Kent ve Demiryolu Menü

Kalıcı Başlantı:

resİSTanbul Haydarpaşa Garı Yalnız Bırakmadı

(yorumlar kapalı)

resistanbul-2.jpgHaydarpaşa Gar dönüşüm projesine karşı doksan dört haftadır Pazar günleri ve yetmiş altı haftadır Perşembe geceleri yapılan merdiven eylemlerinin 76. Perşembe eyleminin Haydarpaşa gar çatısının büyük ihmaller sonucu 28.11.2010 tarihinde yanmasının üçüncü yıldönümüne denk geldi. Haydarpaşa Dayanışmasının eylemi kapsamında Haydarpaşa Gar’da resİSTanbul sergisi ve müzik dinletisi yapıldı ve ortak basın açıklaması okundu.

resistanbul3.jpg  Haziran direnişinin hemen ardından, farklı disiplinlerden pek çok sanatçı, onları buluşturan uyanışı anlatmak üzere yola çıkan ve “resİSTanbul” projesinde fotoğraf, müzik, heykel, grafik tasarım, enstalasyon gibi pek çok farklı alanda üretilen işlerden oluşan karma sergi ve o günlerde yaratılmış müziklerle, direnişin belleğini oluşturmayı amaçlarken; direnişin bugününe ve bıraktığı izlere de kısa bir bakış sunuyor.

Ekim ayında Milano ve Zürih’te gerçekleştirilen resİSTanbul sergisi (Aliye Gümüş, Banu Beysüngü Şahin, Burak Çevik, Didem Dayı, Doğan Arslan, Eser Levi, Füsun İyicil, Fikret Bekler, Müjde Çapraz, Necdet Yılmaz, Onur Aşkın, Özgür Bakır, Özgür Salıcı, Selçuk Öziş, Uğur Hasekin, Yüksel Doğru’nun çalışmaları) Haydarpaşa Dayanışması ve Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nin desteğiyle 28 Kasım 2013 Perşembe akşamı 20.00 ila 22.00 arası Haydarpaşa Gar’da sergilendi.

restistanbul.jpg Haydarpaşa Garı çatısında çıkan yangının 3. yıldönümünde “Haydarpaşa Gar Asla Yalnız Kalmayacak” şiarıyla 76.sı gerçekleşen Perşembe eyleminde Yiğit Özatalay’ın piyanosu ve Deniz Doğangün’ün viyolonseli eşliğinde “direniş şarkılarını” Cansu Aslan (soprano) Nimet Çakıcı (alto) Nebi Birgi (tenor) Uğur Okay (bas)oluşan koro söyledi. Müzik dinletisi ve yapılan konuşmalar arasında sık sık “Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak” sloganı atıldı.

Demiryolu Emekçisi Firuze Ocak ise sözlerini kendi yazdığı Mehmet Koç bestesi olan Haydarpaşa adlı türküsünü seslendirdi. 

firuze-ocak-haydarpasa.jpg(Dinlemek için https://www.facebook.com/photo.php?v=10200530634885690&set=vb.1152691918&type=2&theater )

Yetmiş altıncı hafta ve garın çatısının yanmasının üçüncü yıldönümünde Haydarpaşa dayanışması adına basın açıklamasını TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Kadıköy Baş temsilcisi Mimar Saltuk Yüceer tarafından okunmuştur. Okunan basın açıklamasının tam metni aşağıdadır.

Basına ve Kamuoyuna

resistanbul-saltuk-yuceer.jpg28 Kasım 2010 tarihinde Haydarpaşa Gar binasının çatısında çıkan yangın sonrası Haydarpaşa Gar ve çevresi’nde gerçekleştirilmek istenen “rantsal dönüşüm projesi“ne dayanarak Gar Binasının YOK edilme girişimi, bilinçli olarak yangının 3. (üçüncü) yılında da ısrarla sürdürülmektedir.

