Kent ve Demiryolu Menü

Kalıcı Başlantı:

Demiryollarında Ayrımcılık ve Keyfi Muamele

(yorumlar kapalı)

MHP Yozgat Milletvekili Mehmet Ekici’nin TCDD Kadrolaşma ve yüklenici firmalara yönelik kamuoyundaki iddialar üzerine Ulaştırma Bakanının yanıtlaması istemi ile TBMM Başkanlığına 15.07.2010 tarihinde verdiği soru önergesi aradan geçen 40 günlük süreye rağmen hala yanıtlanmamıştır.

Yazılı Soru Önergesinin Metni

Dönemi ve Yasama Yılı

23/4

Esas Numarası

7/15678

Başkanlığa Geliş Tarihi

15.07.2010

Önergenin Özeti

TCDD’deki kadrolaşma ve yüklenici firmalara yönelik iddialara ilişkin

Önergenin Sahibi

MHP Yozgat Mv.MEHMET EKİCİ

Önergenin Muhatabı

Ulaştırma Bakanı Erzincan Mv.BİNALİ YILDIRIM

Önergeyi Cevaplayan

 

Önergenin Son Durumu

24.08.2010 tarihi itibarı ile İşlemde

Milletvekili Ekici, TCDD’de kural dışı yapılan atamalarla iktidarın kadrolaştığını, 3399 sayılı KHK’nin II sayılı pozisyonlarda görevli olanların I sayılı cetvelde yazılı olan pozisyonlara atanması için sınav ve kurs şartı olmasına rağmen, 200’ün üzerinde vekâlet görevlendirme yapılarak yasalara aykırı bir işlem gerçekleştirildiğini belirterek bu haksız uygulamayı yapanlar hakkında bir işlem yapılıp yapılmadığını sormuştur. Ayrıca ihalelerde yer alan hükümlere aykırı olarak TCDD’nin araç ve gereçleri ile bazı personelinin yüklenici firmalar tarafından kendi malı ve kendi personeli gibi çalıştırıldığı yönündeki iddialara yönelik bir tespit veya işlem olup olmadığını sormuştur soru önergesinde.

 

Bu soru önergesi işleme konulması ile birlikte Ulaştırma Bakanlığınca ilgili kuruma gönderilecek onlarda maslahatı kurtarmak amacıyla yok böyle bir durum diye yanıt verecekler. Bu yanıt da Ulaştırma Bakanlığınca bir üst yazı ile MHP Yozgat Milletvekili Mehmet Ekici’ye bilgilenmesi için gönderilecektir.

Ancak; mızrak çuvala sığmıyor.

TCDD 1.Bölge Müdürlüğü bünyesinde yapılan usulsüz atamalar vekalet görevlendirmeler Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası İstanbul 1 Nolu Şube Yönetimince tespit edilerek bu konuda bir rapor hazırlandı. Hazırlanan rapor 27.07.2010 tarihinde 26 sayılı yazı ile işveren TCDD’ye verildi. TCDD 1. Bölge Müdürlüğü ise konunun muhatabı olan Genel Müdürlüğe dosyayı göndereceğine usulsüz olarak atananların da görev yaptığı servis müdürlüklerine 03.08.2010 tarih 3879 sayılı yazı ile gönderilerek, bu konuda ki görüşlerinin istendiği öğrenilmiştir.

resim

İSTANBUL 1 NOLU ŞUBE

Sayı:BTS 2010-07-26                                                                                                     27.07.2010

Konu: Ayrımcı ve keyfi muamele 1.BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNE

HAYDARPAŞA

Kamu Kurum ve Kuruluşlarının görevlerini yerine getirirken “kanuni idare” ilkesi gereği mevzuat hükümlerine uygun davranma yükümlülükleri vardır.

İşin yürütülmesinde, planlanmasında; çalışanlara karşı tesis edilen işlemlerde hak ihlalleri yapmayan, tüm çalışanlara eşit davranan, kayırmacı uygulamaları meydan vermeyen bir anlayışın benimsenmesi gerekmektedir.

Sekiz yıllık AKP iktidarında Kurum içi uygulamalarda keyfi uygulamalar artmış özellikle geçici-tedviren görevlendirmelerle liyakat ilkesi yerle bir edilmiş, Devlet işlerinin asaleten atanan memurlar eli ile yürütülmesi gereği yok sayılmıştır.

Ekte sunduğumuz 1. Bölge Müdürlüğü bünyesindeki ayrımcı keyfi muamelelerin bir kısmı belirlenmiş olup makul bir sürede bu ayrımcı ve keyfi muamelelerin önlenmesi için gerekli düzenlemelerin yapılmaması halinde bu raporlar her 3 ayık dönemler halinde;

TBMM Başkanlığına, TBMM İnsan Hakları Komisyonuna, Avrupa Birliği İnsan Hakları Komisyonuna, Üniversitelerin İnsan Hakları Merkezlerine, Etik Kuruluna, Kamu Denetçiliğine ve diğer ilgili Sivil Toplum Kuruluşlarına iletilecektir.

Gereğinin yapılması ve sonuçtan Sendikamıza bilgi verilmesini talep ederiz.Ersin ALBUZ Hasan BEKTAŞ

Hukuk, TİS ve İnsan Hakları Sekreteri Şube Başkanı

Ek: Ayrımcı ve keyfi muamele raporu

BTS İSTANBUL 1 NOLU ŞUBE’NİN

01 NİSAN-30 HAZİRAN 2010 DÖNEMİNE AİT

AYRIMCILIK VE KEYFİ MUAMELE RAPORU

SUNUŞ:

Toplumsal yapının ve kamu kurumlarının sağlıklı işleyebilmesinin ön koşullarından biri de bireyler arasında ayrımcı uygulamalara ve keyfi muamelelere son verilmesidir. Aksi durum toplumsal anomi-bozulma yaratmakta; bu durum demokratik toplum yapısının oluşmasını engellemekte, toplumsal barışı ve huzuru bozmaktadır. Aynı zamanda ulusal mevzuata; hukukun genel prensiplerine de aykırılık oluşturmaktadır.

Eşitlik, eşit muamele, demokratik toplumun yapı taşlarındandır. Bir toplumda keyfi ayrımların varlığı, hukuksal güvenliğin YOKLUĞUNA’da işaret eder.

Günümüzde eşitliğin asgari ölçüsü niteliğinde olan kanun önünde eşitlik ve kanunların eşit koruma öngörmesi şeklinde ifade edilen şekli eşitlik anlayışı yaygın şekilde kabul görmektedir.

