Kent ve Demiryolu Menü

Kalıcı Başlantı:

Haydarpaşa Garı 2014 Onanlı Plana YD ve İptal İstemli Dava

(yorumlar kapalı)

1/5000 ölçekli Haydarpaşa Gar, Kadıköy Meydanı ve Çevresel Koruma Amaçlı Nazım İmar Plan notlarında değişiklik yapan ve 7 Mart 2014 tarihinde askıdan inen Haydarpaşa Garı 2014 onanlı Plana Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi 28.03.2014 tarihinde İstanbul İdare Mahkemesinde Yürütmeyi Durdurma ve İptal İstemiyle dava açtı.

Haydarpaşa Garı için 2012 yılında İBB Belediye Meclisinde onaylanan 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı İmar Planına Haydarpaşa Dayanışması tarafından açılan davada bilirkişinin verdiği “İstanbul’un terası Haydarpaşa bölünemez” raporunun ardından İBB söz konusu plan notlarında değişiklik yaparak 07.02.2014 ila 07.03.2014 tarihleri arasında askıya çıkardı. Yeni planda notunda yeşil alan toplu taşıma peronu oldu, yeraltı otopark sayısı da artırıldı.

Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi, Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası ve Liman-İş, 2012 yılında onaylanan planın iptali istemi ile İBB ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’na dava açtı. İstanbul 5. İdare Mahkemesi’nde görülen davada mahkemenin atadığı bilirkişi raporunda “birçok yapılaşma fonksiyonu getirilen Haydarpaşa’nın İstanbul’un terası niteliğinde olduğu belirtilerek doğal afetler sonrasında toplanılacak yer açısından potansiyel oluşturduğuna da” dikkat çekilmişti.

HAYDARPAŞA GARI 2014 ONANLI PLAN DAVA AÇILDI

Bilirkişi raporundan sonra İBB Meclisi 13 Aralık 2013’te 1/5000 ölçekli Haydarpaşa Gar, Kadıköy Meydanı ve Çevresel Koruma Amaçlı Nazım İmar Plan notlarında değişiklik yaparak davayı kadük hale getirdi. Planın özü aynen korunarak yeniden hazırlanan plan notları 7 Şubat 2014 tarihinde askıya çıktı. Plan 7 Mart 2014 tarihine kadar askıdan inmesinin ardından 28.03.2014 tarihinden Haydarpaşa Dayanışması adına Mimarlar Odası söz konusu planın iptali ile yürütmesinin durdurulması istemi ile İstanbul İdare Mahkemesinde dava açtı.

Dava dilekçesi aşağıdadır.

İSTANBUL NÖBETÇİ İDARE MAHKEMESİ SAYIN BAŞKANLIĞINA 28.03.2014

YÜRÜTMENİN DURDURULMASI İSTEMLİDİR

DAVACI: TMMOB Mimarlar Odası (İstanbul Büyükkent Şubesi)

VEKİLİ: Av. Ş. Can Atalay Kemankeş Caddesi No:31 Karaköy İstanbul

DAVALI İDARE: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Fatih İstanbul

KONU İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin 13.09.2012 tarih ve 1858 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 08.10.2012 tarihinde Büyükşehir Belediye Başkanınca onaylanan plana askı süresi içerisinde yapılan itiraz üzerine İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin 14.05.2013 tarih ve 912 sayılı kararı ile kabul edilen ve 07.02.2014 ile 07.03.2014 tarihleri arasında askıya çıkan “1/5000 Ölçekli Haydarpaşa Gar, Kadıköy Meydanı Ve Çevresi Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı”nın öncelikle YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASI ve İPTALİ istemidir.

ASKIYA ÇIKIŞ TARİHİ: 07.02.2014

ASKIDAN İNİŞ TARİHİ: 07.03.2014

AÇIKLAMALAR: İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin 13.09.2012 tarih ve 1858 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 08.10.2012 tarihinde Büyükşehir Belediye Başkanınca onaylanan plana askı süresi içerisinde yapılan itiraz üzerine İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin 14.05.2013 tarih ve 912 sayılı kararı ile kabul edilen ve 07.02.2014 ile 07.03.2014 tarihleri arasında askıya çıkan plan ile 2012 onanlı planın plan notlarında aşağıdaki değişiklikler yapılarak plan yeniden askıya çıkmıştır. Söz konusu değişiklikler şu iki başlıkla sınırlıdır:

• Plan notlarının; 2.1.2.6 Ticaret alanı (T) tanımına ek olarak TCDD Alanının çevresindeki T tanımlı ticaret alanı olarak belirlenen bölgelerin zemin altı altında komu kullanımına yönelik otopark yapılabilir.

• Plan Notlarının 2.1.2.9 maddesinin sonuna “TCDD Alanının doğusunda yer alan aktif yeşil alan olarak belirlenen bölgede toplu taşıma peron alanları düzenlenecektir” notu eklenmiştir.

Başka bir söyleyişle, 08.10.2012 onanlı Planın plan notlarına yukarıda anılan iki değişiklik yapılmasına karşın söz konusu paftalar 07.02.2014 ile 07.03.2014 tarihleri arasında askıya çıkarıldığı ve yeni bir plan gibi işlem yapılmadığı için işbu davanın açılması zorunlu olmuştur.

Dava konusu edilmek zorunda kalınan planlama alanı ülkemiz ve dünyanın en önemli gar yapısı olan Haydarpaşa Garı ve çevresini içermektedir. Haydarpaşa Garı Sirkeci Garı ile deniz ve demiryolları birlikteliğinde Avrupa ve Asya kıtasını birleştiren dünyadaki tek örnek olarak yaşayan dünya kültür ve endüstri mirası niteliğini taşımaktadır.

Ayrıca Haydarpaşa Garı ve çevresi; Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinden başlayarak İstanbul tarihinin çok önemli olaylarına tanıklık etmiş, uzun yıllar boyunca Anadolu’ya giriş-çıkış kapısı olmuş ve günümüzde de İstanbul ulaşımında büyük bir yolcu kitlesi için bir kilit noktası fonksiyonuna sahip, tüm Türkiye için tarihi, kültürel, sosyal, işlevsel ve simgesel değer niteliği taşımaktadır.

