşafını yaptırmayı da ihmal etmemişti.
Nihayet 1868’de 2800 km’lik İstanbul Belgrat ve bu esas hatta iltisak edecek Selanik ve Dedeağaç şubeleri imtiyazı verildi.
İmtiyazı verilmiş hatların inşaatı devam ediyordu. Rumeli kısmındaki demiryol şebekesi gibi Anadolu kısmında da İstanbul-Bağdat esas hattı ile iltisak edecek şube hatlarının inşası zarureti vardı. Fakat devlet, evvelce verilen imtiyazları almış olan kumpanyaların işi uzatmak için çıkardıkları ihtilaflardan bizar olmuştu.
Bu yüzden Anadolu Demiryollarını bizzat yapmaya karar verdi ve bu hattın ilk kısmı olarak Haydarpaşa İzmit kısmının inşasına İzmit’ten 07.08.1871 tarihinde, ise Haydarpaşa sahrasından ise 24 Ağustos 1871 tarihinde başlanıldı.
Anadolu hattının deniz ile bağlantısı Haydarpaşa sahillerinde olacaktı. Bundan dolayı hattın mebde (başlangıç) İstasyonu burada tesis edildi. İstasyon yolları sahile amut olarak gelmekte ve sahil ile bu yollar arasından Kadıköy-Üsküdar karayolu geçmekte idi. Sahile bir istinat duvarı yapıldı ve bunun önüne de bir estekad inşa olundu.
11 Mart 1872’de Haydarpaşa İstasyon binasının temeli atıldığı zaman, şehir hattı vapurları iskelesi yakınına bir kargir iskele yapıldı. Demiryol vesaitinden deniz vasıtalarına tahmil ve tahliye hamal sırtında yapılıyordu. Fakat inşaat ilerledikçe tahmil ve tahliye edilecek eşyanın cins, evsaf ve sıkletleri de bittabi değişiyordu. Müşkülatı bertaraf etmek üzere İstasyon binasının cephe tarafından geçerek taş iskele üzerine kadar bir demiryolu döşendi. Böylece vagonlar deniz vasıtalarına yaklaşmış oldu. İnşaat ilerledikçe bu iskele kifayet edemezdi. Şehir hatları vapur iskelesi Dalgakıranı istikametinde evvelce yapılmış olan kargir rıhtım uzatıldı ve böylece sahile daha fazla vagon yanaşması temin olundu.
Haydarpaşa-İzmit hattı işletmesini devlet temin ediyordu (yani ilk devlet demiryolu) bilahare işletme bir ecnebi şirkete kiralandı mukaveleye göre devlet istediği zaman anlaşmayı fesh edebilecekti.
Memleketin mali vaziyeti icabı İzmit ve Ankara’dan karşılıklı olarak girişilen inşaat durmuştu. Daha sonraları bir Alman grubuna Ankara’ya kadar demiryolunun inşa ve Haydarpaşa’dan itibaren işletme imtiyazı verildi.
İmtiyaz mukavelesinde, kumpanya lüzum görürse demiryolunun Üsküdar’a kadar temdidine (uzatılmasına) dair bir kayıt vardı. Üsküdar sahillerinin derinliği müsait olduğundan buralara bir rıhtım yapılmakla vapurların yanaşması mümkündü. Bu arada inşaat ilerlemiş, nakliyat artmıştı. Mukavelesine dayanarak hattın Üsküdar’a temdidi için müracaatta bulunan Kumpanya’ya şu cevap verildi:
Selimiye kışlasının cenup (batı) tarafında ciheti askeriye tarafından bazı tesisat yapılacağından plan tanzimi ile meşgul olunduğu ve hattın bu sahadan geçirilirken yapılması zaruri tünel bu mıntıkanın altına tesadüf edeceği cihetle, Nafia Nezareti ve Babı Ser’askeri ve kumpanya mümasilleri birleşerek bunu tetkik ve şehrin tezyin ve imarını istilzam edecek bu hususun teşri’i icrası hususuna 20 Teşrinisani 1889 da irade çıktı |
Tetkik ve münakaşat bir neticeye bağlanamadı, bir aralık demiryolunun Kurbağalı dereden ayrılarak Selimiye kışlasının arkasından dolaşıp Üsküdar’da Balaban iskelesine temdidi (uzatılması) dahi mevzu bahis olmuştu. Nihayet demiryolunun Üsküdar’a temdidinden vazgeçildi.