Gerek uluslar arası insan hakları belgelerinde, gerekse ulusal mevzuatlarda belirtilen eşitlik kavramı devletin bireylere eşit mesafede olması, onları keyfi ölçütlere dayanarak kayırmaması veya aleyhlerinde farklı muamele yapmamasıdır.

Doğrudan Ayrımcılık:

Aynı ve benzer konumda olan kişiler arsında fark yaratılmasını engellemeyi amaçlamaktadır. Bu şekli eşitlik anlayışıdır. Fark yaratılacak ise farkı yaratacak somut farklılığın ortaya konması gerekmektedir. Aksi durum keyfi muamele suçunu da oluşturmaktadır. Farklı muamelenin uygulanmasıdır.

Dolaylı Ayrımcılık:

Aynı muamelenin uygulanması ile birlikte uygulama kapsamında olanlardan bazılarının üzerinde ayrımcı etkiler doğurmasıdır. Örneğin askerliğin yapmamış olanların veya 175 cm.den kısa olanların polislik mesleğine alınmaması gibi.

Makul Uyumlaştırma:

Tekerlekli sandalyeli kişilerin işyerlerine erişimi için düzenlemelerin yapılması, çalışma saatlerin ayarlanması, ofiste kullanılan araçların ayarlanması, görevlerin çalışanlar arasında tekrar dağıtılması halidir. Bunu yapmayan İdare ayrımcı uygulama yapmış olmaktadır.

Dolayısıyla Ayrımcılık:

Bir kişinin ilişkide olduğu kişiden kaynaklı olarak ayrımcılığa uğramasıdır. Örneğin zenci biri ile evli bayanının işyerinde zenci biri ile evli olmaktan dolayı ayrımcılığa uğraması.

Çoklu Temelde Ayrımcılık: Kişinin birden çok özelliği dolayısıyla ayrımcılığa uğraması. Örneğin bir memurun hem alevi ve hem de KESK’e bağlı bir sendikası üyesi olması nedeniyle ayrımcılığa uğramasıdır.

Mağdurlaştırma:

Bir kişinin ayrımcılığa uğradığı gerekçesi ile yaptığı şikâyet sonucunda keyfi-kötü davranışla karşılaşması veya farklı muamele görmesi ya da bir kişinin ayrımcılığa uğradığı gerekçesi ile şikayette bulunan kişiyi desteklemesi sonucunda benzer ayrımcı ve keyfi muameleye tabi tutulmasıdır. Kısacası şikâyetçiye karşı uygulanan baskı ve yıldırma uygulamaları olarak düşünebiliriz.

İspat Yükü:

Ayrımcı ve keyfi muamele konusunda ortaya konan şikâyetlerde ispat yükü ters çevrilmiş olup (İspat yükünde kural, her kes iddiasını ispatla yükümlü olması kuralı) ayrımcı ve keyfi muamele yapan kişi veya kurumlar ayrımcı ve keyfi muamele yapmadığını ispatlamak yükümlülüğü altındadır.

Türk Pozitif Hukukunda Anayasanın 10., 68. ve 70. maddelerinde; 657 sayılı DMK’nın 7., 10, 125. maddelerinde; Türk Ceza Kanunun 3., 122, Keyfi ; İş Kanunun 5. maddesinde ayrımcılık ve keyfi muamele yasaklanmıştır.

Ayrımcılık ve Keyfi Muameleye Karşı Uluslar arası Dayanaklar:

Birleşmiş Milletler Şartı, Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi, Ekonomik, Sosyal ev Kültürel Haklara İlişkin Sözleşme, Her Türlü Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Sözleşme, Kadınlara Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi, Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme, İşkenceye ve Diğer Zalimane Gayri İnsani veya Küçültücü veya Cezaya Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi, Avrupa Konseyi ve Ayrımcılık Yasağına ilişkin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Avrupa Sosyal Şartında bir çok hükmü ayrımcılığı ve keyfi muameleyi yasaklamada ve bu ayrımcılığı uygulayan ve uygulanan ayrımcılık ve keyfi muamelelerin önlenmesi için gerekli önlemleri almayan Hükümet ve Kamu Kurum ve Kuruluşların uluslar arası sorumluluğunun da bulunduğunu göstermektedir.

Yargı Kararları: Konu hakkında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Karaları, Anayasa Mahkemesi Kararları, Danıştay ve Yargıtay kararları da ileriki raporlarda daha detaylı rapora eklenecektir.

Tüm düzenlemeler Hükümete ve hükümete bağlı kamu kurum ve kuruluşlarına elemli-pozitif yükümlükler yüklemektedir. Ayrımcılık ve keyfi muamelenin önlenmesi için gerekli tedbirleri alacak, ayrımcı ve keyfi muamele yapanlarla ilgili gerekli idari soruşturmalar açacak; adli takibat yapılması için suç duyurusunda bulunacak; bu işlemlerden dolayı Kamu Kurum ve Kuruluşları maddi kayıplara uğramışsa bu kayıpları ilgili şahıslara rücu ederek hukuk dışı uygulamaların önlenebileceği açıktır.Biz, Sendika olarak örgütlü olduğumuz taşıma işkolundaki ayrımcı ve keyfi uygulamalarla ilgili olarak her üç ayda bir ‘‘Ayrımcılık Ve Keyfi Muamele Raporu” hazırlayarak başta TBMM İnsan Hakları Komisyonu olmak üzere Ulusal ve Uluslararası resmi ve özel insan hakları savunucusu kuruluşlara ulaştırılacaktır.

Taşıma İş Kolundaki Devam Eden Ayrımcı ve Keyfi Uygulamalar

1-1. Bölge Müdürlüğü Personel ve İdari İşler Müdürü Vekili Abdurrahman KURT tren şefliğinden büro şefliğine, sonra uzmanlığa atanmıştır. Yıllardır 1. Bölge Müdürlüğü Personel ve İdari İşler Müdürlüğünü geçici olarak yürütmektedir. Burada yıllarca 1. Bölge Müdürlüğü Personel ve İdari İşler Müdür Yardımcılığı yapan sicilleri pekiyi ve hiçbir disiplin cezası almamış Erdal TANDOĞAN, Yaşar PAÇACI ve Şeyma AYKUT Personel ve İdari İşler Müdürlüğü unvanını ‘‘liyakat” ilkesi gereği hak ettiği halde bu görevin Abdurrahman KURT’a yaptırılması keyfi ve ayrımcı” bir muameledir.Vekâlet-geçici-tedviren görevlendirmeler çok kısa süreli ve geçici personel eksikliklerin giderilmesi için öngörülmüş bir müessese olmasına rağmen bu yöntemi asli çalışma yöntemi olarak benimsenmesi keyfi muameledir. Abdurrahman KURT’un uzun süre ve halen devam ettiği şekliyle vekâleten çalıştırılması buna örnektir. Vekâleten-geçici-tedviren görevlendirilenlerin kanundan doğan güvenceleri bulunmamaktadır. Memurun güvencesi görevlendiren makamın iki dudağı arasındadır. Bu durum memurun görev güvencesini ortadan kaldırmaktadır. ‘‘Öte yandan, Devlet organlarının düzenli çalışması, yönetimde istikrarın sağlanmasıyla olanaklıdır. Yönetimde istikrar ise, kamu hizmetinin değişken öğesi olan iktidardaki siyasal partilerle değil, kamu hizmetinin değişmez öğesi olan kamu görevlilerine sağlanacak “görev güvence”siyle gerçekleştirebilecektir. Kamu hizmetinin sürekliliğinin sağlanması için, kamu görevlilerinin atama güvencesine kavuşturulmasında kamu yararı bulunmaktadır. ‘’ .(1)

