Kent ve Demiryolu Menü

Kalıcı Başlantı:

KÜÇÜK (MİNYATÜR) TREN

(yorumlar kapalı)

 kd

 

 

 

 

 

 

 kdKüçük tren ilk önce İngiltere’de daha sonra İngiltere’den ithal edilen trenlerle 1925 yılında Almanya’da Münih Ulaştırma Fuarında işletilmiştir. Almanya 1953 de yeni tip olarak ürettiği küçük trenleri pek çok ülkeye satmıştır.Türkiye’de de küçük tren işletmeciliğinin gündeme gelmesi ile birlikte bu işletmecilik için Gençlik Parkı seçilmiştir.

Ankara Gençlik Parkında kurulan minyatür tren işletmesinin 2 lokomotifine ve 4 istasyona konulacak isimler için açılan müsabaka sonunda lokomotiflere Mehmetçik ve Efe 4 istasyona ise, ESMEN (Evkaf apartmanı yanındaki istasyon)KÖPRÜ (Ankara garı tarafındaki ve köprünün yanındaki istasyon)YALI(Ankara Demirspor lokali tarafındaki istasyon)HAVUZBAŞI (Opera tarafındaki Metro istasyonu)isimleri verilmiştir.

Esmen ve Köprü istasyonları Mimar Kemalettin tasarımıdır. ESMEN ismi 1954-1956 yılları arasında TCDD Genel Müdürlüğü yapmış olan Nedret ESMEN’ in soyadıdır.

Açılan isim müsabakasını kazananların isim ve adresleri şunlardır; MEHMETÇİK (331 numaralı mektup sahibi B. Şükrü Bozkurt Yollar 4. Bölge saha amiri Ankara) EFE(574 numaralı mektup sahibi B. Faruk Önder Devrim İlk Okulu sınıf 5/A No: 204 Ankara) ESMEN (219 numaralı mektup sahibi B. Nazım Egeli Otobüs İşletmesi Hareket Müdür Muavini Ankara)KÖPRÜ (22 numaralı mektup sahibi Bn. Nihal Orgun TC.Emekli Sandığı İstatistik Müdürlüğünde Kalkülatör Ankara) YALI (571 numaralı mektup sahibi Bn. Dilfüruz Kazım İş Bankası apartmanı Kat: 4 Yenişehir-Ankara) HAVUZBAŞI (38 numaralı mektup sahibi B. Hüseyin Çalışkan Belediye İtfaiyesi Santral Memuru Ankara)

Minyatür tren işletmesindeki isim yarışmasında kazananlara TCDD İdaresi tarafından ödül olarak talep ettikleri istasyonlar arası gidiş dönüş yurtiçi permisi (ücretsiz seyahat imkanı sağlayan belge)verilmiştir.

Minyatür tren teşkilatındaki vagonlar için ise Beden Terbiyesi Umum Müdürlüğünün bildirdiği 20 spor kulübünün isimleri renkleri ve alameti farikaları (amblem)konulmuştur.  kd

 

· Demirspor Klüpleri

· Ankara’dan: Ankaragücü, Gençlerbirliği,Hacettepe,Yolspor

· Adana’dan: İdmanyurdu

· Bursa’dan: Acaridman, Merinos

· İskenderun’dan:Denizgücü

· İstanbul’dan:Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş, Vefa, Adalet, İstanbulspor

· İzmir’den: Altay, Altınordu

· Konya’dan: İdmanyurdu, Şekerspor

· Samsun’dan: 19 Mayıs Gençlik

Gençlik Parkında TCDD Tarafından işletilecek Küçük Tren Lokomotif vagon Güzergahı, istasyonlar ve işletmecilik hakkında bazı bilgiler aşağıda verilmiştir.

Lokomotifler:

 kd2 adet IDI tipinde küçük lokomotif Eskişehir Cer Atölyesinde imal edilmiştir.Lokomotiflerden kd beheri takriben 50.000 liraya mal olmuş olup her parçası atölyece yeniden imal edilmiş tamamı itibariyle Türk yapısı bir lokomotiftir.

