7 HAZİRAN 2015 GENEL SEÇİMLERİ ÖNCESİ SİYASİ PARTİLERDEN TALEPLERİMİZ
Mahallelerimiz, evlerimiz, meydanlarımız, parklarımız, derelerimiz, ormanlarımız birer yaşam alanı olmaktan çıkarılarak pazarlanıyor. Ortak değerlerimiz olan kamusal alanlar, ( Garlarımız, Limanlarımız) satılıyor, kamusal hizmetler ya yok ediliyor, ya da özelleştirilerek halkın kamusal hizmetlere erişimi müşteri odaklı bir anlayışla engelleniyor. Kentsel dönüşüm adı altında toplumun büyük bir kesimi başta barınma olmak üzere ulaşım, eğitim, sağlık, kültür vb. temel haklarından yoksun bırakılıyor.
Özellikle İstanbul; Haydarpaşaport, Galataport, Boğaz Lastik tekerlekli tüp geçiş, 3. Köprü, 3. Havalimanı, lüks konut projeleri, AVM’ler, finans merkezi, Kanal İstanbul gibi uygulamalarla küresel sermayenin istekleri doğrultusunda yeniden biçimlendirilmek isteniyor.
Sistemin işlerliğini sağlama gayesi ile inşaat/emlak sektörüne yeni alanlar açmak için hükümet, 3. Köprü ve bağlantı yolları, Kanal İstanbul, Yeni Şehir, kentsel dönüşüm gibi projeler ile İstanbul’un dokunulmaması gereken orman alanlarını, su havzalarını, tarihsel mirasını imara açacak hamleler yapıyor ve geri dönülmez bir yola giriyor. Bu seçimde de parti programlarında demiryollarının adı hızlı tren dışında yer almıyor.
7 Haziran 2015 seçimleri öncesi siyasi partilerden demiryolu taşımacılığına dair taleplerimizi, acil ele alınması gereken konuları yeniden hatırlatmak istedik.
-
28.10.2010 yılında büyük bir ihmal sonucu çatısı yanan Haydarpaşa Garı’nı sermayeye devredecek projenin bir adımı olan ve bilimsel, teknik ve hukuki olarak asla uygulanmaması gereken garın fiziksel bütünlüğünü ve güvenliğini tehlikeye sokan, çatıyı ticari kullanıma açmayı hedefleyen restorasyon dayatmasından derhal vazgeçilip biran önce gar binası aslına uygun olarak derhal onarılmalıdır.
-
İstanbul’un en önemli kültürel, tarihi, simgesel değeri olan Haydarpaşa garı ve çevresinin uluslararası emlak tacirlerine pazarlamayı amaçlayan 1/5000 lik Koruma Amaçlı İmar Plan iptal edilerek Haydarpaşa garı, Limanı ve çevresi, asli işlevi olan trenlere, gemilere, vapurlara ve yolculara açılmalıdır.
-
Marmaray projesi biran önce tamamlanarak kapsamında Gebze Halkalı arasında çalışacak olan trenlerin bir bölümünün Sirkeci ve Haydarpaşa Gar’a girecek şekilde seyir cetvelleri ayarlanmalıdır.
-
Marmaray projesinin Pendik Haydarpaşa arasında tamamlanması ile birlikte YHT’nin dışındaki konvansiyonel trenler (Doğu ekspresi, Pamukkale Ekspresi, Toros Ekspresi, Yataklı Ekspresi, Güney Ekspresi) ve bölgesel trenler (Adapazarı Ekspresi) tekrar sefere konulmalı bu trenlerin başlangıç ve sonlanma garı Haydarpaşa gar olmalıdır.
-
9 adet taşınmaz ve 25 adet Gar (Eskişehir, Kırklareli, K.Ereğli, Kayseri, Karabük, Bor, Niğde, Balıkesir, Selçuk<Çamlık>, Denizli, Uşak, Erzurum, Erzincan, Sivas, Muş, Kurtalan, Diyarbakır, Kahramanmaraş, Gaziantep, Konya, Adana, İskenderun, İsparta, Eğridir, Kütahya) sahasını satışı yapılmak üzere Özelleştirme İdaresi başkanlığına devreden TCDD’nin 15.05.2009 tarih 9/69 sayılı yönetim kurulu kararı iptal edilmelidir.
