Marmaray Kepenk Kapattırıyor.
Marmara Projesi kapsamında TCDD’nin tarihi endüstriyel demiryolu mirası banliyö hatlarının yok edilmek istenmesinin yanında, Yedikule’de halkın evlerinden, TCDD personelinin ise kamu konutlarından yasal olmayan yollardan tahliyeye zorlanması, projeyi bir an önce hayata geçirmek için arkeolojik kazı alanına kepçe sokulması ve buna direnen arkeologların işten atılmasının ardından, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti yayın organı Bizim Gazete’nin de proje kapsamında Babıâli’den kovalanmaya çalışıldığını öğrenmiş bulunuyoruz.
TGC ve Bizim Gazete Direnmekte Kararlı
21 Ocak 2009 – Cumhuriyet Gazetesinde Orhan Birgit’in "Babıâli de Tarih Olurken" başlıklı köşe yazısında Marmara Projesi kapsamında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin günlük yayın organı olan Bizim Gazete, Babıâli’den kopartılan medyanın aksine, cemiyet merkezi ile birlikte Ankara Caddesi’nden ayrılmamakta direndiği ifade edilmektedir.
Küresel kriz kapattıramadı. Marmaray projesi kepenk kapattırıyor.
Marmaray’ın Sirkeci gar girişlerinden birinin bulunduğu Babıâli Yokuşu’ndaki şantiyesinin işyerlerini ticari faaliyetlerini zora soktuğu ifade edilirken küresel krizin kepenk kapattıramadığı işyerlerine, "Küresel kriz kapattıramadı. Marmaray projesi kepenk kapattırıyor" yazılı büyük bir duyurunun asıldığı söylenmektedir.
Orhan Birgit’in "Babıâli de Tarih Olurken" adlı köşe yazısı aşağıda yayınlıyoruz. (*)
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin günlük yayın organı olan Bizim Gazete, Babıâli’den kopartılan medyanın aksine, cemiyet merkezi ile birlikte Ankara Caddesi’nden ayrılmamakta direniyor.
O direnişin etkisi ile Marmaray projesinin uygulama alanlarından birisi olan Babıâli Yokuşu’nun nasıl bir şantiye ucubesi olduğunu anlatan habere yer verilmiş.
Öylelikle, tarihi Babıâli Yokuşu’nda bulunan o yayınevlerinin, kitapçı ve kırtasiyecilerin işsiz kaldıkları için kepenklerini kapatmaya başladıklarını da burnumum direği sızlayarak öğrendim. Cadde çalışanları ve esnafı adına, "Küresel kriz kapattıramadı. Marmaray projesi kepenk kapattırıyor" yazılı büyük bir duyurunun asıldığını gösteren fotoğrafta, mağazalar ile yokuşun arasının bariyerlerle örtüldüğü görülüyor.
Bir zamanlar edebiyat ve medya dünyamızın merkezi olan tarihi yokuş öylesine terk edilmiş olmalı ki, "Bizim Gazete"nin muhabiri ile konuşan yayınevlerinin sahipleri, vergi borçlarını bile ödemekte sıkıntı çekecek hale geldiklerini söylemişler.
Diyelim ki, ne zaman sona ereceği bilinmeyen Marmaray projesi, 2012’de ya da ondan daha önce tamamlanmış olsun. O kapatılan sıra sıra yayınevleri kentin çeşitli yerlerine dağılmış olacakları için, yokuş eski haline nasıl dönecek?
Sorunun yanıtını hiç kimse, hatta her sabah ve akşam oradan geçmek durumunda olan İstanbul Valisi bile veremez ki.
İstanbul’un sur içi bölgesini altüst ederek Eminönü’nün kalbinden belediyeyi kopartan AKP zihniyeti, Boğaz’ın iki yakasını bir sualtı tüneli ile birleştirmek gibi başarılı bir işe imza atarken, tarihi doku ile böylesine acımasız oynamakta olduğunu göremeyecek ya da anlayamayacak kadar kültürden nasipsiz olduğunu göstermiyor mu?
İkide bir, İstanbul’un dünyanın kültür başkenti adayı olduğunu söyleyenlerin kulaklarını mı çınlatacağız?
Ya da, "Söyleyin. Söylediklerinizin yalan olduğunu bilsek bile hoşumuza gidiyor "mu diyeceğiz?
(*)http://www.cumhuriyet.com.tr/?im=yhs&hn=31096
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: kentvedemiryolu