1957 de Eskişehir Cer Atölyesi’nde üretilecek olan bu iki küçük trenden yıllar önce, bu emektar ve üretken demiryolu atölyesinde buharlı lokomotifin "kalbi" sayılan "buhar kazanı" üretimi başarılacaktı. Bu atölyede üretilen ilk buhar kazanının çeliğine alnının teri katmış 1911 doğumlu emekli "cer" işçisi Sabri Altınkap, 1994 yılında 83 yaşında iken kendisiyle konuşan gazeteciye şunları söylüyordu:

"Efendi, buhar kazanı bu, buhar kazanı! Yani makinenin [10komotifin] kalbi! ‘Cer’ ne demektir bilir misin? ‘Cer’ kuvvet [lokomotifin çekiş, çekme gücü] demektir. Cer Atölyesinde ‘cer’in kendisini yapacağız şimdi anlayacağın. Ben on altı yaşındayım efendi o sıra (1927). Kazan lafı duyuldu ya mahallede, [Eskişehir’in eski kent merkezi] Odunpazarı’nın arkasında oturuyoruz o sıra, yetişkin usta muamelesi yapılır oldu bana. Buhar kazanı bu efendi! Üstünde Grup (Krupp) yazmıyor, Tüsen (Thyssen) yazmıyor, cer yazıyor cer!" (Oyuncak Lokomotiften … ). Cer "kuvvet" demekti, bağımsızlık demekti; cumhuriyet demekti o kuşağın gözünde ve bilincinde.

83 yaşındaki emekli cer işçisi Sabri Usta’nın bu sözleri emperyalist Batı’nın "nüfuz alanları" edinmek, sonra bu alanlarda yerleşmek tasarımının biçimlendirdiği "imtiyaz ve istismar" politikaları yedeğinde başlayan Osmanlı demiryolculuğuyla, ulusalcı cumhuriyet demiryolculuğunun özet tarihi gibidir. Cumhuriyet kurucularınca tren (cer) bağımsızlık demekti. İşte o "buhar kazanı"nı, yüklendikleri büyük gelişme umudu ile "küçük tren "ler izleyecek, çok geçmeden bu "sınav"ı başarıyla veren cumhuriyet demiryolculuğu, tümüyle yerli üretim ürünü ilk "ana hat" lokomotifi Karakurt’u raylara çıkaracaktı.

Lokomotifler kömür mazot yakmaktadır1ar. Ana hatta çalışan büyük buhar makineleri tarzındadır. Lokomotiflerin önemli bazı özellikleri aşağıda verilmiştir.

Ray genişliği : 600 mm

Silindir çapı : 190 mm

Motris ve akuple tekerlek çapı: 465 mm

Klavuz teker çapı:300mm.

İşletme agırlığı : 8 Ton

Sürtme alırlığı : 5 Ton

Azami hız : 20 Km/saat

Lokomotif ile tender uzunluğu: 8 metre

Raydan en büyük yükseklik : 2000 mm

En büyük genişlik : 1400 mm

Kazan basıncı : 14 Atü

Hamulesi : 35 Ton

Renk: Lokomotiflerden biri maviye diğeri yeşile boyanmıştır. kd

Tender:

 

Su deposu : 1,4 m3

Akaryakıt deposu : 600 lt

Boş darası : 2550 kg

İşletme ağırlığı : 4550 kg

Tekerlek çapı : 380 mm

Boji dingil mesafesi : 600 mm

Tekerlek arası : 2100 mm

 

Başvekil A.Menders küçük tren üstünde

Vagonlar:

Başvekil A.Menders küçük tren üstünde Üzerleri tenteli olup yanları açıktır. Bir vagonda 4 bölme bulunmakta ve beher bölmede 4 kişi kişiliktir. Bu suretle bir vagon 16 kişi yolculuk edebilmeliktedir. Vagonlar Adapazarı Atölyesinde imal edilmiştir. Tanesi 5.000 Türk lirasına mal olmuştur.Vagonların bazı özellikleri aşağıda gösterilmiştir.

kd Vagonşasiboyu:6000 mm

Vagon boyu (bağlantı pernoları arası): 6320 mm

Vagon genişliği : 1200 mm

Boji göbek arası : 1350 mm

Boji dingil mesafesi : 4500 mm

Tekerlek çapı : 600 mm

Darası : 1,5 ton

İşletme ağırlığı : 2,6 ton

Cer tertibatı : Pernolu

 

Güzergahı :

Güzergah 1750 metre uzunluğunda olup 4 istasyonu vardı. Bunlardan biri İller Bankası kapısı girişinde metro şeklindedir, diğeri istasyon tarafından girildiği zaman eski ağaç köprünün bulunduğu yerde, diğer iki istasyondan biri Meclis tarafından girilen kapı yanında ve dördüncüsü ise Lunapark arkasında idi.

