Kent ve Demiryolu Menü

Kalıcı Başlantı:

Pürüz Memur Makul Manevra Tazminatı

(yorumlar kapalı)

resimÜlkemizde demiryollarında emir ve talimatlara uygun çalışma konusu işveren ile çalışanlar arasında yıllarca tartışmalı bir konudur. TCDD İdaresince mevzuata uygun çalışan personelin arkadaşları arasında "Pürüz Memur" olarak adlandırıldığı dile getirilmektedir. Manevracı Lütfü AYGÖREN’in 19.01.2009 tarihinde yaşamını yitirdiği kazanın ardından TCDD Genel Müdürünün yayınladığı mesajdaki talimatlara uygun çalışın isteğini de dikkate alan BTS İzmir Şubesi Tren Teşkil Memurlarını 22.06.2009 tarihinden itibaren "pürüz memur" olarak çalışmaya davet etti.

Sendikal hareketin başlaması ile birlikte çalışanlar bazı hak ve kazanımları elde etmek için "emir ve talimatlara uygun çalışmayı" bir eylem biçimi olarak belirlediler. Çünkü demiryollarında tekerin dönmesini sağlayacak çeken ve çekilen araçlarda, alt yapıda, çalışma koşullarında birçok eksiklik ve noksanlık yıllardır yapılmayan yatırımdan dolayı süre gelmektedir. Bu eksiklik noksanlıkları personel kabul etmediği takdirde de açık ifade ile teker dönmemektedir.

Bunun son örneğini revizörlerin ücretlerinin yükseltilmesi talebi ile yaptıkları "talimatnamelere uygun çalışma" sürecinde gördük. Eksikliği nedeni ile tamire tutulan yolcu vagonlarını vagon parkları alamaz tamir atölyeleri tamir edemez boyuta ulaştı. Kimi yolcu trenleri eksik vagonlarla çalıştı daha sonraki günlerde ise vagon temin edilemediğinden yolcu trenlerinden bazılarının seferleri iptal edildi.

Bu hak arama eylemine doğru bir önderlik ve işverenle çalışanların hak ve çıkarlarını koruyacak pazarlık ve anlaşma yapılamadığı için başarılı geçen eylemden bu güne kadar ne yazık ki hiçbir maddi kazanç elde edilemedi.

Makul Manevra Tazminatı

1995 yılından buyana sürdürülen özelleştirme tasfiye ve çalışanlarının hak gasplarının sonuncusu olarak 2009 yılının Mayıs ayından itibaren TCDD İzmir bölgesinde manevracıların manevra tazminatlarında kesintiye gidildi. BTS İzmir Şubenin Tren Teşkil Memurlarının manevra tazminatlarının yasal olmayan bir şekilde işveren tarafından ödenmemesi üzerine işverenle bir görüşme yaptı. Yapılan görüşmede işverenin tazminatlarda kesintiye gideceği, 1 Mayıs 2009 İstanbul’unda "makul sayıda işçi ile kutlama" tanımından aklımızda kalan makul kelimesi bu güne kadar manevra tazminatı adı altında ödenen tazminatın adının önüne eklenerek makul manevra tazminatı adı ile ödeneceği sendika yetkililerine bildirildi.

Bunun üzerine manevra tazminatını "anamızın ak sütü kadar hak" bir kazanım olarak gören BTS İzmir Şube tren teşkil memurlarını (manevracı, makasçı, gardfren) talimatlara uygun çalışmaya "pürüz memur" olmaya davet etti.

Bu konuda BTS İzmir Şube tarafından çalışanlara yönelik yapılan duyuru ve 1979-1983 yılları arası TCDD Kaza ve Olaylara Ait Yıllıktaki Mevzuata Uygun Çalışamama üzerine yayınlanmış bir yazıyı aşağıda okuyacaksınız.

