Kent ve Demiryolu Menü

Kalıcı Başlantı:

MARAKAZ Vapurundan MUDANYA-BURSA demiryoluna

(yorumlar kapalı)

 kd"Demiryollar" dergisinin Şubat 1941, 192. sayısında yayınlanan bir yazıda anlatılanpek çoğumuzun yetişemediği, çok eskilerde kalmış güzellikleri dergi sayfalarından çıkarıp sizlerle paylaşmak, toplumsal belleğimizi tazelemek istedik.

 

 

 

Mudanya-Bursa Hattımız (Demiryollar Dergisinden)

Yazan: Suat Kansu

 kd
Çekirge İstasyonu 

"Demiryol camiasına her ay biraz daha tekemmül etmiş biraz daha zenginleşmiş olarak sunulan ve her okuyanın takdirini toplayan dergimizde sizi sık sık Avrupa’nın makineleşmiş ve betonlaşmış şehirleri arasında dolaştırırken bu yazımızda da yurdumuzun dinlenme ve kaplıca şehri olan Bursa’ya götüreceğiz.

Bütün bir sene mütemadi ve yorucu sây neticesinde senelik izinlerini alan meslektaşlarım bu yazımı okuduktan sonra muhakkak ki gece ve gündüzlerini unutturan yorgun dimağlarını bu eşsiz yeşillik içinde dinlendirmeye koşacaklar ve mütevazi bütçelerinde hiç açık yapmadan zinde ve neş’eli olarak kudsi vazifelerine döneceklerdir.                                                                     

Galata rıhtımındayız. Ecnebi vapur acentelerinin yanı başında Denizyollarının ufak bir gişesi var. Yakın Marmara havzası biletleri buradan veriliyor. Biletler o kadar ucuz ki insan gayri ihtiyari memurun yüzüne bakıyor ve inanmak istemiyor. Büyük hatlar ve ecnebi vapurlara tahsis ve küçük seferler yolcularının girmesine müsaade edilmeyen Devlet Denizyolları yolcu salonundayız. Hakikaten emek verilmiş bir bina. Girişe nazaran sağ ve solda gümrük, polis, merdiven başında manikürcü ve berber salonu, palmiyeler arasından ve tertemiz merdivenlerden çıktıktan sonra ayni evsafı muhafaza eden ayna, halı ve çiçeklere gömülmüş bir bekleme mahalli.

Bir kat daha çıkıyoruz. Geniş bir yemek salonu, güzel bir orkestra boğazın kıvrımları ile karşı karşıya tıpkı onun gibi coşarak coşturarak çalıyor.

 kd

Marakaz Vapuru Eser Tutel Arşivi

Çok mükemmel bir servisi var. Garsonlar, masa ve yemekler temizlik ve intizamın birer numunesi. Bu mükemmel konfor ve müzik içinde yenilen yemeğin tabldotu 90 kuruş olduğunu söylemek bu müessesenin iyi idare edildiğini ve rağbet gördüğünü anlatmaya kâfidir sanırım. Saat 12.00 de enfes yemekleri yedikten sonra Denizyollarının (Marakaz) vapuruna giriyoruz. Temiz kıyafetli çımacılar, kamarotlar sanki hepsi yolcuların birer emrini bekliyorlar. Soldaki 1. orta salon adeta büyük otellerden birinin istirahat kısmını andırıyor. Merdivenlere kıyamayarak basamıyorsunuz.

 kd

   Mudanya İskele

 kdÜst birincideyiz. Camların kenarına dizilmiş masaların yanındaki maroken koltuklarda seyahat bilseniz ne zevkli şey. Hele yanlarınızdaki çiçek ve yaprak saksıları adeta deniz ortasında bir bahçede imişsiniz hissini veriyor. Yolcu geçirmeye gelenlere ilk ve son ihtar yapıldı. Marakaz’ın çanları hareketimize 10 dakika kaldığını bildiriyor. Vapurumuzda bütün yerler dolu. Ellerinde ekseriya simit paketleriyle son gelen yolcular da yerleşti. Rıhtımdan sessizce ayrıldık. Son baharın en güzel günlerinden biri. Sanki güneş bütün hararetini dünyanın en cazip beldesine esirgemeden sunuyor. Köprü açıklarında mavna, kayık ve Boğaziçi vapurları arasında süzülüyoruz. Sarayburnu, Ahırkapı, Kumkapı surları ve bu fonun arkasındaki tepelerde yükselen ve gökleri delen Türk mimarlarının ölmez eserleri…

