Kent ve Demiryolu Menü

Kalıcı Başlantı:

Öncü Bir Devrim Olabilir mi?

(yorumlar kapalı)

Makinistsiz Tren Projesini gerçekleştirdik diye adını duyuran Öncüler Ulaşım AŞ bu defada Türkiye’nin ilk yerli hızlı trenini yaptık haberi ile basın yayın organlarında yer aldı. Yerli hızlı trenin haberindeki başlıkta dikkat çekici olan ise "Otomobil motoruyla çalışan ilk yerli hızlı tren raya iniyor" başlığı idi. "Şahin görünümlü Doğan" gibi mi demek istiyorlar acaba. Denize indirildi tabiri gemiler için kullanılır. Trenler zaten ray üzerinde üretilir, raya gökten mi iniyor.

 

 kd

 

Öncüler Ulaşım Teknolojileri AŞ nin web sayfasının adresi Aralık 2007 ayında http://www.outas.net/ idi. Şimdi ise http://www.tren.gen.tr/ dir.

 kd

 

Bundan yaklaşık 1 yıl önce 7 kurucu ortak tarafından kurulan Öncüler Ulaşım Teknolojileri A.Ş. nin ortak sayısı 18 Kasım 2008 tarihi itibariyle 172’ye ulaşmıştır. Büyük çoğunluğu TCDD memur ve işçilerinden oluştuğu ortaklar arasında bazı işadamları, yönetici, mühendis ve emekliler de bulunduğu bildirilmektedir.

 Tarih

Ortak Sayısı

12 Ocak 2007

7

20 Şubat 2007

19

25 Mart 2007

32

13 Nisan 2007

36

18 Mayıs 2007

43

15 Haziran 2007

55

17 Temmuz 2007

62

30 Ağustos 2007

72

28 Aralık 2007

87

27 Mayıs 2008

157

18 Kasım 2008

172

 

 

Öncüler Ulaşım Teknolojileri AŞ. Kadrolarına bir bakalım tanıdık isimler varmıdır. Ayrıca da başka nerelerde görev yapmaktadırlar Bu projenin hayata geçmesinde destek ve katkıyı sağlayanlar arasında TÜRK ULAŞIM-SEN Genel Başkanı ve Yöneticilerinin olduğu, TCDD Çalışanları ve Emeklileri Vakfı (DEÇEV) in yönetim kurulu üyelerinden Nurettin GİRGİNER ve Ömer KONCA’nın da isimlerinin ortaklar arasında bulunduğu şirketin ilk web sayfası adresinde bildirilmiştir.

 

Yine Türk-Ulaşım Sen’in web sayfasında Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman ve Bölge Müdürü Mustafa Babal’ın Projeye destek verdikleri ifade edilmektedir. Bu destek kapsamında Öncüler Ulaşım Teknolojileri AŞ’ye tahsis edilen 900 metrelik tali hatta testlerin sürdürüldüğü beyan edilmektedir. (Bu kadar kısa mesafede ne gibi bir hız ve güvenlik testi yapılabilir, orası da ayrı konu!)

 

Bakanlık ve bir kamu kuruluşu olan TCDD Ticari bir şirketin projesini gönül bağı olarak destek verebilir ancak kamu malı olan 900 metrelik bir hatta ticari bir şirkete tahsis edemez. Bunun yasal dayanağı olmadığı gibi yasalara aykırı ve suç teşkil eden bir uygulamadır.