TÜM DEMİRYOLU ÇALIŞANLARINA

resim

Gün geçmiyor ki kurumumuzda yeni hak gaspları yaşanmasın, gün geçmiyor ki çalışanların sahip oldukları haklar ellerinden alınmasın. Yeniden yapılanıyoruz aldatmacasıyla, bu güne kadar biz demiryolu çalışanlarının gerçekleştirdiği hizmetlerin taşeron firmalara yaptırılarak, adım adım özelleştirilmesinin yanı sıra, permi hakkımızdan elbise hakkımıza, makinist arkadaşlarımızın yıpranma tazminatlarına kadar pek çok hakkımızda elimizden alınmıştır. Şimdi sıra Tren Teşkil Memuru arkadaşlarımızın "manevra tazminatlarına" gelmiştir. Bundan sonra sıranın kime geleceği belli değildir.

 kdBilindiği gibi, Tren Teşkil Memuru unvanında bulunan arkadaşlarımıza kendi merkezleri dışında görev yaptıklarında,"manevra tazminatı" adı altında bir ödeme yapılıyordu. Zaman zaman sorunlar yaşanmış olsada, bu uygulama yakın zamana kadar devam etmekteyken, son dönemde arkadaşlarımızın manevra tazminatları ödenmemeye başlanmış, keyfiyet o kadar ileri dereceye vardırılarak, aynı hariç merkezde aynı işi yapan çalışanlarımızın bir kısmının ödemesi yapılarken, bir kısmının yapılmamaya başlandığı görülmüştür. Bu soruna muhatap olan arkadaşlarımızın sendikamıza müracaat etmeleri üzerine, Yönetim kurulumuz konuyu 3. Bölge Müdürlüğü yetkilileri ile görüşmüş ve tarafımıza "ilgili servis müdürlüğü" ile toplantı yapıp sorunu ele alacakları bildirilmiştir.

16.06.2009 tarihinde gerçekleştirdikleri toplantı sonucu alınan karar sendikamıza bildirilmiş olup "Bu güne kadar uygulana gelen manevra tazminatı ödemesi bundan sonra mevcut haliyle uygulanmayacaktır. Depo şefleri ve bölge amirlerinden oluşan bir kurul, istasyonların tek tek MAKUL MANEVRA SAATLERİNİ belirleyecek ve ödemeler bu makul saatler üzerinden yapılacaktır." denilmiştir.

BTS İzmir şubesi olarak, "makul manevra saati" diye bir kavramı kabul etmeyeceğimizi, manevra tazminatına esas alınacak sürenin, Tren teşkil Memurunun hariç merkezde işe başladığı saatle işyerinden ayrıldığı saat olması gerektiğini kendilerine bildirdik. Hemen akabinde üyemiz olsun olmasın tüm Tren Teşkil Memuru arkadaşlarımızı ve sendikamız kadrolarını toplantıya çağırarak 17.06.2009 tarihinde 34 arkadaşımızın katılımıyla sendikamız binasında bir toplantı gerçekleştirdik.

Toplantı sonucunda;

1. Pratik işleyişin özünden uzak ve çok zorlama bir deyim olan makul manevra saati kabul edilemez.

2. TCDD de en çok iş kazasına maruz kalan, bu güne kadar pek çok çalışanının kolunu-bacağını ve yaşamını yitirdiği bu unvan gurubunun hak edişlerini elinden almak yerine, öncelikli olarak çalışma sahalarının yerinde incelenerek "insanca yaşam koşullarının" sağlanması gerekmektedir.

3. Bu çalışma koşullarıyla "anamızın ak sütü kadar hak" olan manevra tazminatı hakkımız keyfiyete açık bir kavramla gasp edilemez.

4. Mayıs ayı hak edişlerimizin hala ödenmemiş olması ve ödenecekse de belirlenecek "makul manevra saatine" göre uygulanacağını öğrenmemiz sağlığımızı ve psikolojimizi bozmuştur. Bu nedenle, öncelikli olarak 22.06.2009 Pazartesi günü bulunduğumuz yerlerde ki sağlık kuruluşlarına başvurulacaktır.

5. Son olarak Balıkesir de tampon arasında kalarak yaşamını yitiren Lütfü AYGÖREN arkadaşımızın vefatı üzerine Genel Müdürümüzün yayınladığı "başsağlığı" telgrafında belirttiği hususlar göz önüne alınarak 22.06.2009 tarihinden itibaren "talimat-yönetmelik ve emirlere göre çalışılacaktır"

6. Kurumumuzun işlerinin aksamaması için yaşamımızı tehlikeye atarak yaptığımız "tek manevracı ile manevra" uygulamasına 22.06.2009 tarihinden itibaren son verilecektir, kararları alınmıştır.

