Kent ve Demiryolu Menü

Kalıcı Başlantı:

Kirpiğin Kaşına Değdiği Zaman…

(yorumlar kapalı)

“Kirpiğin Kaşına Değdiği Zaman” adlı türkünün sözleri Nadir Şener tarafından yazılmış olup eseri Aşık Davut Sulari besteleyip seslendirmiştir.

“Türkünün son bölümünde;
Hasreti bırakıp özlem getiren
Güllerin yerine diken bitiren
Gönlümde yarayı açan o tren
Ötünce hatırla yar beni beni” denilmiş olmasına rağmen Aşık Davut Sulari 1980 yılında Erzincan’dan demir at yerine beyaz bir ata binerek 4 ayda 10 il 30 ilçe 150 köyden geçip türküler söyleyerek İstanbul’a gelir.
Bu türküyü ise bence en güzel icra eden ise Arif Sağ’dır.
Eserin söz yazarı Nadir Şener’i sadece ismini belirterek geçmeyelim.
Köy Enstitüsü mezunu Nadir Şener’i kendi anlatımı ile tanıyalım.
1933 Tercan (Mamahatun) doğumluyum. Babam, adliye yazı işleri müdürü ve noter Zekeriya; annem de tarihi ( 1919 ) Erzurum İL kongresi üyesi, müstantik (sorgu yargıcı) Ahmet beyin kızı Memnune’dir. İlkokulu Tercan’da okudum. İlçelerin çoğunda olduğu gibi, Tercan’da da orta okul yoktu. Tek kapı, köy enstitüsü idi. Tercan bölgesi, Sivas-Pamukpınar köy enstitüsüne bağlıydı; bu okula kaydım yapıldı. (Bir dönem Aşık Veysel’in de ders verdiği Sivas-Yıldızeli/Pamukpınar Köy Enstitüsü 1941 yılında açılmıştır)
O günün koşullarına göre ulaşım, sadece trenle sağlanabiliyordu. O nedenle trenler pek sıkışık oluyordu. Trenin koridorunda bile, ayakta duracak boşluk bulunmuyordu. Ayrıca da tren azlığı nedeniyle, aktarmalar oluyordu. Bu yüzden Tercan-Sivas köy enstitüsü yolculuğu, ancak otuz saatte tamamlana biliyordu.
Nerdesin (1968) Bekleyiş(1970) Eğlenceli, Çözümlü Matematik (1971) Yeni Genel Yetenek (1979: Üniversiteye giriş için) kitaplarımı, Nadir Şener adıyla yayınladım.Ülke nüfusu arttıkça baktım benzer isimler çoğalıyor. Bu nedenle mahkemeye başvurarak (1991), Kafkasyalı atalarımın lakabı olan ‘Hatunoğlu’ soyadını aldım.
Bu anlatımdan sonra Kipriğin kaşına değdiği zaman isimli şiirin içinden neden tren geçtiğini daha iyi anlıyoruz.
Tercan/ Demirkapı istasyonu Km 999+130 dadır. Erzincan ise km 934+134 dedir. Sivas ise km 602+361 yada Samsun hattından gelişe göre 395+000 dadır. Samsun hattındaki Yıldızeli ise km 348+010 dedir. Nadir Şener yolculuğun aktarmalı olduğunu ve 30 saat sürdüğünü söylemektedir. Aktarma Sivas’ta Samsun hattına doğru gidişte ve dönüşte yapılmaktadır. Toplam 444 km lik yolculuk 30 saatte tamamlandığına göre ticari hız 15km/s’e denk gelmektedir. Hadi bunun 10 saatini Sivas’da aktarmaya çıksak bile ticari hız 22km/s’dir.
Gelelim Nadir Şener’in Kafkasyalı atalarım beyanına. Burada kafkasyalı derken kimleri zikretmiş bilmiyorum. Tercan’ın demografik yapısında Çerkes nüfusu var mıdır? diye biraz araştırma yapınca;
Bozok Üniversitesi Yrd Doç. dr Yunus ÖZGERin XIX. YÜZYILIN İLK YARISINDA TERCAN VE KÖYLERİNİN DEMOGRAFİK YAPISI (1835 TARİHLİ NÜFUS DEFTERİNE GÖRE) dalı makalesinin 66. sayfasında “Kom ya da <köm> olarak adlandırılan ve defterde < كوم > şeklinde kayıtlı olan bu yerleşim alanları, bir köyün yakınında ve ona bağlı alt yerleşim birimidir. Günümüzde de aynı kullanım devam etmektedir. XIX. Yüzyılın ilk yarısında Tercan civarında Piriz komu, Beğdere yakınındaki Zülfo komu, Bozağa komu, Çerkes sınırındaki Beğoğlu komu, Karacivan sınırındaki Seyyid Ağa komu ve Sos sınırındaki Emin Paşa komu isimli 8 kom yerleşmesi vardı. Bunların tamamında Müslüman nüfus ikamet etmekteydi” tespitlerini görünce Nadir Şener’in Çerkes olduğunu söyleyebiliriz.
Tugay Kartal