 

Öncüler Ulaşım Teknolojileri A.Ş ilk web adresinin tanıtım bölümünde Değerli ortaklarımız diye başlayan yazının sonlarına doğru şu ifade mevcuttu."Bildiğiniz gibi tasarım çalışmalarımız ODTÜ-Teknokent’te bulunan ofisimizde yapılmaktadır. (Tasarım, son derece karmaşık, bilgisayar destekli ve tecrübe isteyen zor bir ekip işidir.) İmalat ve montaj çalışmalarımızı ise TCDD nin 2. Bölge Müdürlüğünde kiralamış olduğumuz montaj atölyesinde devam edilmektedir." Yine Star gazetesine şirketin yönetim kurulu Başkanı tarafından yapılana açıklamada "TCDD’nin Behiçbey tesislerindeki 2 bin metrekare kapalı alanı kendilerine cüzi kira bedeliyle kullandırdığı" ifade edilmektedir. (Bu işe kimlerin, hangi gerekçelerle bu gibi bir ayrıcalık verildiğinin açıklanması gerekmektedir)

 

TCDD’nin kendine ait olan bir alanı ticari bir faaliyet için kiralarken takınacağı tavır rayiç bedel ve piyasa koşullarını göz önüne almalıdır. Ayrıca zaten kendisinin kuruluşu olan Adapazarı’ndaki fabrikada Koreliler ile ortaklık yapılarak 140 km/s hız yapabilen dizel tren seti üretme konusunda anlaşma yapılmışken kendi arazisini kendine rakip olacak özel girişime cüzi kira bedeli ile vermesi özel sektörün devletin sırtında kambur olduğunun en iyi örneklerinden biridir.

Öncüler Ulaşım Teknolojileri AŞ web sayfasındaki iletişim adresleri arasında "ODTÜ Teknokent Silikon Binası No 10 ODTÜ Ankara" olarak ilan edilmektedir.

Ancak ODTÜ Teknokent’te faaliyet gösteren firmaların listesinin yayınlandığı http://www.metutech.metu.edu.tr/tkbs/html/firmaListesiBin.php?binaid=6 web sayfasında Öncüler Ulaşım Teknolojileri AŞ nin ismi bulunmamaktadır.

 

 kd

Ne yazık ki Türkiye’nin ilk hızlı trenini yaptığı bildirilen Öncüler Ulaşım Teknolojileri AŞ’nin Ticaret ve Sanayi Bakanlığında ticaret ve sicil kaydı bulunmamaktadır.

 kd

Star Gazetesinde "Otomobil motoruyla çalışan ilk yerli hızlı tren raya iniyor" başlığı altında yayınlanan haberdeki veriler ve bu veriler üzerine aklımıza takılan sorular (kırmızı renkli) aşağıda madde madde izah edilmiştir.

· Türkiye’nin yüzde 100 yerli sermayeli ilk hızlı treni üretildi.

· Bu tren otomobil motoruyla çalışıyor. (Burada bir saptırma var. Otomobil motoru elektrik ile çalışmaz. Her bir dingil bağımsız bir motor ile tahrik edilebilir. Burada doğru ifade, "bir araba motorunun gücü kadar bir güç ile" şeklinde daha bilimsel ve doğru bir ifade kullanılmalıydı)

· Mart 2009’da raya inecek

· 160 kilometre hız yapacak

· Ankara-Erzurum arasını 4 saatte alacak. (Burada gene büyük bir çelişki var. Saatte 160 ile gidebilseniz bile Ankara-Erzurum arası 1150 km olduğuna göre hiç durmadan en az 7 saat 15 dakika olmalıydı)

· TCDD 2. Bölge Müdürlüğü Behiçbey tesislerinde üretildi.

· Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sabahattin Çelik, Avustralya’da demiryolu sektöründeki 10 yıllık deneyimini yerli malı tren üretme konusunda hayata geçirdi.

· Şirketin 180 ortağının Yüzde 90’ı demiryolu işçisi ve memurlarından oluşmaktadır. (tasarımda söz sahibimiler acaba)

· Şirketin en büyük hissedarı Prof. Dr. Sabahattin Çelik’tir

· Yerli hızlı tren Yüzde 100 yerli malı kullanılarak dünyadaki mevcut sistemlere göre yüzde 70 daha farklı ve özgün olarak üretildi.

· Türkiye’nin ilk yerli hızlı treni, mevcut altyapıya ve hatlara uyumlu (Bunca yıldır ihmal edilmiş, bakımsız, kötü durumdaki altyapıya hiç bir tren uygun olamaz! Kazalara davetiye çıkartılmamalı…!)