Tüm somut ve hukuki durum 1. Bölge Müdürlüğü Personel ve İdari İşler Müdürü Vekili Abdurrahman KURT’un görevlendirmesinin kaldırılarak ‘‘liyakat ilkesine” uygun olan Personel ve İdari İşler Müdür Yardımcılarından birinin asaleten atanması gerekmektedir.

2-1. Bölge Müdürlüğü Yol Müdürü Vekili Nizamettin ARAS, unvanı baş kontrolör olup halen Yol Müdürlüğünü Vekâleten-geçici-tedviren yürütmektedir. Yol Müdürü olmanın şartlarından biri olan ‘‘mühendis” olma şartını da taşımamaktadır.(2) Yol Müdürlüğü bünyesinde birçok mühendis görev yapmakta olup mühendislerin yürüttüğü görevleri denetleyebilme yeterliliğinin ayrıca değerlendirilmesi gerekmektedir. Yol Müdür Yardımcılarından birinin veya Mühendis unvanlı bir memurun görevlendirilmemiş olması Açık mevzuat hükmüne aykırı yapılan bu görevlendirme ‘‘liyakat” ilkesine ve mevzuat hükümlerine aykırı olduğundan Yol Müdürlüğü görevinin Baş kontrolör Nizamettin ARAS’a yaptırılması keyfi ve ayrımcı” muameledir.

Vekâlet-geçici-tedviren görevlendirmeler çok kısa süreli ve geçici personel eksikliklerin giderilmesi için öngörülmüş bir müessese olmasına rağmen bu yöntemi asli çalışma yöntemi olarak benimsenmesi keyfi muameledir. Nizamettin ARAS’ın uzun süre ve halen devam ettiği şekliyle vekâleten çalıştırılması buna örnektir. Vekâleten-geçici-tedviren görevlendirilenlerin kanundan doğan güvenceleri bulunmamaktadır. Memurun güvencesi görevlendiren makamın iki dudağı arasındadır. Bu durum memurun görev güvencesini ortadan kaldırmaktadır. ‘‘Öte yandan, Devlet organlarının düzenli çalışması, yönetimde istikrarın sağlanmasıyla olanaklıdır. Yönetimde istikrar ise, kamu hizmetinin değişken öğesi olan iktidardaki siyasal partilerle değil, kamu hizmetinin değişmez öğesi olan kamu görevlilerine sağlanacak “görev güvence”siyle gerçekleştirebilecektir. Kamu hizmetinin sürekliliğinin sağlanması için, kamu görevlilerinin atama güvencesine kavuşturulmasında kamu yararı bulunmaktadır. ‘'(1)

Tüm somut ve hukuki durum 1. Bölge Müdürlüğü Yol Müdürü Vekili Nizmettin ARAS’ın görevlendirmesinin kaldırılarak ‘‘liyakat ilkesine” uygun olan Yol Müdür Yardımcılarından birinin asaleten atanması gerekmektedir. 3-Yol Müdür Yardımcısı Vekili Özgür ALTIOK (Mühendis) on yılı aşkındır bu görevi geçici olarak yürütmektedir. Kurumun Özgür ALTIOK’un Müdür Yardımcısı olarak hizmetine ihtiyacı olduğu açıktır. Özgür ALTIOK’un bu görevi yıllardır layıkı ile yerine getirdiği, her hangi bir olumsuzluğu olmadığını da gösterdiğine göre ilgiliye Yol Müdür Yardımcılığı unvanının verilmemesi keyfi muameledir.

Vekâlet-geçici-tedviren görevlendirmeler çok kısa süreli ve geçici personel eksikliklerin giderilmesi için öngörülmüş bir müessese olmasına rağmen bu yöntemi asli çalışma yöntemi olarak benimsenmesi keyfi muameledir. Özgür ALTIOK’un uzun süre ve halen devam ettiği şekliyle vekâleten çalıştırılması buna örnektir. Vekâleten-geçici-tedviren görevlendirilenlerin kanundan doğan güvenceleri bulunmamaktadır. Memurun güvencesi görevlendiren makamın iki dudağı arasındadır. Bu durum memurun görev güvencesini ortadan kaldırmaktadır. ‘‘Öte yandan, Devlet organlarının düzenli çalışması, yönetimde istikrarın sağlanmasıyla olanaklıdır. Yönetimde istikrar ise, kamu hizmetinin değişken öğesi olan iktidardaki siyasal partilerle değil, kamu hizmetinin değişmez öğesi olan kamu görevlilerine sağlanacak “görev güvence”siyle gerçekleştirebilecektir. Kamu hizmetinin sürekliliğinin sağlanması için, kamu görevlilerinin atama güvencesine kavuşturulmasında kamu yararı bulunmaktadır. ‘'(1)

Tüm somut ve hukuki durum 1. Bölge Müdürlüğü Yol Müdürü Yardımcısı Vekili Özgür ALTIOK’un Yol Müdür Yardımcılığına asaleten atanması gerekmektedir.

4-1. Bölge Müdürlüğü Eğitim Müdürü Vekili Cafer AĞDAĞ 3 yılı aşkındır1. Bölge Müdürlüğü Eğitim Müdürlüğünü geçici olarak yürütmektedir. Burada yıllarca 1. Bölge Müdürlüğü Eğitim Müdür Yardımcılığı yapan sicilleri pekiyi ve hiçbir disiplin cezası almamış Ruhan ÇELEBİ Eğitim Müdürlüğü unvanını ‘‘liyakat” ilkesi gereği hak ettiği halde bu görevin Cafer AĞDAĞ’a yaptırılması keyfi ve ayrımcı” bir muameledir.