Haydarpaşa ve Kadıköy sahillerinde rıhtım yapmak üzere daha evvel teşebbüsler vaki olmuştu. 1868 de Kadıköy Mühürdar sahilinde Rıza Paşa’nın bağı önünde Harem İskelesine kadar bir rıhtım yapılarak rıhtım boyuna kargir binalar ve dükkânlar yapılmak üzere 1891 de Saadetlu Unciyan Apik Efendi tarafından Kadıköy’ünde rıhtım yapmak için müsaade istenmişti.
Bunu İstanbul ve Galata rıhtımları sahibi imtiyazı Mişel Paşa’nın müracaatı takip etti. Mişel Paşa Kadıköy’den iki yüz ve Haydarpaşa’dan dokuz yüz metre denize doğru ilerleyecek bir rıhtım ve bu rıhtıma Kadıköy ve Haydarpaşa için birer şehir hatları vapur iskelesi yapacak, bu iskelelerden geçecek yolculardan müruriye ücreti alınacaktı. 1895 de Anadolu Demiryolu Kumpanyası Haydarpaşa’da rıhtım yapmak için müracaat etti.
Bu esnada şöyle bir mesele çıktı;
Haydarpaşa’da ki İngiliz Mezarlığı muhafaza duvarı tedricen sahile doğru indirilerek sahilde mezarlık için bir iskele yapmaya teşebbüs ve Sefaret’de bunu iltimas ediyordu. Bunu haber alan Mabeyn şöyle bir emir verdi. Vaktiyle (Sultan Mecid devrinde) İstanbul İngiliz sefiri Bulver iltimasıyla Hayırsız Ada’da balık avlamak üzere İngiliz tebaalı bazı kimselere müsaade verilmiş ise de bilahare Ada da bazı tahkimli binalar yaptıkları haber alınarak güç hal ile verilmiş müsaade iptal edilmiş ve İngilizler Adadan çıkartılmışlardı. Bu defa böyle bir mesele çıkmaması için tedbir alınması, esasen Haydarpaşa’dan Selimiye kışlası ve yeni yapılmakta olan askeri mektebi tıbbiye (Şimdiki Haydarpaşa Lisesi) ye giden ve belediyeye ait umumi bir yol geçmekte ve mezarlığın hududu ise malum ve duvarla çevrilmiş bulunmaktadır. (Başvekâlet Arşivi Sene 1311 irade defteri hususi 433/26 Safer) |
1896 da demiryol kumpanyası hattı Kavak iskelesine kadar temdit ederek orada yapacağı vapur iskelesiyle Sirkeci arasında getireceği vapurları işletmek üzere ( bu suretle Kavak iskelesi civarı imar ve yolculara kolaylık olacağından bahisle) müracaatta bulunuyor.
1896 senesi Anadolu Demiryolu Konya’ya varmış zahire ve sair nakliyat artmıştı. Haydarpaşa demiryol tesisatı bu nakliyatı temin edecek vaziyette değildi. Gelen ve giden mevadın ambarlanması, denizden alınıp verilmesi için büyük bir Hinterland’ı olan demiryolu tesislerinin süratle ıslah ve tensiki lazımdı.
Haydarpaşa iskele alman imparatoru II.Wilhelm’in karşılanışı 1898 (1)
Anadolu Demiryolu Kumpanyası Haydarpaşa’da bir liman ve rıhtım inşası için 1898 senesinde bir kere daha imtiyaz istedi. Yapılan teklif Haydarpaşa Şehir Hatları vapur iskelesinden İngiliz Mezarlığı nihayetine kadar mecburi ve Selimiye kışlası civarına kadar ihtiyari idi.
