Kent ve Demiryolu Menü

Kalıcı Başlantı:

İŞLER – GÜÇLER-1

(yorumlar kapalı)

Demiryolculuğun en güzel zamanları arazide geçen zamanlardır benim açımdan. Kimi zaman günübirlik, kimi zaman şantiyelerde günlerce süren arazi çalışmaları, tadına doyamayacağınız anılar biriktirir size.

Haberleşme Şefliklerinin havai hat çalışmaları, kısım şefliklerinin yol çalışmaları genelde arazide yapılan çalışmalardır. Yerleşim yerlerinden uzak, bazen uçsuz bucaksız bir ovada, bazen de bir dağ başında geçer günler.

Foto : Abdurrahman Alpaslan arşividir

Kimi zaman drezinlerle, kimi zaman yürüyerek kilometrelerce yol kayar gider ayaklarınızın altından. Takım işçileri yolları onarma, biz direklerin tepesinde lehim derdinde uğraşıp dururuz. Direk tepesindeki takaz eviniz olur çoğu zaman. Saatlerce oturduğunuz olur. İnmeye üşenirsiniz . Yemeğinizde çayınızda yukarı gelir.

Yazın sıkıntı olmazda kışın büyük sorun. Direk buz tutar. Ayakçığınız iş görmez buzdan .Kayar devamlı. Diyelim çıktınız, yerden yaklaşık on metre yukarıda soğuk iki katına çıkar. Eldiven taksanız iş yapamazsınız. Kavrayamazsınız malzemeleri. Mecbur çıplak elle çalışmanız gerekir. İki milimlik tel kırçandan yirmi santim kalınlığa ulaşmıştır. Vurursunuz dökülmez. Döktünüz diyelim. Bu kez teller yapışır elinize soğuktan.

İşi bitirip indiğinizde parmaklarınızın ucu sızlamaya başlar. Buz tutmuştur çünkü. Hemen bir soba başı ararsınız bir süre ısınmak için.

Şikayet ettiğimi sanmayın. Şikayet diye yazmıyorum. O zamanın güzellikleri olarak anlatıyorum. Zorluklar, içinde bulunduğunuz anda zordur. Ama zaman geçip hatırlandığında, belleğimizden süzülüp muhteşem anılar olarak kalemlerden kağıda dökülüveriyorlar. İşin en güzel tarafı da bu zaten. Anlar güzel olmayabilir, o anları hatırlayıp anılara dönüştürmektir güzel olan.

Şantiyeler ise bir başka alem. Kimi zaman birkaç hafta, kimi zaman aylarca sürer. Çünkü o zamanlar işler insan odaklıydı. Teknoloji ve makine daha tam anlamıyla hakim olmamıştı çalışma hayatına. Ama yavaştan da girmeye başlamıştı iş hayatına teknoloji ve makine. İletişim alanındaki gelişmeler tam bir devrim niteliğindeydi. Artık haberleşmek için tellere ihtiyaç kalmayacak gibiydi. Telefonlar artık arada hiçbir fiziki tesis olmadan uzaklarla görüşmeye imkan tanıyordu. Bir zamanlar havai hat çekmek için kurulan şantiyeler, bir zaman sonra o binbir güçlükle kurulan havai hatları sökmek için kuruluyordu.

İşçi Servis Vagonu Foto: Mahmut Zeytinoğlu 

Yıllar önce , Ortaklar’a kurulan şantiye ile; Aydın – Nazilli – Denizli arasındaki havai hattı yenilemiştik. Ancak kısa bir süre sonra, gelişen teknolojiye parelel olarak , bu kez aynı şantiye yaptığımız havai hattı toplamak için kurulmuştu. Tabi ki teknolojiden ,gelişmeden yanayız. Ama yine de bir burukluk hissediyor insan. Ne anılar biriktirmiştik o şantiyede. Durmuş Şef, Lütfü, Kenan, Bahtiyar, Suat, Yırtıcı, Yoldaş… Çok iyi arkadaşlardı.

Şimdi işler çok kolay ama hiçbir keyfi yok. O zor günlerdeki çalışma azminide görmüyorum kimsede. Buna bende dahilim. Şu iş bir bitse dediğimiz işler sonunda tamamen bitti. Şimdi isteseniz de geri getiremezsiniz. Eskiden işler zordu doğru ama insani bir yanı vardı her işin. Şimdi ise makine ve bilgisayarlar var. İnsanlıktan da oldukça uzaklar şimdilik. İleride ne olur bilemem.

Servet Tunç