· Mevcut trenlere göre neredeyse 2 kat daha hızlı (hangi trenlere göre, buharlı trenler ile bir mukayese yapılıyorsa tamam ama diğer konvansiyonel trenlere göre 2 kat hız 160 km/saate karşılık gelmiyor)

· Türkiye’nin ilk yerli hızlı trenin maliyetinin ise diğer trenlerin 10’da biridir.

· Bir yılda üretilen Öncü’nün ilk yatırım maliyetinin 250 bin dolardır.

· Raya yakın olarak tasarlanan lokomotife, özel dinamik süspansiyon sistemi eklenerek, raydan çıkma ihtimali sıfırlanmıştır.(Bu bilimsellikten çok uzak bir tanımlamadır. Şöyle ki, tekerleği raya kaynak bile yapsanız, ray kırılır gene de deray edersiniz. Bilimde hiç bir zaman kesinlik yoktur. Tamamen gerçek dışı bir yaklaşım)

· Bağımsız dinamik süspansiyonlar nedeniyle hareket halinde en ufak bir sarsılma hissedilmeyecektir.(Sarsılma tamamen yolun bozulmasıyla doğru orantılıdır. Hızlı tren yolunda bu trenin sarsılmaması, daha bozuk yollarda da sarsılmayacağı anlamına gelmez)

· Aerodinamik yapı sayesinde hareket halinde içilen çayda bile hareket etkisi fark edilmeyecek. (Önden görünüş her ne kadar net olmasa da aerodinamik bir görüntü vermiyor. Ancak bu derece bir konfor düzeyi ancak hızlı tren yollarında mümkün olur.)

· ABS fren sistemine sahip Öncü Trenin kalkış ve duruşları da çok kolay olacak. Bir TIR’dan çok daha rahat duracak. (Sayısal örnekleme verilmediği müddetçe ivmenin şiddeti hakkında yorum yapmak ve bir kıyaslamaya gitmek doğru olmaz.)

· Tren, acil duruş gibi sistemleri de içinde barındırmaktadır.

· ÖNCÜ adı verilen yerli malı tren, ayrıca makiniste ihtiyaç duymaksızın kendi başına gidebilecek. (Bu sistemin de tanımlanması gerekir. TCDD’nin mevcut demiryollarında makinistsiz bir tren işletmesi için o yoların izole ve güvenli olması gerekir) Ancak herhangi bir arıza durumu halinde de müdahale etmek üzere bir operatör bulundurulacak.

· Kontrolü çok basit olduğundan tek bir operatör 1 günde eğitilip sefere çıkarılabilecek. (Eğitimin küçümsendiği bir sistemin avantaj olarak görülmemesi gerekir)

· Öncü Tren, ayrıca yokuşlarda yüzde 5 eğime kadar tırmanabilecek özellikte tasarlandı.

· Yolcularını kişi başına 10 TL’ye Ankara’dan Erzurum’a taşıyabilecekler. (Seçim vaadi gibi son derece mesnetsiz, girdi ve çıktıların nasıl hesaplandığına bağlı, varsayımları belirsiz ve temelsiz bir açıklama.)

· Şirketin 2009’da en büyük hedeflerinin ise İspanyol hızlı trenden daha yüksek hız olan 400 kilometre hız yapabilen Türkiye’nin ilk yerli hızlı trenini üretip test sürüşüne hazır hale getirmek, 2011 yılında da yılında Fransa’nın 574.7 kilometrelik hız rekorunu kırmak. (Fransa’nın son 50 yıldır geliştirdiği trenler ile en iyi bakımlı ve yüksek kalitede demiryollarında yaptığı hızları hangi teknoloji ve altyapı kullanılarak rekabet edileceği belirtilmemiş, gerçekçilikten uzak, boş bir vaatten öteye geçmeyecek ütopik bir iddia.)

· Üretimde yüksek teknoloji kullanıldı. (Bu teknoloji nereden ithal edildi? Yoksa bu teknoloji Türkiye’de mi yaratıldı?)

