Savaşa Hayır, Haydarpaşa Gardır, Dayanışma Davacıdır
TCDD Yönetim Kurulunun almış olduğu karar ile Haydarpaşa Garı’nın Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na devredilmesinin ardından “Haydarpaşa Dayanışması” “Haydarpaşa Yağmasına Davacıyız” sloganıyla 05.10.2012 tarihinde bir eylem düzenledi.
Kadıköy İskelesi önündeki meydanda bir araya gelen yüzlerce kişi buradan ellerindeki meşalelerle, sloganlarla Haydarpaşa Garı’na bir yürüyüş gerçekleşirdiler.
Eyleme, CHP, EDP, ÖDP, TKP, İşçi Partisi Kadıköy İlçe Örgütleri Maltepe sahiline sahip çıkan Maltepe Çevre Platformu, Meslek Odaları, mimarlar, emekliler, demiryolu emekçileri, Haydarpaşa’da bulunan hastanelerin yağmalanmasına izin vermeyeceklerini açıklayan İstanbul Tabip Odası da katıldı.
“Savaşa Hayır Haydarpaşa Gardır”, “Haydarpaşa halkındır satılamaz”, “Haydarpaşa gardır, gar kalacak” sloganlarıyla Haydarpaşa Garı’na yapılan yürüyüşün ardından burada Haydarpaşa Dayanışması adına yapılan basın açıklamasını Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhcu okudu.
AKP iktidarının toplumsal bellekte çok önemli bir yeri olan ve aynı zamanda “Kentsel ve Tarihsel Sit alanı” olan Haydarpaşa Garı, kıyı ve liman alanını çevresiyle birlikte akıl dışı bir şekilde yağmalamaya açtığını vurgulayan Muhcu, 2004 yılından bu yana rant hırsı ile Haydarpaşa’ya yönelik hukuk dışı birçok girişim yapıldığını söyledi.
Haydarpaşa Garı’nın yağma sürecine dikkat çeken Muhcu, Hızlı Tren bahane edilerek şehirlerarası tren seferlerine de son verildiğini şu an için devam eden Haydarpaşa Pendik tren seferlerinin yakın bir tarihte sonlandırılmasının da palnlandığını hatırlattı.
Haydarpaşa Garı ve çevresini korumaya alan kurulun siyasi bir operasyonla görevden alındığını belirten Muhcu, son olarak 12 Eylül 2012 tarihinde TCDD yönetiminin Haydarpaşa Garı ve çevresini kapsayan 1 milyon metrekarelik alanı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na devrettiğini ifade etti.
Gelinen bu noktada Haydarpaşa yağmasını engellemek için kamuoyu baskısının önemli olduğunu bu nedenle de 35 haftadır gar merdivenlerinde Pazar günleri devam eden gara sahiplenme eyleminin devam ettirilmesinin gerekli olduğunu vurgulayan Muhcu, Haydarpaşa Dayanışması bileşenlerinin bu kararın iptali için dava açacağını ve mücadelenin sürdüreceğini söyledi.
Muhcu’nun ardından CHP milletvekilleri Kadir Gökmen Öğüt ve Haluk Eğidoğan yaptıkları konuşmalarda burada verilen mücadelenin önemine dikkat çekerek kendilerininde TBMM de konuyu gündeme taşıdıklarını, kentsel dönüşüm girişimlerine karşı yoksulların örgütlü davranmalarının gerektiğini söylediler.
Sanatçılar Girişimi adına konuşan tiyatro sanatçısı Orhan Aydın, Haydarpaşa’ya göz diken, kardeş halka savaş açmak isteyen iktidarı yere çalmanın vaktinin geldiğini söyledi.
Bunun nasıl yapılacağını “savaşa hayır” diyerek Taksim’de bir araya gelen binlerin gösterdiğini belirten Aydın, Sanatçılar Girişimi’nin önümüzdeki günlerde bu yağmacılara karşı ayağa kalkma çağrısı yapacağını ifade etti.
Orhan Aydın’ın yaptığı konuşmanın ardından Ufuk Karakoç türküleriyle Haydarpaşa Dayanışması’nın eylemine desteğini sundu.
Ufuk Karakoç’un türkü dinletisi esnasında Vapurda garın önündeki etkinliği gören Stuttgart21 garı aktivistlerinden Fotoğrafçı Utah vapurdan inerek Haydarpaşa Gar Merdivenlerindeki eyleme katıldı ve Stuttgart21 garı eylemleri esnasındaki deneyimlerini aktardı, daha kalabalık olmamız gerektiğine vurgu yaparak garın dönüşümüne izin vermeyin dedi.
Haydarpaşa Dayanışması adına Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu tarafından okunan basın açıklaması aşağıdadır.
HAYDARPAŞA YAĞMASINA DAVACIYIZ!
AKP iktidarı, toplumsal belleğimizde çok önemli bir yere sahip ve aynı zamanda “Kentsel ve Tarihsel Sit Alanı” olan Haydarpaşa Garı, Kıyı ve Liman Alanının çevresiyle birlikte bilim ve akıldışı yöntemlerle yağmalanması için ısrar etmektedir.
2004 yılından beri; hukuk, yasa, şehircilik ilkeleri, bilimsel raporlar, toplum tepkileri dikkate alınmadan sadece ve sadece “rant hırsı” ile hareket edilmiş ve bu amaca bağlı olarak hazırlanan “Koruma Amaçlı Plan” her türlü anti-demokratik ve hukuk dışı yöntem kullanılarak yürürlüğe sokulmuştur.