Vekâlet-geçici-tedviren görevlendirmeler çok kısa süreli ve geçici personel eksikliklerin giderilmesi için öngörülmüş bir müessese olmasına rağmen bu yöntemi asli çalışma yöntemi olarak benimsenmesi keyfi muameledir. Abdurrahman KURT’un uzun süre ve halen devam ettiği şekliyle vekâleten çalıştırılması buna örnektir. Vekâleten-geçici-tedviren görevlendirilenlerin kanundan doğan güvenceleri bulunmamaktadır. Memurun güvencesi görevlendiren makamın iki dudağı arasındadır. Bu durum memurun görev güvencesini ortadan kaldırmaktadır. ‘‘Öte yandan, Devlet organlarının düzenli çalışması, yönetimde istikrarın sağlanmasıyla olanaklıdır. Yönetimde istikrar ise, kamu hizmetinin değişken öğesi olan iktidardaki siyasal partilerle değil, kamu hizmetinin değişmez öğesi olan kamu görevlilerine sağlanacak “görev güvence”siyle gerçekleştirebilecektir. Kamu hizmetinin sürekliliğinin sağlanması için, kamu görevlilerinin atama güvencesine kavuşturulmasında kamu yararı bulunmaktadır. ‘'(1)

Tüm somut ve hukuki durum 1. Bölge Müdürlüğü Eğitim Müdürü Vekili Cafer AĞDAĞ’ın görevlendirmesinin kaldırılarak ‘‘liyakat ilkesine” uygun olan Eğitim Müdür Yardımcısı Ruhan ÇELEBİ’nin asaleten atanması gerekmektedir. 5-1. Bölge Müdürlüğü Tesisler Müdürlüğünde toplam 5 adet müdür yardımcısı kadrosu mevcuttur. 3 tanesi teknik müdür yardımcılığı 2 tanesi ise trafikten sorumlu idari müdür yardımcısı kadrosudur. 3 tane teknik müdür yardımcılıklarının üçü de vekâleten yürütülmektedir. (Ümit PINAROBA, Cüneyt CAN ve Kemal ÇİFTÇİ) Ana hizmet birimlerinden olan tesisler birimi trenlerin işletim sistemlerinin teknik ve trafik boyutunun tamamının planlandığı ve yürütüldüğü birimdir. Böylesi önemli bir birimin memuriyet güvencelerinden yoksun bırakılmış geçici personelle yürütülmesinde kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olmadığı açıktır. Bu durum tam bir keyfi muamele durumudur.

Trafikten sorumlu 2 tane müdür yardımcısı kadrosu olmasına rağmen sadece bir tane müdür yardımcısını (Metin ARTAN) onu da geçici olarak görevlendirerek işleri yürütmektedir. Böylesi önemli bir birimin memuriyet güvencelerinden yoksun bırakılmış geçici personelle yürütülmesinde kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olmadığı açıktır. Bu durum tam bir keyfi muamele durumudur.

Liyakat ilkesi gereği ve seçme sınavı ile bu görevlere asaleten atamaların yapılması gerekmektedir. Bu yöntemle asaleten atamaların yapılmaması İdarenin keyfi olarak istediklerine bu göreve geçici olarak ataması “keyfi ve ayrımcı” muameledir.

Vekâleten-geçici-tedviren görevlendirilenlerin kanundan doğan güvenceleri bulunmamaktadır. Memurun güvencesi görevlendiren makamın iki dudağı arasındadır. Bu durum memurun görev güvencesini ortadan kaldırmaktadır. ‘‘Öte yandan, Devlet organlarının düzenli çalışması, yönetimde istikrarın sağlanmasıyla olanaklıdır. Yönetimde istikrar ise, kamu hizmetinin değişken öğesi olan iktidardaki siyasal partilerle değil, kamu hizmetinin değişmez öğesi olan kamu görevlilerine sağlanacak “görev güvence”siyle gerçekleştirebilecektir. Kamu hizmetinin sürekliliğinin sağlanması için, kamu görevlilerinin atama güvencesine kavuşturulmasında kamu yararı bulunmaktadır. ‘'(1) Vekâlet-geçici-tedviren görevlendirmelerin bir an evvel kaldırılarak (keyfi ve ayrımcı muamelelerin kaldırılarak) asaleten atamaların yapılması;6-1. Bölge Müdürlüğü Ticaret Müdürlüğünde Müdür Yardımcısı Ramazan CEYLAN vekâleten yürütülmektedir. Ana hizmet birimlerinden olan ticaret birimi yolcu taşıma işletim sistemlerinin teknik ve trafik boyutunun tamamının planlandığı ve yürütüldüğü birimdir. Böylesi önemli bir birimin memuriyet güvencelerinden yoksun bırakılmış geçici personelle yürütülmesinde kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olmadığı açıktır. Bu durum tam bir keyfi muamele durumudur.

Liyakat ilkesi gereği ve seçme sınavı ile bu görevlere asaleten atamaların yapılması gerekmektedir. Bu yöntemle asaleten atamaların yapılmaması İdarenin keyfi olarak istediklerine bu göreve geçici olarak ataması “keyfi ve ayrımcı” muameledir.

Vekâleten-geçici-tedviren görevlendirilenlerin kanundan doğan güvenceleri bulunmamaktadır. Memurun güvencesi görevlendiren makamın iki dudağı arasındadır. Bu durum memurun görev güvencesini ortadan kaldırmaktadır. ‘‘Öte yandan, Devlet organlarının düzenli çalışması, yönetimde istikrarın sağlanmasıyla olanaklıdır. Yönetimde istikrar ise, kamu hizmetinin değişken öğesi olan iktidardaki siyasal partilerle değil, kamu hizmetinin değişmez öğesi olan kamu görevlilerine sağlanacak “görev güvence”siyle gerçekleştirebilecektir. Kamu hizmetinin sürekliliğinin sağlanması için, kamu görevlilerinin atama güvencesine kavuşturulmasında kamu yararı bulunmaktadır. ‘'(1) Vekâlet-geçici-tedviren görevlendirmelerin bir an evvel kaldırılarak (keyfi ve ayrımcı muamelelerin kaldırılarak) asaleten atamaların yapılması;7-1. Bölge Müdürlüğü Sirkeci Banliyö Müdür Vekilinin ünvanı gar şefi olup halen Banliyö Müdürlüğünü Vekâleten-geçici-tedviren yürütmektedir. Banliyö Müdürü olmanın şartlarını da taşımamaktadır.(3) Banliyö Müdürlüğünün görevlerinin büyük bir kısmı banliyö tren trafiğinin ve gişe memurlarının iş planlamasının yapılmasıdır. Bu görevi yürüten Tesisler Bölge Kontrolörlerinin (Hareket Bölge Amirlerinin) Banliyö Müdürlüğünü görevlerini banliyö müdürlükleri kurulmadan önce fiile yürüttüğü; bundan sonra da bu görevi yürütebilecek teorik ve pratik formasyona sahip olduğundan Banliyö Müdürlüğü ve Banliyö Müdür Yardımcılığı görevlerine Tesisler Bölge Kontrolörlerinin atanmamış olması ‘‘liyakat” ilkesine, kamu yararı ve hizmet gereklerine ve mevzuat hükümlerine aykırı olduğundan Sirkeci Banliyö Müdürlüğü ve Banliyö Müdür Yardımcılığı görevlerinin Gar Şefine yaptırılması “keyfi ve ayrımcı” muameledir.

