Kent ve Demiryolu Menü

Kalıcı Başlantı:

Mavi Gözlü Sendikacı Bob Crow (1961-2014)

BTS eski üyesi Ayşen DÖNMEZ’in anlatımı ile kardeş sendikamız RMT’nin Genel Sekreteri yoldaşımız Bob Crow’u aramızdan ayrılışının 7. yılında özlemle anıyoruz. 

TCDD’de görev yaparken üyesi olduğum Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikasının uluslararası üst organ olarak üyesi olduğu Uluslararası Taşımacılık Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (ITF) tarafından 22-23 Eylül 2005 Tarihlerinde Londra’da düzenlenen Kadın Konferansına katıldım

Konferansın 2. gününde daha önceden kararlaştırdığımız ve randevu aldığımız üzere bu toplantıda bana eşlik eden sevgili Naz Dursun ile birlikte Londra’nın meşhur taksilerinden birine binerek demiryollarında örgütlü RMT Sendikasının Genel Sekreteri Bob Crow ile tanışmaya gittik.

Sendika binasının kapısında görevli bir kişi bizi karşıladı ve toplantı salonuna aldı. 2 dakika kadar bekledik ve uzun boylu, iri yapılı, mavi gözlü, güler yüzlü Bob Crow içeri girdi.

Naz Dursun, söylediklerimin çevirisini yaparak beni tanıştırdı, tokalaştık oturduk. O da kendisini tanıttı.  Demiryollarının okulunda okuduğunu, 16 yaşında demiryolcu olduğunu, 20 yaşında sendikalı olduğunu o gün bu gündür mücadelenin içinde olduğunu, 2002 yılında RMT’nin Genel sekreterliği görevine seçildiğini ve halen devam ettiğini anlattı.

Sanki 40 yıldır tanışıyormuşuz gibi, sıcak, samimi, derin sohbet ettik. Bundan böyle eylem ve güç birliği içinde olmak için birbirimize söz verdik. Emekçi sınıfın sorunlarının dünyanın her yerinde aynı olduğunun altını bir kez daha çizdik.

Ben giderken götürdüğüm sendikamızı tanıtan dokümanları, materyalleri, CD leri ve küçük hediyeleri kendisine verdim. O da bana RMT’yi tanıtan CD’ler, sendikanın rozetleri ve bir adet matara ile minik bir bardak hediye etti ve kocaman gülerek “İstanbul Boğazına karşı rakı içersin” dedi.

Sendikamız BTS’yi kardeş sendika ilan ettiğini söyledi, bundan böyle sendikal mücadele içinde yaşanan olumlu olumsuz her türlü durumda haberleşip sendikal destek oluşturmanın sözünü verdik.  İletişim adreslerimizi birbirimize verdik ve verimli geçen bir toplantıdan böylece ayrıldık.

Sonra o Türkiye’ye geldi, arkadaşlarım onu karşılamak için havaalanına gittiler karşılaştıklarında ilk sözü beni kastederek “benim arkadaş nerede” olmuş. Sendikamıza geldi 40 yıllık dost gibi sarıldık hal hatırdan sonra, hep birlikte toplantımızı yaptık. Bize o dönemde özelleştirilmiş olan İngiltere Demiryollarını anlattı, TCDD özelleştirilirse başımıza neler geleceği hakkında bilgiler verdi. Genel olarak sendikal mücadele hakkında bilgi alışverişinde bulunduk sonra yemek yedik ve vedalaştık.

Sevgili Bob’u tanıdığım için, birçok şey paylaştığım için, güler yüzünü, tatlı dilini, mücadeleci kişiliğini gördüğüm, hissettiğim, tanık olduğum için çok mutlu olmuştum,  ama bu onu son görüşüm oldu.

