Kent ve Demiryolu Menü

Kalıcı Başlantı:

Kuşçuburun

(yorumlar kapalı)

TORBALI köyleri arasında; ilçe merkezine en yakın köylerden biri olduğu halde,  Kuşçuburun, hep uzağındaymışız gibi uzakça gelirdi. İzmir-Aydın şose yolu üzerindeki en eski köylerdendir. Dağın eteğine ve o yıllarda kısmen de ovaya olan yerleşimi sessizliği, sakinliğinin aynasıdır.resim

 resim

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Köye karşı bir yakınsaklık hissetmemin başta gelen nedeni de, köyün adıdır. Mutlaka bir öyküsü vardır Kuşçuburun adının. Köy, sert poyraz rüzgârına karşı dağ nedeni ile kısmen korunaklıdır.

resim
Foto: Hüsyin YILMAZ arşividir.

İzmir -Aydın asfaltının yoğun trafik akışına tanık oldu yıllar yılı. Otoban yolun yapılması ile, asfalt yolun taşıt yükü de kısmen azalmış oldu. İzmir yönünden gelişte, yolun solunda kalan bir taş ocağı vardır terkedilmiş vaziyette. Torbalı’daki pek çok evin temelinde ,bu taş ocağından çıkarılan taşlar kullanılmıştır.Çok önceleri ,köyün tüm evleri kerpiçtendi.,avlulu evler beyaza boyalı idi.Evlerin duvar altlarına çivit boya ile mavi renk kuşaklar çekilirdi.Köye Torbalı yönünden girişte yol biraz sola viraj alır.sağda yüksek bir kahve vardır.Köy ahalisinin yoğunlukla oturduğu kahve, köy camiine yakın olandır.

Okul arkadaşım Nurullah’ın daveti ile köyün ova kısmında yapılan bir düğüne iştirak etmiştik yıllar önce. Sanayileşmenin tüm verimli topraklar üzerindeki durdurulamayan tarihi ilerleyişinde, Kuşçuburun’da payına düşen ile yaşamaya devam ediyor. Eskinin tütün tarlaları, binlerce metrekarelik fabrika ve işletmelere dönüştü. Yaşadığımız süreç içinde,  tipik bir  Ege köyü olan Kuşçuburun, şimdilerde Torbalı’nın bir mahallesi. Kendine has bütçesi, muhtarı, azaları, köy bekçileri olan Kuşçuburun bu değişimin izlerini taşıyor.

"TERKEDİLEN MEKÂNLAR ÇABUK ÖLÜR"

KUŞÇUBURUN, çok önceleri bir tren istasyonuna sahipti."Terkedilen mekânlar çabuk ölür" düşüncesinin canlı bir örneğidir Kuşçuburun istasyonu. Ne kadar iyi yapmış, eski istasyonu fotoğraf olarak Facebook’a ekleyen Kuşçuburun’lu. Dağkızılca’dan sonra, Kuşçuburun’luların da internette bir grup oluşturmaları güzel. Asfalt yolun kıyısındaki Toyranlar köydeki bakkalların en eskisinden sayılır. Köyün bakkalları yolcuların ihtiyaç maddelerini karşılayan ikmal noktaları gibiydi, hala da öyle.

resim
Foto: Hüseyin Yılmaz arşividir.

Kuşçuburun’un içinden geçen İzmir -Aydın yolu cumhuriyetimizin ilk yıllarında, Atatürk’ün Rumeli’den arkadaşı olan İzmir valisi Ohri’li Kazım Dirik Paşa tarafından yaptırılmıştır.

Ayrancılar’dan sonra; Aydın’a ilerleyecek olan yolun yapımı ile ilgili çalışmaları kontrol etmek için, vali Kazım Paşa’nın bizzat kendisi Kuşçuburun’a gelir. Köyün ahalisi ve ileri gelenleri ile görüşür

Seydiköy(Gaziemir)’ün Kurtuluş Savaşı sonrasındaki ilk muhtarı olan Arnavut Yusuf vali Dirik ile karşılaşır, düşüncelerini söyleme fırsatı bulur. Arnavut Yusuf. Dirik Paşanın memleketlisidir.

– "Paşam yol köyün içinden geçerse; yolculuk yapan, gelip geçen insanlar burada bir kahve içer para bırakır. Köy için iyi olur" der.

Kazım Dirik Paşa Arnavut Yusuf’un düşüncesine önem verir. Yolun keşif çalışmaları sırasında geçen bu konuşma İzmir-Aydın yolunun Kuşçuburun içinden geçmesini kesinleştirir.

Babaannemin babası olan Arnavut Yusuf;  İzmir’in sıcak havasına dayanamayarak vefat eden eşi Cevahir’in kaybından sonra, 2.evliliğini Kuşçuburun’dan yaptığı için, bir müddet Kuşçuburun’da oturur. Yeni evliliğindeki üvey kızının adı Emine’dir. Babaanneme (Gülizar Çakaloğlu) abla diyerek yıllarca kendisini ziyaret etmiştir. Daha sonra aile tütüncülük yapmak üzere Dirmil(Korucuk)’e gider.

YAMAÇTAKİ YAŞAM

KUŞÇUBURUN köylüleri çalışkan, uyumlu kişilerdir. Toplumca tasvip edilmeyen herhangi bir olumsuzluk içinde bir köy ferdini göremezsiniz. Bu yıllardan beri köyün değişmeyen bir niteliğidir. Kuşçuburun’lu Dr. Nazif Atlı Torbalı Verem Savaş Dispanseri’nde ilçemiz insanının sağlığı için gayretle çalışmaktadır.

Ertuğrul Mahallesi’nin eski muhtarlarından rahmetli Orhan Demir’in cenazesi kaldırılmadan önce, Köy Hizmetleri ya da Karayollarından emekli olmuş yerli bir Kuşçuburun’lu ile tanışmıştım. Uzun yıllar devlet hizmetinden sonra, köyüne dönerek yerleşmiş temelli olarak.

Kuşçuburun yada diğer köylerimizde köyün kuruluşu ve tarihçesi ile ilgili yazılı kaynaklar, belgeler var mı? Bunu bilemiyorum. Kuşçuburun ile ilgili bilgiler, sanırım köy muhtarı ve yukarıdaki tümcelerde sözünü ettiğim emekli arkadaşa ulaşmakla olanaklı.

Kuşçuburun; belki köyün kuruluşu ve adı ile ilgili bilgilerin derlendiği çalışmalara başlangıç olur, genç kalemlerin araştırı ve çabaları ile.

Bu dizelerin yazımı bitmeden önce, köye gitmiş olduğum halde Orhan Demir ‘in cenazesinde tanıştığımız arkadaşı bütün aramalarımıza karşın, bulamadık köyde. Arama çabalarımıza camii yakının da kokoreç satan köyden bir esnaf, kahveci Serdar yardımcı olduğu sırada müzik eğitimini(Güzel Sanatlar Lisesi) yarıda bıraktığını sonradan üzülerek öğrendiğim Yazıbaşı’lı Muammer’in gözleri sevinçle parlamıştı eski ilkokulun önünde kısa süreliğine de olsa bizi görünce.

Köyden ayrılırken; tren istasyonunun kenarındaki küçük yassı dağ yamacının kazılarak eritildiğini gördüm. Küçük bir tepe, belki de, köyün en sembolik yerlerinden biri, iş makinelerinin homurtuları arasında yok olurken, tabiattaki herşey yine insan eli ile değişime uğratılıyordu.

 

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: Hasan Çakaloğlu