 kdBunlardan metro istasyonu 105 metre uzunluğunda olup içinde bir adet pastane bir gazete satış yeri ve otomatik telefon kabinesi bulunmaktadır. Bu istasyon Ankara’nın ilk metrosu olma özelliğini de taşımaktadır. Metroda peron da mevcut olup bütün metro dahili tenvir edilmişti.(aydınlatma)

Güzergah içinde bariyerli iki hem zemin geçit, 2 adet üst geçit ve 2 adet de alt geçit mevcuttu. Buralardaki çelik köprüler , bariyer ve diğer tesisler Eskişehir Cer Atölyesinde imal edilmiştir.

Güzergah parkın en güzel yerlerinden geçmekte olup, yarma olan kısımlarda iki taraf taş duvarla güzel bir şekilde işlenmişti. Güzergah dahilindeki rampalar % 018 di. katarlardan biri metrodan diğeri de istasyon cihetindeki istasyonda yolcularını boşaltacaktır.

Güzergahtaki seyir müddeti 15 dakika olup, trenler 20 dakika ara ile işletilmesi planlanmıştı. Buna güre her katar saatte üç tur yapmış olacaktı.

Küçük tren demiryolu İşletmesi TBMM Başkanı Refik KORALTAN’ın da katıldığı bir törenle 1 Haziran 1957 günü açılır.

Bilet ücreti 50 kuruştur.Trenler her gün parkın açık olduğu müddetçe işleyecektir. Gerek cer vasıtaları ve gerekse güzergah TCDD idaresine yaklaşık 750 bin liraya mal olmuş olup döviz sarf edilmemiştir. Halkın göstereceği büyük alakaya göre iki ila üç sene içinde masrafların amorti edilebileceği düşünülmekte idi.25/5/1957 Ancak ilerleyen yıllarda 4 olan istasyon sayısının 2 ye düştüğünü sefer sayılarının ve işleme saatlerinin azaldığını Lokomotiflere birine verilen isimlerden EFE isminin değiştirilerek 27 MAYIS yapıldığını Mete GÖKTAN’ın aşağıdaki makalesinden öğreniyoruz.

 

TCDD AİLESİNİN, İDARECİSİ, MÜHENDİSİ MEMUR VE

İŞÇİSİYLE YARATMA VE YAŞATMA GÜCÜNÜN

CANLI SEMBOLLERİNDEN BİRİ

 

 kdAKARA’DA güneşli bir Haziran günü tabiatın bütün güzelliklerini de barındıran renk, dekor, eğlence ve müzik kd alemi Gençlik Parkı kapısından içeri girdiğimiz an, Anadolu’nun şiir ve hayat dolu sayfiye yerlerinden birinde yaşamış gibi olursunuz. Burada İstanbul, İzmir, Antalya ve Mersin sahillerinin özlemi bir anda yok olur.Parka gelenlerde o an için günün yorgunluğu kalmamış ve hatta çeşitli özlemler kaybolup gitmiştir. Gazinolar, çayhaneler tiyatrolar, lunapark, satış pavyonları yeşillikler arasına serpilmiş. Velhasıl Başkentimiz halkına dinlenmek ve eğlenmek fırsatını veren bu park hakkında pek çok şey yazmak mümkün … Ancak bu yazımla, oraya ayrıca bir özellik veren, parkta en çok ilgi gören eğlence vasıtası ve TCDD ailesi nin idarecisi, mühendisi, memur ve işçisiyle yaratma ve yaşatma gücünün canlı sembollerinden biri olarak gördüğüm, tamamı yerli emek ve malzeme ile varolan eseri «MİNYATÜR TREN» den söz açarak onu sizlere biraz olsun tanıtmak amacındayım.

Avrupa fuarlarında da görülen bu küçük tren işletmesini, TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü demiryolculuğu halka ve gençlere sevdirmek, aynı zamanda Başşehrimize bir eğlence vasıtası kazandırmak fikriyle kurmuştur.

 kdKüçük lokomotifler ve diğer tesisler Eskişehir Demiryol Fabrikalarında imal edilmiştir. Türk Demiryolcuları sanayi gücünün şaheser bir örneğidir denilebilir bu işlere. Beheri 5O bin liraya mal olmuş olan bu lokomotiflerin ana hatlarda çalışan 46 binlik buharlı lokomotiflerinden hiçbir farkı olmayıp, ancak mazotla çalışacak şekilde imal edilmişlerdir. Azami sürati 2O / Km. saattir. Hamulesi 35 tondur.