100 yıllı aşkın geçmişinde tarihimizin önemli olaylarına sahne olmuş ve Anadolu’nun batıya açılan kapısı konumuyla toplumsal belleğimizde çok özel bir yer edinmiş olan Haydarpaşa Garı ve yakın çevresi tarihi, kültürel değerleriyle aynen korunması gereken 1. Grup Kültür Varlığı olarak tescil edilmiş ve koruma altına alınmış olmasına rağmen; başta TCDD yönetimi olmak üzere, Haydarpaşa Gar, Liman ve çevresi ile tüm demiryollarımızı Türkiye’nin en büyük özelleştirme projesiolarak ilan edip uluslararası pazara çıkaran iktidarların elinde, kasıtlı bir özensizliğe ve bakımsızlığa mahkûm edilmiştir.

Bütün uyarılarımıza, yasadışı izinsiz yapılan tadilat çalışmaları hakkındaki savcılıklara yapılan suç duyurularımıza ve kamuoyunun süregelen yoğun ilgisine rağmen neredeyse bilinçli olarak gerçekleştirilen özensizlik ve bakımsızlık sonucunda Haydarpaşa Garı 28 Kasım 2010 günü, dünyanın gözü önünde, TCDD Teftiş Kurulu Başkanlığının raporlarına dahi yansıyan bir dizi tedbirsizlik, özensizlik, sorumsuzluk ve ihmal sonucu yanmış ve çok ciddi bir hasar almıştır.

Yangın sonucunda gerekli yasal soruşturmanın yapılması ve suçluların cezalandırılması beklenirken; toplumsal tepkiler nedeniyle bugüne kadar gerçekleştirilemeyen ancak “bir türlü vazgeçilemeyen rantsal dönüşüm”, bu kez 28 Kasım 2010 tarihindeki yangın bahane edilerek yeniden gündeme getirilmiş, yangından sonra acilen ve bilimsel tekniklere uygun olarak yapılması gereken onarım sürecinde, “yeniden kullanım” adı altında “Gar Binası Özgün Işlevi” nin dışında yeni ve değişik (!) işlevler verilmesi fikri tartışmaya açılmıştır.

Bu konuda, Haydarpaşa Dayanışması Bileşenleri olarak; Haydarpaşa Garı çatısının yanmasından sonra hızla gerçekleştirilmesi gereken restorasyon uygulaması adıyla yapılmakta olan işlemler hakkındaki kaygılarımızı kamuoyu ile paylaşmış, Restorasyon sürecinde garın “Çekim Merkezi” olması için “Yeniden Kullanım” adı altında “GAR” işlevinin ve binaya yeni işlevler verilmesi fikrinin tartışmaya açılmasını, başka bir meşrulaştırma aracı olarak değerlendirildiğini bildirerek;

1- İstanbul II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu‘ nun 21.08.1997 gün ve 4542 sayılı kararı Ile “1. Grup Korunması Gerekli Kültür Varlığı” olarak tescil edilen Haydarpaşa Garı binasının tarihi ve kültürel değerleri ile fonksiyonları korunarak uluslararası koruma ilkeleri doğrultusunda restore edilmesini;

2-Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’nun önünde bulunan ve kamuoyunun bilgisine sunulan “Koruma Amaçlı Plan” İstanbul V Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu‘nun 26.04.2010 gün ve 85 sayılı kararı ile “Kentsel ve Tarihi Sit Alanı” olarak tescil edilmesi, Haydarpaşa Garı ve Limanı ile yakın çevresinin değerlerini yok eden ve yaklaşık 3.000.000 m2 inşaat alanı öngören bir yağma planıdır. Anayasa Mahkemesi tarafından 5335 sayılı yasanın 32. maddesinin 1. fıkrasını iptal etmesinin ardından, yasal dayanağı da kalmayan Haydarpaşa Koruma Amaçlı Nâzım İmar Planı derhal gündemden çekilerek, söz konusu alanın katılımcı bir planlama anlayışı ile değerlerine uygun şekilde planlanmasını, 

3- Gerek restorasyon ve gerekse planlama sürecinde evrensel planlamanın olmazsa olmazı olan “KATILIMCILIK” ilkesi temelinde, Haydarpaşa Dayanışması Bileşenlerinin önümüzdeki sürece gözlemci statüsünde katılımının mutlaka sağlanmasını talep ettiğimizi bildirmiştik.