· Trenin ana motoru, 100 beygirlik bir otomobil motorundan üretildi. Aküye bağlanan motor 150 kilogramlık ağırlığıyla, mevcut tren motorlarına göre 15 kat daha hafif. Her biri 50 santimetre çapındaki tekerlere ise her biri 25 kilogram ağırlığında elektrikli servo motorlar bağlandı. Böylelikle bağımsız motorlara sahip tekerlekler birbirinden bağımsız hale getirildiği gibi her vagona lokomotif özelliği kazandırıldı. (Son derece verimsiz, ilk yatırım maliyeti + işletme maliyeti + bakım maliyeti çok yüksek bir seçim) Tekerlerdeki her bir motor bir otomobilin ürettiği kadar tork üretme gücüne sahip.

 kd

· ÖNCÜLER Ulaşım Teknolojileri A.Ş, yerli tren üretimine ilk olarak banliyö trenle başladı. Makinistsiz banliyö tren de saatte 160 kilometre hız yapabilme kapasitesine sahip olarak tasarlandı. Öncüler adını taşıyan Samsun Atatürk banliyo trenini üreten firma, Samsun-Çarşamba hattında treni deneyip başarıya ulaştıktan sonra modern yolcu treni Öncü’yü tasarlayıp üretti. (Denemeler hakkında hiç bir bilgi yok, entersan…!) (*)

· Hükümetin de yerli hızlı tren karşısında heyecanlı olduğu açıklandı. (Heyecandan dilleri tutulmuş olacak ki bu büyük buluş üzerine hükümetin hiçbir temsilcisinden bir açıklama yok.!)

· Trene Özbekistan’dan ciddi talip çıktığını, Ukrayna ve Rusya ile de görüşmeler yürütülmektedir.

Gerek Öncüler Ulaşım Teknolojilerinin kendi web sayfalarında gerekse de basına yansıyan haberlerde açıkta kalan ve bildiğimiz hızlı tren sistemleri ile uyuşmayan beyanlar üzerine aşağıdaki değerlendirmeleri yapmak zorunda kaldık.

Yapılan hızlı tren seti midir? Yoksa daha önce yapılan/yapıldığı iddia edilen makinistsiz banliyö tren setinin kendisi midir?

Çünkü kapalı olan Samsun-Çarşamba hattında ürettikleri  kdbanliyö dizisi ile 160 km hıza da çıkmayı başardıklarını söylüyorlar. Yaptıkları hızlı treninde 160 km/s hız yapabildiğini iddia ediyorlar. Demek ki yapıldı ise aynı set banliyö setinden hızlı tren setine dönüşmüş. Zaten web sayfalarında da gerçek veya gerçeğe uygun hızlı tren setinin bir görüntüsü yok.

Bu yüksek teknolojinin kaynağı bir otomobil motoru olarak ifade edilmektedir. İspanyolların 10 yıl içinde başardığı hızlı teknolojisini 1 yıl içinde aşılacağı Fransa’nın 50 yıllık tecrübesi ile zor başardığını biz 6 içerisinde başarırız iddiasının ayakları yere basmamaktadır. 

fotoğraf:Yücel Tanyeri arşivi 

 

Zaten İspanyolları geçmek için uzun uzadıya beklemeye gerek yok, habere göre Ankara Erzurum arası 4 saatte alınacağı söylenmekte. Buda ortalama bu hatta 288 km/s tekabül etmekteki şu an bu hatta ortalama hız 50 km/s dir. 160 km/s hız yapabilen hızlı tren seti ile Ankara Erzurum arası 1152 km yolu nasıl alacaklarını gazeteci sormamış ama biz soruyoruz.

Ankara Erzurum arası 10 TL ye yolcu taşınacağı iddiasının da ne ekonomikliği ne de yasallığı vardır. Nede bu fiyat belirlemesinin piyasa araştırması. Elektriği bedava kullansalar bile sırf alt ve üst yapı amortismanı bile daha fazla para tutar diyeceğiz ama yaptıkları set elektrikli bile değil. Kaldı ki TCDD Hatlarında işleyecek trenlerde yolcuların ödeyeceği fiyatı TCDD’nin yapması gereklidir yasal olarak.