 

Şimdi artık Marmara’nın ortasında ilerliyoruz. Sular o kadar sakin ki üzerinde bir ürperiş bile yok. Çok süratli MARAKAZ bu mavi çarşafı hiç acımadan ikiye ayırarak ve parçalarını beyaz bir köpük halinde geriye atarak koşuyor, koşuyor. Marmara’nın incileri olan adaları da geride bıraktık. Eskiden 10 saatte gidilen bu yol şimdi Vekâletimizin Sus-Marakaz tipi vapurlarla 3 saatte alınıyor.

 kd

Biraz da Bursa’yı komşu kapısı yapan Marakaz’ı dolaşalım. Kaptan köşkünün hizası vapurumuzun üst güvertesidir. Buraya uzun oturabilecek veya uzanılacak şekilde şezlonglar konmuş.1 inci mevki yolcuları yazın ekseriya burada seyahat ediyorlar.5–6 basamak indiğiniz zaman sağda gezinti salonu ile karşılaşıyorsunuz. Vapurun arka tarafına rastlayan bu salonda şık ve temiz masalar rahat koltuklar sıralanmış. Bu salonda kahvaltı yapabilir, her türlü meşrubat alabilirsiniz. Tavla, domino, iskambil emrinizdedir. Buraya bitişik üst salondan evvelce bahsetmiştik. Karşımızda –Amerikan büfe-var en nefis ve soğuk içkileri, sandviçleri paylaşmak için adeta sıraya girmek lazım. Beyaz gömlekli Arap müstahdemin yerinde kullandıkları nüktelerle müşterileri neşeye boğuyorlar. Amerikan büfenin yanı restorandır. Kolalı beyazlara bürünmüş masalar ve üzerindeki malzemenin yeknesaklığı ve intizamı, çiçek vazolarının sofralara verdiği hususiyet cidden kayda şayandı. Lokantanın altı 3.mevkidir. Deniz sallantılarından hiç müteessir olmayan bu zarif geminin bu mevkii de temizlik ve intizamdan ayrılmamaktadır. Buradaki yolcuların da her türlü istirahatları temin edilmiş bulunmaktadır. Şimdi tekrar yukarı salondayız. Kahvelerimizi içerken radyo başladı. Aylardan beri halkın doyamadığı –saçlarıma ak düştü- çalınıyor. Türkün kâbesi Ankara’nın ufuklarından, ETİMESGUT sırtlarından sıçrayan kıvılcımlar Marmara’nın göbeğinde bize ne tatlı dakikalar yaşatıyor. İç ve dışa ait en yeni haberleri takip ediyoruz. Radyodan sonra vapurumuzun plak servisi neşriyata başlıyor. Alaturka-Alafranga her sınıf ve histeki insanların ruhuna hitaben musiki nağmeleri arasında Mudanya’yı seçmeye başladık. Şule şilebi iskelede kömür tahliye ediyor. Limandaki akıntı dolayısıyla iskeleye güç yanaştık. Mudanya muntazam evler ile deniz kenarında tesis edilmiş sıhhat yurdu ile oldukça planlı ve temiz caddelere malik bir kasabamız. İskeleden çıkınca karşılaştığımız meydan otobüs ve otomobillerle doludur. Mudanya’dan Bursa’ya otobüsler 50, kaptıkaçtılar 60 ve otomobiller adam başına 125 kuruşa nakliyat yapıyorlar. Sol tarafta Mudanya İşletme Amirliği binası, istasyon ve depo müştemilatı var…

Yazar bundan sonraki bölümde Bursa’yı anlatıyor. Yazının Bursa-Mudanya demiryolu hattı ile ilgili kısmı da şöyle;

 kd
Merinos İstasyon Binası

Asfalt yoldan sola dönen bulvar sizi fabrikalara ve bu kısmın müntehası olan Muradiye istasyonumuza götürür. Her Türkün göğsünü iftiharla kabartacak bir hale gelen fabrikalarımızdan birindeyiz. İlk imalathanede 90 derece hararetle kozalardan elyaf halinde ipek çıkararak masuralara sarmaya uğraşan yüzlerce kadınla karşılaştık. İşe yabancı bir şahsın görmesi bile imkân harici olan bu elyafları öyle ustalıkla iğnelere geçiriyorlar ki…

 kd

Muradiye istasyonumuz hemen, fabrika işleri ile ve onlara kömür yetiştirmekle meşgul.