Tüm çalışanlarımızın bilgisine sunar çalışmalarınızda başarılar dileriz.

Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası İzmir Şube

 

DEMİRYOLU TRAFİGİ İLE DOĞRUDAN İLGİLİ OLAYLAR ve NEDENLERİ

MEVZUATA UYMAMAKTAN MEYDANA GELEN OLAYLAR

 

resim

Mevzuata uymamaktan meydana gelen olaylarda sorumluluk bütünüyle personele ait bulunmamaktadır. Bu olaylar tamamıyla ihmal ve dikkatsizlik sonucu meydana gelen olaylardır. Mevzuata uymamaktan meydana gelen olaylar; Emir ve Talimatlara uymamak, durmadan geçme, emir almadan hareket, yol almadan sevk, kırmızıyı geçmek ve işaretlere uymamak gibi ihmal ve dikkatsizlikler olmaktadır.

EMİR VE TALİMATLARA UYMAMAK

Emir ve talimatlar ile mevzuat hükümleri yılların verdiği tecrübe ve deneyimlere göre hazırlanmakta ve personelimizin görevlerini bunlara uygun olarak yapmaları istenilmektedir.

Ancak, çoğu kez personelimizin bazıları verilen bu emir ve talimatları kendilerine göre yorumlayarak, uyulmamasında bir sakınca görmemekte, hatta verilen emir ve talimatların gereksiz olduğunu savunarak, kendi aklınca uygulamaktadır. Bunun yanında bazı emir ve talimatlarda kendince küçük değişiklikler yapmakta veya tam anlamıyla uygulamayarak gereksiz gördüğü hükümleri uygulamaktan kaçınmaktadır.

Bazen de çok küçük görünen hükümlerden bazılarının uygulanması nedeniyle kendisini zora sokmaktan kaçınarak, bu konuda ihmal göstermekte ve bu kadar küçük bir eksikliğin ne zararı var diyerek düşünmektedir. Ama KÜÇÜK İHMALLERİN BÜYÜK OLAYLARA NEDEN OLABİLECEĞİNİ düşünmemektedir.

Örneğin; şartlı olarak hamule üzerine alacağı bir trene yol vermeden veya sevk emri verilmeden önce, hamule üzerine alınacağı konusunda şartlı yol vererek, 5588 model verilmesini sağlayacağı yerde, nasıl olsa makas başında kırmızı göstererek durdurur ve hamule üzerine alırım diye düşünerek, şartlı sevk emri veya yol verilmemekte, fakat tren makinisti veya tren personelinin makas başında gösterilen kırmızı işareti görmeyerek ve dikkat etmeyerek istasyona girmesi sonucu büyük bir olay meydana gelmektedir.

Yine bir örnek verelim: Trenlerin Seyrüsefer Talimatnamesinin 49/3 ve TMİ Talimatnamesi maddesi hükümlerine göre istasyonlardaki manevraların; işaretlerle muhafaza edilmiş istasyonlarda, trenin gelişinden 10 dakika önce, muhafaza edilmiş istasyonlarda ise 15 dakika önce tatil edilmesi gerekmektedir.

İstasyonda manevra yapılmakta olan ve karşıdan da istasyona gelmekte olan bir tren bulunduğu halde, hareket memuru arkadaş, daha trenin gelmesine vakit var, ben manevrayı tren gelmeden bitireyim ve her iki treni de buluşmadan sonra göndererek rahat bir yemek yiyeyim veya buluşmadan sonra manevra yaparak treni tehir ettirmeyeyim diye düşünerek manevraya devam etmektedir.

Ancak, manevra istediği gibi kısa sürmeyebilir, manevra dizisi hattı cariye çıktıktan sonra geri dayanamayarak hattı caride veya makas üzerinde kala1bilir. Veyahut beklenen tren normal geliş saatinden önce gelebilir. Bu durumda gelmekte olan treni durdurmak için yapılacak çabalarda başarısız olduğu takdirde yine büyük bir olay meydana gelebilir.