Bu şirin katarları meydana getiren vagonlar Adapazarı Demiryol Fabrikasında inşa edilmiş olup, beheri beş bin liraya mal olmuştur. Üzerleri tenteli ve yanları açık olan vagonların her biri 16 kişi almakta ve vagonların üzerinde bir spor kulübünün arması bulunmaktadır. İçinde atlar, otomobiller ve bisikletler bulunan iki tane de oyuncak vagon vardır.

Güzergah 1750 metredir. Park çevresinin en güzel yerlerinden geçer. İstasyonlarda bekleme yerleriyle gişe ve hareket memurları için odalar var. İstasyon parkları gayet bakımlıdır.

Yalnız çocukların değil, büyüklerin hatta yaşlıların dahi zevkle binip eğlendikleri bu trenlerin, işletme bakımından genel olarak diğer trenlerle hiçbir farkı yok. Parkta iki istasyon var. Biri HAVUZBAŞI diğeri ESMEN. Havuzbaşı metro şeklinde inşa edilmiş. İçinde büyük metrolarda olduğu gibi geniş peronu, bu peron üzerinde satış yerleri, pastahanesi ve hareket personeli odaları mevcut. Lokomotiflerden birine 27 MAYIS, diğerine MEHMETCİK deniyor. Trenler her turda 160 yolcu taşır. Pazar ve bayram günleri saat 1O dan, sair günler 14 den gece yarısına kadar yolcularına büyük bir zevkle hizmet ediyor. İlgili personel titizlikle bakım ve ikmallerini yaptıktan sonra depodan çıkan bu katarlardan biri Havuzbaşına, ,diğeri Esmen’ e geliyor. Gişeler açılıyor .. Nazik ve tertemiz kıyafetli personel yerlerini alıyor. Gar Müdürü diğer istasyonla daimi temasta. Gerekli bütün emniyet ‘ve intizam mükemmel. Katarlar yolcuların istifadesine hazır.

İstasyonda muazzam bir kaynaşma. Havada bir disk, yeşil gösteriyor … Şef trenin borusu. Ve ardından DÜÜÜÜÜÜT …

Bu trene binmek hakikaten büyük bir zevk. Bu fikri yanımda oturan küçük bir müşteride böylece kabul ediyor. Esasen onun zevk ve neşesini hareketlerinden de kolayca anlamak mümkün.

Şu anda Lunapark’ ın yanından geçiyoruz. Trenin sesi Lunapark’ tan gelen kahkaha ve müzik sesleriyle karışıyor. Her geçtiğimiz yerde bize gıpta ile el sallayanlar eksik değil. Sol tarafta çelik köprü üzerinden büyük havuzu bütün ihtişamı ile görüyorum. Şimdi trenimiz bir tünel ağzından ağır ağır metroya giriyor. Trendekilerde bir kıpırdama bekleyenlerde bir telaş göze çarpıyor. Yeni yolcular alıyoruz. Ve nihayet Golf kulübünü arkada bırakıp kapalı bariyerler arasından ve üst geçitte bize bakanları selamlayarak küçük yolculuğumuzun ilk ve son noktası Esmen İstasyonuna vasıl oluyoruz. Yolcularda, bilhassa küçük yolcularda trene doymamanın hali hemen seziliyor. Hatta bir küçük trenden inmemek için annesiyle mücadelede. O küçük yavruya hak vermemek doğrusu elde değil…… Mete GÖKTAN

 

 kd

1980 li yıllara doğru gelindiği gençlik parkının Evkaf Apartmanına bakan yanına metro yapılacağı gerekçesi ile kocaman bir çukur açılır, küçük trenin yolunun yarısı budanır. Çukur ancak daha sonradan kapatılır ancak olan küçük trene olur. 1980 li yılların ortasında küçük tren hattı tamamı ile gençlik parkından sökülür. Küçük trenin ne zaman ve hangi kararla kaldırıldığına dair bir belgeye henüz ulaşılamamıştır. Bu trenden sorumlu olan 2. Bölge Müdürlüğü’nün de bu konudan haberi olmadığı iddia edilmektedir. Mehmetçik’in 1 adet tenteli vagonla birlikte Evkaf apartmanı girişinde bulunan depoda olduğu, EFE(27MAYIS)İSİMLİ DİĞER lokomotifin 2 vagonla birlikte Afyon Cer İşletmesine bağlı olarak "Kocatepe" adıyla kimi günler çalıştırıldığını Ü. Sarıaslan’ ın "demir ağlardan örümcek ağlara" isimli eserinden öğreniyoruz. Ankara gençlik parkında yapılan düzenlemeler ve TCDD nin minyatür trenine sahip çıkmayışı ile birlikte gerek gençlik parkı gerekse ( Foto Altan Ataman ) ülkemiz böylesi bir tarihsel ve endüstriyel mirastan yoksun bırakılmıştır.