İmtiyaz mukavelesine ( İş bu limana ecnebi vapurlar geleceği ve bunlarla ithalat ve ihracat yapılacağı cihetle rıhtım tesisleri meyanında Gümrük Dairesi; Polis ve Jandarma karakolları ve gümrüklü eşyalar için Antrepo’lar yapılması ve liman ve rıhtımı devletin istediği zaman satın alabilmek hakkına haiz olacağı kayıtlarının konulması irade edildi( B.V. arşivi sene 1316 irade defteri Nafia 2271) |
Bu işler cereyan edip dururken; mabeyne bir jurnal veriliyor.
Haydarpaşa’da yapılacak liman ve rıhtım tesisatı inşa edilmekte bulunan mektebi tıbbiye ve yanındaki askeri hastane ve Selimiye kışlasını kapayacak ve burasının müsellemi alem olan ciyadet ve latafeti havasını ihlal edecek ve öteden beri hastegani aşakari şahanelerinin o cihette emri tedavilerince vuku bulmakta olan istifadei sıhhiyeye imkan kalmayacak ve mücerret ciyadet ve latafeti havaiyesine mebni orada yapılmakta olan Salifüz’zikir Mektebi Tıbbiye klinik barakalarının mevki mezkürde yapılmasından maksud ve muntazar olan faide istihsal edilemeyecektir. Bu sebeple Haydarpaşa’da liman ve rıhtım inşası mahzurludur. Rızayı hikmet ihtivayı şahanelerinin min’küllil’vücuh cevaznümun olmayacağı behidir. Binaenaleyh, şimendiferin Üsküdar’a kadar temdidi halinde yalnız bir rıhtım yapmakla maksat hasıl olacaktır. (B.V. arşivi sene 1316 irade Nafia) |
Bu jurnal hakkında nezaretlerce yapılan mazbatada ;
Askeri hastanenin kendi istikametinde sahille alakası yoktur.Tıbbiye mektebi ve Selimiye Kışlası Kavak iskelesinden serbestçe istifade edebilecektir. Şirket Limanın ihtiyari kısmını başkasına müsaade verilmemek şartıyla yapmayacaktır. Limanda yapılacak mebani ve tesisatın irtifai ise mevzu bahis mebaninin zemini seviyesine bile varamaz. Hattın Üsküdar’a temdidi halinde bir tünel yapılması mecburiyeti vardır. Limanın Haydarpaşa’da yapılması daha münasiptir. (B.V. Arşivi sene 1316 irade Nafia 2271) |
Deniyordu, bu mazbata üzerine;
Limanın Üsküdar’da yapılmasında fayda yoktur. Hattın Üsküdar’a temdidinin mevzu bahis edilmesi, ancak liman ve rıhtım üzerinde Gümrük Dairesi, karakollar ve diğer lüzumlu tesisatın yapılması ve imtiyazın ledel’hace devlet tarafından satın alınması hakkının müzakere edilerek bildirilmesi) İrade çıktı (B.V.Arşivi sene 1316 irade hususi 9050) |
Meclis Vükelanın 4 Ocak 1899 tarihli mazbatasında;
Şirket murahhasları hazır olduğu halde yapılan müzakerede:
1. Liman inşası ihtiyari olan Kavak iskelesine kadar olan kısımdan şirket sarfınazar etti.
2. Limandan yabancı memleketlerle ithalat ve ihracat yapılacağından gümrük binasından maada kabili tevsi Antrepo’lar ve sair lüzumlu binaların yapılması ve yapılacak binaları hükümet istediği tarzda kullanacaktır kaydının konulması
3. Liman varidatından hükümete bir hisse tefriki yerine kabulü muvakkat tarihinden itibaren senede beş bin beş yüz lira verilebilecek.