Vekâlet-geçici-tedviren görevlendirmeler çok kısa süreli ve geçici personel eksikliklerin giderilmesi için öngörülmüş bir müessese olmasına rağmen bu yöntemi asli çalışma yöntemi olarak benimsenmesi keyfi muameledir. Vekâleten-geçici-tedviren görevlendirilenlerin kanundan doğan güvenceleri bulunmamaktadır. Memurun güvencesi görevlendiren makamın iki dudağı arasındadır. Bu durum memurun görev güvencesini ortadan kaldırmaktadır. ‘‘Öte yandan, Devlet organlarının düzenli çalışması, yönetimde istikrarın sağlanmasıyla olanaklıdır. Yönetimde istikrar ise, kamu hizmetinin değişken öğesi olan iktidardaki siyasal partilerle değil, kamu hizmetinin değişmez öğesi olan kamu görevlilerine sağlanacak “görev güvence”siyle gerçekleştirebilecektir. Kamu hizmetinin sürekliliğinin sağlanması için, kamu görevlilerinin atama güvencesine kavuşturulmasında kamu yararı bulunmaktadır. ‘'(1)

Tüm somut ve hukuki durum 1. Bölge Müdürlüğü Sirkeci Banliyö Müdürü Vekilinin vekalet görevlendirilmesinin kaldırılarak ‘‘liyakat ilkesine” uygun olanların asaleten atanması gerekmektedir. 8-1. Bölge Müdürlüğü Yol Müdürlüğünde toplam 3 tane şube şefine (Yola Bakım Onarım Müdürü) vekâleten yol kontrolörlüğü yaptırılmaktadır. TCDD’de şube şefliği (Yola Bakım Onarım Müdürü) görevi çok önemli bir görev olup icracı bir görevdir. Trenlerin üzerinde seyir ettiği yolun alt ve üst yapısının belli standartlarda tutulması; standartlardan sapma olduğunda gerekli tamirat çalışmalarını takip ve koordine etmek gibi çok önemli görevleri vardır. Bu görevlerin işletme gereklerine uygun yürütülebilmesi için belli bir teorik ve pratik bilgi birikimine gerek vardır. Bu birikime sahip şube şeflerinin bölgede atıl tutulması ‘‘liyakat” ilkesine, kamu yararı ve hizmet gereklerine ve mevzuat hükümlerine aykırı olduğundan şube şeflerine geçici olarak yol kontrolörlüğü görev yaptırılması keyfi ve ayrımcı” muameledir.

Vekâlet-geçici-tedviren görevlendirmeler çok kısa süreli ve geçici personel eksikliklerin giderilmesi için öngörülmüş bir müessese olmasına rağmen bu yöntemi asli çalışma yöntemi olarak benimsenmesi keyfi muameledir. Vekâleten-geçici-tedviren görevlendirilenlerin kanundan doğan güvenceleri bulunmamaktadır. Memurun güvencesi görevlendiren makamın iki dudağı arasındadır. Bu durum memurun görev güvencesini ortadan kaldırmaktadır. ‘‘Öte yandan, Devlet organlarının düzenli çalışması, yönetimde istikrarın sağlanmasıyla olanaklıdır. Yönetimde istikrar ise, kamu hizmetinin değişken öğesi olan iktidardaki siyasal partilerle değil, kamu hizmetinin değişmez öğesi olan kamu görevlilerine sağlanacak “görev güvence”siyle gerçekleştirebilecektir. Kamu hizmetinin sürekliliğinin sağlanması için, kamu görevlilerinin atama güvencesine kavuşturulmasında kamu yararı bulunmaktadır. ‘'(1)

Tüm somut ve hukuki durum 1. Bölge Müdürlüğü tedviren yol kontrolörü olarak görevlendirilen Fikri GÜLTEKİN, Mümin KARASU (Ayrıca Mümin KARASU ve Levent KAYTAN’ın Şube Şefi olarak görevlerine iade edilmesi ve geçici görevlendirmelerinin kaldırılması; 9-1. Bölge Müdürlüğü Hareket Müdürü Vekili Kemal TUNCER, unvanı başrepartitör olup çok uzun zamandan beri ve halen Hareket Müdürlüğünü Vekâleten-geçici-tedviren yürütmektedir. Hareket Müdürü olmanın şartlarını taşımamaktadır.(4) Hareket Müdürlüğü bünyesinde birçok Ambar ve Gümrüklü Ambar Müdürlükleri bulunduğundan buralardan yapılan yurt içi ve yurt dışı gümrüklü taşımalarının denetimi ve planlaması ciddi teorik ve pratik bilgiyi gerektirmektedir. Ayrıca Bölge de asalete iki tane Hareket Müdür Yardımcısı görev yapmakta olup öncelikle Hareket Müdürlüğü görevini yürütme görevi Hareket Müdür Yardımcılarına aittir. Hareket Müdür Yardımcıları bulunduğu halde Hareket Müdürlüğünde geçici olarak Başrepartitör Kemal TUNCER’in görevlendirilmesi ‘‘liyakat” ilkesine, kamu yararı ve hizmet gereklerine ve mevzuat hükümlerine aykırıdır. Hareket Müdürlüğü görevinin Başrepartitör Kemal TUNCER’den alınarak Hareket Müdürlüğüne Hareket Müdür Yardımcılarından Kemal KOCAER veya Mustafa KIYILIOĞLU’nun asaleten atanması gerekmektedir. Aksi uygulamalar ve halen devam eden uygulama “keyfi ve ayrımcı” muameledir.