Ayşen Dönmez

 

 

ITF’nin 12 Mart 2014 günü Bob Crow’un ölümü ile ilgili yayınladığı yazı şöyleydi;

Yoldaşımız Bob Crow’un ani, beklenmedik ve genç yaştaki ölümü camiamızı yasa boğmuştur. Bob Crow, aynı zamanda ITF’le ortaklaşa çalışan RMT isimli kuruluş da da 2002 yılından beri yönetim kurulu üyeliği görevini yürütmekteydi. Uluslararasi Taşımacılık İşçi Federasyonu (ITF ) genel sekreteri, yoldaşımız Bob Crow’un ani, beklenmedik ve genç yaştaki ölümü camiamızı yasa boğmuştur. Bob Crow, aynı zamanda ITF’le ortaklaşa çalışan RMT isimli kuruluşta 2002 yılından beri yönetim kurulu üyeliği görevini yürütmekteydi. ITF’in genel sekreteri Stephen Cotton, Bob’un kampanyalarının gelişim ve güçlenmesinde en önemli sağlam bir kişilik olduğunu ve kaybına inanamadığını söyleyerek acısını dile getirdi. Bütün bunlara ek olarak, Bob’un kendilerine ve federasyona çok şey ifade ettiğini ve gerçek anlamda işçi hakları için mücadele eden bir figür olduğunu da sözlerine ekledi. Cotton ayrıca Bob’la yakın arkadaş olduğunu ve bütün ailesine, çocuklarına ölümünü kabüllenmelerinde ve bu acının üstesinden gelme sürecinde de sabır diledi. Cotton, “Crow’un kaybı sadece ailesinin değil, aynı zamanda bizim değerli bir üyemizin, dünya işçi sendikası topluluğunun da kaybıdır. Bob’un zamansız ölümü, hem kişilik, hem de uluslararası bir activist olarak yaşamlarımızda büyük bir boşluk yaratmıştır. O hiçbir zaman uluslararası işçi sendikası eylemlerinden geri adım atmamıştır, ürkmemiştir. Onun çalışmaları, uluslararası işçi hareketinde de seferberlik ve destekçi olması durumu da doldurulamaz bir eksiklik yaratmıştır, bu işçiler içinde Kübalısı, Filistinlisi hep olmuştur ve de olacaktır” diyerek sözlerine şöyle devam etti. ITF başkanı Paddy Crumlin de Crow’un ani ölümüyle ilgili duygularını şöyle dile getirdi; “Bob Crow bir işçiydi, o aynı zamanda çalışan kadınların ve erkeklerin, kendi ülkesinin ve de dünya emekçilerinin sendikalarının lideriydi. O tartışma götürmez cesareti, ahlaki duruşu, paylaşımcı ruhu ve tartışmasız mizah duygusu her zaman işçi sendikalarını yüreklendirmiştir. Sivil insan hakları ve politik alandaki insan haklarının iyileştirilmesinde ve benzeri alanlardaki girişimlerinde her zaman etkili olmak için yapabileceğinin en iyisini yapmıştır. Bütün bunları yaparken, ırk, yaş, cinsiyet ayrımı gözetmemiş ve insan hakları etiğinden uzaklaşmamıştır”. Crumlin sözlerine şöyle devam etti “Bob, daha yaşanılabilir bir dünyanın acımasız yargılayıcısıydı. Onun mücadelesi denizcilerle, demiryolları işçileri sendikaları ve RMT kendi doğallıklarında bütün çalışanların hak ve hukuk aramalarında ve sağlanması sürecinde sıkıntı ve zulme de maruz kalmıştır”. Crumlin, Crow’un dürüst kişilik özelliklerine de atıfta bulunurken, giriştiği eylem ve aktivitelerde her zaman dürüst ve açık davranışlarına da vurgu yaptı. Gerçek zenginliğin bizim yaşamımızda boy verdiğini ve gerçek sevginin bize yakın olan her bireyden ve kesimden beslendiğini ifade etti. Crumlin en derin sempati duygularını ve bu trajik ölümün yürek burkan acısını bütün ailesiyle paylaştıklarını ve böylece az da olsa acılarını hafifletmek isteklerini dillendirdi. Crumlin sözlerini şöyle tamamladı, “Değerli, büyük insan, yoldaş Bob’a veda ederken, onun azmi, daha adil ve insancıl bir dünya için bize ışık ve güç olacaktır. O ki, bütün çalışma alanlarında ve ilgili toplulukların tümüne ait çok sevilen, sayılan ve herkesin takdirini kazanmış bir insandı. İyi bir aile babası ve iyi bir dosttu. Crow, gerçek anlamda barış ve adaletin yılmaz insan hakları savunucusuydu. Huzur içinde yatsın”

Çeviri: İhsan Aktaş