100 yılı aşkın geçmişinde tarihimizin önemli olaylarına sahne olmuş ve Anadolu’nun batıya açılan kapısı konumuyla toplumsal belleğimizde çok özel bir yer edinmiş ve kamu mülkiyetinde ve kullanımında bulunan Haydarpaşa Garı, tarihi, kültürel değerleriyle İstanbul II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 21.08.1997 gün ve 4542 sayılı kararı ile “1. grup korunması gerekli kültür varlığı” olarak tescil edilmiş ve koruma altına alınmıştır.

4 Aralık 2004 tarihli gazetelerde “Haydarpaşa Manhattan olacak” başlığı altında Haydarpaşa Limanı ve çevresi için hazırlanmakta olan bir proje ile Haydarpaşa Garı ve Limanı’nı da içine alan söz konusu alanın dünya ticaret merkezi olarak planlandığı ve bu konuda 17 Eylül 2004 tarihli ve 5234 sayılı bir kanun çıkarılarak hazırlıklara başlandığı, hükümetin bu projeden 5 ila 10 milyar dolar arasında gelir beklediği konusunda haberler yayınlanmıştır.

Mart 2005’te İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin toplam 20 “Vizyon Projesi” ile Cannes şehrinde toplanacak Dünya Gayrimenkul Fuarı’na katılacağı ve bu projeleri uluslararası emlak piyasasının ve yatırımcıların ilgisine sunacağı ilan edilmiştir. Haydarpaşa Gar ve Liman Sahası da uluslararası emlak piyasasına sunulan projeler arasında yer almıştır. Bu arada Haydarpaşa Gar Liman ve çevresi Türkiye’nin en büyük özelleştirme projesi olarak ilan edilmiştir (kaynak: invest.gov.tr).

Bu haberlerin ardından; kamuoyunda da büyük bir tepki ile karşılanan ve planlama alanını ticaret ve turizm alanı olarak yapılaşmaya açan 1/5000 ve 1/1000 ölçekli planlar iletilmiş ve bu planlar İstanbul 3 Numaralı Koruma Kurulunun 04.05.2005 tarih ve 585 sayılı kararı ile “bölgeye öngörülen yoğunluklarda kentsel peyzaj, altyapı dengeleri ve kültürel dokunun gözetilmediği” gerekçesi ile uygun görülmemiştir. Ancak yargı konusu tarihsel, kültürel ve işlevsel olarak son derece önemli evrensel ve ulusal değere sahip planlama alanını kurvaziyer liman, ticaret ve turizm alanı olarak yağma ve yapılaşmaya açmayı öngören bu planlar; Devlet Demiryolları işletmesi Genel Müdürlüğü Taşınmaz Mallar Dairesi Başkanlığı tarafından ilgili kurullara 07.06.2005 gün 3566 sayılı yazı ekinde Kadıköy-Üsküdar (İstanbul) Haydarpaşa Gar ve Liman Sahası Yaklaşım Planı adı altında 1/3000 ölçekli plan ile 1/1000 ölçekli İmar Planı olarak tekrar iletilmiştir. Bu planlar da, ilgili İstanbul II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 20.07.2005 gün ve 438 sayılı; İstanbul III Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 20.07.2005 gün ve 792 sayılı kararları ile 2863 sayılı yasa kapsamında yeniden değerlendirmek üzere uygun görülmemiştir. Bu kararlar üzerine Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü; İstanbul II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 20.07.2005 gün 438 sayılı kararı ile tescil edilen 240 ada, 1 parseldeki 3 adet kagir yapı, 4 adet çınar ile 2 adet sedirin korunması gerekli kültür ve tabiat varlığı niteliği taşımadığından tescilli kararının yerinde olmadığı; 240 ada, 14 parselin koruma alanı olarak belirlenmesinin uygun olmadığı iddiasıyla anılan planları tekrar ilgili kurullara iletmiştir.

Ancak; Haydarpaşa Gar ve Liman Sahası 1/5000 ve 1/1000 ölçekli Nazım ve Uygulama İmar Planı değişikliklerine ilişkin TC Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul V Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından değerlendirilmiş ve 26 Nisan 2006 gün ve 85 sayılı karar ile Haydarpaşa Garı ve çevresi Kentsel ve Tarihi Sit olarak tescil edilmiştir. Anılan kararda; “… Kurulumuzun yetki alanında kalan Haydarpaşa Garı ve çevresinin; İstanbul III Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun yetki alanında kalan Üsküdar İlçesi sınırları içerisindeki Selimiye Kışlası, Mekteb-i Tıbbîye-i Şahane (Haydarpaşa Lisesi), Askeri Hastane (GATA), Haydarpaşa Numune Hastanesi, Karacaahmet Mezarlığı, Selimiye Camii gibi kültür ve tabiat varlıkları ile birlikte şehrin sosyokültürel tarihi açısından önemli bir konumda olduğu ve Tarihi Yarımada ile birlikte İstanbul’un kimliğini yansıtan özel bir siluet oluşturduğuna; ayrıca bu alanın Cumhuriyetin ilanından önce ve sonra birçok tarihi olaya sahne olduğuna; geçmişin önemli mimari üsluplarında tasarlanmış binaları bir arada bulunduran bu alandaki yapıların askeri ve endüstri mirası açısından da önem taşıdığına; ayrıca Bağdat’a uzanan tarihi demiryolunun başlangıç noktası olan Haydarpaşa Gar Binasının deniz üzerindeki özel konumu ve yapımında kullanılan inşaat teknolojisi açısından önem taşıdığına; bu nedenlerle 2863 sayılı Kanunun 3. Maddesinin 3. bendinde belirtildiği gibi; kültür varlıklarının yoğun olarak bulunduğu, sosyal yaşama konu olan ve önemli tarihi olayların yaşandığı Haydarpaşa Garı ve çevresinin ekli Kentsel ve Tarihi Sit olarak tescil edilmesine karar verildi” tespitleri yapılmıştır.

