Kent ve Demiryolu Menü

Kalıcı Başlantı:

TCDD, Alçak Gerilim Personelinin Voltajını Yükseltti.

(yorumlar kapalı)

resimTCDD’de "haberleşme ve enerji hizmetleri" veren on bir adet işyerinin birleştirilerek üçe düşürülmesine yönelik yapılan düzenlemede sadece istihdam daraltılmasının amaçlanması, düzenlemenin hukuki normlara uygun olmaması ve iş güvenliğini tehlikeye atması çalışanların tepkisine neden olmuştur.

TCDD Tesisler Servisinde Yapısal Düzenleme de Yaşanan Süreç

TCDD Genel Müdürlüğünde, çalışma sistemi yasalara dayanılarak çıkartılan yönetmeliklerle belirlenmektedir. Ancak "yeniden yapılanma" adı altında 1995 yılından bu yana sürdürülen özelleştirmeye yönelik istihdam daraltmasını amaçlayan yapısal düzenlemelerde, bu genel kural unutularak tamim, genelge veya yönerge adı altında düzenlemeler yapılarak, iş ve işyeri tanımları yapıla gelmektedir.  Foto:Lütfü Karar

Tesisler servisi personelinin iş ve işyerlerinin çalışma şekli görev yetki ve sorumlulukları, hukuki gerçekler hiçe sayılarak "TESİSLER PERSONELİNİN GÖREV, YETKİ VE SORUMLULUKLARINA DAİR 1601 NUMARALI GENEL EMİR" ile belirlenmiş ve 20.07.2004 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Yapılan bu düzenleme, açılan dava sonucunda Danıştay tarafından iptal edilmiştir.

Bunun üzerine TCDD, "açılan iptal davasıyla ortaya sunulan hukuksuzları" görmezden gelerek, 14.07.1965 tarihli ve 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu ile 22.01.1990 tarihli ve 399 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine dayanılarak hazırlandığı iddia edilen "TESİSLER MÜDÜRLÜKLERİ PERSONELİNİN GÖREV, YETKİ VE SORUMLULUKLARINA DAİR YÖNERGE" yi Yönetim Kurulunun 28.06.2008 tarih ve 12/134 sayılı kararı ile kabul ederek, 21.07.2008 tarihinde yürürlüğe koymuştur.

Bu yönergede, taşradaki şefliklerde, yetki itibariyle yukarıdan aşağıya hiyerarşik sıralamada; Tesisler Şefi, Tesisler Şef Yardımcısı, Tesisler Sürveyanı ve Tesisler Çavuşu unvanlı personel yer almaktadır. Söz konusu yönergede yapılan düzenleme yargı kararı ile iptal edilen genel emir hükümleri ile aynı olması nedeniyle, bu yönergeye de İPTAL davası açılmış olup, dava derdesttir.

TCDD Tesisler Dairesine bağlı işyerleri ve personelin çalışma sistemi "TESİSLER MÜDÜRLÜKLERİ PERSONELİNİN GÖREV, YETKİ VE SORUMLULUKLARINA DAİR YÖNERGE" ile tespit edilmesine rağmen, iş yoğunluğunun azalması veya yetersiz kalması gerekçe gösterilerek 04.02.2009 tarihli "480 nolu tamim" adlı uygulama emriyle değişikliğe gidilerek Tesisler Dairesine bağlı tüm işyerleri ve çalışma sistemini değiştirmiştir. Bu değişiklikle, işyeri adları ve tanımları, bu daireye bağlı personelin görev ve yetkileri, görev alanları ve işyerleri değiştirilmiş, daha önce olmayan yeni ünitelerde "Sürveyanlıklar" ihdas edilmiştir.

resim

Örneğin 04.02.2009 tarihli "480 nolu tamim" in gerekçe kısmında "iş yoğunluğunun azlığı ve yetersiz kalması nedeniyle Bozüyük ve Yunusemre Sinyal ve katener Şeflikleri ile Sinyal Şefliğinin Tesisler Sürveyanlığına dönüştürüldüğü, Bostankaya ve Tecer Sinyal Şefliklerinin kapatıldığı belirtilmektedir.

