Kent ve Demiryolu Menü

Kalıcı Başlantı:

154. Yılında Demiryolları Ve Demiryolcular Perişan

(yorumlar kapalı)

Cumhuriyetin ilk yıllarında dünyadaki en yaygın ulaşım türü, demir yolu idi. Osmanlı döneminden kalan ulaşım ağıda son derece bakımsız ve yetersizdi. Bu sebeple 1924 yılında kabul edilen kanunlarla yabancı şirketlere ait demiryolları devletleştirldi ve yeni hatların  yapımına başlandı. 1927‘de Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı olarak Devlet Demir Yolları ve Limanları Genel Müdürlüğü kuruldu. 1950 yılından itibaren kara yollarının yapımına büyük önem verildi. Büyük şehirler demiryolu yerine yeni kara yolları ile birbirine bağlandı.

resim
Kutlamalar ait bu fotoğrafta tak’ın üzerinde asılı olan pankartta
"yaşasın demiryolu cumhuriyeti"
ibaresi bulunmaktadır.

1950’lerden sonra uygulanan petrole dayalı ulaşım politikaları ve hayata geçirilen dünya bankası patentli raporlar TCDD’nin tasfiyesini hızlandırmış verilen hizmetlerin ticarileştirilmesinin önü açmıştır.

2002 yılından buyana demiryollarına Cumhuriyet hükümetleri içinde en fazla yatırımın yapıldığı iddia edilmesine rağmen meydana gelen kazalar ve çalışanların mağdur edilmesi yatırımın nereye kimin için yapıldığı sorusunu akla getiriyor.

TCDD’nin vitrini olan İstanbul Ankara arası 1 Bölgede işleyen yolcu trenlerinin tehirlerine baktığımızda tehirlerde bir azalma olmadığını görmekteyiz.

YIL

YOLCU TRENİ

YÜK TRENİ

BANLİYÖ TRENİ

TREN ADEDİ

TOPLAM TEHİR

(dk)

ORTALAMA TEHİR

(dk)

TREN ADEDİ

TOPLAM TEHİR

(dk)

ORTALAMA TEHİR

(dk)

TREN ADEDİ

TOPLAM TEHİR

(dk)

ORTALAMA TEHİR

(dk)

2002

25869

260457

10

6173

252535

40

69767

105042

1

2003

29524

386114

13

7951

329970

41

64347

108000

1

2004

29632

293634

9

5950

277114

46

84896

144692

1

2005

31870

247738

7

8334

391281

46

80989

135689

1

2006

31297

304120

9

7030

208751

29

80137

128508

1

2007

30787

334419

10

11404

1357720

119

79813

134392

1

2008

28623

470388

16

10267

1288872

125

77173

151798

1

2009

24382

329948

13

6974

1134965

162

81365

115348

1

Yine aynı bölgede işleyen yük trenlerinin tehirlerinde tren başına düşen tehirin 2002 yılına göre dört kat artmıştır. Tehirleri azaltmak müşteri memnuniyetini sağlamak amacıyla uygulamaya geçirilen "blok tren" işletmeciliğinin tehirleri önlemediği ortaya çıkmıştır.

Bu olumsuz gelişmelerin yanında iyi şeyler yapılıyormuş gibi gösterilmeye çalışılmaktadır. Örneğin Muratlı Tekirdağ demiryolu Marmaray inşaatı nedeniyle kesintiye uğrayacak yük taşıması için alternatif bir bağlantı hattı olarak inşa edilmesine rağmen 12 Eylül Referandumu öncesi getirilen DMU setleri ile Muratlı Tekirdağ arasında yolcu taşımacılığına başlanılmıştır. Açılışta konuşan Başbakan ve Ulaştırma Bakanı "demiryolu ile ulaşılabilen şehirlerin arasına Tekirdağ’ı da kattık" beyanında bulundular. Ama 100 km ötedeki ve yıllardır trenle ulaşılan Kırklareli şehri bugün yılda bir defa treni görmektedir. Hangi tren mi? "Hürriyet Hakkımızdır, tren özgürlüktür" reklamı altında yurdu dolaşan treni.