4. Devlet istediği zaman liman ve rıhtım imtiyazını satın almak hakkı kabul ve bir şekle bağlanacaktır.
5. Limanın ledel’hece tevsii halinde lüzumlu arazinin mukaveleye konacak madde mucibinde şirkete verilmesi.
6. İnşaatın hitamına kadar liman ve rıhtım için taş ihtiyacı münasip taş ocaklarından demiryollar için mevzu şekilde istifade edilebilmesi, takarrür mazbatası tanzim edilmiştir.
Bu mazbata üzerine 28 Ocak 1899 tarihli iradei seniyede:
Kaçakçılığa mani olmak için Gümrüklü eşya Antrepo’larının gümrük memurları nezaretinde olması, ecnebi vapurlarıyla yapılacak ithalat ve ihracatta gidip gelecek her türlü mevaddın memurini rüsumiye ve zabıta tarafından muayeneden sonra geçirilmesi ve bu hususta zerre kadar ihmal edilmemeis, liman üzerinde yapılacak mebaniden, ilk evvel gümrük ve karakollarla antrepoların yapılması ve inşaatta çalışacak müstahdem ve amelenin anarşist ve saire gibi eşhası muzırra bulunabileceiğinden yalnız mühendis ve fen memurları ile iş başılardan maadası Osmanlı teb’asından olmaları şartlarının mukaveleye konması B.V. arşivi sene 1316 irade Nafia |
Emrolundu.
Yukarıda bahsedilen hususa dair muhaberat ve muamelat cereyan ederken, İstanbul ve Galata rıhtımları şirketi, Haydarpaşa rıhtımı antrepoları işletme hakkının kendilerine ait olacağı iddiasında bulundu. Bu işe Fransa ve Almanya sefaretleri karıştı ise de İstanbul Rıhtım Şirketinin iddiası reddolundu.
Denizin doldurularak liman inşaatına başlanılması
Fotoğraf Kadir Öztürk’ün “Üsküdar ve harem semtinin tarihi gelişimi”adlı Yüksek Lisans Tezinden
Haydarpaşa Liman ve Rıhtım İmtiyazı nihayet 23 Mart 1899 tarihinde Anadolu Osmanlı Demiryolu Şirketine verildi. Projelerde bazı tadilat yaparak inşaata başlandı.
Hicaz Bağdat Demiryolunun 100.yılı foto sergisi kitabından
Abdülhamit II’nin yirmi beşinci sene-i devriye-i cülusu günü liman temel atma merasiminin icrası şirketçe kararlaştırıldı. İlk olarak Limanın dalgakıranı yapılacağından bu dalgakıran üzerine 25’inci sene-i devriye hatırası olmak üzere birde sütun abide yapılması takarrür etti. Anadolu Demiryolları Müdürü Doktor Zander ve muavini Hügnen ve Kapı Kethüdası Kiryako saraya giderek liman rıhtım projelerini arz etmişlerdi. Abdülhamit memnun olmuş ve temel atma merasiminde Nafia Nazırının hazır bulunmasını irade etmiştir.
Cülus gününe tesadüf eden 1 Eylül 1900 Cumartesi günü Haydarpaşa vapur iskelesinden İstasyona kadar iki keçeli bayrak ve yeşillikler ile donatılmış istasyonda bir TAK yapılmış, İstasyon bahçesine büyükçe bir çadır kurulmuş, o zaman İstanbul’un meşhur Muzika takımı olan Tepebaşı gazinosunun muzikası da bilhassa getirtilmişti. Denizde iskelede bağlı alargada demirli bulunan liman vesaiti donatılmıştı.
Merasime davetliler haydarpaşa vapur iskelesinde Haydarpaşa Vapur iskelesinde Demiryolları Umum Müdürü Doktor Zander, muavini Hügnen ile Liman ve demiryolu personeli tarafından karşılandılar.
Merasime başlanması için mabeyinden telgrafla irade-i seniye tebliğ edildi. Davetliler iskelede hazırlanmış istimbot ile Dalgakıran yapılacak mahalde demirli bulunan Tarak dubası ve vinçlerin bulunduğu mahale gittiler. Burada bir sal üzerinde kurbanlık koyunlar ve TAŞ’lar hazırlanmıştı.