Fakat bu karar 6 ay boyunca ilgili mercilere dağıtılmamıştır. 21 Haziran 2006 tarihinde Kültür Bakanlığı, 26.4.2006 tarihli 85 no’lu tarihi kararı tekrar görüşülmek üzere İstanbul 5 no’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’na geri gönderdi. Ancak Kurul, 21.06.2006/167 sayılı kararı ile alınan sit kararının doğru olduğuna ve değiştirilmesine gerek olmadığına; söz konusu alana ilişkin alınan kentsel ve tarihi sit tescil kararının devamına, bu alana ilişkin taleplerin değerlendirilebilmesi için Koruma Amaçlı İmar Planı hazırlanmasının esas olduğuna, Koruma Amaçlı İmar Planı’nın ivedilikle hazırlanarak Kurula iletilmesine, Koruma Amaçlı İmar Planı hazırlanıncaya kadar bu alanda hiç bir şekilde yeni yapılaşmaya gidilemeyeceğine karar verilmiştir. TCDD kurul kararlarının geri alınması için bir kez daha başvuru yaptı. Ancak kurul, 26 Nisan 2006 tarihli ve 85 sayılı kararı ve 21.06.2006/167 sayılı kararı ile alınan sit kararının doğru olduğu ve değiştirilmesine gerek olmadığı hususunu 7 Mart 2007 ve 457 sayılı kararı ile üçüncü kez yineledi.

25 Haziran 2007’de TCDD yönetimi tarafından; Anayasal görevini yerine getiren kurulun yetkisizliği ve sit kararının Haydarpaşa Garı sahasının ülke ekonomisine kazandırılması konusunda engel teşkil etmesi gerekçeleri ile İstanbul 1 No’lu İdare Mahkemesine başvurularak üç kez onaylanan kurul kararının iptal edilmesi için dava açılmıştır. İstanbul 1. İdare Mahkemesi’nin 30.01.2008 gün ve E:2007/1294, K:2008/67 sayılı kararında dava reddedilmiş, Davacı TCDD tarafından karar temyiz edilmesine rağmen Danıştay 6. Daire’nin 25.06.2010 gün ve E:2008/9172 K:2010/6709 sayılı kararı ile bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararı onanmıştır.

Anılan kurul ve yargı kararları ve kamuoyu baskısı üzerine; 30.11.2007 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü arasında 1/5000 Ölçekli Haydarpaşa Gar, Liman Ve Geri Sahası Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı Ve 1/1000 Ölçekli Haydarpaşa Gar, Liman Ve Geri Sahası Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı Yapımına ilişkin bir protokol imzalanmıştır.

Yukarıda kısaca aktardığımız planlama süreci ile ilgili gelişmelerden de anlaşılacağı üzere; Sadece Türkiye ve İstanbul için değil dünya için de tarihi, kültürel, sosyal, işlevsel ve simgesel değer niteliği ile bir endüstri mirası niteliği taşıyan Haydarpaşa Gar Liman Ve Çevresinin planlamasında ilgili idareler ve özellikle TCCD yönetimi tarafından esas alınan amacın, alanın taşıdığı tarihsel işlevsel ve kültürel değerlerin geliştirilip korunmasından daha çok kısa vadeli ekonomik çıkarlar adına alanın rant kabiliyetinin ve yapılaşma kapasitesinin arttırılarak özel kullanıma sunulabilmesi olduğu son derece açık bir biçimde ortaya çıkmaktadır. Yukarıda anılan alanın taşıdığı tarihsel kentsel ve kültürel önem ve ilgili kurul ve yargı kararları gereği Haydarpaşa Gar, Liman Ve Geri Sahası Koruma Amaçlı İmar Planları yapımına ilişkin bir protokol üzerine hazırlanan ve dava konumuz olan planlarda da, alanın taşıdığı tarihsel işlevsel ve kültürel değerlerin geliştirilip korunmasından daha çok alanın rant kabiliyetinin ve yapılaşma kapasitesinin arttırılarak özel kullanıma sunulabilmesi hedef ve amacı öncelik kazanmıştır.

Bu nedenler ilede aşağıda aktarılan gerekçeler ile yargılama konusu edilmek zorunda kalınmıştır.

