16 Aralık 2009 Eyleminde Gözaltına Alınanlara Dava Açıldı!
KESK ve Kamu-Sen’in 25 Kasım 2009 tarihinde Türkiye genelinde gerçekleştirdikleri 1 günlük grevin ardından işten el çektirilen 16 demiryolu çalışanının görevlerine tekrar başlatılması amacıyla BTS ve TUS’un 15 Aralık 2009 tarihinde yaptığı iş bırakma eyleminde gözaltına alınan ve aralarında BTS İstanbul 1 Nolu Şube Başkanı Hasan BEKTAŞ ve BTS üyesi Ahmet TUNA ve eyleme destek amacıyla gelen Kamu-Sen yöneticisi İsmet Okay YILDIRIM’ın da bulunduğu 5 kişi hakkında Kadıköy 8.Asliye Ceza Mahkemesinde dava açılmıştır.
16 Aralık 2009 tarihinde yapılan iş bırakma eyleminde Haydarpaşa’da da güvenlik güçleri tarafından Sendikaların aldığı iş bırakma kararının hayata geçirilmemesi için yığınaklar yapılmış, demokratik hakkın kullanılması engellenmeye çalışılmış, güvenlik güçlerinin Haydarpaşa’da BTS ve TUS üye ve yöneticilerine zor kullanması sonucu sendika üyeleri gar dışına çıkartılmış ve 5 kişide gözaltına alınmıştı.
Sendika yönetici ve üyelerinin yaşanan gözaltı işlemine tepki göstermesi üzerine kısa bir süre sonra gözaltına alınanlar serbest bırakılmıştı.
Aradan 3 ay gibi bir süre geçtikten sonra gözaltına alınan 5 kişiye görevli polis memuruna direnme ve darp ayrıca tren hareketini engelleme suç isnadı ile 5237 sayılı kanunun 265/1, 223/2, 53 maddeleri gereğince cezalandırılmaları için Kadıköy Cumhuriyet Savcılığınca Kadıköy 8.Asliye Ceza Mahkemesinde kamu davası açılmıştır.
GÖREVİ YAPTIRMAMAK İÇİN DİRENME Madde 265 – (1) Kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. |
ULAŞIM ARAÇLARININ KAÇIRILMASI VEYA ALIKONULMASI Madde 223 – (1) Cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla kara ulaşım aracının hareket etmesini engelleyen, bu aracı hareket hâlinde iken durduran veya gitmekte olduğu yerden başka yere götüren kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Suçun konusunun deniz veya demiryolu ulaşım aracı olması hâlinde, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. |
BELLİ HAKLARI KULLANMAKTAN YOKSUN BIRAKILMA Madde 53 – (1) Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak; a) Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tâbi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten, b) Seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasî hakları kullanmaktan, c) Velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan, d) Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasî parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan, e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tâbi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten, yoksun bırakılır. (2) Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz. (3) Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz. Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen hükümlü hakkında birinci fıkranın (e) bendinde söz konusu edilen hak yoksunluğunun uygulanmamasına karar verilebilir. (4) Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz. (5) Birinci fıkrada sayılan hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanılması suretiyle işlenen suçlar dolayısıyla hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde, ayrıca, cezanın infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir. Bu hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanılması suretiyle işlenen suçlar dolayısıyla sadece adlî para cezasına mahkûmiyet hâlinde, hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir. Hükmün kesinleşmesiyle icraya konan yasaklama ile ilgili süre, adlî para cezasının tamamen infazından itibaren işlemeye başlar. (6) Belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet hâlinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebilir. Yasaklama ve geri alma hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe girer ve süre, cezanın tümüyle infazından itibaren işlemeye başlar. |
5237 sayılı kanunun ilgili maddelerinde de görüleceği üzere 5 kişi hakkındaki iddianame ile bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası talep edinilmekle yetinilmemiş, ceza aldıkları takdirde seçme seçilme ve kamu görevlisi olarak çalışma haklarından muaf tutulmaları da kamu adına talep edilmiştir.
25 Kasım 2009 tarihinde iki milyondan fazla kamu emekçisinin demokratik haklarını kullanarak yapılan iş bırakma eylemi ve ardından 16 demiryolu emekçisinin hukuksuz olarak işlerinden uzaklaştırılmaları sonrası 16 Aralık 2009 tarihinde Anayasal ve uluslar arası yasalardan kaynaklanan haklarını kullanarak eylem yapan demiryolu çalışanlarından 30 kişi daha TCDD idaresince trenlerin hareketlerini engelledikleri iddiası ile görevden uzaklaştırılmıştı.
Adli yargıda ise 2 demiryolu çalışanı (Hasan Bektaş, Ahmet Tuna) trenlerin hareketini engelledikleri için yargılanmaktadırlar.
Trenlerin hareketini engelledikleri için görevden uzaklaştırılan 30 demiryolu çalışanın arasında Ahmet TUNA’nın adı bulunmamaktadır.
Kazalardan, tabii afetlerden sonra ölü sayılarında çelişkiye düşen yetkililerin bir eylemde kimleri ve kaç kişiyi sorumlu göstereceğinde kurumlar arası uyum beklenmemelidir.
Kadıköy 8.Asliye Ceza mahkemesindeki davanın ilk duruşması 03.05.2010 tarihinde saat 11.05 de yapılacaktır. Açılan bu dava ile sendikal hak mücadelesini sürdüren emekçiler üzerinde baskı kurulmak istenmektedir.
Davanın açılmasından sonra BTS Genel Merkezinden yapılan açıklamada ise "bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da demokratik haklarımızı kullanarak taleplerimizi duyurmaya, haklarımıza sahip çıkmaya ve kararlılıkla mücadele etmeye devam edeceğiz" denilmiştir.
Fotoğraflar: www.yazete.com
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: kentvedemiryolu.com