Dün yani 23 Eylül 2010 tarihi Demiryollarının kuruluşunun 154. Yıl dönümüydü. Ancak ya kuruluş tarihinde bir değişikliğe gidildi, ya da yeni bir açılım yapılarak kuruluş yıldönümü kutlamaları kaldırıldı. Belki de bu türden kutlamalara ayrılacak bütçe bulunamadı. Kutlamıyorlarsa kutlamıyorlar. Bir bildikleri vardır.

Demiryollarının gerçek sahipleri olan demiryolu emekçileri ne ekmek kapılarının kuruluşunu nede ekonomik hak gasplarını unutmadılar, unutanlara yaptıkları gar ve istasyonlar önünde yaptıkları basın açıklaması ile duyurdular.

Ek ödemelerle ilgili YPK kararıyla TCDD’de derinleşen ücret dengesizliği ve TCDD çalışanlarının ücretlerinin diğer kuruluşlara göre düşüklüğü 23 Eylül 2010 Perşembe günü saat 12.30’da TCDD Genel Müdürlüğü, TCDD Bölge Müdürlükleri ile önemli Gar ve İstasyon önlerinde Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası tarafından yapılan basın açıklamaları ve oturma eylemleriyle protesto edildi.

resim

Yapılan basın açıklamasında demiryollarının ve demiryolcuların perişan bir halde olduğu ekonomik taleplerinin karşılanmaması halinde 11-12 Ekim’de TCDD Genel Müdürlüğü önünde BTS Başkanlar Kurulu katılımcıları tarafından 2 günlük açlık grevi yapılacağı ifade edilmiştir.

Yapılan basın açıklamasının tam metni aşağıdadır.

 

BTS İSTANBUL 1 NOLU ŞUBE

DEMİRYOLLARININ 154 YILINDA DEMİRYOLLARI VE DEMİRYOLCULAR PERİŞAN!

EK ÖDEME MAĞDURİYETİ SÜRÜYOR!

Basına ve Kamuoyuna

Değerli Basın mensupları,

Bugün demiryollarının 154.yılı. Demiryolcular bugünü ne yazık ki gelecek kaygısı, siyasi kadrolaşma, artan iş kazaları sonucu arkadaşlarının ölümü, Dünya Bankası ve IMF raporları doğrultusunda hazırlanan CANAC Raporu uygulamaları ile işyerlerinin tasfiyesi ve istasyonların kapatılması nedeniyle kutlayamamaktadırlar.

Bugün Demiryolları ise 154 yıllık birikimin gereği olan nitelikli kamusal hizmeti vermekten her geçen gün uzaklaşmaktadır. Limanları özeleştirilmekte, İstasyonları kapanmakta, trenleri seferden kaldırılmakta, norm kadro adı altında işyerlerinin niteliği değişmektedir. Aslı nitelikteki işleri taşeronların insafına bırakılan işçiler tarafından yerine getirilmeye çalışılmaktadır.

Bugün Kamu yönetiminin esas ilkeleri olan kariyer ve liyakat bir yana bırakılarak ya kanuna karşı görevde yükselme sınavları yerine hülle ile ya da vekâleten atamalar ile demiryolcular arasındaki iş barışı ve hiyerarşisi daha da bozulmaktadır.

Bugün az adama çok iş uygulamasıyla personel sayısının sürekli azaltılmakta, özellikle faal personelin iş yükü 2-3 kat artırıldığı gibi trenlerin seyrüsefer, personelin ise can güvenlikleri tehlikeye atılmış bulunmaktadır. Artık meydana gelen kazalar ve ölümler kamuoyu nezdinde kanıksanır bir duruma gelmiştir.

Bugün 11000 km uzunluğundaki konvansiyonel hatların gerekli yol yenilemesi ve bakımı yapılamamakta, bu hatların durumu "hızlı tren projesi" ile kamufle edilmektedir. Bugün karayolların kan gölüne döndüğü bir süreçte en güvenli ulaşım modu olan demiryollarında, mevcut hatlarımızın %25’inde yolcu treni çalıştırılmaması ayıbı halkımıza yaşatılmaktadır.