TCDD’nin faaliyetlerini değerlendirmek amacı ile değişik zamanlarda yapılan "video konferans" toplantılarında kurum bürokratlarının, "Ankara-Eskişehir hızlı tren hattını sadece 4 personel hallediyor, katenerde eleman çok, kateneri kapatalım, sinyalsiz ve katenersiz 7.bölgede 1.Bölge’ye göre daha az personelle daha fazla iş yapılıyor, sinyal ve katener şefliklerinin birleştirilerek her personelin (işçi-memur) hem sinyal hem de katener bakım ve onarımında çalışmalı" önerileri dillendirilmiştir.

resim

Bu önermeler üzerine olsa gerek, 480 nolu tamim içeriğinde değişikliğe gidilmiştir. 08.06.2009 tarihinde yürürlüğe giren 480 nolu tamime göre; TCDD bünyesindeki farklı işyerlerinin birleştirilmesiyle oluşturulan Haberleşme, Elektrifikasyon ve Sinyalizasyon şeflikleri ile Sürveyanlıkların bölgelerinde değişikliğe gidilmiş, iş ve işyeri birleştirmelerine son şekli verilmiştir. İş Güvenliği görmezden gelinmiştir!!!

480 nolu tamimle yapılan iş ve işyeri düzenlemesinde, çalışanların can güvenliği dikkate alınmamıştır. Örnek olarak; Elektrifikasyon Şefliği bünyesinde toplanan Trafo Bakım Şefliği, Sabit Tesisler Elektrik İşleri Şefliği, Telekomand Şefliğinin muhatap olduğu elektrik sistemleri farklıdır. Eski adıyla Trafo Bakım Şefliği 25.000–154.000 volt enerjiyle ilgili işlerle uğraşırken, Sabit Tesisler Elektrik İşleri Şefliği 220–380 volt enerji ile çalışmaktaydı.

Genel mevzuata göre, bu gerilim tipleri, alçak ile yüksek gerilim olarak adlandırılmakta olup, bu gerilimlerle çalışabilmek için değişik sınıflarda elektrik ehliyetine sahip olma zorunluluğu vardır. Yapılan birleştirmelerde bu mevzuat da çiğnenmiş, personel tüm gerilim tiplerinden sorumlu kılınmıştır.

resim

Bu konuda başlayan ve resmiyete dökülen tartışma üzerine, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının resmi yönledirmesi dahilinde 25.12.2009 tarihinde Elektrik Mühendisleri Odası’ndan(EMO) görüş istenmiştir. EMO’nun 29.01.2010 tarih 683 sayılı yazısında "demiryolu elektrifikasyonu 25 kV gerilimi taşıdığından bu tesiste bakım-onarım yapacak ekiplerin "elektrik YG İşletme Sorumluluğu Yetki" belgesine sahip elektrik veya elektronik mühendisi olması; ayrıca bu tesislerin özellikleri şebeke ile demiryolu elektrifikasyonu üzerinde özel eğitim alması gerekmektedir. Ayrıca, ekip şefi usta ve yardımcılarının da yeterli bir özel eğitimden geçmiş olması gerekmektedir" denilmiştir.

EMO’nun yazısı Tesisler Dairesinde yaşanan bir skandalı ortaya çıkartmıştır

Tesisler Dairesi bünyesindeki taşra şefliklerinde çalışan(seyrüsefer ehliyeti de olan), Tesisler Şefi, Tesisler Şef Yardımcısı, Tesisler Sürveyanı ve Tesisler Çavuşları ile işçi personelin elektrik ehliyeti yoktur.

Ancak, yasal mevzuat (Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği, Fen adamları ile ilgili yönetmelik vb.), ne mezunu olursa olsun, çalışaların "ehliyet sahibi olmasını" ve bunun için de ilgili Bakanlık tarafından açılan ihtisas kurslarını görmesini ve kursları başarı ile bitirmesini zorunlu kılmaktadır.

Hal böyle iken, üstüne EMO’nun verdiği cevap yaşanan skandalın ürperten boyutlarını ortaya sermiştir. Tesisler Dairesinin teknik bölümünde kural dışı çalıştırma yapılmakta ve insan hayatı tehlikeye atılmaktadır. Geçtiğimiz yıllarda, katener (yüksek gerilim) hatlarında yaşanan ölümlü ve yaralanmalı personel kazaları, bu gerçeklik üzerine daha da önem kazanmıştır.

