Tarihi Kentler Buluşması Şanlıurfa’day dı
Tarihi Kentler Buluşması Şanlıurfa’daydı
CUMHURİYET – 06.09.2007 / OKTAY EKİNCİ ( UYGARLIKLARIN İZİNDE )
Ertuğrul Günay "Kültür ve Turizm"deki ilk adımını "kimlikli kentler" yürüyüşünde attı. Tarihi Kentler Birliği’nin (TKB) 31 Ağustos -2 Eylül 2007’deki "Şanlıurfa Buluşması" , 60. hükümetin kurulduğu günlere rastladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndaki görev değişimi de aynı gün yapıldığından, toplantının bu kez "bakansız" olacağı kesindi.
Ne var ki Ertuğrul Günay, eski Bakan Atilla Koç ‘u uğurladıktan sonra bakanlıkta kalıp kutlamaları kabul etmek yerine, "TKB buluşmasını kaçırmama" yı yeğlemişti. Hatta Müsteşar Mustafa İsen ‘le birlikte ertesi sabahki açılışa bile yetişebilmişti. Böylece önceden hazırlanmış kimi konuşmalar "cep" lerde kalırken, daha çok, yeni bakanın bilgilendirilmesi yeğlendi.
Günay da bürokratlarınca hazırlanmış metinden vazgeçerek "beklenmedik geliş" ini şöyle açıkladı:"Yıllardır kentlerimizin tarihi dokularını parçalayan o çirkin ve uygunsuz yapılar sanki yüreğime hançer gibi saplanır. Buna müdahale edebilecek bir konumda olamadığım için de üzülmüşümdür. Şimdi ise müdahale de edebileceğim bir makamda göreve başlarken, aynı sorunu dert edinenlerle beraber olmak istedim…"
Önceki konuşmacılardan Prof.Dr. Metin Sözen demişti ki: "Yarım yüzyıldır yabancı bir işgal gücüne gerek kalmadan kentlerimizi yok ettik. TKB’de ise elde kalanları yaşatmak için bir aradayız. Bu nedenle Bakan’ın daha koltuğuna oturmadan buradan yola çıkmasını, artık kültürle buluşması gereken yeni anayasada da görmek istiyorum…"
Bakan Günay da "Evet, kentlerimiz betonlaşmaya kurban edildi; ama artık bunu terk etmeliyiz" diyerek Sözen’den etkilendiğini belirtip şunları ekliyordu: " Metin Hoca’nın konuşmasını dinlerken kendimi üniversitelerdeki akademik yıl açılışlarında birikimli hocalarca verilen ilk dersteki öğrenciler gibi hissettim… " Nitekim ÇEKÜL ‘ün yürüttüğü "Kentler Çocuklarındır" projesi kapsamında "Şanlıurfa Kültür Elçileri" olarak buluşmaya katılan minikler de Bakan’ın "Peki, büyükelçiniz kim?" sorusunu "Galiba Metin Hoca" diye yanıtlamışlardı.
"KORUMA"NIN MÜDÜRLÜĞÜ TKB Şanlıurfa Buluşması’nı "Üç semavi dinin kutsal kentine hoş geliniz" diyerek açan Belediye Başkanı Dr. Ahmet Eşref Fakıbaba, kentin tarihsel adı olan "Ruha" nın 4 bin yıldır kullanıldığını anımsatarak dedi ki: Kültürel mirası daha önce bu kadar önemsemezdim. Fakat böyle bir kentte belediye başkanlığı ile TKB üyeliğimin sonucunda anladım ki tarihsel değerleri korumak, çağdaşlık bilincini de sağlıyor; geçmişten uygarlık öğrenmek, geleceğe karşı sorumluluk duygusunu artırıyor…"
Fakıbaba’nın başlattığı "tarihi kent dokusunu yaşatma projeleri" ni anlatan Başkan Yardımcısı İbrahim Güllüoğlu da şu bilgileri verdi: "Eski kent bölgesinde briket ve tuğla gibi dokuyu bozan yapı malzemelerini yasakladık. Sadece bu bölgelerden sorumlu bir de müdürlük kurduk…" Güllüoğlu’nun sözünü ettiği belediye birimi, ülkemizde bir "ilk" olan ve her tarihi kentte örnek alınabilecek "Koruma Amaçlı İmar Müdürlüğü"… Belediyenin ilk gün akşamı ‘hoş geldiniz yemeği’ ni düzenlediği Haleplibahçe’nin yanındaki tarihi "Urfa konağı" nda hizmet veren müdürlük, sit alanındaki imar, inşaat ve altyapı uygulamalarının "Koruma Amaçlı İmar Planı" na göre gerçekleşmesi için çalışıyor.
Bu gibi çabaların 2000 yılında kurulan TKB üyesi diğer belediyelerde de yaygınlaştığını anlatan Birlik ve Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki ise konuşmasında Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan "beklentiler" i dile getirdi. "Kendi koruma projelerimizi kendi kaynaklarımızla gerçekleştiriyoruz; bu nedenle bakanlıktan para değil, ilgi ve kolaylaştırıcılık bekliyoruz" diyen Özhaseki, kültürel mirasın yaşatılmasında önlerine çıkan "zorlaştırıcı tutumların aşılması" için destek sağlanırsa, en önemli katkının da yapılmış olacağını belirtti.
"TARİHİN TANIKLIĞI"NDA… TKB Şanlıurfa Buluşması’nın, 1861’de "Yakubi Süryaniler" ce inşa edilmiş ve 2002’de restore edilen "Aziz Paulus Aziz Petrus Kilisesi" nde gerçekleşmesi de çok anlamlıydı. Anıtsal yapı, "Vali Kemalettin Gazezoğlu Kültür Merkezi" olarak hizmete girmesinden bu yana belki de en mutlu olduğu toplantıyı ağırlıyordu. Böylesi "görmüş geçirmiş" bir mekânda daha da etkili hale gelen konuşmaları dinlerken düşündüm. Özellikle Metin Hoca ‘nın anımsattığı şu "50 yıllık kentsel tahribat" ın başlıca simge isimleri, şimdi Erdoğan’ ın "onların devamıyız" dediği Menderes ve Özal değil miydi? Oysa Menderes, Türkiye’yi "küçük Amerika yapma" uğruna kentlerimizin teslim edildiği "tarih düşmanı kimliksiz apartmanlaşma düzeni" nin başbakanıydı; Özal da aynı düşmanlığı "ayrıcalıklı imar rantı yapılaşması" yla doruğa çıkartan, "gecekondulaşmanın kaçak kentleşmeye dönüşmesi" ni başlatan, 1980’lerin "iş bitirici" lik lideri. İşte bu önderlerin "izinde" olduğunu ilan eden bir siyasi kadro içinde bakanlık görevine başlayan Günay, aynı dönemlerin mirası olan "kültürel kıyım" ı durdurmak için bir araya gelenlere "tarihsel yapının tanıklığı" nda diyordu ki: "Eğer kurallara aykırı değilse, beni de aranıza fahri üye olarak almanızdan mutlu olurum…" Bu konuyu haftaya bırakarak sözü yine Şanlıurfa’daki coşkuyla noktalayalım.
TKB’nin bu "Anadolu" buluşması da uygarlık birikimlerimize sahiplenmenin her görüşten insanımızda nasıl ortak heyecanlar yarattığını bir kez daha kanıtlamış oldu.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: www.kentvedemiryolu.com