Bugün ülkemizin bir noktasından bir başka noktasına hareket eden bir yolcu trenimizin tehiri sefer başına 10 saati bulmaktadır. Bu tehirler yolcuların ve onları bekleyenlerin sabrını zorlamaktadır.

Bugün Demiryolu tarihinin en fazla reklam harcaması ve her şey için bir tören yapılmaktadır. Demiryolu imajı için bunların yapıldığının söylendiği bir dönemde Batman Gar’da 6 yıl, Halkalı Garda ise geçen yıl meydana gelen sel felaketinin tahribatlarının ve getirilen atıkların halen duruyor olması ise demiryolların imaj çalışmalarının neye hizmet ettiği sorusunu gündeme getirmektedir.

Bugün Referandum sürecinde sendikal haklar konusunda sayfalarca ilanlar veren hükümetin bürokratları, demiryollarında en insani talebimiz ve anayasa güvencesi altında olan "Toplu sözleşme hakkımızı kullanmak" için 25 Kasım’da gerçekleştirilen 1 günlük uyarı grevine, bu grev görevden uzaklaştırılan demiryolcular için gerçekleştirilen dayanışma grevine katılanlara karşı hukuksuz ve tutarsız cezalar verilmekte, demiryolcular disiplin kurullarına sevk edilmekte, bununla hükümetin gerçek yüzü ortaya çıkmaktadır.

Bugün, lojman tahsislerinde, personel nakil taleplerinde ve diğer hakların kullanılmasında yaşanan ve tüm demiryolcuların adalet duygusunu zedeleyen uygulamalar demiryolu tarihinde görülmemiş bir düzeye erişmiştir.

Bugün demiryolcuların aldığı ücret ve yaptığı işe bakıldığında gerek ücret skalasından kaynaklanan, gerekse ek ödeme oranlarındaki dengesizlikle tam bir adaletsizliğe mahkum edilmişlerdir. Ücret hiyerşisinde kaos yaratılmış eşit işe eşit ücret ilkesi demiryollarında tamamen ortadan kaldırılmıştır. Demiryolcuların kendi aralarında ücret adaleti olmadığı gibi demiryolcular en ağır çalışma koşullarında hizmet üretmelerine rağmen KİT’ler içinde en düşük ücretle çalıştırılmaktadır.

Eşit işe eşit ücret ilkesini hayata geçirmek için 2008 yılında çıkarılan YPK kararıyla bu ücret dengesizliği daha derinleşmiş, en son çıkan YPK kararıyla ise bu dengesizlik ve adaletsizlik demiryolcuların tahammül sınırlarını aşmıştır.

Bugün Demiryollarının devlet politikası haline getirildiğinin her fırsatta ifade edildiği bir süreçte, yol personelinden, İstasyon personeline, tren personelinden büro personeline kadar bir bütün olarak en zor şartlarda hizmet üreten demiryolcuların bu konudaki mağduriyetleri sürmektedir.

Bugüne değin gerek basın açıklamaları demokratik tepkimizi ortaya koymamız gerekse de TCDD Genel Müdürlüğü ve Ulaştırma Bakanlığı yetkilileri ile yapılan görüşmeler, Maliye Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Devlet Personel Başkanlığı ve Devlet Planlama Teşkilatı’na yapılan yazışmalar bir sonuç vermemiştir.

Sendikamız Başkanlar Kurulu 18-19 Eylül tarihlerinde toplanmış, üretimden gelen gücümüzü kullanmadan önce son bir kez hükümeti uyarmak için bir dizi eylem ve etkinlik kararı almıştır.

Bu çerçevede bugün bütün işletme binaları önünde oturma eylemi yapılacaktır. Ücret adaletsizliği için demiryolculardan imza kampanyası ile toplanan imzalar 1 Ekim günü Yüksek Planlama Kurulu önünde yapılacak basın açıklaması ile kendilerine teslim edilecektir.

11-12 Ekim’de TCDD Genel Müdürlüğü önünde başkanlar kurulumuz tarafından 2 günlük açlık grevi yapılacaktır.

YÖNETİM KURULU

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: kentvedemiryolu