1-Yargılama konusu “1/5000 Ölçekli Haydarpaşa Garı ile Kadıköy Meydanı Ve Çevresi Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı; öncelikle planlama alanı sınırlarının saptanması açısından planlama teknik, ilke ve mevzuatına; plan raporu, planlamada eşitlik ilkesine, üstün kamu yararına aykırıdır. Haydarpaşa limanı ve Geri Sahasını İçerecek Biçimde ve etkileşim alanları dikkate alınarak yeniden ele alınması bilimsel bir zorunluluktur. Yargılama konusu Plan raporundan ve İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin 14.01.2008 tarihli birleşiminde 2008/19 sayılı İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı Şehir Planlama Müdürlüğünün yazısında belirtildiği gibi; Haydarpaşa Gar Ve Liman Alanı İle Geri Sahası (Harem, Haydarpaşa ve Kadıköy), coğrafik konumu, eskiden beri yüklendiği ulaşım yükü (Harem Otogarı, Haydarpaşa Limanı, Denizyolları, Toplu Taşıma Durakları ve Haydarpaşa Garı) ve barındırdığı mevcut kullanımlar (tarihsel merkez) itibariyle İstanbul Metropoliten Alanının en önemli odak noktalarından birini oluşturmaktadır. Bölge Anadolu Yakasındaki en uç indirme-bindirme ve aktarma noktası olması sebebiyle, iki yaka arasındaki deniz, kara ve demiryolu taşımacılığının metropol içindeki en merkezi iki bölgesinden biridir. Gar ve Liman Alanı’nın geri sahası olarak adlandırılan, plan sınırları içinde bulunan ve Kadıköy Merkez Bölgesi’nin konut alanlarından bir kısmını içeren bölgede sit alanlarının yoğunluğu dikkati çekmektedir. Bütün bu değerler bir araya getirildiğinde Haydarpaşa Gar ve Limanı’nın Geri Sahası ile birlikte “korunmasının” gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Ayrıca; İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü arasında 1/5 000 Ölçekli Haydarpaşa Gar, Liman Ve Geri Sahası Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı Ve 1/1000 Ölçekli Haydarpaşa Gar, Liman Ve Geri Sahası Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı Yapımına ilişkin imzalanan 30.11.2007 tarihli protokol ile de; “Planlama alanı, Haydarpaşa Gar, Liman ve Geri Sahası sınırlarının tamamından oluşmakta olup, Üsküdar ve Kadıköy ilçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Planlama alanı bulunduğu konum itibariyle görsel ve tarihi kimlik açısından bir bütünlük arz eden Tarihi Yanmada, Galata, Beyoğlu, Beşiktaş, Kadıköy, Üsküdar ve Selimiye bölgeleri kapsamında kalmaktadır. Plan bölgesi kuzeyinde yer alan l. Ordu Komutanlığı Karargahı olan Selimiye Kışlası, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Haydarpaşa Askeri Hastanesi, Gülhane Askeri Tıp Akademisi ve Haydarpaşa Gar binası bölge açısından önemli bir tarihi ve bütüncül kimlik oluşturmaktadır”. denilerek İstanbul ve ülkemiz için kültürel, tarihi, doğal, ekonomik, sosyal, toplumsal değerler ve kamu yararı adına çok büyük bir önem taşıyan ve kamuya ait olan bu bölgenin planlama bütünselliğinin ve planlama ilkelerinin öneminin altı çizilmiştir. Ancak plan raporunda ve anılan protokolde de anılan bu gerçekliğe ve saptamalara karşın yargılama konusu olan “1/5000 Ölçekli Haydarpaşa Garı ile Kadıköy Meydanı Ve Çevresi Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ile 1/5000 ölçekli Harem Bölgesi ile Haydarpaşa Liman ve Geri Sahası Nazım İmar Planı; Haydarpaşa Garı ile Kadıköy Merkez Bölgesi”nin planlama alanı birbirlerinden ve bölge bütünlüğünden kopartılarak askıya çıkartılmış olup mülkiyet dahil her açıdan bütünsellik içeren bir alanda; idari sınırlar gerekçesiyle “Harem Bölgesi ile Haydarpaşa Liman ve Geri Sahası’nın ayrı bir Nazım İmar Planı kapsamında değerlendirilmesi planlama usullerine ve hukukuna aykırı bulunmakta ve planların bir bütünlük içinde değerlendirilmesine olanak tanımamaktadır. Ayrıca böylesi bir bölünmenin korumacılık ilkelerine ters düşeceği ve spekülatif baskıları tetikleyeceğinin açık olduğundan bahisle böylesine bir plan çalışmasının bölge siluetinin devamlılığından ve yakın çevresindeki yukarıda da anılan önemli kültürel varlıklarından da soyutlanmayacağının bilimsel ve hukuki bir gereklilik olduğu da son derece açıktır. Bu nedenle dava konusu planın öncelikle usul açısından iptal edilerek; “Planlama alanını çevreleyen kıyıdaki ve siluete giren yamaçlardaki tüm kültür varlıkları ve sit alanı dokusu dikkate alınarak, Alandaki anıt yapılar ve tarihi gümrük, liman, gar, demiryolu hatları ve iskele yapıları öne çıkarılarak, Sit bölgesinde kalan öneri planların koruma anlayışı çerçevesinde irdelenebilmesi için mevcut ve kaybedilmiş kültür varlıklarının belgelenerek ve restitüsyon projeleri hazırlanarak, Kıyı şeridi ve geri bölgesinin görsel ve işlevsel ilişki kurularak, İşlev ve yapı yoğunluğu SİT alanının taşıma kapasitesi kapsamında düşünülerek, yasal bir gereklilik olarak hazırlanması gereken 1/5000 ve 1/1000 ölçekli “Haydarpaşa Liman Ve Gar Geri Sahası Kentsel Sit Alanı Koruma Amaçlı İmar Planları” olarak etkileşim sahaları ile entegre edilerek hazırlanması gerekmektedir.

2-Davalı İdarenin İşlemi Neden, Konu ve Maksat Yönünden Planlamada Eşitlik İlkesine ve Kamu Yararına Aykırılıklar İçermektedir. Söz konusu planlama alanı kamu mülkiyetindedir. Tarihsel süreç içinde ülkenin demir yolları ihtiyacını karşılamak üzere yıllar süren büyük bir özveri ile kamulaştırmış bu alanların konumunun stratejik önemi nedeniyle, kamu mülkiyetinde ve kullanımında kalması gerekmektedir. Ayrıca bu gereklilik İstanbul bütünün gerekse Anadolu Yakası’nın açık alan gereksinmeleri bağlamında da büyük önem taşımaktadır. Planlama alanının kamu mülkiyetinde kalmasıyla birlikte, Tarihi, kültürel, coğrafi ve stratejik önemi nedeniyle, İstanbul metropoliten alanının tümüne hizmet edecek ve toplumsal faydayı en üst noktaya taşıyacak şekilde bir kamusal açık alan kullanımı yaklaşımı benimsenmelidir. Kentsel belleğe katkı sağlayacak ve onu sürekli canlı tutacak; endüstriyel miras kavramını koruyarak öne çıkaracak ve bu mirası kamuya en iyi şekilde sunacak bir alan olarak da işlevlendirilmeli ve tasarlanmalıdır. Ancak; yaklaşık sekiz yıldır süregelen bu talihsiz planlama operasyonundaki tek amaç tamamıyla TCDD ve hazine mülkiyetinde olan İstanbul ve ülkemiz için son derece önemli bu stratejik tarihsel ve kültürel alanı alanı sadece kısa vadeli ekonomik çıkarlar adına satış kabiliyetini sağlayan işlevler ile donatılması için planlama aracını amacı dışında kullanmak olmuştur. Bu konudaki en büyük kanıt ise; planlama çalışmalarının tamamlanma süreci ile aynı zamanda TCDD İşletmesi Yönetim Kurulu’nun 12 Eylül 2012 tarihinde yaptığı toplantıdaki “Haydarpaşa. Gar, Liman ve Geri sahasında Kuruluşumuz mülkiyetinde bulunan yaklaşık 1.000.000 m2 taşınmazın, İstanbul’un kültürel ve sosyal yapısıyla bütünleşerek ülkemiz ve Kuruluşumuz açısından gelir getirici yönden değerlendirilmesine yönelik olarak 4046 Sayılı Kanun ile 5793 sayılı kanunun (Değişik 5335 sayılı kanunun 32. maddesi) 43.maddesi kapsamında değerlendirilmesi amacıyla Özelleştirme İdaresi Başkanlığına bildirilmesi için Genel Müdürlüğe yetki verilmesi hususu olmuştur. Kamu kurumlarının mülkiyetinde ve kamunun koşulsuz kullanımında olan alanların; yargılama konusu plan notlarının “Özel Hükümler” bölümünde yer alan; Turizm Konaklama Kültürel Tesis Alanı, Turizm-Ticaret Alt Bölgesi, Turizm-Ticaret Alanı lejantı ile ofis alanı, konaklama ve ticaret gibi özel kullanımlara konu olacak fonksiyonlara ayrılması kamu yararının gözetilmediğinin açık bir göstergesidir.

