Hızlandırılmış Tren Kazasının Zamanaşımı Kararını Yargıtay 3. Kez Bozdu
Mekece Osmaneli İstasyonları arasında 2004 yılında meydana gelen 41 kişinin öldüğü hızlandırılmış tren kazasıyla ilgili Sakarya 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği 07.02.2012 tarih 201/306-2012/23 sayılı zamanaşımı kararı, Yargıtay 12. Dairesi tarafından üçüncü kez bozuldu.
Yargıtay 12. Dairesi 03.02.2014 tarih E: 2013/23958 K. 2014/2292 sayılı kararında, 765 sayılı TCK’nın 389/11 maddesi gereğince gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle sanıkların cezalandırma imkânı ortadan kaktığı, sanıkların hukuki durumunun aynı Kanun’un 455/2 maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden yasal ve yeterli olmayan gerekçelerle sanıklar hakkında davaların zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmesinin, Adli emanete alınan eşyalar hakkında bir karar verilmemesinin kanuna aykırı olduğunu belirterek Sakarya 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği 07.02.2012 tarih 201/306-2012/23 sayılı kararını BOZULMASINA hükmetmiştir.
Yargıtay 12. Dairenin bozma kararına da yansıyan kazanın oluşumundaki kusur durumlarına ilişkin olarak alınan bilirkişi raporunda 1. Makinistin livrede 80 km olarak belirlenen hız limitine uymayıp, 132 km. süratle dönemece girerek yönetimi altındaki trenin seyir güvenliği için gerekli dikkat ve özeni göstermediğinden 3/8 oranında, 2. Makinist ise seyir hızı konusunda 1. Makinisti uyarmadığından 1/8 oranında kusurlu olduklarının belirtildiği ayrıca, “hızlandırılmış tren” uygulamasına geçilmesine rağmen hız artırımı sonucu üst yapıda oluşabilecek olumsuzluklara karşı yeterli bakım onarım ve denetimin yapılmamış olması olayın meydana geldiği kesimde sık aralıklı dönemeçler bulunması ve bu durumun seyir güvenliğinin sağlanmasında risk oluşturması karşısında makinistlerin tarifeye uygun hızda gitmelerine yardımcı olacak bilgisayar destekli otomatik ya da yarı otomatik ilave tedbirlerle sistemin donatılması gerekirken hız kontrolünün yalnız makinistlerin dikkatine bırakılmasının kazanın meydana gelmesinde etkili olması nedeniyle işletmeye de (TCDD) 4/8 oranında kusur izafe edilmiştir.
Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bilirkişi raporunda 3/8 oranında kusurlu görülen 1.makinist Fikret Karabulut 2 yıl 6 ay hapis, 1100 TL para cezası, 1/8 oranında kusurlu görülen Recep Sönmez de 1 yıl 3 ay hapis ve 733 TL para cezasına çarptırılmış ancak zaman aşımı nedeniyle beraatlerine karar verilmişti. hız artırımı sonucu üst yapıda oluşabilecek olumsuzluklara karşı yeterli bakım onarım ve denetimin yapılmamış olması olayın meydana geldiği kesimde sık aralıklı dönemeçler bulunması ve bu durumun seyir güvenliğinin sağlanmasında risk oluşturması karşısında makinistlerin tarifeye uygun hızda gitmelerine yardımcı olacak bilgisayar destekli otomatik ya da yarı otomatik ilave tedbirlerle sistemin donatılması gerekirken hız kontrolünün yalnız makinistlerin dikkatine bırakılmasının kazanın meydana gelmesinde etkili olması nedeniyle Bilirkişi tarafından 4/8 oranında kusur izafe edilen işletmeye yani TCDD bürokratlarına herhangi bir hukuki işlem uygulanmadı.
Kaldı ki Yurt gazetesi yazarı Cüney Ülsever, Hürriyet gazetesinden kovulma öyküsünü, bir liberal olarak Erdoğan tarafından nasıl kandırıldığını Bağımsız Dergisi’nden Barış Terkoğlu’na anlatırken Hızlandırılmış Tren faciası ile ilgili olarak şunları söylemişti.
2004’ün sonlarına doğru, ilk olarak hızlı tren kazasıyla benim içime kurt düşmeye başladı. Çok net öğrendim ki hızlı trenin emrini veren kendisidir. Kendisine teknik olarak o raylar üzerinde belli bir hızın üzerinde gitmenin mümkün olmadığı söylendiği halde “ben emrediyorum” diyen kişidir. 35 kişinin hayatına mal oldu o kaza. Bunun liberallikle alakası yok, bunun insanlıkla alakası var.
Ben bu hızlı tren meselesinin üzerine bayağı düştüm. Daha kaza olmadan, hızlı tren gündeme geldiğinde eski TCDD Genel Müdürüyle (benim arkadaşımdır) temasa geçtim. O dedi ki “ya Cüneyt Türkiye Cumhuriyeti’ne ne zaman yeni bir Başbakan, yeni bir Ulaştırma Bakanı gelse ilk hayalleri İstanbul-Ankara arasında hızlı tren koymaktır. Fakat hemen önüne bilimsel raporlar konur. Denir ki bu ray sistemini değiştirmeden dünyanın hangi trenini getirirseniz getirin, hızlı treni bu ray sistemiyle açmak cinayettir. Çünkü bu rayların üzerinde yapılacak hız sınırlıdır. Bu yapılırsa cana mal olur.” Gerçekten de adamın dediği oldu, cana mal oldu. Bu raporlar Başbakan’a bildirildi, Başbakan “emrediyorum, ben söz verdim” dedi. Bu beni çok rahatsız etti.
Yargıtay 12. Dairesi 03.02.2014 tarih E: 2013/23958 K. 2014/2292 sayılı BOZMA kararı üzerine Sakarya 2.Ağır Ceza Mahkemesi 02.04.2014 tarihinde yapmış olduğu TENSİP ZAPTI oturumunda aldığı 2014-110 Esas sayılı karara göre davanın tarafları 17.06.2014 tarihinde saat 10.00 da yapılacak duruşmaya davet edilmişlerdir.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: kentvedemiryolu