Dualar okundu, kurbanlar kesildi ve vinç’e bağlanan büyük bir taş Nafia Nazırı tarafından şu nutuk söylendi.
El’minneti lillah. Bu gün veli’nimeti bi’minnetimiz padişahı muvaffak min ind’allah efendimiz hazretlerinin cülusu hümayunu meyamin makrun cenab hilafet’penahilerinin yirmi beşinci sene-i devriye-i mes’udesinin şeref idrakiyle mübahi oluyoruz. Gıbta bahşayia’sar olan asrı muhteremi hazret padişahının geçen rubu asırda devleti ebet’müddeti Aliyelerinin itilayı şan ve şevketi ve memaliki şahane’lerinin terakki’i memuriyet ve serveti ve sunufu tebaa’i şahane ve zir’destan mülükanelerinin temini refahusaadeti emrinde rayegan buyrulan ve be’tahsis umuru nafia’ca meşhud uyunu’şükran olan bunca icraat ve mavaffakiyatı celile’i hümayunlarının hasr ve tadadı na’kabildir.
İşte o cümleden terakki’i ziraat ve yevsi’i ticaretle husulu refahı ahali içün memaliki mahruse’i padişahilerinin ekser cihatında muntazam yollar ve köprüler ve şömendöferler ve büyük şehirler sevahilinde liman ve rıhtımlar tesis ve inşası mücerred veli’nimet efendimizin asrı muhteremi hümayunları asarı meşküresinden olduğu misillu az bir müddet zarfında vücude gelüp el’yevm Konya ve Ankara şehirlerine kadar gidup gelmekte olan ve saye’i terekkiyat’vaye’i hazret cihanbanide yakında Bağdat Basra’ya kadar temdidi mukarrer bulunan demiryolunun mebde’i olan şu mevki’de tesisine müsade’i seniye şayan buyrulmuş olan liman ve rıhtımın vaz’a esnasında teyemmünen işbu yevmi mes’utta ibtidar ile hatıra’i şükran olmak üzere bir sütunu mefharet numun rekz ve inşası resminde bulunmakla ilanı mubahat ve meserret idiyoruz. Heman Cenab’hak veli’nimet’bi’minnetimiz metbu’u müfahhamımız fahrüs’selatin efendimiz hazretlerini seriri şevket masiri cenabı hilafet’penahilerinde ebed’nişan ve daha nice nice bu misillu tesisatı Nafia ve hayriyye’ye muvafakiyetle kamuran buyursun.
Bundan sonra davetliler merasim mahallinden ayrıldılar ve istasyona geldiler. İstasyonda kurulmuş çadırda hazırlanmış olan sofrada izaz ve ikram edildiler.
Haydarpaşa dalgakıran fener fotoğrafı Arif Atılgan Arşividir.
Haydarpaşa Limanı rıhtım ve dalgakıran inşaatı tamam olmuş ve bu meyanda Abdülhamid II’nin yirmi beşinci senei cülusu hatırası olarak yapılmış sütun tamamlanmıştı.
Abdülhamid’in doğum gününe tesadüf eden günde resmi küşadının icrası tekarrür etti. Bu güne müsadif olan 17 Teşrinisani 1902 Pazartesi günü merasim yapıldı.
Mutad davetliler şimendifer, idaresinin Anadolu İstimbotu ile ve gazeteciler de diğer bir istimbotla Haydarpaşa’ya geldiler.
Dalgakıran Seddi kenarına iskele olmak üzere konulmuş dubaya çıktılar. Duba’dan Dalgakırana çıkılmak üzere bir merdiven yapılmış ve her tarafı süslenmiş, yerlere halılar serilmiş ve set üzerine de on kadar direk dikilerek bayrak ve yeşilliklerle donatılmıştı. Bu arada Sütunu mefharet nemud da donanmış bir örtü ile örtülmüştü.
