TCDD’de Sürgüne Tepki Var !
Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası tarafından bugün saat 13.30’da Mimarlar Odası Ankara Şubesi toplantı salonunda “TCDD’de Sürgün Hukuksuzluğu Devam Ediyor!” başlıklı basın açıklaması yapıldı.
Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası İzmir Şubesinden yönetici ve temsilci 4 üyenin sürgün edilmesiyle ilgili olarak yapılan basın açıklamasına HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, Yürütme Kurulu üyeleri Elif Çuhadar ile Yusuf Şenol, KESK Ankara Şubeler Platformuna bağlı sendikaların yöneticileri, Mimarlar Odası Ankara Şubesi yöneticileri de katılım sağladılar.
Bugün ayrıca Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası İzmir Şubesi tarafından Alsancak Gar önünde de basın açıklaması yapılmıştır.
BTS Genel Başkanı Murat Oral tarafından okunan basın açıklaması aşağıdadır.
Basına ve Kamuoyuna
Demiryollarında Sürgün Hukuksuzluğu Devam Ediyor!
Sendikamız BTS’nin İzmir Şubesinde yönetici ve temsilci 4 arkadaşımız TCDD yönetiminin aldığı kararla dün (06.01.2020) sürgün edildi.
Bilindiği üzere sendikamızın örgütlü olduğu ulaşım işkolundaki kurumlardan olan TCDD Genel Müdürlüğü ve TCDD Taşımacılık A.Ş. Genel Müdürlüğü tarafından bir süredir sendikamıza yönelik baskı ve sindirme politikaları izlenmektedir.
İçerisinde sendikamız üye, temsilci ve yöneticileri ile birlikte Merkez Yürütme Kurulu üyelerimizin olduğu onlarca arkadaşımız 11 Mayıs 2020 ve 27 Mayıs 2020 tarihlerinde de sürgün edilirken, bu sürgünler mahkemeler tarafından iptal edilerek arkadaşlarımızın tümü eski görev yerlerine dönmüşlerdir.
22.12.2020 tarihinde ise Sendikamız Genel Sekreteri İsmail Özdemir Ankara’dan Sivas’a 3 aylık geçici görevle sürgün edilirken Genel Hukuk TİS ve İnsan Hakları Sekreteri Aziz Mustafa Şimşek makinist olarak çalıştığı TCDD Taşımacılık A.Ş.’ye bağlı Ankara Yolcu Müdürlüğünce trendeki görevinden alınmış, Depo cezası verilmiştir.
Sendikamız Merkez Kadın Sekreteri Begüm Özyönüm ise 2020 Nisan ayı içerisinde yine sendikamız üye ve yöneticilerini sürgün edilmeleri üzerine yaptığı Twetter paylaşımlarından dolayı Kademe ilerlemesi , Sendikamızın aldığı eylem/etkinliklere katılması dolayısıyla 1/30 oranında aylıktan kesme cezası verilmiştir. Yine paylaşımlarından dolayı yeni bir tahkikat açılmıştır.
Sendikamız Malatya Şube Başkanı Hasan Akdemir yaşanan sürgünle ilgili yapmış olduğu basın açıklaması sonrasında 15 günlüğüne Tatvan ve Van’a geçici görevlendirmeyle cezai amaçlı gönderilmiştir.
Sendikamız İstanbul 1 Nolu Şube Başkanı Vedat Akbayer Marmaray da makinist olarak görev yapmakta olup tren deki görevinden alınmış, Depo cezası verilmiştir.
Sendikamız, bu süreçte sürgünlerin geri alınması amacıyla çeşitli girişimlerde bulunulmuş, ancak ilgili kurum yöneticileri tarafından diyalog kapısı açılmamıştır.
TCDD yönetimi, aldığı bu sürgün kararlarıyla hukuksuzluklarına bir yenisini eklemiştir.
İzmir’den Malatya’ya sürgün edilen Ünal Karadağ’ın sürgünü, daha bir ay önce İdare Mahkemesi kararıyla iptal edilmiştir. Sendikamız işyeri temsilcisi Ünal Karadağ bu sefer de aynı kurumda çalışmakta olan eşi Sendikamız İzmir Şube Kadın Sekreteri Nurhan Karadağ’la birlikte Malatya’ya, yine Sendikamız Merkez Yürütme Kurulu üyeliği ile İzmir Şube Başkanlığı görevlerini yapmış işyeri temsilcimiz Bülent Çuhadar Malatya’ya, İzmir Şube Sekreterliği görevini yürütmekte olan Muhdi Seyhan ise Kars’a sürgün edilmiştir. Bu uygulamayı kınıyor ve bu yanlıştan biran önce geri dönülmesini talep ediyoruz.
Bu sürgünlerle sendikal faaliyetlerimiz engellenmekte, üye, yönetici ve temsilcilerimiz cezalandırılmaktadır. Bu hukuksuzluk açıkça ortadadır; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunundaki memurun ve sendika yöneticilerinin güvencesi hakkındaki maddeler, TCDD’nin bu sürgün kararlarıyla yok sayılarak suç işlenmektedir.
Bizler bugüne kadar; demiryollarının geliştirilmesi amacıyla; açıklamalar yapıp raporlar yayınladık, onlarca kişinin yaşamını yitirdiği, yüzlercesinin yaralandığı tren kazaları bir daha yaşanmasın diyerek bu kazaların gerçek nedenlerini açığa çıkarmaya çalıştık. Kurum taşınmazlarının haraç mezat satılmasına, Yap İşlet Devret yöntemiyle yapılan işlere karşı çıkarak her türlü hukuksuzluğa karşı fiili ve meşru mücadelemizi verdik.
Bizler iyi biliyoruz ki bu sürgünler, sendikamıza yönelik bir saldırıdır ve bu saldırının nedeni; sendikamızın demiryollarına ilişkin yanlışları açıkça dile getirmesi, tren kazalarıyla ilgili doğru tespitlerde bulunmasıdır.
İşte bu nedenle Sendikamız BTS, gerek siyasi iktidar gerekse de TCDD ve Taşımacılık A.Ş. yöneticileri tarafından susturulması gereken bir kurum olarak görülmektedir.
Liyakatsiz atamalar, kadrolaşmalar, ehil olmayan kişilerin yönetim kademelerine doldurması ile siyasi iktidarın ve kurum yöneticilerinin demiryollarımızı getirdiği nokta ortadadır.
Bugüne kadar TCDD’de yaşanan haksızlıklara, hukuksuzluklara, adaletsizliklere, keyfiliklere sessiz kalmayan Sendikamıza yönelik yeni bir saldırı niteliği taşıyan bu hukuksuz uygulamalar bizleri yıldırmayacaktır.
Demiryollarında üye ve yöneticilerimize yönelik bu saldırı, tüm ülkede yaşanan anti-demokratik uygulamalardan, hak arayan emekçilere yönelik saldırılardan, asgari ücretle toplumun açlığa mahkûm edilmesinden, kamunun talanından, Yap-İşlet-Devret’lerle geleceğimizin ipotek altına alınmasından bağımsız değildir.
Toplumun büyük kesiminin yaşamın her alanında baskı altına alındığı bu süreçte BTS olarak, TCDD yöneticilerinin tüm bu hukuksuz uygulamalarına karşısında susmamış, nerede haksızlık, nerede adaletsizlik, nerede yanlış varsa haykırmıştır.
Bizler; BTS’nin üyeleri, kadroları ve yöneticileri olarak bu hukuksuz kararlar geri alınıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.07.01.2020
BTS Genel Merkezi