Tüm bu yaşananlar karşısında ise, Tesisler Dairesinin yetkilileri suskunluğunu korumakta, dairenin yetkilileri bu soruna çözüm bulmak yerine, sorunları arttıran uygulamalara, "hiçbir itirazda bulunmaksızın" imza koymaktadırlar. 480 nolu tamimle yapılan değişiklik ve ortaya çıkan olumsuz manzara da, bunun en çarpıcı örneklerindendir.

resim
Foto:Lütfü Karar

TCDD yetkililerinin, yüksek gerilim gibi daha üst düzeyde bir enerji ile ilgili işler için, "kapatalım" gitsin diyebilmesi, gerçekliklerden ne kadar uzak olduklarının bir göstergesidir. Tesislerin teknik işyerlerinin görevi genel olarak, bakım ve arıza olduğu zaman da anında arızaya müdahale etmektir. Bakım disiplinli bir şekilde yapıldığında ve eskiyen, devre dışı kalan malzemeler zamanında değiştirildiği taktirde, hiçbir arıza olmayacaktır (dış etkenlerin müdahalesi dışında). Bu kapsamda ve bilimsel yaklaşımda düşünülmüş olsa bakım ve onarım işyerleri "verimli değil" gerekçesi ile kapatılmaz. Bu anlayış Belediyelerde de hakim olduğu için boşuna itfaiye personeli istihdam etmemize gerek yok taşerona devredelim bu işi onlar daha ucuza daha vasıfsız elemanlarla sorunu çözmüş gibi yapsınlar denilerek itfaiyecilere sokak gösterilmiştir.

Kaldı ki, TCDD yetkilileriniin övündüğü hızlı tren hattında günde ortalama 8 tren çalışmaktadır, örnek verdikleri ve "yatıyorlar" dedikleri hatta ise, günde 180’e yaklaşan sayıda (özellikle Gebze-Haydarpaşa arası) elektrikli tren çalışmaktadır. Bu tip açıklamalar olsa olsa bilinçsizliğin, iş bilmezliğin göstergesidir. Eğer mantık arıza olursa, "3 gün kapatırız yolu (şuan yapılan hat kapatma ve tren iptalleri gibi)" demek ise;demiryolu işletmeciliği değil, demiryolu işletmemeciliği olur.

Ayrıca, EMO’nun yazısıyla bir kez daha ortaya çıkan kanuna aykırı çalıştırmanın hızlı tren bölgesinde de katener bakım onarım işini alan firma tarafından çalışanlarına dayatılıp dayatılmadığı, bir iş kazası yaşandığında sigorta müfettişlerince yapılacak inceleme sonucu ortaya çıkacaktır.

Yetkililerin yaklaşımı bu şekilde, olunca itiraz eden personelin üzerindeki baskı da iyice artırılmıştır. İşbu baskılar ve "ehliyeti olmadığı halde zorla çalıştırma yaptırmaya çalışma" bir personel tarafından Savcılık makamına da taşınmış olup, adli süreç devam etmektedir.

480 nolu tamimle yapılan son düzenlemeler, çalışanların iş yükünü artırmıştır.

Yapılan birleştirmeler sonrasında, birleştirilen işyerlerinin çalışma bölgeleri(arazi üzerinde) farklı mesafelerde olduğu için uzamış, bu durum iş yükünü çok ciddi boyutlarda artırmıştır. Bu durum; uzun vadede, verimliliğin düşmesi, arızaların uzaması(mesafe itibariyle) sonucunu doğuracaktır.

Yapılan birleştirmeler öncesi zaten personel açığı var iken ve birçok şeflikte yeterli personel yok iken(işçi ve memur), yapılan birleştirmelerle, mevcut personelin görev alanı 3–4 kat genişletilmiştir. Hepsi birbirinden farklı işlere muhatap işyerlerinin tek çatı altında toplanması, birleştirmelerin tiplerine göre 3 ila 4 arasında değişen ayrı işin personele yüklenmesi anlamına gelmiştir. Gerek 657 sayılı DMK gerekse 399 sayılı KHK’ de böyle bir görevlendirmenin yeri bulunmamaktadır. Yönetmelikle yapılması gereken düzenlemeler, hukuk dışı bir şekilde, uygulama emri olan "480 nolu tamimle" yapılınca mevzuat boşluğu doğmuştur. "Tesisler personelinin görev, yetki ve sorumluluklarına dair yönergede", yeni oluşturulan işyerleri ve bu işyerlerinin görev tanımları yoktur, daha doğrusu farklıdır, bu durum; iş kalitesini, verimliliği ve iş güvenliğini de düşürecektir. Çünkü birbirinden farklı 3 ila 4 işi, personel doğal olarak bilmemekte ve de hizmet içi eğitimle bu sorunun aşılması da mümkün görülmemektedir.