Davetliler burada demiryol liman personeli jandarma ve belediye çavuşları (belediye zabıtası) tarafından karşılandı. Haydarpaşa İbrahim Ağa Cami’i imam ve hatibi hafız Necmettin Efendi tarafından dua okundu ve on iki kurban kesildi. Nafia Nezareti muavinlerinden merasime memur Cemal Bey tarafından SÜTUN üzerine örtülü perde kaldırıldı.
Haydarpaşa dalgakıran ANIT fotoğrafı Arif Atılgan Arşividir
Sutunun deniz cephesinde bir ARMA, kara cephesinde bir TURA ve bunların altında da yekpare olan mermer üzerine oyulmuş ve altın yaldızla gayet güzel RİK’A yazılı şu kitabe vardı.
REVNAK EFZAYI SEDİRİ ŞEVKET
MASİRİ OSMANİ ESSULTAN İBNİ
SULTAN ELGAZİ ABDÜLHAMİD HAN
SANİ HAZRETLERİNİN YİRMİ
BAŞİNCİ SENE’İ DEVRİYE’İ CÜLUSI
HÜMAYUNLARININ HATIRA’İ FAHİRESİ
OLMAK ÜZERE ANADOLU DEMİRYOLU
ŞİRKETİ OSMANİYE TARAFINDAN
İŞBU AMUD TEYEMMÜNEN REKZ OLUNMUŞTUR.
1318
Merasimden sonra davetliler istasyonda kurulu çadırda hazırlanmış büfede izaz ve ikram edilmişlerdir.
Bu geceye mahsus olmak üzere Dalgakıran elektrikle donanmıştı. Sütun Mimar Valöri ve iki başındaki deniz fenerleri Hendese’i Mülkiye mezunlarından mühendis Mustafa Lütfi tarafından yapılmıştı.
Haydarpaşa Liman ve rıhtımının kabulü muvakkat muamelesi 24 Mart 1903’te yapılmıştır.
Nafıa Nezaretince intihap edilmiş olan heyet Haydarpaşa’da Mutad merasimle karşılandılar. Kendilerine tahsis edilen istimbotlarla Dalgakıran seddine gidilerek tetkik ve muayene olunduktan sonra rıhtım üzerinde yapılmış bütün binalar tesisat elektrik fabrikası vinçler ve zahire siloları yegan yegan gezildi. Elektrikle işleyen silo ve vinçler işletildi. Yapılmış işler beğenilerek kabulü muvakkat muamelesi tamamlandı. Bundan sonra tertip edilen büfede heyete ikramlarda bulunuldu.
Haydarpaşa Liman ve rıhtım inşaatı müteahhidi Piyer Ojiye’dir. Zonguldak İstanbul Galata rıhtımları ile Kızkulesi rıhtımını da bu zat yapmıştır.
İstanbul’a ziyarete gelmiş olan Alman prensleri 7 Nisan 1903 Salı günü maiyet ve mihmandarları ile birlikte Teşrifiye vapuru, Kemer ve Rehber istimbotları ile Haydarpaşa’ya geçmiş Üsküdar mutasarrıfı, Selimiye ve Üsküdar ciheti kumandanları ve daha birçok zevat polis jandarma efradı ile demiryol umum müdürü ve muavini ve liman şimendifer personeli tarafından karşılanmışlardı. Prensler liman ve rıhtım sahasındaki mebani ve tesisatı kâmilen gezdiler ve müteakiben kendilerine demiryol ve liman idaresi tarafından liman gümrük dairesinde bir saat devam eden bir ziyafet verildi.
Bu arada inşaatı bitmiş olan Haydarpaşa Liman ve rıhtım üzerindeki muamelat dairesi, gümrük dairesi, karakol binaları servisi hazır halde idiler.