Vekâlet-geçici-tedviren görevlendirmeler çok kısa süreli ve geçici personel eksikliklerin giderilmesi için öngörülmüş bir müessese olmasına rağmen bu yöntemi asli çalışma yöntemi olarak benimsenmesi keyfi muameledir. Nizamettin ARAS’ın uzun süre ve halen devam ettiği şekliyle vekâleten çalıştırılması buna örnektir. Vekâleten-geçici-tedviren görevlendirilenlerin kanundan doğan güvenceleri bulunmamaktadır. Memurun güvencesi görevlendiren makamın iki dudağı arasındadır. Bu durum memurun görev güvencesini ortadan kaldırmaktadır. ‘‘Öte yandan, Devlet organlarının düzenli çalışması, yönetimde istikrarın sağlanmasıyla olanaklıdır. Yönetimde istikrar ise, kamu hizmetinin değişken öğesi olan iktidardaki siyasal partilerle değil, kamu hizmetinin değişmez öğesi olan kamu görevlilerine sağlanacak “görev güvence”siyle gerçekleştirebilecektir. Kamu hizmetinin sürekliliğinin sağlanması için, kamu görevlilerinin atama güvencesine kavuşturulmasında kamu yararı bulunmaktadır. ‘'(1)

Tüm somut ve hukuki durum 1. Bölge Müdürlüğü Hareket Müdürü Vekili Kemal TUNCER’in görevlendirmesinin kaldırılarak, ‘‘liyakat ilkesine” uygun olan Hareket Müdür Yardımcılarından birinin ya da liyakat ilkesi gereği atama şartlarını taşıyan birinin asaleten atanması gerekmektedir. 10-Sağlıklarının koruma ve güvenlik görevlisi görevini yerine getirmeye elverişli olmayan ve bunu Hakem Hastanesinin heyet raporu ile belgeleyen koruma güvenlik görevlisi memurların odacı, yatakhaneci ve dağıtıcı unvanları ile yardımcı hizmetler sınıfına düşürülmesi tam bir keyfi muameledir.

Danıştay 5. Dairesi, 21.09.2005 tarih Esas 2002/2415 Karar 2005/3735 sayılı kararı ve yine Danıştay 5. dairesi 14.01.2005 tarih, Esas 2001/3925 Karar 2005/104 sayılı kararı(5) ile Genel İdari Hizmetler Sınıfında görev yapan davacının bir meslek sınıfı olmayan yardımcı hizmetler sınıfına atanmasında mevzuata uygunluk bulunmadığına karar vermiştir. İdari Yargının en üstündeki Danıştay Dairesinin verdiği kararına aykırı idari işlemlerin hukuka aykırılığı açıkça ortadadır. Yargı kararları aksine işlem tesis edilmesinin keyfi muamele olduğu mevzuat ile de ortaya konduğundan koruma ve güvenlik görevlisi memurların yardımcı hizmetler grubundaki unvanlara atanması tamamen keyfi muameledir.

11- 1. Bölge Müdürlüğü Cer Banliyö Müdürlüğü bünyesindeki Haydarpaşa Vagon Bakım Onarım Atölye Müdürü Vekili Gültekin TUTAŞ 10 yıldır bu görevi geçici olarak yürütmektedir. Bu göreve liyakat ilkesi gereği atama şartlarını taşıyan birinin asaleten atamanın yapılması gerekmektedir. 12-1. Bölge Müdürlüğü Cer Banliyö Müdürlüğü bünyesindeki Vagon Elektrik Müdürü Vekili Cengiz FENERCİ vagon servis şefi olmasına rağmen bu görevi 2 yıldır geçici olarak yürütmektedir. Bu göreve liyakat ilkesi gereği atama şartlarını taşıyan birinin asaleten atamanın yapılması gerekmektedir. 13-1. Bölge Müdürlüğü Cer Banliyö Müdürlüğü bünyesindeki Cer Kontrolörleri Sedat SIRMA Sirkeci Elektrik İşleri Müdürü olmasına rağmen Cer Kontrolörlüğüne vekâlet etmektedir. Kontrolörlük makam olmayıp bu göreve vekâlet olmaz. Bu göreve liyakat ilkesi gereği atama şartlarını taşıyan birinin asaleten atamanın yapılması gerekmektedir. 14-Önemli müdürlüklerden biri olan 1. Bölge Müdürlüğü Taşınmaz Mallar Müdür Yardımcılarının tamamı, Fettan COŞKUN, Ali AVCU, Levent MERİÇLİ ve Suavi GİRAY geçici görevle bu görevi yürütmektedir. Yukarıda detaylı anlattığımız bu hususlar keyfi ve ayrımcı uygulamalardır. Bu görevlere liyakat ilkesi gereği atama şartlarını taşıyanların asaleten atamanın yapılması gerekmektedir. 15-Haydarpaşa Gar Müdürlüğü çok önemli bir müdürlük olmasına rağmen Gar Müdürlüğü sınavını kazanamamış Başrepartitör unvanlı Orhan TATAR geçici olarak yürütmektedir. Gar Müdürlüğü sınavını kazanan Dispeçer-Trafik Kontrolörü varken bunların atanmayarak-görevlendirilmeyerek sınavı kazanamamış birinin görevlendirilmesi keyfi ve ayrımcı bir muameledir. Bu göreve liyakat ilkesi gereği atama şartlarını taşıyan birinin asaleten atamanın yapılması gerekmektedir. 16-İstanbul Gar Liman Hareket Memurluğu: Hareket memuru sıkıntısı nedeniyle uzun yıllardır İstanbul Liman hareket memurluğu görevi Tren teşkil memurlarınca yürütülmekte ve iş barışı bozulmaktadır. Aynı unvana sahip personel arasında üstlük altlık sürtüşmesi ortaya çıkmakta ve iş verimi azalmaktadır. Halen İstanbul tren teşkil memurlarından İsmail ÖZGÜLLÜ, Mehmet VAROL ve Kemal ÖZBAY tarafından bu görev yürütülmektedir. Açıkça mevzuata aykırı keyfi ve ayrımcı uygulamadır. İstanbul Liman Gara hareket memuru atamasının yapılması gerekmektedir.

17- İSTANBUL OTOPARK: İstanbul gar sahasında yer alan ve geçtiğimiz yıllarda bir çok olumsuzluğu beraberinde getiren otoparktaki görevlendirmelerde de herhangi bir tutarlılık söz konusu olmayıp değişik unvanda personel bu görevleri yürütmektedir.

Sami KÖYMEN Gişe Memuru

Hüseyin TUNATAŞ Dağıtıcı

Şerif MUTLU Tren Teşkil Memuru

Eyüp KARACA (İşçi)

Fehmi DÜKKANCI Kondoktör

Vehbi ASLAN (Tren Odacısı)

Demiryolları oto park işletmeciliği yapacaksa buna uygun kadro ihdası temin ederek bu görevlere uygun kadrolara da atama yaparak bu hizmetleri yürütmelidir. Aksi halde kanunda öngörülmemiş ve kadro ihdası yapılmamış hizmetlerde memur istihdam edilmesi keyif muameledir.