3-Yargılama konusu “1/5000 Ölçekli Haydarpaşa Garı ile Kadıköy Meydanı Ve Çevresi Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı maksat, içerik açısından Hukuka, İmar yasa ve Mevzuatına; Kültür Varlıklarının ve Sit Alanlarının Korunması İle İlgili Evrensel ve Ulusal Koruma Amaçlı Planlama Teknik ve İlkelerine aykırı bulunmaktadır. Plan Genel Hükümleri Açısından Gerekçelerimiz. Söz konusu plan genel hükümlerinin Tescilli Yapılar, Tescilli Anıt Eserler,Anıt Ağaçlar Ve Doğal Anıtlar Başlığı ile belirlenen 1 .2 maddesinde, “plan onama sınırları içerisinde K.T.V.K bölge kurulu kararları ile tescil olunan Tescilli Anıt yapılar,Anıt Ağaçlar ve diğer tescilli yapılar korunacaktır. Tescilli yapılar emsale dahil olup planda ölçek nedeniyle gösterilemeyen tescilli eserlere verilecek işlevler 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar planları ile kesinleşecektir. Söz konusu eserlere K.T.V.K bölge kurulu onayı ile nitelikli eklemeler yapılabilir.” Denilmektedir. Yukarıda aktardığımız Söz konusu plan genel hükümlerinin 1 .2 maddesinde yer alan Tescilli yapılar emsale dahil olup planda ölçek nedeniyle gösterilemeyen tescilli eserlere verilecek işlevler 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar planları ile kesinleşecektir. Söz konusu eserlere K.T.V.K bölge kurulu onayı ile nitelikli eklemeler yapılabilir. ibaresi dahi yapılan planların koruma amacı dışında özellikle Haydarpaşa Garı ve çevresindeki tescilli yapıların işlevsel ve fiziksel dönüşümü ile ilgili olduğunun açık bir göstergesidir. Tescilli eserlerin bile gösterilemediği bir koruma amaçlı planda tescilli eserlere yapılacak eklemelerin konu edilmesi kabul edilemez ve izahı da mümkün değildir. Plan genel hükümlerinin Uygulama İmar Planları başlığı ile ilgili 1.5 maddesinde ise; “proje alanındaki uygulamalar ile 3.ve 4. Madde ki konular (ki bu maddeler koruma amaçlı imar planlarının en önemli belirleyeni olan siluet ve kontur gabari ile ilgilidir.) bu plana uygun olarak yapılacak Kentsel Tasarım Rehberine göre şekillenecektir. Kentsel Tasarım Rehberi Projeleri yapılacak olan 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama imar planına altlık teşkil edecektir.” Şeklinde hüküm getirilmektedir. Görüldüğü gibi esasen ölçek ve içerik olarak ta koruma amaçlı imar planları amaç ve yapım ilke tekniklerine aykırı bulunan yargı konusu planlarda açıklamalar bölümünde sözünü ettiğimiz Haydarpaşa Gar Liman ve çevresi ile ilgili Türkiye’nin en büyük özelleştirme projesinin gerçekleştirilmesinden vazgeçilememiş; Plan genel hükümlerinin Uygulama İmar Planları başlığı ile ilgili 1.5 maddesinde dahi, planlama alanı, “proje alanı” alanı olarak anılmıştır. Ayrıca Türkiye’deki kent planlama eylemini biçimlendiren ve yasal çerçeveyi oluşturan 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili yönetmeliklerde kentsel tasarımın tanımı yapılmamıştır. Bir alanın kentsel tasarım projesine konu olabilmesi ancak uygulama imar planı hüküm ve kararları doğrultusunda saptanabilir. Bu konuda alınmış yargı kararlarına aykırı olan planlama, tasarım ilişki ve hiyerarşisini bozan, koruma amaçlı uygulama imar plan karar ve süreçlerini yok hükmüne indirerek 1/1000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planı onanmadan uygulama yapılamaz amaçlayan bu maddenin, kentsel tasarım rehberi ve projeleri ile ilgili tüm bölümlerin iptali gerekmektedir. Yargılama konusu planların esasını teşkil eden İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin 18.02.2009 gün ve 2647 sayılı kararı ile kabul edilen1/5000 ve 1/1000 ölçekli Haydarpaşa Liman Ve Gar Geri Sahası Kentsel Sit Alanı Koruma Amaçlı İmar Planları genel hükümlerinin1.16. maddesinde yer alan, “imar uygulaması 1/1000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planı göre yapılacaktır hükmü söz konusu planların bölünmesi sırasında iptal edilmiş olup yargılama konusu planın hiçbir maddesinde “1/1000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planı onanmadan uygulama yapılamaz” hükmü bulunmamaktadır. Bu durum ise bir önceki paragrafta belirtilmiş olan çekince ve endişelerimizi daha da arttırmaktadır. Plan Özel Hükümleri Açısından Gerekçelerimiz Plan Uygulama Hükümlerinin, 2.1.1.1.maddesi: Turizm Ticaret Alt Bölgesi ; Turizm-Ticaret Alt Bölgesi karma kullanımlara konu olacaktır. Bu işlevler turizm, ticaret, ofis alanlarını içerecektir. Bölgede yer alacak konaklama tesisleri alanın en az %60’ını teşkil edecektir. 2.1.1.2. maddesi: Turizm Ticaret Alt Bölgesi, ticaret, hizmet ve konaklama alanlarından oluşmaktadır. Bu alanlarda, ticari hizmet veren, büro, lokanta, çarşı, banka vb. yapılar ile eğlenme, dinlenme, konaklama ve pansiyon alanları, turizm acentesi kitapevi gibi hizmet birimleri ve rekreasyon alanları yer alabilir. 2.1.1.3. maddesi: Turizm – Ticaret Bölgesi’nde yapılaşma koşullarındaki ana ilke; Haydarpaşa kıyı alanları ile bütünleşecek, kentsel kimliği ile uyumlu ve silüetin korunmasını sağlayan tasarımların oluşturulmasıdır. Turizm Ticaret Bölgesinde Emsal 1.50’dir. Yapılarda en fazla yükseklik 4 kattır. 2.1.2.1 maddesi: Kültürel Tesis Alanı ilgili plan notunda ise belirlenen alanda kültürel yapılar ve kültürel yapı alanının %20si kadar ticaret yapıları yapılabilir. Bu alanda emsal 1.00 dir. Yeniden yapılanma koşulunda mevcut yapıların çekme mesafesi korunacaktır. 