14 Nisan 1903 Salı günü Rüsumat emaneti müsteşarı riyasetinde bulunan heyetle polis ve jandarma müfrezesi ve memurlar gümrük dairesi önünde toplandılar. Dualar edildi, demiryol müdür vekili tarafından Gümrük Dairesi anahtarı Rüsumat heyetine teslim olundu ve hazır olan memurlar yeni binadaki vazifeleri başına geçtiler işe başladılar. Bundan sonra demiryol ve liman yüksek memurları, liman ve rıhtım ticari eşya ve ambar muamelat dairesine gittiler. Hazır bulunan memurlar yerlerine geçerek vazifelerine başladılar.
Haydarpaşa Limanın İnşasından sonraki gelişimi:
İnşasına 1899 da başlanıp 1903 de işletmeye açılan limanın rıhtım uzunluğu 302 metre idi. Ayrıca Limanın güney ucunda 151 metrelik bir rıhtım kolu bulunmaktaydı.
1908 yılında bugünkü Haydarpaşa Garının hizmete girmesinden sonra limanın Anadolu ile bağlantısı daha da gelişti. 1917 de meydana gelen patlamadan limanda zarar görmüş ve kısa sürede yenilenmiştir.
1935 Haydarpaşa Liman
Çıkarılan bir kanunla 1927 de “Demiryolu Limanlar İdare-i Umumiyesi” kurulmasına rağmen liman ancak 1929 da bu Müdürlüğe bağlandı.
1950 HaydarpaşaLimanı1953 yılında başlanan Haydarpaşa Limanının genişletilmesi çalışmalarıyla eski dalgakıran’ın 150 metre açığında 760 metre boyunda yeni bir dalgakıran yapıldı. Hatta sonraki yıllrda 140 metre daha uzatıldı. 302 metre olan rıhtım da bu yenileme çalışmaları esnasında uzatılarak 650 metreyi buldu.
1967 yılında yapılan geniş kapsamlı genişletme ve moderleştirme çalışmalarıyla limana 1100 metre uzunluğunda bir mendirek, 2640 metre uzunluğunda rıhtım tesisleri ile altı büyük hangar kazandırıldı.
Liman 1903 yılında işletmeye açıldığında rıhtımda günde 2400 ton buğday kaldırabilen bir vinç vardı. 1905 yılında 5000 ton,1907 de ise 10000 tonluk buğday silosu hizmete girdi. 1939’da 385.000 ton olan yükleme boşaltma kapasitesi 1952 de 608.737 tona ulaştı.
1953 yılındaki yenileme çalışmaları esnasında limana çok sayıda büyük tonajlı silo ve vinçler getirildi. Yeni tesisler kurulurken limana demiryolu hatları döşendi. 1960 lı yıllara gelindiğinde kapasite 1.500.000 tona yükselirken 1990 larda yıllık kapaste 5 milyon ton civarını buldu.
Haydarpaşa Liman Planı
Haydarpaşa Limanda Taşımacılık
Haydarpaşa Limanı 1872(garla beraber) yılından itibaren hizmet vermekte olup, Liman bilgilerinin istatistiği 1900 yılından itibaren tutulmaya başlanmıştır. 1903 yılında Haydarpaşa Limanı büyük tonajlı gemilerin yanaşmasına imkân tanımak için bugünkü halini almıştır.
-
1900 ila 1814 yılları arasında yılda ortalama 17354 gemiye hizmet veren limana savaş nedeni ile 1914 ve 1918 yılları arasında gemi yanaşmamıştır.
-
1919 yılı ile 1929 yılı arasında ise yılık 12121 gemi yanaşmıştır. Aradaki 5283 gemi farkı ise Rusya’nın limanlarını kapatmasından kaynaklanmış, ayrıca büyük gemilerin yanaşması ile de gemi sayısı azalmasına rağmen tonaj artmıştır.
-
Haydarpaşa Limanından 1929 yılında Dünyanın 95 ayrı liman kentine 82.646.019 kilo ihraç ürünü gönderilmiştir. Bu ihraç ürünleri başta tütün olmak üzere 99 çeşittir.
-
31 yabancı limandan limana gelip aktarması yapılan eşya tonajı 12.277.108 kilodur.