 

18-Sirkeci Elektrikli Loko Bakım Atölye Müdürlüğüne yıllardır Depo Şefi Bülent DANACI vekalet etmektedir. Bu açıkça ayrımcı ve keyfi muameledir. Yıllardır müdürlük yaptırdığın kişiye müdür unvanının verilmemiş olmasının izahı mümkün değildir. Bu göreve liyakat ilkesi gereği atama şartlarını taşıyan birinin asaleten atamanın yapılması gerekmektedir.

19-BANLİYÖ BÖLGESİ(KUMKAPI-FLORYA ARASI İSTASYONLARDA ÇALIŞAN HAREKET MEMURLARI)

Banliyö bölgesinde hareket memurlarının vefat ve emeklilik gibi nedenlerle aramızdan ayrılması sonucunda personel temin edilemediğinden ve DRS sisteminde hareket memuru bulundurulması gerektiğinden Trakya bölgesinde çalışan hareket memurları yaklaşık 4-5 yıldır vekâlet şeklinde görevlendirilmek suretiyle İstanbul-Halkalı arası Hareket memuru sıkıntısı giderilmeye çalışılmaktadır. Buradaki hareket memurlar kuralsız çalışarak iş disiplini ve iş barışını ciddi şekilde bozmaktadır.

Ayrıca bu uygulama nedeniyle özellikle kadroları İstanbul’da olan diğer hareket memurları arasına sıkıntı yaratmaktadır. Vekalet personelin harcırah sorununun da iki aylık görevlendirmeler ile işyerlerin değiştirilerek aşılmaya çalışılması sonucunda diğer personelde bu uygulama sıkıntıya yol açmakta ve iş barışı bozulmaktadır. Trafik emniyeti açısından düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. Ayrıca Banliyö bölgesinde çalışan Hareket Memurları kendi kadro yerlerinde çalışmamakta banliyö bölgesinde değişik istasyonlarda görev yapmaktadır. Tüm bu düzelmeler kanuni idareden uzaklaşılmış ve keyfi uygulamaların alabildiğine yaygınlaşmasına yol açmış ve açmaya devam etmektedir.

20-Nuri KORKMAZ Makinist:

Geçtiğimiz yıllarda bir güvenlik görevlisi ile ilgili bir olayından ötürü ilk öce Haydarpaşa Elektrikli Loko Bakım Atölye Müdürlüğü emrine nakil edilmiştir. Daha sonra Eskişehir’de görevlendirilen şahıs şu an vekalet olarak yine İstanbul Elektrikli Loko Bakım Atölye Müdürlüğüne vekalet olarak görevlendirilmiştir. Keyfi bir uygulama ile ilgilinin isteğine göre düzenlemeler yapılmaktadır. İlgilinin asaleten atamasının yapılması gerekmektedir.

21- Mustafa GÜLER Gar Şefi:

Halkalı Gar’da hareket Memurluğu yapmakta iken siyasi baskılarla Bakırköy Gar Şefliği görevine vekâleten getirilmiş, Bakırköy Gar’da yaşanan maddi bir takım uygulamalar nedeniyle Yeşilköy Gar Şefliği görevi vekâleten verilmiş ve yine aynı sorunlar nedeniyle İstanbul gar’da Kule Hareket memurluğu yapmakta iken Hasanbey gar Şefliği görevine asaleten atanmasına rağmen uzun süre İstanbul gar’da vekâlet olarak çalıştırılırken Eskişehir gar’ın 2.Bölgeye bağlanması üzerine Eskişehir gar’da görevlendirilmiştir. En son olarak da İstanbul gar’da Gar Müdür yardımcısı olarak görevlendirilmiştir. Kişiye özel bu uygulama ayrımcı ve keyfi uygulamadır.

22- Dede ÇATTIN Tren Teşkil memuru:

Tren Teşkil Memurluğu hariç birçok görevde geçici olarak görevlendirilmek suretiyle özellikle Tren Teşkil memuru unvanındaki personel arasında en büyük tepkiyi çekmektedir. Halen Florya istasyonunda görevlendirilmek suretiyle İstanbul-Halkalı arası makas temizliği konusunda görevlendirilmiştir. Bu personel Halkalı Gar personeli olup Halkalı Garın tren teşkil memuruna ihtiyacı vardır. Buna rağmen ilgilinin Halkalı garda çalıştırılmaması keyfi muameledir. (Kendi ifadesine göre bu görev de kısa süreli olup, Haydarpaşa’da kondüktörlük görevine geri dönmek için bütün girişimleri yapmaktadır.)

23- Sendikamız üyesi Haydarpaşa Liman İşletme Müdürlüğü personeli Ambar Şefi 30091 Mehmet Ali ÇAKIN 31.12.2009 tarihinde emekli dilekçesi vermesine rağmen Haydarpaşa Liman İşletme Müdürü Dursun ARPACIOĞLU tarafından keyfi bir şekilde emekli dilekçesi aylardır işleme konmamıştır.

Taşıma İş Kolundaki Yaşanmış Ayrımcı ve Keyfi Uygulamalar

1-Tren üzerinde görevli makinist, yardımcı makinist, tren şefi, kondüktör ve tren teşkil memurlarına trende görev vermeyerek her gün gar veya depo emrinde yedekte bekletilerek ayrımcı ve keyfi muamele yapılmaktadır. İdare, kanuni idare ilkesi gereği kanunlarda gösterilmemiş bir yetkinin kullanılması hukuka aykırı olup keyfi muameleyi oluşturmaktadır. Mevzuatın hiçbir yerinde tren üzerindeki görevlileri gar emrinde tutabilir hükmü bulunmadığından bundan böyle gar ve depo müdürlüklerine verilecek bir emirle kesinlikle tren personelin ayrımcı bir şekilde gar ve depo emrinde-yedek tutulması uygulamasının önlenmesi gerekmektedir.

Halen Üyemiz Yardımcı Makinist Hamdi KILIÇ Genel Müdüre iş yeri sorunlarını söylediği gerekçesi ile bu üyemize trende görev verilmeyerek diğer yardımcı makinistlerden farklı olarak sadece manevra görevi icra ettirilmektedir. Açık bir keyfi muameledir. Bu emri veren ve günlük tarifede turniste koymayan tarife memuru ve trafik depo müdürü TCK anlamında görev suçu işlemektedirler. Gereği yapılmadığı halde sendikamızca gereği yapılacaktır.