2.1.2.2 maddesi: Turizm .Konaklama Kültürel Tesis Alanı; bu alanda Kültürel Tesis turizm ve konaklama olarak karma fonksiyonlra ayrılmış,kültürel ve sosyal tesisler için alanın en az %30 u öngörülmüş. Emsal 1.50 olarak ayrılmıştır. 2.1.2.6. maddesi. Haydarpaşa Garı Geri Sahasında bulunan Ticaret Alanı bölgesinde ise konut ve ofis binaları da düzenlenebilecektir. Bu alanda emsal 2.00 olup yapı yüksekliği Haydarpaşa Gar binasının çatı üst döşeme kotunu geçmeyecek ve kademeli olarak artacak şekilde çevre koşulları da dikkate alınarak alt ölçekli planlarda ve kentsel tasarım projelerinde belirlenecektir. Yukarıda bir kısmı aktarılan Plan hükümleri ve alan yer seçimleri incelendiğinde plan ve plan hükümlerinin; Kültür Varlıklarının ve Sit Alanlarının Korunması İle İlgili Evrensel ve Ulusal Koruma Amaçlı Planlama Teknik ve İlkelerine aykırı bulunduğu, kentin ve bölgenin özellik, veri ve ihtiyaçlarına göre değil, sadece emlak yatırımlarına konu olabilecek şekilde düzenlendiği görülmektedir. Oysa ki, plan kararlarının nesnel ve bilimsel veri ihtiyaçlara ve kamu yararına dayanması bilimsel ve evrensel bir zorunluluktur. Özellikle yüksekliklerinin max. Yükseklik değeri olarak değil kat adedi olarak verilmesi uygulamada silüet ve yapılaşma yoğunluğu açısından sakınca arz edebilecek niteliktedir. Haydarpaşa Gar Binasının arkasında yer alan Ticaret alanına getirilen yoğun yapılaşma ve görece olarak serbest bırakılan yükseklikler bölgedeki yoğunluğu daha da arttıracak olup Haydarpaşa Gar Ve Geri Alanı hakkında alınmış kurul kararlarına aykırılık teşkil etmektedir. Eski Et Balık Kurumu arazisinin olduğu alanın 1.00 emsal verilerek Kültürel Tesis Alanına alındığını ve bu alanda %20 sinin Ticaret olarak kullanılacağı notlardan anlaşılmaktadır. Kurul kararları ile koruma alanı kapsamına alınmış bu bölgenin Kadıköy bölgesinde denizle bağlantımızda sorun teşkil edecek bu yoğunluğun kesinlikle olmaması gerekmektedir. Dolayısıyla, gerek kullanım açısından gerekse mülkiyet sahipliliği anlamında tam anlamıyla “kamusal alan” niteliğinde olan Haydarpaşa Gar Binası ve arka kısmındaki TCDD Hizmet Alanı Bölgesinin, “turizm ve ticaret alanı”, “turizm ve konaklama alanı”, “gar, kültürel tesis ve konaklama” ve “ticaret bölgesi” gibi neredeyse tamamen özel mülkiyetin kullanımına ve insafına bırakılması kabul edilemez. Bu tarz bir yaklaşım spekülatif baskıların çoğalmasına ve kamusal ve açık yeşil alan olarak halka açık yerler olması gereken bu bölgelerin rant amaçlı yapılaşmaya açılmasına sebep olacaktır. Planlama alanının, Tarihi, Kültürel, coğrafi ve stratejik önemi nedeniyle, İstanbul metropoliten alanın tümüne hizmet edecek ve toplumsal faydayı en üst noktaya taşıyacak şekilde bir kamusal açık alan kullanımı yaklaşımı benimsenmelidir. HAYDARPAŞA GAR BİNASI İLE İLGİLİ PLAN KARARLARI, 2.1.2.4. madde: TCDD Hizmet Alanı planlama alanındaki ulaşım sistemlerinin geliştirilmesi sürecinde banliyö istasyonu olarak sürdürdüğü işlevinin yerine, İstanbul- Ankara Hızlı Tren Projesi kapsamında istasyon alanı olarak hizmet verecektir. İŞLETMENİN İHTİYACI OLAN GAR BİNASI, YÖNETİM BİRİMLERİ, BAKIM ATÖLYESİ, SOSYAL TESİSLER VB. bu bölgede yapılacak olup yapılaşma koşulları avan proje ile tespit edilecektir. Bu alanlarda emsal 0.30 olarak belirlenmiştir. 2.1.2.5. madde: ” Gar, Kültürel Tesis, Turizm, Konaklama Alanı (G.K.T.K) Haydarpaşa Gar Binasının zemin katı ve İHTİYAÇ DUYULDUĞU TAKDİRDE üst katları, TCDD işletmesinin Gar hizmetleri için kullanılacaktır. GAR BİNASININ GERİ KALAN KISMI VE ZEMİN ÜST KATLARI İSE, TARİHİ, KÜLTÜREL VE SOSYAL ALTYAPISI İLE ÖN PLANA ÇIKACAK (KONSER, KONGRE, SERGİ VE MÜZE VB.) KÜLTÜR MERKEZİ, SOSYAL TESİS VE KONAKLAMA TESİSİ OLARAK KULLANILACAKTIR.” Yargı Konusu Edilen “1/5000 Ölçekli Haydarpaşa Garı ile Kadıköy Meydanı Ve Çevresi Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ile ilgili olarak yukarıda aktardığımız PLAN NOTLARININ 2.1.2.4 MADDESİ (TCDD Hizmet Alanı) VE 2.1.2.5 maddesi (Gar, Kültürel Tesis, Turizm, Konaklama Alanı (G.K.T.K)) birlikte incelendiğinde; 100 yıllı aşkın geçmişinde tarihimizin önemli olaylarına sahne olmuş ve Anadolu’nun batıya açılan kapısı konumuyla toplumsal belleğimizde çok özel bir yer edinmiş ve kamu mülkiyetinde ve kullanımında bulunan, tarihi, kültürel değerleriyle İstanbul II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 21.08.1997 gün ve 4542 sayılı kararı ile “1. grup korunması gerekli kültür varlığı” olarak tescil edilmiş ve işlevi ile birlikte koruma altına alınmış olan tarihi ve simgesel HAYDARPAŞA GAR binasının kamusal kullanımının işlev ve bütünlüğünün tamamen ortadan kaldırılarak ilgili TCCD nin bütün kurul ve yargı kararlarına rağmen vazgeçemediği rant beklentisine teslim edilerek;uluslar arası yağmaya açılacak bir turizm ve konaklama alanına çevrilmesinin önünün açıldığı görülmektedir. Zira; plan notlarının 2.1.2.4.maddesi ile YÜZYILI AŞKIN BİR SÜREDİR ULUSAL VE ULUSLAR ARASI HİZMET VEREN VE KENTİMİZİN ANA GARI NİTELİĞİNİ TAŞIYAN HAYDARPAŞA GARININ tüm işlevleri ortadan kaldırılarak; bu işlevler İstanbul- Ankara Hızlı Tren Projesi kapsamında istasyon alanı olarak değerlendirilmiş ve HAYDARPAŞA GARI arkasında ki kısıtlı bir alana sıkıştırılmıştır. Maddenin ikinci paragrafında yer alan “İşletmenin ihtiyacı olan GAR BİNASI, yönetim birimleri, bakım atölyesi, sosyal tesisler vb. BU BÖLGEDE YAPILACAK OLUP YAPILAŞMA KOŞULLARI AVAN PROJE İLE TESPİT EDİLECEKTİR.” Cümleleri ile bu durum çok açık olarak ifade edilmiş bulunmaktadır. 