41.110km.lik. Bu hat üzerinde Mudanya, Yörükali, Koru, Çekirge, Muradiye, Bursa Demirtaş istasyonları vardır.1,05 m. Genişliğinde olan bu demiryolunun başına gelenler malum.1875 senesinde yapılan demiryolu için getirilen makineler hatta uymamış 1892 ye kadar kapalı kalmış 1894 de yine idare değişmiştir.

 kd 

Demirtaş İstasyonu

Hat nihayet 1.6.1931 de 1815 numaralı kanunla ve peşin para ile devletçe satın alınmıştır. Bursa istasyonumuz yaz günleri günde 20–25 vagon sebze ve meyve ihraç etmekte ve yine bu mevsimde günlük yolcu adedi 5–6 yüzü bulmaktadır. Burada 10 yataklı bir personel yatakhanesi, müsait ambar ve hangar, makine deposu, ihtiyat kompozisyonlarımız var.

 kd

Bursa istasyonlarımızın en büyük derdi elektriksizliktir. Bütün şehir elektrikler içinde yanarken istasyonlarımız belediyenin çıkardığı bazı prensip ihtilâfları yüzünden lambalarla çalışmaktadırlar. Güzergâh bağ ve bahçeler arasından akıyor ve Bursalılar kenarları açık vagonlarda seyahati ekseriya bu misilsiz yeşilliklerle baş başa kalmak için yapıyorlar. Fabrikaya ayrılan yoldan devam  kdedelim. Sağda Muradiye Camisi tepede nöbet bekliyor. İşaret memurunun önünden Bursa’nın merkezine giriyoruz.  

Yazının son kısmında yazar, Bursa’nın merkezini, çarşısını, sinemasını, halkevini, belediye bahçesini anlatıyor.

Bu yazıda anlatıldığı gibi Mudanya’ya veya başka şehirlere keyifli vapur seferleri de yok, Denizcilik İşletmeleri de. Mudanya-Bursa demiryolu 10 Temmuz 1953 yılında kapatıldı, raylar söküldü.(*) İstasyonların bazıları otel ya da kafeterya olarak hizmet veriyor.               

  Akın Kurtoğlu Arşivi Bursa Mudanya demiryolu                                                                               

 (*) Rayların sökülmesini wowturkey isimli forumda Selçuk Alpay ise şöyle anlatıyor."Mudanya treni 1950li yılların başlarında o zaman Bursa’da faaliyet gösteren nakliyat ambarları tarafından TCDD ikna edilerek Merinosun yüklerini daha yüksek fiyata taşıyabilme isteklerinden dolayı zarar ediyor gerekçesi ile seferlerine son verilip sökülmüştür. O zamanın Bursa’nın ileri gelenlerinden ve zenginlerinden oluşan bir gurup trenin Bursa’nın sembolü olduğunu ve turistik amaçla da çalışabileceğini öne sürerek TCDD’ye treni, bir anonim şirket kurarak satın alabileceklerini belirtmelerine rağmen, sırf çalıştırmamak ve sökmek için ödenme imkânı olmayan bir rakam talep edilerek Mudanya treni kaldırılmıştır. Olayı bana o zaman Bursa’da Demiryollarında müdür olarak çalışan bir zat anlatmıştı.

 kd

Osmangazi belediyesinin yayınladığı bir imparatorluğun izi isimli kitapla beraber verilen Bursa haritasında da Merinos istasyonunun ismi Muradiye olarak geçmekte ayrıca yukarıya Altıparmağa çıkan caddenin ismi de Muradiye İstasyon Caddesi olarak gösterilmiştir. Ancak halk arasındaki ismi Yahudlik istasyonudur. Bursa’daki bir diğer demiryolu ise Yunanlılar tarafından işgal yıllarında Kestel veya Gürsu civarından Demirtaş istasyonuna kadar döşenmiş olan dekovil hattıdır. Bu hat civarındaki köylerde üretilen sebze ve meyvenin Mudanya’ya ve oradan da deniz yolu ile yurt dışına gönderilmesinde kullanılıyormuş."

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: kentvedemiryolu