2-TCDD’de sıklıkla görevden geçici uzaklaştırma işlemi ile çalışanlar mağdur edilmektedir. Bir memurun hangi hallerde görevden geçici olarak uzaklaştırılacağı haller tahdidi olarak mevzuatta sayılmıştır. Bu haller olmadığı halde personelin keyfi olarak görevden geçici uzaklaştırma işlemleri keyfi ve ayrımcı muamele oluşturduğundan bu hususta da görevden uzaklaştırmayı gerektiren haller oluşmadığı sürece görevden uzaklaştırma işlemine başvurulmaması gerekmektedir. Bu hususunda Bölge Müdürlüklerine emirlenmesi gerekmektedir. En son sendikamız üyesi Trafik Kontrolörü Abdurrahman ÖZTÜRK’ün görevden uzaklaştırılması uygulaması örnektir. 3-Faal personele ihtiyaç olduğu halde 1. Bölge Müdürlüğü binasında bürolarda eksik personel faal personelle giderilmeye çalışılmaktadır. Bu durumun bir an evvel düzeltilmesi bürolarda eksik memur sayısının tespit edilerek Bölge Binasında keyfi görevlendirmelere son verilmesi gerekmektedir. Ör: Baş Revizör Özcan ÇOKAY Bölge Kaza Komisyonunda; Yardımcı Revizör Hakan Mustafa ÇELİK bant memuru olarak, Baş Revizör Tekin ÇELİMLİ ve Makinist Hayrettin …… Teknik Büroda, Makinist Servet USTA ve İstanbul Elektrikli Depo Yardımcı Makinistlerinden Gökmen İNCİ Kaza Vukuat Bürosunda, görev yapmaktadır. (İstanbul Elektrikli Depo Müdürlüğünün Yardımcı Makiniste ihtiyacı olmasına rağmen) 4-Tren Teşkil Memuru İbrahim TONBUL Haydarpaşa Gar Yazı İşleri Bürosunda yıllardır memur olarak görev yapmaktadır. Sendika üyemiz Tren Teşkil Memuru Kamber YAPRAKDAL’ın doktor raporu ile tren teşkil memurluğu görevi yapması 3 aylığına yasaklanması ve halen sağlık rahatsızlığı devam etmesine rağmen bu üyemizin talebi olmasına rağmen Haydarpaşa Gar Yazı İşlerinde çalıştırılmamaktadır.

Bu hususta birçok kez yazılar yazmış olmamıza rağmen bu güne kadar her hangi bir tedbir alınmamıştır.

Kamu Hizmetleri kamu kurum ve kuruluşlarda görevli memurlar vasıtasıyla yürütülür. Memurların görev ve yetkileri kanunlarda ve mevzuatta gösterilmiştir. Mevzuatta olmayan yukarıda yazdığımız uygulamaları hayata geçiren ve bunu yıllardır sürdüren TCDD bu hususta bir an evvel gerekli düzenlemeleri yapmalıdır. Gerekli düzenlemelerin yapılmaması halinde söz konusu raporlar her üçer aylım dönemler halinde güncellenerek ulusal ve uluslar arası ilgili kuruluşlara iletilecektir. Ör: TBMM Başkanlığına, TBMM İnsan Hakları Komisyonuna, Avrupa Birliği İnsan Hakları Komisyonuna, Üniversitelerin İnsan Hakları Merkezlerine vb. Birim ve komitelere iletilecektir.

ŞUBE YÖNETİM KURULU

 

Bu güne kadar rüşvetin belgesinin olmadığı söylenegelmiştir. Ancak usulsüz atama ve kadrolaşma birçok kez belgelenmiştir. BTS İstanbul 1 Nolu Şubenin yazdığı raporda örnek olarak gösterilen atama/kadrolaşmalardan biri olan Haydarpaşa Gar Müdürlüğüne Başrepartitör Orhan Tatar’ın vekâleten görevlendirilmesi de belgelendirilmiştir. Yapılan idari işlemin kanunlara yönetmeliklere aykırı olduğu belgelerde açıkça görülmektedir.

İktidara yakınlığı ile bilinen Memur-Sen’in Haydarpaşa sendika temsilcisi başrepartitör Orhan TATAR görevde yükselme sınavını kazanamadığı halde TCDD Genel Müdürlüğünün 11.08.2010 tarih 38773 sayılı tel emri ile Haydarpaşa Gar Müdürlüğü görevini yapmak üzere vekaleten görevlendirilmiştir.

resim

Görevde Yükselme Eğitimine ve Sınavına katılacakların Listesi (Orhan Tatar’ın ismi 14.sıradadır)

 

resim
Görevde Yükselme Eğitiminden sonra yapılan sınavda başarılı olanların listesi (Burada Orhan TATAR’ın ismi yoktur.1.Bölge Müdürlüğü hudutları içinde görev yapanlardan imtahana girenlerin arasından 6 kişi sınavda başarılı olmuştur. Sarı kalemle üzerleri işaretli) Bu altı kişiden yalnızca Semih KUŞÇU’nun ataması yapılmıştır.)

Orhan TATAR’ın siyasi kimliğine ve sınavda başarısız olmasına rağmen atanmasına neden olan gerekçe İKTİDARIN arka Bahçesi olan MEMUR-SEN konfederasyonuna bağlı Ulaştırma Çalışanları Memur Sendikası(UÇMS) Temsilcisi olması iddia edilmektedir.

Orhan Tatar’ın Haydarpaşa Gar Müdürlüğü Makamına görevlendirilmesi vekâlet kapsamında da kabul edilemez. Çünkü vekâlet görevlendirmelerde vekâlet yapılacak görevin gereği olan eğitim sınav ve kurslarda başarılı olmak ve o görevle eşit konum da bulunmak gereklidir. Orhan Tatar’ın şuan sahip olduğu Başrepartitör unvanı 399 sayılı KHK’ye göre II sayılı cetveldedir. Haydarpaşa Gar Müdürlüğü ise 657 sayılı kanuna tabi I sayılı cetveldeki bir unvan/kadrodur. Sırf bu durum bile yapılan bu vekâlet görevlendirmenin hukuki ve yasal temelden yoksun olduğunu göstermektedir. Zaten pozisyon yasaya yönetmeliğe uygun olsa asaleten atama yapılacak.

Bu gün iktidar tarafından AM, HSYK, Danıştay, Yargıtay atamaları için kopartılan gürültü ve krizin neden TCDD ve YÖK için kopartılmıyor. Çünkü son yıllarda TCDD ve YÖK’e yapılan yandaş atamaların ve kadrolaşmanın önünde engel yoktur.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: kentvedemiryolu