2.1.2.5. madde de yer alan ” Gar, Kültürel Tesis, Turizm, Konaklama Alanı (G.K.T.K) Haydarpaşa Gar Binasının zemin katı ve İHTİYAÇ DUYULDUĞU TAKDİRDE ÜST KATLARI, TCDD işletmesinin Gar hizmetleri için kullanılacaktır. GAR BİNASININ GERİ KALAN KISMI VE ZEMİN ÜST KATLARI İSE, TARİHİ, KÜLTÜREL VE SOSYAL ALTYAPISI İLE ÖN PLANA ÇIKACAK (KONSER, KONGRE, SERGİ VE MÜZE VB.) KÜLTÜR MERKEZİ, SOSYAL TESİS VE KONAKLAMA TESİSİ OLARAK KULLANILACAKTIR.” Görüldüğü gibi aktarılan plan notunda birinci cümlede; ÖNCE HAYDARPAŞA GAR BİNASININ ZEMİN KATI VE ÖZELLİKLE ÜST KATLARININ GAR HİZMETİNDE KULLANILMASI BİR ÖNCEKİ NOTTA BÜTÜN İŞLEVLER İHTİYAÇ OLARAK BELİRLENEREK ARKA ALANA TAŞINMIŞ OLMASINA RAĞMEN TCDD İŞLETMESİNİN İHTİYAÇ BEYANINA BIRAKILMIŞ; ikinci cümlede ise zemin ve üst katlar tekraren kullanılarak TARİHİ, KÜLTÜREL VE SOSYAL ALTYAPISI İLE ÖN PLANA ÇIKACAK gibi planlama ve koruma literatüründe hiç bir anlam ifade etmeyen bir belirleme eşliğinde (KONSER, KONGRE, SERGİ VE MÜZE VB.) KÜLTÜR MERKEZİ, SOSYAL TESİS VE KONAKLAMA TESİSİ kullanışlarına açılmıştır. BU HÜKÜMLER MADDİ BİR ÇELİŞKİ VE HATA İÇERMİYOR İSE; TOPLUMU VE İLGİLİ MERCİLERİ YANILTARAK TARİHİ VE KÜLTÜREL DEĞERİMİZ HAYDARPAŞA GAR BİNASINI KISA VADELİ EKONOMİK GETİRİLER ADINA DÖNÜŞTÜRMEK ÜZERE PLANLAMA YETKİSİNİ USULSÜZ VE HUKUKSUZ OLARAK KÖTÜYE KULLANMAK EYLEMİNİ İÇERMEKTEDİR. USUL, KAPSAM VE MAKSAT AÇISINDAN DERHAL İPTAL EDİLMELİDİR. AÇIK VE YEŞİL ALANLAR HAKKINDAKİ PLAN KARARLARI Plan notlarının 2.1.2.8., 2.1.2.9., 2.1.5.2. maddeleri ile planlama alanında aktif yeşil ve açık yeşil olarak ayrılan alanların neredeyse tümüne yapılaşma kararları getirilmiş, bu alanların altlarında yer altı otopark, çarşı ve geçişler düzenlenmiştir. Planda bulunan aktif yeşil alanlarda “her bir tesisin taban alanı 500m2’yi, Emsal: 0,03’ü ve h:2 kat yapılaşma değerini aşmamak koşulu ile sosyal kültürel tesisler yapılabilir. Aktif yeşil alan olarak belirlenen bölgelerde zemin-altı geçiş güzergahında ticari birimler ve otopark yapılabilir.” Şeklinde açık bir şekilde yapılaşmaya açılmıştır Özellikle; kıyı bölgesi dolgu alanlarında ve Deprem riski altında olan planlama alanında özenli planlama çalışmalarının yapılması, yapı ve nüfus yoğunluğunun düşük tutulması. Deprem sonrasında hizmetlerin ulaştırılabilmesi için açık yeşil alan sistemlerinin geliştirilmesi. yer alacak kullanımların, kıyılardaki dolgu alanlarının deprem sırasındaki zemin davranış özellikleri, tsunami tehlikesi, zemin sıvılaşması gibi faktörler göz önünde bulundurularak belirlenmesi gerekli olmasına rağmen yargılama konusu plan notları ile; “.Ayrıca tümüyle dolgu alanları üzerinde yer alan bu bölge sadece şehircilik ilkeleri ve kıyı kullanım hukuku açısından değil zemin yapısı açısından da planla öngörülen yapılanmaya müsait değildir. Ayrıca; Fuar, Panayır ve Festival Alanı (F) olarak belirlenen Kadıköy Meydanına geçici ve bodrumsuz da olsa ölçüsüz ve yoğun ve süresi kapsamı ve belli olmayan bir yapılaşma getirilmesi meydanın, Kadıköy Tarihi Meydanının meydan olma özelliğini kaybettireceğinden bu alanla ilgili Fuar, Panayır ve Festival Alanının iptali ile alan Kadıköy Kent Meydanı olarak işlevine devam etmesi gerekmektedir. Son olarak; İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin 13.09.2012 tarih ve 1858 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 08.10.2012 tarihinde Büyükşehir Belediye Başkanınca onaylanan plana askı süresi içerisinde yapılan itiraz üzerine İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin 14.05.2013 tarih ve 912 sayılı kararı ile kabul edilen ve 07.02.2014 ile 07.03.2014 tarihleri arasında askıya çıkan plan ile 2012 onanlı planın plan notlarında aşağıdaki değişiklikler yapılarak plan yeniden askıya çıkmıştır. Söz konusu değişiklikler şu iki başlıkla sınırlıdır: • Plan notlarının; 2.1.2.6 Ticaret alanı (T) tanımına ek olarak TCDD Alanının çevresindeki T tanımlı ticaret alanı olarak belirlenen bölgelerin zemin altı altında komu kullanımına yönelik otopark yapılabilir. • Plan Notlarının 2.1.2.9 maddesinin sonuna “TCDD Alanının doğusunda yer alan aktif yeşil alan olarak belirlenen bölgede toplu taşıma peron alanları düzenlenecektir” notu eklenmiştir. Başka bir söyleyişle, 08.10.2012 onanlı Planın plan notlarına yukarıda anılan iki değişiklik yapılmasına karşın söz konusu paftalar 07.02.2014 ile 07.03.2014 tarihleri arasında askıya çıkarıldığı ve yeni bir plan gibi işlem yapılmadığı için işbu davanın açılması zorunlu olmuştur. Sonuç Olarak; Yukarıda Ayrıntıları İle, Plan Hükümleri Ve Kararlarından Örnekler Vererek Açıklanmaya Çalışıldığı Gibi; Davalı İdarenin İşlemi Neden, Konu, Maksat Ve İçerik Yönünden Hukuka, Koruma Ve İmar Mevzuatına; Planlama, Şehircilik Ve Planlama Teknik Ve İlkelerine; Planlamada Eşitlik İlkesine Ve Üstün Kamu Yarına Aykırılıklar Taşımakta Ve Maddi Hatalar Barındırmaktadır. Uygulamanın Devam Ettirilmesi Halinde İse Geri Dönüşü Mümkün Olmayacak Zararlara Neden Olunacaktır.

