“Sanal havayolu” tartışması yeniden canlanıyor mu?
10 yılı aşkın bir süre önce gündeme gelmiş olan, ancak bir süre sonra sönümlenerek sözü edilmez hale gelen “sanal havayolu” tartışması bugünlerde yeniden gündeme getirilmeye çalışılıyor. |
Sanal havayolu modeli, havayolu şirketlerinin yolcu ve kargo hizmetlerini bütünüyle taşeronlaştırmalarını ve faaliyetlerini birer pazarlama şirketi olarak sürdürmelerini öngörüyor. Son yıllarda pazar payları dünyanın dört bir yanında hızla büyümekte olan düşük fiyatlı havayolu şirketleri zaten bu anlayışı kısmen de olsa hayata geçirmiş durumdalar. İflasın eşiğindeki Air Canada’yı satın alan ACE grubu bu stratejinin Kuzey Amerika’daki en saldırgan uygulayıcısı. ACE, Air Canada’nın bölgesel operasyonlarını, frequent-flyer işimi ve bakım üslerini taşeronlaştırmış durumda. Aslına bakılırsa bugün hâlâ birçok havayolu yönetimi geleneksel modeli sürdürmenin önemli bir sinerji yarattığını düşünüyor ve “sanal” havayolu şirketlerinin kurulması genel bir eğilim halini almış değil. Ne var ki sendikaların buna güvenerek yaşanan gelişmelere gözlerini kapamaları yanlış olur. Bir elverişli bayrak gemisi nedir? Bir gemi, o geminin sahibinin tabi olduğu ülkeden başka bir ülkenin siciline kayıtlı ise, elverişli bayrak (EB) taşıyor demektir. Gemi sahipleri gemilerini neden EB devletlerinin sicillerine kaydettirmektedir? Gemi sahipleri gemilerini genellikle EB devletlerinin siciline kaydediyorlar, çünkü bu ülkelerin sicil kayıt harçları ucuz ve vergileri düşük ya da hiç vergi almıyorlar. Bu devletler aynı zamanda gemi sahiplerinin ucuz emek gücü istihdam etmelerine, mürettebatın yaşam standartlarını aşağıya çekerek ve çalışma koşullarını kötüleştirerek maliyetlerini azaltmalarına izin veriyorlar. EB sicilleri aynı zamanda gemi sahiplerinin sendikasız işgücü istihdam etmelerine olanak sağlıyor. |
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: hava-iş