Avrupa’nın En Eski Üniversitesi İstanbul’da Magnaura Sarayı Binası
İstanbul’da, ilk kez 425 yılında Bizans imparatoru 2.Teodosius tarafından Magnaura Saray binası çatısı altında çeşitli bilim dallarının birleştirilerek düzenlenmesiyle ortaya çıkan, laik yüksek öğretim kurumu, üniversiteler tarihine ait listelere bakılırsa, Avrupa’nın İLK ÜNİVERSİTESİ kabul edilerek, adı “Konstantinopolis Üniversitesi” ya da Magnaura Sarayı Üniversitesi, veya yunanca “Pandidakterion tes Magnauras” olarak geçiyor.
Hepimiz günlük hayatın içinde yoğun koşturmalar içindeyiz. Sürekli bir hareketlilik var hayatımızda. Yapmakla sorumlu olduğumuz işlerimiz, bakmakla yükümlü olduğumuz ailemiz, alışverişler, toplantılar, iş seyahatleri, okulumuz, derslerimiz, görevlerimiz, sorumluluklarımız… 
29 Mart 1894’de Çeşme’de doğan Murat Ergun 1914’te, 20 yaşında İzmir’in Çeşme ilçesinde ilkokul öğretmenliği ve İzmir Şimendifer (Lokomotif) Okulu’ndaki eğitiminin ardından, 1915’te Aydın Demiryolu Şirketi’nde dört sene süre ile Hareket Müfettişi ve Umuru Tüccariye Müfettişi görevlerinde bulundu. İstiklal Savaşı sırasında Nazilli istasyonunda İşletme Başkâtibi ve Hareket Dairesi Başkanı olarak görev yaptı. Milli Ordu Şimendifer Taburu’nda vazife alan Murat Ergun kırmızı şeritli İstiklal Madalyası sahibidir. 
Grafik sanatçısı Yusuf Uygan’ın M.Kemal Atatürk’ün siyah beyaz fotoğraflarını gökkuşağı renkleri ile bezeyerek oluşturduğu "Mavi Gözleri Çakmak Çakmaktı"adlı deneysel fotoğraf sergisinin Haydarpaşa Gar’daki açılışı 29.10.2009 tarihi saat 15.00 da Pan flüt Aydın Yavaş, Piyanist Aleksandre Mekaev ve Gitarist Uğur Kemaneci’nin resitali ile yapılacaktır. 
Gazhane Çevre Gönüllüleri ve Hasanpaşalıların birlikte düzenledikleri 8. Hasanpaşa gazhanesi Şenliği bu yıl 10-11 Ekim 2009 tarihinde 11.00 ila 20.00 saatleri arasında bir çok kültürel etkinlik düzenlenerek gerçekleştirilecektir. Etkinliklere katılım ücretsizdir.
Mizah ustası sanatçı Behiç Ak’tan kentsel değişim ve yitirilen değerler üzerine düşündürücü bir İstanbul öyküsü!
her şey "tarih" olabilir. Her an her şey ortadan kalkabilir. Ve geriye belleklerde takılı nice silik görüntü, yanlış iz-lenim ve tartışmalı yargı kalabilir. Bu tortular, sağlıklı görmeyi, düşünmeyi engelleyebilir… Gençlik Parkı’ndaki o yontularda olduğu gibi. Ben başımıza geleceği iyi-kötü sezdiğim için, epey önce, uzaktan fotoğraflarını çekmiştim o çağlayan ağzının. 
var!!! Gençlik Parkı’nda son durum, Ankara İstanbul arasında işletmeye alınan YHT’ deki "son durum"a benziyor. Bir farkla; Park henüz açılmadı, işler-işlemler sürüyor. Görünüşe bakılırsa zarf pırıltılı, mazruf meçhul!..