SONUÇ VE İSTEM

1) Yargılama konusu idari işlem açıkça hukuka aykırı ve idari işlemin uygulanması durumunda telafisi güç zararların doğacağı açık olduğundan öncelikli olarak YÜRÜTMENİN DURDURULMASINA,

2) Dosyanın istanbul 8. İdare Mahkemesinin 2013/313 Esas sayılı dosyası ile bağlantılı olması da gözetilerek BAĞLANTI KARARI verilerek dosyanın ilgili mahkemeye gönderilmesine

3) Yukarıda açıklanan nedenlerle İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin 13.09.2012 tarih ve 1858 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 08.10.2012 tarihinde Büyükşehir Belediye Başkanınca onaylanan plana askı süresi içerisinde yapılan itiraz üzerine İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin 14.05.2013 tarih ve 912 sayılı kararı ile kabul edilen ve 07.02.2014 ile 07.03.2014 tarihleri arasında askıya çıkan “1/5000 Ölçekli Haydarpaşa Gar, Kadıköy Meydanı Ve Çevresi Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı”nın İPTALİNE,

4) Sayın Mahkemenizce yürütmenin durdurulması kararı verilmesi durumunda gerektiğinde bilirkişi incelemesi yapılması ve tamamlayıcı açıklamalarımızla kanıtlarımızı sunmamız için süre verilmesine,

5) Yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ederiz. Saygılarımızla.

Davacı

TMMOB Mimarlar Odası (İstanbul Büyükkent Şubesi)

Vekili Av. Ş. Can ATALAY

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: kentvedemiryolu