Bu süreç sonunda aradan üç yıl geçmesine rağmen hala soruşturma sonucu ve sorumluları kamuoyuna açıklanmayan yangın ertesinde TCDD 1. Bölge Müdürlüğü ile İTÜ TechnoBee Akademik Firması arasında yapılan sözleşmeye gore, başlatılan “Rölöve Restitüsyon, Restorasyon” ve “yeniden kullanım/işlevlendirme” projeleri süreci de Haydarpaşa Garı ve çevresindeki Ticari Dönüşümün gerçekleştirilmesi yolunda istenilen meşruiyeti sağlayamamıştır.

Zira; İTÜ TechnoBee Akademik Firması bünyesinde oluşturulan ve İTÜ tarafından görevlendirilen 9 (dokuz) Uzman Üyeden oluşan Danışma Kurulu da; hazırlanan projelerde Haydarpaşa Garı ve çevresinin işlevsel tarihsel ve kentsel bütünlüğünün korunacağını, birincil olarak ta Haydarpaşa Gar Binasının yapılış amacı ve işlevi değiştirilmeksizin projelendirme yapılacağını ilke kararı olarak kayda geçirmişlerdir.

resistanbul5.jpgVe bu ilkelere uygun olarak hazırlanacak projelendirme süreci bitirilmeden teknik, yangın ve doğal afetlere karşı alınacak önlemler dışında Haydarpaşa Gar binası ve yakın çevresinde, hiçbir onarım ve yenileme çalışmasının yapılmaması konusunda kesin uyarılarda bulundular. Ancak bütün bu uyarılara ve tespitlere ragmen, bugün Haydarpaşa Gar binasında yine hiçbir kurala uyulmadan yapılan müdahaleler devam ettirilmektedir.

Bu sorumsuzlukların nedenlerinden birisi ise; bugüne kadar başta yangın olmak üzere gerçekleştirilen yanlış uygulamaların nedenleri ve sorumluları hakkında yapılan suç duyurularının ve soruşturmaların sonuçlandırılmaması olmuştur.

Haydarpaşa Garı’nın tamiratı sırasında çatıda çıkan yangın nedeniyle ‘Taksirle Yangına Sebebiyet Vermek’ ve ‘Genel Güvenliğin Taksirle Tehlikeye Sokulması’ suçlamasıyla TCDD mühendisleri ve işçilerin de aralarında olduğu 6 kişiye 1 yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan davanın 6. duruşması görüldü. Haydarpaşa Garı’nda çıkan yangının ardından 3 yıl sonra, 8. Sulh Ceza Mahkemesi’nin kararı doğrultusunda geçtiğimiz Nisan ayında 4 kişilik bilirkişi heyeti keşif çalışması yapmıştı. Çatının tamiratı sırasında çıkan yangınla ilgili hazırlanan bilirkişi raporunda yangının en güçlü sebebinin ‘kolay yanıcı maddenin aşırı ısınması’ ve ‘çalışan işçilerin izolasyon malzemelerine atmış olabileceği sönmemiş sigara izmariti’ olarak gösterildi. Bilirkişi heyeti yangının sabotaj, elektrik kontağı veya tüp patlamasıyla alakalı olamayacağını raporunda beyan etti.

resistanbul6.jpg    Ancak bu duyarsızlık, umursamazlık, cesaret ve cüretin asıl nedeni ise: deprem – yangın gibi afetleri dahi kendi girişimleri doğrultusunda fırsat olarak kullanmaktan çekinmeyen iktidarın kurum, kural, bilim teknik, kamu ve toplum yararı tarih ve kültür tanımaz rant girişimlerinin kesintisiz devam ettirilmesi konusundaki ısrarcı tavrıdır.

Bu ısrarcı tavır, birtakım sorumsuz yetkililere cesaret ve cüret kaynağı olmakla kalmayıp kamu adına görev yapan kurum, kuruluş ve kişileri çeşitli yöntemlerle baskı altına alarak istenilen sonuca ulaşmak için yasa çıkarmak dahil her yolu mubah görmektedir.

Bu konuda ki en büyük örnek ise; Tarihi, kültürel değerleriyle aynen korunması gereken 1. grup kültür varlığı olarak tescil edilen Haydarpaşa Garı ve yakın çevresi olmuştur.