Kamu yönetimi ve hukuk tarihimize “kara leke” olarak geçen bu belli başlı “çılgınlıkları” kısaca anımsayalım;
Önce projenin yasal dayanağını oluşturmak için 17 Eylül 2004 tarihinde TBMM’nde gece yarısı operasyonu ile 5234 sayılı Torba Yasa çıkarılmıştır.
26 Nisan 2006 tarihinde 5 Nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun Haydarpaşa Garı ve Çevresini “Tarihi ve kentsel Sit Alanı” ilan ederek; Dünya mirası İstanbul’un kültür, tarih ve endüstri mirasını “tarihi bir karar”la koruma altına alması “yok hükmünde” sayılmaktadır.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından çeşitli kuruluşların temsilcilerinin ve uzmanların katılımı ile oluşturulan ve “bölgenin işlevi ve tarihsel özellikleri ile korunması”nı öneren Danışma Kurulu raporu kamuoyundan gizlenmiştir.
Marmaray projesi, Tarihi Anadolu Bağdat Demiryolu güzergahı üzerindeki 29 adet tarihi istasyon binasının yıkılmasına ve Haydarpaşa ile Sirkeci Garlarının kapatılmasına gerekçe gösterilmek suretiyle kamuoyu yanıltılmaktadır.
Ve 28 Kasım 2010 tarihinde dünyanın gözü önünde 1.Grup Anıtsal Eser olan Haydarpaşa Garı yakılmış; bugüne kadar sorumlular hakkında hiç bir işlem yapılmamıştır.
Yangın sonrası “Haydarpaşa Garının Yeniden İşlevlendirilmesi” adı altında İTÜ öğretim üyelerinden oluşturulan bir Kurula hazırlatılan “Haydarpaşa Garının tarihsel ve işlevsel sürekliliğinin sağlanmak koşuluyla restore edilebileceği” belirtilen raporun akıbeti bilinmemektedir.
27 Ocak 2012 tarihinden itibaren Ankara-İstanbul Yüksek Hızlı Tren Projesi bahane edilerek Haydarpaşa’ ya gelen tüm anahat trenleri, yük trenleri ve bölgesel trenler seferden kaldırılmış, akabinde 29.04.2012 tarihinden itibaren Gebze-Pendik arası banliyö taşımacılığı da iptal edilmiştir. Şimdilik Haydarpaşa-Pendik arasında yapılan banliyö taşımacılığının da önümüzdeki günlerde seferden kaldırılması TCDD’nin gündemindedir.
Bu süreçte Haydarpaşa garı ve çevresinin değerlerini yok sayan, sözde “koruma amaçlı” plan Koruma Kurullarında siyasi bir operasyonla görevden alma ve yeni atamalar yapılmasından sonra onaylanmıştır.
Kurul onayından 1 gün sonra jet hızıyla, 25 Kasım 2011 tarihinde İstanbul Büyük Şehir Belediye Meclisinde; Gar binasına “kültür, konaklama” yani “otel” işlevi veren; bölgeyi “ticaret ve turizm alanı”na dönüştüren 1/5000 ölçekli “Haydarpaşa Garı ve Çevresi Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı” siyasi bir kararla ve oy çokluğu ile kabul edilmiş ve onay işlemleri tamamlanmıştır.
12 Eylül 2012 tarihine TCDD tarafından 1milyon m2 taşınmaz, “gelir getirici bir proje” elde etmek amacıyla Özelleştirme İdaresi’ne devir kararı alınarak; satış ve rant işlemlerin sınırsız bir şekilde merkezden ve tek elden yapılması için bir adım daha atılmıştır.
Gelinen bu aşamadan sonra “Haydarpaşa yağmasının önünde artık engel kalmadığı” ilan edilmektedir.
Bu yönde açıklamaların “yağma kararlarını meşrulaştırmak”, yargı sürecini ve toplumumuzun demokratik tepkilerini yok saymak amacıyla yapıldığı kamuoyumuz tarafından bilinmektedir…
Bizler Kadıköylüler, İstanbullular, Haydarpaşa Dayanışması bileşenleri olarak “çağdaş hukuk normları”nın uygulanması, öncelikle bu hukuksuzluğun yürürlüğünün durdurulması ve planın iptal edilmesi amacıyla dava açıyoruz.
İnanıyoruz ki, sonuçta Haydarpaşa ve çevresinin geleceğine “rantiye ve yağma çevreleri” değil, İstanbullular ve yargı karar verecektir. Yargının “bağımsız” bir şekilde karar vermesini ve “oldu-bittilere” izin vermeyeceğini görmek istiyoruz.
İstanbul’un Dünya Mirası listesinde olmasının önemli niteliklerinden olan Garlar ve çevresinin; tarihi, doğal, kentsel, kültürel, siluet değerlerini yok eden uygulamaların gündemden kaldırılmasını istiyoruz.
Bu nedenle bütün yurttaşlarımızı Haydarpaşa’ya ve bu davaya sahip çıkmaya çağırıyoruz.
Değerli kamuoyumuza saygıyla duyurulur.
Toplum Kent ve Çevre için / HAYDARPAŞA DAYANIŞMASI
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: kentvedemiryolu