-
Haydarpaşa Gar, Liman ve Geri sahasında bulunan yaklaşık 1.000.000 m2 taşınmazın, İstanbul’un kültürel ve sosyal yapısıyla bütünleşerek ülkemiz ve Kuruluşumuz açısından gelir getirici yönden değerlendirilmesine yönelik olarak 4046 Sayılı Kanun ile 5793 sayılı kanunun (Değişik 5335 sayılı kanunun 32. maddesi) 43.maddesi kapsamında değerlendirilmesi amacıyla Özelleştirme İdaresi Başkanlığına devredilmesini öngören TCDD Yönetim Kurulunun 14.09.2012 tarih 65181 sayılı kararı iptal edilmelidir.
-
Boğaz tüp geçişinde olabilecek aksamalar göz önüne alınarak Feribot işletmesi hazır durumda bekletilmelidir.
-
Haydarpaşa garın tren vapur bağlantısı koparılmamalıdır.
-
Sirkeci Gar Avrupa trenlerinin ve bölgesel trenlerin merkez garı olarak kalmalıdır.
-
Devlet Demiryollarının özelleştirilmesinden derhal vazgeçilmelidir.
- Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’nın Haziran 2015 Genel Seçimin ardından altı ay içinde altyapı ve taşımacılık olarak ikiye ayrılması öngörülmektedir. Demiryollarının özelleştirilmesiyle “tekelcilik” ortadan kalkmayacak, devlet yerine bölgesel veya küresel şirket tekelleşmeleri yaşanacaktır. Bu tekelleşmelerle, özelleştirmeyi özendirmek adına söylenen, rekabetle düşük fiyat ve yüksek hizmet kalitesi gelecek söylemleri gerçek olamayacaktır. Getirisi çok düşük olan demiryolu yolcu taşımacılığı büyük devlet sübvansiyonları ile özel şirketlerce yapılacak ve yolcu taşımacılığındaki bilet fiyatlarının artmasına yol açacaktır. Özelleştirme demiryollarında taşeron sisteminin artmasını emekçileri örgütlerinin zayıflamasını ve emek sömürüsünün katmerleşmesine de ortam hazırlayacaktır. Bu nedenle ülkemiz demiryollarının serbestleşme ve akabinde özelleştirilmemesini, daha verimli bir devlet işletmesinin yansıra, ana ulaşım planlarında demiryollarını ön plana çıkaran devlet politikasının hayata geçirilmesini talep etmekteyiz.
- Bugüne kadar uygulanan yanlış demiryolu politikaları ve sadece yolcu taşımacılığı yapılan hızlı tren yatırımları, çok önemli bir jeopolitik öneme sahip ülkemizin, diğer ülkelerce by-pas edilmesine sebep olmuştur. Özellikle komşu olduğumuz veya coğrafyamıza yakın olan ülkelerin demiryolu yatırımları, dış bağlantıları sağlayacak hızlı ve modern konvansiyonel demiryolları ve liman-demiryolları bağlantıları şeklinde gelişirken, bu coğrafyanın neredeyse tam ortasında bulunan ülkemizin bundan faydalanamaması, bugüne kadar uygulanan yanlış demiryolu ve dış politikalarımızdan kaynaklanmaktadır. Demiryollarına ağırlık verilen bir ulaştırma politikasıyla, özellikle Balkanlar ve Avrupa’yı, Arap yarımadası ve orta Asya’ya bağlayan güzergâhlarda, aktarmasız ve hızlı yük ve yolcu taşımacılığı yapılacak yeni demiryolu projeleri ve güzergâhlarının belirlenmesini talep etmekteyiz.
kentvedemiryolu
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: kentvedemiryolu