Öncüler Ulaşım Teknolojileri AŞ’nin ortakları arasında demiryolu (TCDD) memurlarının da bulunduğu söylenmektedir. TCDD’de görevli memurların tabi olduğu gerek 657 sayılı yasa Gerekse 399 nolu KHK memurların ticari faaliyette bulunmasını yasaklamıştır. TCDD görevli memurlar tabiri içinde üst düzey bürokratlar (Genel Müdür veya Yardımcıları) varsa ki bu daha da vahim bir durumdur.

4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunun Sendika üyelerinin  ve yöneticilerinin güvencesi başlığı altındaki Madde 18- (Değişik: 24/6/2004-5198/3 md.) deki "…yazılı talepte bulunmaları halinde bu görevleri süresince aylıksız izine ayrılırlar" hükmü gereği Türk- Ulaşım Sen Yöneticilerinden profosyenel yöneticilik yapanlarda kamu görevlisi sayıldıklarından Öncüler Ulaşım Teknolojileri AŞ’nin ortakları arasında bulunmaları 657 sayılı kanun ve 399 sayılı KHK ye aykırı bir pozisyonudur.

 

Öncüler Ulaşım Teknolojileri AŞ’nin gerek makinistsiz tren gerekse 160 km/s lik ilk yerli hızlı tren seti üretimi ne yazık ki Türkiye’nin resmi haber ajansı AA (Anadolu Ajansı)tarafından haber değeri verilerek yayınlanmamış siyasi iktidara yakınlığı olduğu iddia edilen Star Gazetesinde haber olmuştur. Projeyi desteklediği bildirilen Ulaştırma Bakanlığı ve proje çalışması için yasal olmayan bir şekilde yer tahsis eden TCDD de bile web sayfalarında bu projeyi görmezden gelmişlerdir.

 

12.02.2009 tarihinde BTS eski Genel Sekreteri Coşkun ÇETİNKAYA ve Projenin sahibi Sebahattin ÇELİK arasında yapılan sohbette Çelik "BTS’nin bu girişimi desteklememesini doğru bulmadığını, Ulaşım-Sen’in kurum olarak değil, üyeleri üzerinden 1,5-3 milyar lira yatırarak şirkete hissedar olduklarını, büyük sermayenin projeye %50 ortak olmak için 30 milyon dolar teklif ettiğini fakat bu teklifin reddettiklerini, devletçilik anlayışı ile şehirler arası taşımacılığı 10 liraya yapılmasını sağlayacağını, Almanya ve Japonya’nın hızlı tren işletmeciliğinde yanlış yol izleyerek yüksek maliyet çıkardıklarını, kendisinin bir milyon dolara raydan çıkmayacak 450 km/h hızda bir sistem yapacağını, Öncüler Samsun’un portatif deneme olduğunu, asıl üretime hangarın içinde olan ile devam edileceğini, hızı azami 150km/h olup, şuan ki hatlarda en fazla 120km/h sürat yapabileceklerini, demiryolu kanunun çıkmasıyla Alman, Fransız ve Japon yatırımcıların bu alanı ele geçirmesinin beklenilmesi yerine kendisinin bu alanda yapacaklarının desteklenmesinin gereğini, İspanya’dan alınan hızlı tren seti için 2,5 milyon dolar verildiğini, kendisinin bunu 250 bin dolara imal edeceğini" ifade etmiştir.

Şirket yetkililerince yapılan açıklamalar beyanatlar basına yansımalar incelendiğinde; Eskişehir Demiryol Fabrikasında dönemin güç koşullarında üretilmiş devrim otomobilleri ile eşdeğer bir proje gibi gösterilmeye çalışıldığı gözlerden kaçmamaktadır.

Öncü Devrim Olabilir mi?