-
Yine 1929 yılında limana gelen eşyadan 2.619.840 kilo Şark Şömendöferi’ne verilmiştir.
-
Şark Şömendöferi ile gelen 11.410.160 kilo eşya gemi ile yurt dışına gönderilmiştir.
-
1929 yılında 99 yabancı limandan gelen 856.280.170 kilo ithal mal limana indirilmiştir.
-
1929 yılında Karadeniz havzasında 52 adet limana 63.352.362 kilo yük gönderilmiş, bu limanlardan 559.255.565 kilo yük Haydarpaşa Limana gelmiştir.
-
Marmara havzasından 38 limana 75.420.528 kilo yük gönderilmiş bu limanlardan 70.568.378 kilo yük gelmiştir. Akdeniz havzasında 30 limana 49.065.955 kilo yük gönderilmiş, bu limanlardan 75.622.628 kilo yük gelmiştir.
Bugünkü liman verilerine baktığımızda Limanın 2004 yılı içerisinde 47347 yon karışık, 3.128.689 ton konteyner, 3.273.168 ton ro-ro+oto, 8.727 ton dökme toplam 6.457.931 ton yük limana gelen 1302 adet gemiye yüklenmiş, 51.803.175 ABD DOLAR’ı gelir elde edilmiştir. Haydarpaşa Limandan Haydarpaşa gara ay içinde ayda ortalama 30 vagon konteyner 750 ton+10 vagon 300 ton dökme hamule olmak üzere toplam 1050 ton yük çıkmıştır.
Haydarpaşa Limanının lojistik bakımdan yetersiz olmamasına, önündeki iki mendirek ile dünyanın en korunaklı limanı olmasına, Marmara Bölgesinin 1., ülkenin 3.büyük limanı olmasına, ülke ihracatının % 50’sinin bu limandan gerçekleştirilmesine, yılda 59,9 milyon dolar (2006 yılı) geliri olmasına, Trakya bölgesinin kargo gereksinmelerinin büyük bölümünü karşılamasına, Dokuzuncu Kalkınma Planında(2007-2013) “Başta İzmir yöresi, Marmara ve Akdeniz olmak üzere, liman kapasiteleri artırılacaktır… Dünya sıralamasında 18. sırada yer alan Türk Ticaret Filosu, son yıllarda 24.sıraya gerilemiştir…” İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile BİMTAŞ’a bağlı İstanbul Metropolitan Planlama Bürosu raporunda da, “Haydarpaşa limanının her hangi bir nedenle devre dışı kalması sadece İstanbul için değil, bölge ve ülke açısından ciddi riskler taşımaktadır” tespitlerinin yapılmasına ve hiçbir kamu yararı olmamasına rağmen TCDD Haydarpaşa limanını kapatma kararı almıştır.
(1) 1888 yılında imparator olan II.Wilhelm, İstanbul’a üç defa geldi. II. Wilhelm ve İmparatoriçe Augusta Victoria, 1898 yılında meşhur doğu seyahatlerini gerçekleştirdiler. Bu çerçeve içinde ikinci kez, İstanbul’a misafir oldular. Onlar için alel acele hazırlanan Şale Köşkü’nde konuk edildiler. Görkemli bir ziyaretti. İmparator, imparatoriçe ve beraberindeki heyet, imparatorun özel yatı Hohenzoller ile Dolmabahçe Rıhtımından saraya indiler. Üç gün sonra da, Anadolu Demiryolu Şirketinin emirlerine tahsis ettiği özel bir vagonla, Anadolu’dan geçerek ünlü doğu ziyaretlerine başladılar.
Kaynak:
-
Sait Toydemir Haydarpaşa Limanın İnşası
-
Kadir Öztürk Yüksek Lisans Tezi İstanbul 2008 Üsküdar ve harem semtinin tarihi gelişimi
-
“Küreselleşen İstanbul ve Haydarpaşa” Paneli Demiryolu Ulaşımı Ve Haydarpaşa Tugay Kartal, BTS İst 1 No’lu Şube
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: kentvedemiryolu