Bakım ve onarımda görevli kalifiye elemanlar küstürülmüştür

Yapılan düzenleme sonucu şeflikler birleştirilmiş, şeflik olan birçok işyeri de bir alt birim olan "Sürveyanlık" haline dönüştürülmüştür. Sürveyanlıklar, ismi itibariyle "Tesisler Sürveyanı" unvanlı personelin sorumluluğunda olan işyerleridir. Daha önce şeflik olan bu işyerlerinde yer alan Tesisler Şefi ve Tesisler Şef Yardımcısı unvanlı personel devre dışı bırakılmıştır. Şeflik sayısı ciddi anlamda azaltıldığı için, Tesisler Sürveyanı ve Tesisler Şef Yardımcısı unvanlı personelin yükselmesinin önünü tamamen kapanmıştır. Bu durum aynı zamanda, Tesisler Sürveyanlarının, "Tesisler Şefleri ile aynı işi yapması" şeklini almıştır. İnsan gücünü azaltacak yeni bir teknoloji ya da otomasyon sistemi gelmediği halde yapılan bu işyeri birleştirmeleri, ne işçisi, ne de memuru(çavuş, sürveyan, şef yardımcısı, şef) kalmayan Tesislere bağlı işyerlerinin çalışma şartlarını iyice felç etmiş ve iş yükü dayanılmaz derecede artmıştır. Tesisler Şef Yardımcısı ve Tesisler Şefi unvanlı personelin bulundukları şeflik bir alt birim olan Sürveyanlığa düşürülünce, hem işyerlerinden olmuş ve istem dışı nakledilmişlerdir. Birçok işyerinde, yapılan birleştirmeler sonrasında, aynı unvanlı personel, yeni oluşturulan şeflik merkezinde bir araya gelince(Tesisler şefi gibi), yetkilerini de kaybetmişlerdir. Doğaldır ki, bir şeflikte sadece sorumlu 1 şef olması gereklidir. Ancak sayı fazla olunca, birçok personel yetkilerini kaybetmiştir. Daha önce şefliklerin kadrosunda yer alan personelle iş yürütülürken, yapılan değişiklikle sadece Tesisler Sürveyanın bu işlere muhatap kılınması, bu personelin üzerinde dayanılmaz iş yükü yaratmış, esnek ve kuralsız çalıştırmayı getirmiştir.

Yaşananlar Uluslar arası raporların dayatmasıdır

Booz Allen & Hamilton firmasının 1996 yılında TCDD için verdiği bir raporda, işgücü ihtiyacı ve projeksiyonu tablosunda 01.01.1996 tarihi itibarı ile 2202 olan tesisler personeli sayısının 2005 tarihinde 1800’e düşürülmesi istenmiştir. Personel istihdamında azaltmaya gidilmesinin yanında, 1995 yılından bu yana, hizmete alınan elektronik ve elektrik tesisleri (ATS- yeni elektrifikasyonlu hatlar) personele ilave iş yükü getirdiği gibi, ilave personel ihtiyacı da doğurmuştur.

2005 yılında ise CANAC raporu doğrultusunda yapılan düzenlemeler, alanı teknik olan bu işyerlerini, tamamen tanınamaz ve hata yapmaya açık hale getirmiş, karmaşa yaratılmıştır. Ayrıca, esnek ve kural dışı çalıştırma hat safhaya çıkmıştır.

Görünen gerçek, demiryollarının teknik kısımlarının da yok edildiği yönündedir. Son yıllarda Tesisler ve Yol personeline yönelik olarak yapılan uygulamalar bu acı durumu işaret etmektedir.

Bu nedenledir ki, demiryolunda yapılan/yapılacak olan düzenlemelerinde uluslararası raporların dayatmalarının sonucu olduğunu aklımızdan çıkarmayalım.

NOT:katener bakım aracı videosunu izlemek için

http://www.kendincos.net/video-fvnrndf-katener-bakim-araci.html linkine tıklayınız

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: kentvedemiryolu