Bu sorunun cevabını gelişmeleri izleyen sizlere bırakıyoruz.  

(*)Samsun-Çarşamba hattı, Çarşamba ovası üzerinde yer alıyor. Bu nedenle çok dar kurplar yok. Ancak ovada yer aldığı için 35 km boyunca (Samsun-Çarşamba hattının toplam uzunluğu 35 Km dir.) tren devamlı olarak yerleşim yerleri içinden, kasabalardan, köyler içinden geçer. Bu yüzden bu 35 km içinde çok sayıda kontrolsüz hemzemin geçit mevcut. Neredeyse her 500 metrede bir hemzemin geçit vardır.

 

Samsun Çarşamba hattı; Ray açıklığı 750 mm. olan DAR HAT tipi iken; 1980 li yıllarda; poz yapilan diğer hatlardan çıkan 39.520 Kg/mt.lik raylarla ve eski ahşap traverslerle yani tamamen eski yol malzemesi ile pozu yapılmıştır.Zaten eski malzeme ile yapılmış ve; bugüne kadar aradan 25-30 geçmiş. Bu süre içinde de doğru-düzgün bakımı yapılamamış bir yol. Bu durumda bu yolun bugünkü halini tahmin etmek zor degil. Yol adeta dökülüyor.

 

1998 yılına kadar bu hatta sadece günde 5-6 defa yolcu treni çalıştırılıyordu. Bu çalışan yolcu trenine ana hat lokomotifi ağır oldugu için verilmiyordu. Bu yolcu treni 2 veya 3 yolcu vagonundan oluşuyordu. Bu 2–3 vagonu da 11000 lik yeşil renkli manevra lokomotifi çekiyordu. Yol bakımsız diye ağır lokolar verilemiyordu. Çünkü ahşap traversler çürümüş, mantar gibi olmuştu. Tirfonlarin çoğu elle bile çekildiğinde traversden çıkıyordu. (Ray ile traverslerin bağlantısı) Rayın traverse bağlantısını sağlayan en eski yöntem.

 

1998 yılında Genel Müdürlüğün bir tel tamimi ile ikinci bir işara kadar bu yolcu trenleri de iptal edildi. Bu tel tamimi ile hat kapatılmadı ama üzerinde çalışan trende kalmamış oldu. Hat kaderine terk edildi. Ta ki; 2007 yılına kadar. Hattın üzerini adam boyu otlar ve dikenler kaplamış, raylar görünmez olmuştu.

 

2007 Ağustosunda Samsun Çarşamba hattı üzerinde kömür yıkama ve torbalama tesisi olan NURYAK isimli bir firma Genel Müdürlükten bu hattan kömür yükleme talebinde bulundu. Genel Müdürlüğün emri ile 2–3 hafta boyunca yapılan çalışma ile hattın üzerinde bulunan otlar temizlendi. Toprakla dolan hemzemin geçitlerde raylar ortaya çıkartıldı. Hat azami 40 Km/s süratle yeniden tren trafiğine açıldı. Talepte bulunan firma taşıması 10–15 gün içinde bitince, hat tekrar kaderine terk edildi.

 

Demiryolu üst yapısı yep-yeni olsa da, bu kadar insanların yoğun oldugu, hemzemin geçitlerin çok oldugu bir hatta 160 km/s hız yapmak gerçek olmadığı gibi, hayal bile edilemez. Çünkü her metrede trenin önüne mutlaka ya bir insan, ya bir hayvan ya da bir araba çıkar. Böyle bir hatta nasıl 160 km/s hız denemesi yapılabilir? Böyle bir hatta degil 160 Km/s hız yapmak; şu anda 20 km/s ile bile tren zor çalıştırılır.

 

Yararlanılan Kaynaklar

http://www.turkulasimsen.org/yazdir.asp?ID=368

http://www.metutech.metu.edu.tr/tkbs/sirketarama/index.php

http://www.metutech.metu.edu.tr/tkbs/html/firmaListesiBin.php?binaid=6

 

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: kentvedemiryolu