Yandaki gazete kupüründe de görüleceği üzere ülkemize gelen devlet adamlarının çocuklarını ve kendi çocuklarımızı İstanbul’daki yapmacık parkımız olan MİNATÜRK’ teki lastik tekerlekli tren benzeri araca bindirerek hem kendimizi hem çocukları kandırıyoruz.

 

 kd
 kd

 

 kd

Mete GÖKTAN küçük trende

 kd
Küçük tren demiryol dergisi özel sayı kapak
 kd

 kd

Yararlanılan Kaynaklar:

· Mete Göktan, Küçük Tren İşletmesi, Demiryol Dergisi, Mayıs-Haziran 1963, Sayı: 448-449,

· Türkiye Cumhuriyeti’nde Demiryollarımız, Türk Demiryolları, TCDD Yayını, 19 Mayıs 1959,

· Küçük Tren ve Ankara Sergisi’nin açılışı dolaysıyla TCDD Basın Yayın Müracaat, Şikayet ve Propaganda Müdürlüğü’nce hazırlanan albüm, Hazırlayan: BMŞ Müdürü Servet Zengin, 25 Mayıs 1957-1 Haziran 1957,

· Ümit Sarıaslan "Demir Ağlardan Örümcek Ağlara"

Bu derleme yayınlandıktan sonra Sn.Eyüp Emre Kavcı’dan küçük trenlerimiz hakkında gelen bilgi notları ve fotoğraflar aşağıdadır.

Efe isimli buharlı lokomotif şu anda Sivas Loko Bakım Atölyesi önünde sergilenmektedir, ismi de 4 Eylül olarak değiştirilmiştir. Aşağıda tarafımdan çekilmiş fotoğrafları var; ayrıca vagonlarından ikiside Afyon Ali Çetinkaya garının önünde duruyor. Bu küçük buharlı Afyon’da tren garının önünde Kocatepe ismiyle bir müddet dairesel küçük bir hatta çalıştıktan sonra (o hat halen duruyor) Sivas’a  geldi.

kd

 

 kd

 

 kd

 

 kd

 

 kd

The remains of the station, complete with a ticket office. It is currently used to park cars. November

2003. Photo JP Charrey

 kd

The track remains on about half the loop. It is in quite good shape except for some overgrown trees

here and there. November 2003. Photo JP Charrey.

 kd

Past the shed, the track goes under a tunnel. The carriage are stored inside (barely visible on this

picture). November 2003. Photo JP Charrey

 kd

Same engine, fireman side. August 2003 Photo G. Tunçbilek.

 kd

KL46001 "Kocatepe" in Afyon in July 2001. Photo G. Tunçbilek.

kd

 KL46001 "Kocatepe" in Afyon in July 2001. Photo G. Tunçbilek

 KL 46002 "Mehmetcik"is pausing with a party of officials during the opening ceremony of the line

on  19 May 1965. Col. G. Tunçbilek

 kd

The same engine in 1965, photo Trevor Rowe, (published in "Steam in Turkey")

 kd

An overview of the shed and KL004 sitting in front of it. November 2003. Photo JP Charrey

 kd

The same engine near the shed of the Gençlik Parkı at Ankara. Unfortunatly, the engine has stayed

outside since its refurbishment and is now much damaged. November 2003. Photo JP Charrey.  

 kd

 KL46004 during overhaul in 1998. This engine has also the name "Mehmetçik". Photo J. Peakman, Published in Locomotives International, n°50, July August 1999, p22.  

 kd

 KL46001 "Kocatepe" in Afyon in August 2003. Photo G. Tunçbilek

 kd

KL46001 "Kocatepe" in Afyon in August 2003. Photo G. Tunçbilek

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: kentvedemiryolu.com