Çalışanlarımız arasında yanlış, yanlış olduğu kadarda tehlikeli olan bir görüş vardır. "Mevzuat hükümleri uygulanırsa trenler yürümez." Bu düşüncede olmak demek her zaman kaza ve olaylara neden olmayı peşin olarak kabul etmektir.

Oysa gerçek bunun tamamen tersidir ve doğru olanıdır. Mevzuat hükümlerine tam olarak uyulduğunda hiç bir kaza olmayacağı gibi, personelimizin de çalışması kolaylaşacak ve kazaya neden olarak sorumlu duruma düşmeyecektir.

Mevzuat hükümlerine uygun olarak çalışmak isteyen personelimiz, çoğu kez mevzuata uymamayı alışkanlık haline getirmiş bir kısım personel tarafından yadırganır ve kendileri gibi davranmaya zorlanır, karşı gelenler ise "Pürüz Memur"* olarak nitelendirilir.

Gerçek "Pürüz Memur" mevzuata uymamayı alışkanlık haline getirenlerdir. Bu durumda trenler elbette işlemez. Bir memur trenin mevzuat hükümlerine göre işletilmesini sağlamaya çalışırken, diğeri bunun tersini bir uygulama istemektedir.

Örneğin; tren hazırlanırken mevzuat hükümleri uygulanarak vagonlar trene grup ve cihetine göre ve T. Seyrüsefer Talimatnamesinin diğer hükümlerine tam uyularak teşkil edilirse, yolda yapacağı manevralar kısa sürede yapılacak, trenin seyri düzgün olacak ve varacağı teşkilat garında bu trenden teşkil edilecek diğer trenin manevrası kolaylaşacaktır.

Aksine, bir gara veya yöne ait hamule trene karma karışık bir kaç yere verilmişse manevrası uzayacak ve tren tehir edecektir. Ancak treni bu şekilde hazırlamak, ilk anda o memura kolay gelmektedir. Fakat daha sonraki durumu hiç dikkate almamaktadır.

Tüm personelimizin öncelikle mevzuat hükümlerine, emir ve talimatlara uymayı alışkanlık haline getirmeleri ve uymayanları uyarmaları, hepsinin rahat bir çalışma yapmasını sağlayacaktır.

Küçük bir mevzuat ve emir hükmünü uygulamamamız sonucu meydana gelen büyük bir kazadan sonra, hiç kimse olayın küçük bir ihmal sonucu meydana geldiği, bu nedenle ihmali yapan memurunda sorumluluğunun küçük olduğunu söylemeyeceğini ve aksine ihmali sonucu meydana gelen kaza nedeniyle cezalandırılmasını, hatta şiddetle cezalandırılmasını isteyeceğini aklımızdan çıkarmamamız gerekmektedir.

Çoğu kez bizler kendimize göre demiryollarının yararına yaptığını sandığımız bazı ihmal ve eksikliklerimizin daha sonra demiryollarının nekadar zararına olduğunu öğrenmekteyiz, ancak, iş işten geçmiş olmaktadır.

Mesleğine bağlı bir demiryolcu okul veya kursta edindiği çeşitli bilgileri zamanla kaybetmek şöyle dursun, onları tatbikatla pekiştirmek ve geliştirmek için her fırsattan faydalanmasını bilir.

 

resim

Grafik üzerine Yorumumuz.

Grafik 13 de görüleceği üzerine 1979–1983 yılları arasında 1.(Haydarpaşa) ve 2. (Ankara) işletme bölgelerinde mevzuata uymamaktan meydana gelen kazalar diğer bölgeler göre yaklaşık %50 fazladır. 6. Bölgede (Adana) hiç yoktur.

Grafik 14’e baktığımızda ise 1979 yılında 30 olan mevzuata uymama 12 Eylül Askeri yönetiminin yansıması olsa gerek 1980 de 5’e düşmüş daha sonraki yıllarda yine yükselme eğilimine girmiştir.

* TCDD’de  hareket memuru, istasyon şefi, gişe memuru olarak görev yaparak emekliye ayrılmış bulunan Ömer Sarsılmaz "Pürüz Ömer" olarak belirtilmediği takdirde birçok arkadaşı tanınmamaktadır.

 

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: kentvedemiryolu