Söz konusu plan ile bütün tarihi ve kültürel özelliklerinin yanı sıra, olası bir deprem bekleyen kentimizin Anadolu yakasında, Toplanma ve Dağılım Merkezi olarak kullanılabilecek nitelikte, deniz ve demiryolu bağlantısıyla bölgenin, dünya ile temas kurabileceği tek alan olma özelliğini de taşıyan Haydarpaşa Garı ve çevresi Uluslararası Rant Merkezlerinin talebi doğrultusunda, bütün ulusal ve evrensel koruma ve kullanma kuralları hiçe sayılarak, Turizm ve Ticaret Sektörünün hizmetine sunulmuştur.

resistanbul4.jpg  Haydarpaşa yakın çevresi’nde Hastane bölgesinde yapılan kazı çalışmaları sırasında ortaya çıkan tarihi mezar buluntuları dahi yok sayılarak üzeri kapatılmış, tespitlerden kaçırılmaya çalışılmıştır. Özellikle Koruma Kurullarında ve İBB Meclisinde onaylanan, Haydarpaşa Gar ve çevresi Koruma Amaçlı Nazım İmar Planının en dikkat çekici hükmü ise, yıllarca topluma TCDD‘ ye Genel Müdürlük ve Bölge Müdürlüğü olarak hizmet vermiş Gar Binasının OTEL yapılmasına vize verilmiş olmasıdır.

resistanbul7.jpgUaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım 24.11.2013 tarihinde Cumhuriyet Gazetesinde yayınlanan söyleşisindeÖncelikle, Koruma Amaçlı İmar Planını yaptık. O planı yoktu. Bu iş 5 (beş) yıl sürdü. Belediyeleri, sivil toplum kuruluşlarını topladık. Onlar neler yapılması gerektiğini belirlediler. Halka sorduğumuzda tek bir itiraz aldık. Haydarpaşa binasının alt katındaki Gar bölümünün kalmasını istediler. Biz de TAMAM dedik. Orası kalmak kaydıyla Özelleştirme İdaresi çalışıyor. Bir proje yarışması yapılacak. O birkaç proje de yine halka sorulacak. Kadıköy, Üsküdar, Büyükşehir Belediyeleri ile Koruma Kurulları işin içinde. Bir de tabii halk var. Orada kültürel alanlar, eğlence mekânları, yeşil alanlar, çok katlı olmayan binalar, ticari ve konaklama yerleri olacak. Kruvaziyer gemileri için de bir liman yapılacak. Rant’a çok açık teklifleri de doğrusu dikkate almadık. Orada Haydarpaşa Gar Binasını gölgeleyecek bir yapılaşmaya izin verilmeyecek. Bundan sonrası TCDD’ nindir. Yap – İşlet – Devret modeline göre olacak. Gelir paylaşımı esasına göre Özelleştirme İdaresi burayı yaptıracaktır.” diye bir açıklama yapmıştır.

Ancak bu acımasız rant projesinde ısrarcı olan kesimler bilmelidirler ki, başta Haydarpaşa Dayanışması olmak üzere toplumun tüm duyarlı kesimlerinin Haydarpaşa Gar, liman ve çevresinin işlevine tarihsel kentsel ve kültürel önemine uygun olarak korunup yaşatılması konusundaki toplumsal duyarlılığı ve ısrarı bu girişimi de diğerleri gibi sonuçsuz bırakacaktır.

Gerek hala soruşturma sonucu belli olamayan yangın, yangın sonrası yapılmış olan binayı korumaya yetersiz çatı, gerek Garda sürdürülen hatalı uygulamalar ve gerekse son olarak onaylanan Sözde Koruma Planı hakkındaki tüm yasal girişimler ve kamuoyu desteği, dün olduğu gibi bugünde sürdürülecek 10 (on) senedir ranta açılamayan Haydarpaşa Garı, daha nice yıllar İstanbul’a, İstanbulluya ve dünyaya hizmet vermeyi sürdürecektir.

Kamuoyumuzun bilgisine sunar, Haydarpaşa Dayanışması olarak, sanayi, tarihi ve kültürel değerlerimizin, toplumsal belleğimizin bir parçası olan Haydarpaşa Garı, Limanı ve yakın çevresinin yağmalanmasına izin vermeyeceğimizi bir kez daha yineleriz.

Toplum Kent ve Çevre İçin Haydarpaşa Dayanışması adına,                                                                     TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi                                                                                    Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: kentvedemiryolu